- 18 Eylül 2023
- 31
- 6
- 1
- Konu Sahibi uyumluyumsuz
-
- #21
Yeğeniniz için hem üzüldüm hem de sevindim. Umarım hep mutlu olur. Haklısınız, teşekkür ederim.Sizinkine benzer bir hikaye ailemde yaşandı. Yeğenim güzel sanatları bitirdi. Çok hayali vardı, zaten hayatta gördüğüm en renkli, en coşkulu ve en eğlenceli insanlardan biridir. Resim onun için bir tutkuydu. Çok da başarılı işler yaptı. Onun da böyle hayalleri vardı. Sergi açmak, eğitimler vermek, bütün dünyayı rengarenk boyamak gibi. Sonra biri ile tanıştı. O sene sonunda da o adamla evlendi. Adam diyorum çünkü ben yeğenimin halası olmama rağmen, aramızda 11 yaş olmasına rağmen evlendiği kişi benden büyüktü.
Aşık oldu. Biz de saygı duyduk ve evlendi.
Sonra koptular birbirinden zamanla. Uzaklaştılar. Sonra da dört yılın sonunda boşandılar.
Yeğenim şimdi 31 yaşında ve bu sene tropikal bir adaya öğretmen olarak gitti. O kadar mutlu ki. Geç kaldığı her şeyi yapmak için muazzam bir enerjisi var. O büyülü aşk bitti. Çocuk istedi eşi, çocuk da yapmadı. Emin olamadı evliliğinden. Eşi de sürekli onun ideallerini engelledi manipüle ederek. Ama yeğenim hiç vazgeçmedi.
Şimdi çok mutlu olduğunu söylüyor. Dilerim pişman olmazsınız ne karar verirseniz verin.
Bence kendinize idealleriniz için zaman verin. İleride yapmadığınız için pişmanlık yaşamanızı istemem.
Bu süreci negatif etkileyen şeylerden birisi de benim o kadar başvurup sonuç alamamam. O da bunu görünce ne kadar bekleyeceğiz diyor. Haklı kendine göre. Ama bi yandan da yurtiçinde bile kısa sürede iş bulunmuyor.Yani sizi bu kadar düşünen biriyse, hayallerinize engel olmamayı seçmesi gerekmez miydi?
Durumunuzda iki seçeneğiniz var gibi görünüyor;
1- Sevgili olarak devam edeceksiniz, hayallerinizi gerçekleştireceksiniz.
2- Tüm hayallerinizi rafa kaldırıp evleneceksiniz.
Farkına varın diye söylüyorum; kondurmamaya çalışıyorsunuz anlıyorum ama bu soruların hepsi "psikolojik baskı" sınıfına girer. "Daha ne kadar bekleyeceğiz?", "Ailem ne zaman diye soruyor", vs vs vs... Siz sevdiğiniz için yakıştırmıyorsunuz muhtemelen ama dışarıdan objektif bir göz olarak bakınca, çok net görünüyor.Bu süreci negatif etkileyen şeylerden birisi de benim o kadar başvurup sonuç alamamam. O da bunu görünce ne kadar bekleyeceğiz diyor. Haklı kendine göre. Ama bi yandan da yurtiçinde bile kısa sürede iş bulunmuyor.
Çok saolun. Ben fizik mühendisi değilim, yazılımcı olmaya çalışıyorum şuanda. Ama çalıştığım firma elektrik üzerine, yazılımla alakalı işler yapamıyorum. Daha çok mühendisliğin bilgilerine dayanarak, veri analizi yapıyor gibiyim. Tam da diyemem. Asla benimseyemediğim bir işteyim. Mühendislik olarak da bakamıyorum. Boş zamanlarımda yazılım öğrenip proje yapıyorum. Yurt içinde çok mülakata girdim, çoğu projeyi de yaptım. Olumlu dönüş aldım ama işe aldık diye dönmediler. Galiba torpil çok fazla imiş şu sıralar. Şansımı yurtdışında denemek istiyorum, yazılım önü çok açık duruyor ama daha bana açılmadı :) oralarda da mülakatım oldu fakat olmadı sebebi belki sizin söylediklerinizden olabilir. İçinde bulunduğum toplum yapısı ve kültürü yüzünden evlilik önce geliyor kabul etmesem de. O yüzden çaresiz hissediyorum, akışına bırakayım diyorum. Her geçen gün de hayallerimden uzaklaşıyorum gibi geliyorFizik mühendisi derken hangi ana bilim dalı? Yurt dışı fikriniz Avrupa'mı Amerika'mı? Hedefinizde bir şirket var mı?
