Ben mi kıskancım yoksa eşim mi yeğen sevgisini abartıyor.

kocabebegim

Guru
Kayıtlı Üye
27 Temmuz 2010
851
1.065
Merhaba.
Psikolojim o kadar bozukki yanlış davranmaktan korkuyorum. Ben kendimce haklıyım fakat haksız da olabilirim en azından bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum. Farklı bir gözle bakmayı da başarabilirim belki.

Konuya geleyim. Sorun yani benim sorun ettiğim eşimin yeğenleri. Daha doğrusu 2 yeğeni. Çok yeğeni var ama bu ikisine aşırı düşkün hatta babaları olmasına rağmen baba rolüne bürünmüş durumda.
Anne baba ayrı ve çocuklar babaları ile kalıyor arada sırada annelerine gidiyorlar. Eskiden yani çocuklar küçükken anne baba çok kavga ediyorlarmış ve o dönemlerden kalma eşimde o çocuklara karşı hassaslık var. Kısacası sorunlu bir anne babanın çocukları. Ama şu ande ayrı olmalarının dışında sorun yok.
Belki kıskançlık diyeceksiniz ama (ki doğrudur) eşimin kendisini onların babası yerine koymasına sinir oluyorum. Her adımında onlar var. Bir yere gitsek onlarda gelseydi keşke der, çok basit pasta yesek keşke onlarda olsaydı der, eve kola alırım bisküvi alırım hemen onlara verir. Düşünün evde köfte yapıyorum "ya .... da çok sever köfteyi ouda çağıralım mı" der. Sanki evde hiç yemek yemiyor bunlar. Babaanne dede baktığı için hiç bir şeyden mahrum kalmıyorlar. O öyle yaptıkça içimden de gelmiyor açıkcası onlara birşey yapmak. Her neyse yemek içmek konusunda hiç sorun çıkarmıyorum elbette çocuk onlar ve veriyorum da vermesine de birşey demiyorum. Ancak nasıl tarif etsem bilemiyorum sürekli onları düşünmesi sinirlendiriyor beni. Geçende evden çıkarken gördük naber dedim tüm sevecenliğimle, sonra eşim bana diyorki naber diyeceğine bi sarılsaydın diyor. iyide ben sokakta gördüğüm her çocuğa sarılmıyorum ki onlarında diğer çocuklardan hiçbir farkı yok benim gözümde. bebek olsa al kucağına sev ama koca çocuğu da kucağıma alıp sevemem ya.
Yine geçende odamda uyuyorum yeğeni gelmiş, beni sormuş eşimde uyuyor gir yanına yat demiş. Gelmedi tabi allahtan. Bize geldiklerinde hoşgeldin diyorum eğer duymadıysa onların yanında bana çocuklara hoşgeldin dedinmi diyor. Yani sürekli onları sevmem konusunda bana psikolojik baskı yapmasına da tahammülüm yok. O öyle yaptıkça seveceğim varsa da tepki olarak sevemiyorum çocukları.

Ben de aksi ve sinirliyim. Şimdilik sabrediyorum ama ters bir tarafıma denk gelip kötü şeyler söylemek istemiyorum. Bana akıl verin ne yapayım. Kendi kendime Kocabebeğim onlar daha çocuk anne baba ayrı ilgiye sevgiye ihtiyaçları var diyorum, sevaptır sev diyorum ama eşimde böyle yaptıkça içimden gelmiyor. Özellikle kız olanın keşke sen annemle evlenseydin keşke babam sen olsaydın gibi laflarını duyunca iyice sinir olmaya başladım. Eşimi görünce kucağından inmiyor ve bende sinirleniyorum tabi.

Sizce bu sadece benim kıskançlığımdan mı yoksa eşimin onlara olan sevgisi mi aşırı. İşte bu noktada çıkmazdayım. Kıskançlıksa susacağım ama kıskançlık değilse ve eşimin yaptığı normal değilse rahatsızlığımı konuşacağım.

Bir anda aklıma gelenler bunlar. Sormak istediğiniz şeyler olura anlatırım. Sonuçta bu anlattıklarıma göre değerlendiremeyebilirsiniz. Şimdiden teşekkür ediyorum okuduğunuz için.
 
Özür dilerim ama kıskançlık yapıyosun.. Ben de zannettim bunlar hala oğlu kızı tarzı yeğen.. Benim erkek arkadaşımında 2 tane yeğeni var ve aynı evde yaşıyolar. Dilinde sürekli onlar ve ben bayılıyorum bu duruma :KK16: :KK16: Ondaki çocuk sevgisi çok iyi baba olacağını düşündürüyor bana. Ben hiç çocuk ayrımı yapmam. Sokaktan geçen olsun ya da tanıdığım biri kucağıma alamasamda en azından başını okşarım ki çocuğun gönlünü almak için. Yüzündeki ufacık gülümseyi görmek için. 23 yaşındayım ama 16 yaşındaki çocukları bile severim. Yapı meselesi galiba.
 
keşke annem senle ewlenseydi babam sen olsaydın!!! orda dur işte..yuh yahu bukadar da olmazki.bukadar sewgi pıtırcığı olmak ,hatta işin boyutunun annem senle ewlenseydi noktasına gelmesi gerçekten çok sinir bozucu.bence sen haklısın

canım mesaj kutunu boşaltır mısın?
 
