Hah, aynen öyle idim.
Resmen ‘gelin’ rolüne girdim ve ne gerekiyorsa onu yaptım.
Söz dediler, nişan dediler, kına düğün dediler, bohça dediler sepet dediler gelin alma dediler maşallah kocam da genç kız gibi her şeye meraklı idi
O gün o saatte orada bulundum sadece.
Beni ilgilendiren kısım balayı, tatil, gezme tozma idi.
Şimdi ben doğru bir örnek değilim çünkü geçmişim aile olarak biraz bağımsız diyeyim en hafif tabirle, dolayısıyla bir yere demir atıyor olmak bile ürkütücü.
Şuan 10 sene dolmak üzere, hayatımda en uzun oturduğum ev, bu evliliğimdeki evim oldu.
Bana soldan soldan geliyorlar, değişikliğe göçebe yaşama alışmışım stabil sıkıyor.
Bunun yanında evlilikten ziyade eğer ki mükemmeliyetçi bir insansanız evlilik sorumluluğu aslında zor olan.
Olumsuzlukta çekip gidemezsiniz, onarmak zorundasınız.
Başkalarına tahammül etmek zorundasınız, bireysel olarak karar alamazsınız.
Yaptıklarınızın evliliğinize daima bir katkısı olacaktır ama olumlu ama olumsuz, sorumluluk dediğimiz şey bu.
En basiti biri ile rahat rahat ağız dalaşına girerken eşinizi, ailenizi düşünmek, onlara gelecek ya da sıçrayacak durumları göz önünde bulundurmak hem de hayat boyu, bunlar benim için imkansız şeylerdi.
Dolayısıyla evlilik değil, başkasının sorumluluğu ile bir dünya oluşturmak evet, benim için ve benim gibi olanlar için korkutucu.