Evlilik fikrinden bağımsız yazıyorum; artık yurt dışında iş bulmak zorlaştı. Siz daha tecrübelileri alıyorlar diyorsunuz ama tam öyle değil. Artık ülkeler kendi vatandaşlarına veya oturum çalışma izni olanlara öncelik veriyorlar. Ben geçen seneye kadar ilanlarda vatandaş veya kalıcı oturum izni şartı az görürdüm. Şimdi artık en basit meslekte bile bunu şart koşuyorlar. Eşim bir çok IT mühendisin iş bulmasına vesile oldu, özellikle Asya ülkeleri vatandaşlarına. Eskiden referans olduğu kişiler o işe girerdi ama artık hemen eleniyorlar. Bunu AB için yazıyorum ama Amerika'da pek parlak değil. Neden? Çinli ve özellikle Hint mühendisler piyasayı feci manipüle ediyorlar.
Avrupa'da mesela CERN'e başvurdunuz mu, orası daha uluslararası, Fransızca veya Almanca şartı yok en azından. Bizden de mühendisler var orada, belki daha kolay yürür işler sizin için.
Evlilik kısmına gelince; insanın bir hayali varsa sonuna kadar denemeli diye düşünüyorum. Olur veya olmaz, en azından içinizde kalmaz, ömrünüzün sonuna kadar keşke deyip pişman olmazsınız. Ya evlilik ya kariyer ayrımında her zaman kariyer seçimini desteklerim, çünkü kariyer sadece iyi para kazanmak, iyi yaşamak demek değil.
Çok teşekkür ederim sadece o değil benim ailem de çok bunaltıyor. Ama ben takmıyorum. İlgijç bir şekilde erkekler takıyor gibi, başka gözlemlediğim ilişkilere de bakıyorum. Kadınlar ailelerine uymayan şeyi söyleyip kafasınun dikine hareket edebiliyor. Sanki erkekler tamam doğru bu olmalı kafasında. bazen çift terapistine gitsek mi diye geçiriyorum. Daha önce psikoloğa gittim, biz olmadan önce ben olmak fikrini benimse hayallerini yaşa dedi. Ama onun da dinlemesi lazım. Ben söyleyince ona göre bencilce geliyor olabilir. İnsanlar bu tarz konuları yaşça büyük, alanında uzman birisinden duyunca kabulleniyorFarkına varın diye söylüyorum; kondurmamaya çalışıyorsunuz anlıyorum ama bu soruların hepsi "psikolojik baskı" sınıfına girer. "Daha ne kadar bekleyeceğiz?", "Ailem ne zaman diye soruyor", vs vs vs... Siz sevdiğiniz için yakıştırmıyorsunuz muhtemelen ama dışarıdan objektif bir göz olarak bakınca, çok net görünüyor.
Sizin yerinizde ve yaşınızda olsaydım istediğim işi bulana kadar tırnaklarımı takar başvuru yapmaya devam ederdim. Hiçbir emek karşılıksız kalmaz inanın bana, siz gözünüzü hedeften ayırmayın yeterli.
Maalesef yok. O işinde mutlu, kendini geliştiriyor, arkadaş çevresi burada, ailesi burada. Benim bundan tek eksik olduğum konu işinde mutlu olmak. O hayallerini gerçekleştirmiş zaten benimle de evlilik hayalini gerçekleştirecek. Benim doğru insanı bulmak dışındaki hayallerimin hiçbiri gerçekleşmedi. Bu bazı insanlara yeter, bilmiyorum nankörlük mü oluyor benim için bir zamanlae çok isterdim doğru insan çıksın diye. Ama gerçekten ölmeden önce başarılı bir mühendis olup gitmek istiyorum.Çok kavşak bir yaştasiniz. Şimdi gider iyi ihtimalle 2 sene sonra evlenirseniz iyi hoş lakin orda işler karışır soğukluk girer ve ayrilirsaniz mutlu eden bir ilişkiyi kaybetmiş olacaksınız . Onu da ikna edip birlikte gitme durumunuz yok mu ?