Merhaba.
Psikolojim o kadar bozukki yanlış davranmaktan korkuyorum. Ben kendimce haklıyım fakat haksız da olabilirim en azından bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum. Farklı bir gözle bakmayı da başarabilirim belki.

Konuya geleyim. Sorun yani benim sorun ettiğim eşimin yeğenleri. Daha doğrusu 2 yeğeni. Çok yeğeni var ama bu ikisine aşırı düşkün hatta babaları olmasına rağmen baba rolüne bürünmüş durumda.
Anne baba ayrı ve çocuklar babaları ile kalıyor arada sırada annelerine gidiyorlar. Eskiden yani çocuklar küçükken anne baba çok kavga ediyorlarmış ve o dönemlerden kalma eşimde o çocuklara karşı hassaslık var. Kısacası sorunlu bir anne babanın çocukları. Ama şu ande ayrı olmalarının dışında sorun yok.
Belki kıskançlık diyeceksiniz ama (ki doğrudur) eşimin kendisini onların babası yerine koymasına sinir oluyorum. Her adımında onlar var. Bir yere gitsek onlarda gelseydi keşke der, çok basit pasta yesek keşke onlarda olsaydı der, eve kola alırım bisküvi alırım hemen onlara verir. Düşünün evde köfte yapıyorum "ya .... da çok sever köfteyi ouda çağıralım mı" der. Sanki evde hiç yemek yemiyor bunlar. Babaanne dede baktığı için hiç bir şeyden mahrum kalmıyorlar. O öyle yaptıkça içimden de gelmiyor açıkcası onlara birşey yapmak. Her neyse yemek içmek konusunda hiç sorun çıkarmıyorum elbette çocuk onlar ve veriyorum da vermesine de birşey demiyorum. Ancak nasıl tarif etsem bilemiyorum sürekli onları düşünmesi sinirlendiriyor beni. Geçende evden çıkarken gördük naber dedim tüm sevecenliğimle, sonra eşim bana diyorki naber diyeceğine bi sarılsaydın diyor. iyide ben sokakta gördüğüm her çocuğa sarılmıyorum ki onlarında diğer çocuklardan hiçbir farkı yok benim gözümde. bebek olsa al kucağına sev ama koca çocuğu da kucağıma alıp sevemem ya.
Yine geçende odamda uyuyorum yeğeni gelmiş, beni sormuş eşimde uyuyor gir yanına yat demiş. Gelmedi tabi allahtan. Bize geldiklerinde hoşgeldin diyorum eğer duymadıysa onların yanında bana çocuklara hoşgeldin dedinmi diyor. Yani sürekli onları sevmem konusunda bana psikolojik baskı yapmasına da tahammülüm yok. O öyle yaptıkça seveceğim varsa da tepki olarak sevemiyorum çocukları.

Ben de aksi ve sinirliyim. Şimdilik sabrediyorum ama ters bir tarafıma denk gelip kötü şeyler söylemek istemiyorum. Bana akıl verin ne yapayım. Kendi kendime Kocabebeğim onlar daha çocuk anne baba ayrı ilgiye sevgiye ihtiyaçları var diyorum, sevaptır sev diyorum ama eşimde böyle yaptıkça içimden gelmiyor. Özellikle kız olanın keşke sen annemle evlenseydin keşke babam sen olsaydın gibi laflarını duyunca iyice sinir olmaya başladım. Eşimi görünce kucağından inmiyor ve bende sinirleniyorum tabi.

Sizce bu sadece benim kıskançlığımdan mı yoksa eşimin onlara olan sevgisi mi aşırı. İşte bu noktada çıkmazdayım. Kıskançlıksa susacağım ama kıskançlık değilse ve eşimin yaptığı normal değilse rahatsızlığımı konuşacağım.

Bir anda aklıma gelenler bunlar. Sormak istediğiniz şeyler olura anlatırım. Sonuçta bu anlattıklarıma göre değerlendiremeyebilirsiniz. Şimdiden teşekkür ediyorum okuduğunuz için.

Bir insanı zorla sevdiremezsin. Eşin cocuklara cok düşkün olduğu için senden de aynı performansı bekliyor tabi ki sen sevmek ve o kadar ilgilenmek zorunda değilsin.

Ama kırmızıya boyadığım cümle konusunda hatalısın; herkes hayal kurar, her cocuk daha iyi sartlarda yasamak ister. Böyle büyük bir kıskanclığın lüzumu yok.
 