Ne güzel bi öneri vermiş psikoloğunuz.Daha önce psikoloğa gittim, biz olmadan önce ben olmak fikrini benimse hayallerini yaşa dedi.
Eğer olmuyorsa ayrılın hayalinizin peşinden gidinÇok teşekkür ederim sadece o değil benim ailem de çok bunaltıyor. Ama ben takmıyorum. İlgijç bir şekilde erkekler takıyor gibi, başka gözlemlediğim ilişkilere de bakıyorum. Kadınlar ailelerine uymayan şeyi söyleyip kafasınun dikine hareket edebiliyor. Sanki erkekler tamam doğru bu olmalı kafasında. bazen çift terapistine gitsek mi diye geçiriyorum. Daha önce psikoloğa gittim, biz olmadan önce ben olmak fikrini benimse hayallerini yaşa dedi. Ama onun da dinlemesi lazım. Ben söyleyince ona göre bencilce geliyor olabilir. İnsanlar bu tarz konuları yaşça büyük, alanında uzman birisinden duyunca kabulleniyor
Karşıma çıksa şimdi gideceğim ama bi türkü çıkmıyor o da inada bindi sanki. :)Bu hayata bir defa geliyoruz kendiniz için bir şeyler yapın. Aşk sevgi bunlar yalan hikaye tek gerçek kariyerimiz ve ideallerimiz. Evlilik denen şey çokta önemli değil. Sadece kariyerinize odaklanın. Ben evli değilim ama önüme böyle bir fırsat bir saniye düşünmeden boşanıp giderim.
Bizim o süreç oldu 3 sene önce, bir de artık ben onun ailesiyle tanıştım o benim ailemle tanıştı. Bir yolun içine girdik onun bu yolda olmaktan mutluyum, ama kariyer olarak hiç ama hiç mutlu değilim. Teşekkür ederim yorumunuz için sizin adınıza sevindimAynısı değil ama benzer bir durumu yaşadım erkek arkadaşımla. Bir süre ikna etmeye çalıştım ama bizimki yurtdışı değildi. Yurtdışı olsaydı koşarak gelirdi muhtemelen.Daha sonra "Madem öyle, ayrılalım. Hayatlarımız farklı yönde..." dedim ve 1.5 aylık kısa bir ayrılık sürecinden sonra buluştuk ve bir konuşma yaptık. İkna olduğunu, bazı şeyleri bensiz daha iyi anladığını, önemli olan şeyin beraber olmak olduğunu söyledi. Öncesinde de her hayalime ve isteğime saygı duyan ve destekleyen biriydi, sadece konforlu alanını bırakmak istemiyor, korkuyordu. Ayrı kaldığımız süreçte neden böyle hissettiğini ben de anlamış oldum aldığım birkaç kararla.
Sonuç olarak; sevgilinizi siz daha iyi tanırsınız ama hayallerinizden vazgeçmeyin. Belki bir şekilde ikna olur. Olmazsa da yolları ayırmak en mantıklısıdır.
Merhabale herkese, aklımda bir şey olduğunda genelde bu siteye ve yorumlara bakıyorum. Empati ve seviyeli yorumlarınız bu siteyi diğerlerinden daha güzel yapıyor. Herkese teşekkürler. Derdime gelecek olursak, sevdiğim kişi ile 3 senelik tanışıklığımız, 1-1,5 sene arasında sevgililik dönemimiz var ve yakın zamanda evlilik teklifi aldım. Sevgim ağırlıkta, mantığımda bu kişi ile bir ömür paylaşabileceğimi söylüyor. Bir de ben bu kişi karşıma çıkmadan önce yalnızdım, uzun süre, yalnızlığa bayağı alışarak geçirdim hayatımı demem o ki kafama koyduğum kararı mantıklı geldiyse kimseye sormadan yapardım. Şimdi tabi ki de söylüyorum ona. Uzattıysam affola. Benim hayalim var, o karşıma çıkmadan da önce ama bi türlü kendime tam güvenip yapamadığım. Yurtdışında çalışmak, yüksek lisans yapmak. Alanımda güzel bir ürün ortaya koyabilmek, mühendisim. Yabancı dil haliyle önemli, yurtdışında olmak bana çok artı sağlayacak. Bu zamana kadar bir kaç mülakat da oldu fakat daha tecrübeli elemanları seçtiler. Her geçen vakitte korkuyorum geç kaldım diye, 28 yaşındayım. 30 umdan önce çıkmak istiyorum, o kadar mühendislik okudum ben fizik yapamazdım, okudum ve başardım ve bunu yurtdışında da yapmak kendime kendimi kanıtlamak istiyorum. Aynaya bakarken başarılı bir kadın görmek istiyorum şuan göremiyorum. Yani benim önceliğim bu uzun yalnızlık sürecimden ötürü müdür bilmem kariyer oldu. Sonra bu kişi çıktı karşıma, biraz da geri plana attım mı bilemedim yavaşladı çabalama sürecim. Sonra ona bu konuyu açtım. Gayet empati yaparak dinledi beni, ama o burada kalmak istiyor. Ailem burada kültürüm burada alıştığım her şey burada, sevdiğim iş de burada bırakıp gitmek istemiyorum diyor. Ben de üzerine bir şey diyemem onun hayatı neticede. Ama gitmek istediğimi bildiği için, evlenmeden önce git ayrı gayrı karı koca hayatı yaşamayalım dedi. Tamam dedim bakıyorum işlere vs. ve yakın süreçte evlilik teklifi aldım, ailem biliyor bi yandan haydi hızlandırın işleri diyor. Kafamda planladığım kariyer sürecini evlilik süreci kesecek gibi hissediyorum. Evlenince de bu hayalim suya düşecek üzülüyorum. Yani bilmiyorum ne yapmalıyım. Kafayı kırıp yurtdışına çıksam bencillik yaparım, ne yapmam lazım? Teşekkürler.
Eğer inada bindirirse ayrılırsınız bu o kadar zor değil. Emin böyle bir teklif karşısında herkes boşanıp gider .Karşıma çıksa şimdi gideceğim ama bi türkü çıkmıyor o da inada bindi sanki. :)
Belki falan değil, özellikle yazılım camiasında işler böyle dönüyor. Torpil denemez buna, öncelik kendi vatandaşlarında. İlan bitiş tarihine kadar bütün adaylarla görüşüyorlar ama eşit iki aday varsa hatta siz bir tık daha iyi bile olsanız diğer adayı işe alıyorlar. Taşınmayacak, yer değiştirmeyecek, bürokrasi çalışma bakanlığı prosedürleri olmayacak. Zaten o ülkede yaşıyor adaptasyon süreci yaşamayacak. Halka şu şekilde; ilk sırada ülke vatandaşı, ikinci sırada kalıcı oturum izni olan, üçüncü sırada da AB vatandaşı.Çok saolun. Ben fizik mühendisi değilim, yazılımcı olmaya çalışıyorum şuanda. Ama çalıştığım firma elektrik üzerine, yazılımla alakalı işler yapamıyorum. Daha çok mühendisliğin bilgilerine dayanarak, veri analizi yapıyor gibiyim. Tam da diyemem. Asla benimseyemediğim bir işteyim. Mühendislik olarak da bakamıyorum. Boş zamanlarımda yazılım öğrenip proje yapıyorum. Yurt içinde çok mülakata girdim, çoğu projeyi de yaptım. Olumlu dönüş aldım ama işe aldık diye dönmediler. Galiba torpil çok fazla imiş şu sıralar. Şansımı yurtdışında denemek istiyorum, yazılım önü çok açık duruyor ama daha bana açılmadı :) oralarda da mülakatım oldu fakat olmadı sebebi belki sizin söylediklerinizden olabilir. İçinde bulunduğum toplum yapısı ve kültürü yüzünden evlilik önce geliyor kabul etmesem de. O yüzden çaresiz hissediyorum, akışına bırakayım diyorum. Her geçen gün de hayallerimden uzaklaşıyorum gibi geliyor
Yok yok inada bindiren o değil iş fırsatlarıEğer inada bindirirse ayrılırsınız bu o kadar zor değil. Emin böyle bir teklif karşısında herkes boşanıp gider .
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?