Bence sen kıskançlık yapmıyorsun eşin çok abartmış.Eşin çok iyi nyetli ama herşeyin fazlasıda zarar.Dediğin gibi eşin baskı yapmasa normal ölçüde seveceksin yeğenlerini ama her konuya onları dahil ettikçe aile olduğunuzu hissedemiyorsun sende.Kaç yıllık evlidsiniz sizin bebeişiniz olsa belki ilgisini ona çevirir belliki eşin çocukları çok seviyor
 
eşi bayağı benimsemiş yeğenleri
kaç yaşında çocuklar?[/QUOTE:KK4:]

Evet benimsemekten öte baba gibi davranıyor.
Çocuklar biri 10 diğeri de 12

çok da büyük değillermiş
eşine sizin ayrı bir aile olduğunuzu senin o çocukları tabi seveceğini ama aynı sevgiyi yoğun bir şekilde senden de beklememesini tatlı bir şekilde anlatmalısın :)
 
Özür dilerim ama kıskançlık yapıyosun.. Ben de zannettim bunlar hala oğlu kızı tarzı yeğen.. Benim erkek arkadaşımında 2 tane yeğeni var ve aynı evde yaşıyolar. Dilinde sürekli onlar ve ben bayılıyorum bu duruma :KK16: :KK16: Ondaki çocuk sevgisi çok iyi baba olacağını düşündürüyor bana. Ben hiç çocuk ayrımı yapmam. Sokaktan geçen olsun ya da tanıdığım biri kucağıma alamasamda en azından başını okşarım ki çocuğun gönlünü almak için. Yüzündeki ufacık gülümseyi görmek için. 23 yaşındayım ama 16 yaşındaki çocukları bile severim. Yapı meselesi galiba.


bizde sevgiliyken ben hep derdim ki bunlar bizim çocuğumuz olsun ne güzel dimi derdim. Ama o zamanlar böyle değildi. Evlenince sanki onlara ihanet etmiş gibi tuhaf bir vicdan yapmaya başladı. İyi bir baba olacağına eminim. Ki zaten eşimin dünyada canlı olan herşeye inanılmaz sevgisi vardır. Herkese her canlıya kalbinde büyük sevgi vardır. Ama onlara olan ilgisi belki de bana ayıracağı zamanı onlara ayırması kıskanırıyor beni.
 
çok da büyük değillermiş
eşine sizin ayrı bir aile olduğunuzu senin o çocukları tabi seveceğini ama aynı sevgiyi yoğun bir şekilde senden de beklememesini tatlı bir şekilde anlatmalısın :)

Evet küçükler. Zaten yemin ediyorum Allah yukarda şahit kendimi o kadar kötü hissediyorum ki. Dediğim gibi bende önceden çok düşkündüm. Hele erkek olana. Onu evlat alalım derdim. Ama nedense şimdi (artık yorumlarınızla kabul ediyorum) kıskançlık duyuyorum.
Sanırım en doğrusu bu. Ona bana baskı yapmadan benden beklemeden içimden gelerek sevmemi beklemesini söylemek olacak.
 
Benim erkek arkadaşımında yeğenleri var, ama yanında yaşadığı yeğenlerine çok başka, erkek olan yeğeni en küçük, çocuğa anneni mi yoksa babanı mı daha çok seviyorsun diye (gereksiz bir soru yöneltilince) çocuk amcamı diyormuş. Alır gezdirir, yedirir, evde sürekli oyun oynar onunla. Bende çok seviyorum yeğenlerini, sık sık konuşur, görüşürüz.

Eşinizin çocukları sevmesine, bu denli ilgilenmesine birşey diyemem ki benim için çok güzel birşey. Ama baskı yapması, onu dedin mi? Bunu yaptı mı? demesini hoş görmedim. Hani naber diyeceğine bir sarılsaydın gibi, insanın o lafı duyduktan sonra sarılacağı gelse de sarılamaz. Şimdi naber dersiniz, yarın sarılıverirsiniz. Herkesin karakteri başkadır. Hem belki o dediği için aksi oluyordur, yani demese belki daha iyi yaklaşacaksınız. Bu konuyu konuşmalısınız bence.
 
Son düzenleme:
Bir insanı zorla sevdiremezsin. Eşin cocuklara cok düşkün olduğu için senden de aynı performansı bekliyor tabi ki sen sevmek ve o kadar ilgilenmek zorunda değilsin.

Ama kırmızıya boyadığım cümle konusunda hatalısın; herkes hayal kurar, her cocuk daha iyi sartlarda yasamak ister. Böyle büyük bir kıskanclığın lüzumu yok.


Ya ben önceden gerçekten çok seviyordum o çocukları. Sonra biz yeni evlendiğimiz günlerde babaanne köye gidecekti. Çocukların okulu var kim bakacak o çocuklara dedim sen bakarsın dedi bana eşim. Bakamayacağımı bizim yeni evli olduğumuzu hiç bir çocuğun sorumluluğunu almayacağımı söylemiştim. O dönemler bu konuda üzerimde baskı oluştu sonrada çözüldü ama bende o çocuklara tepki oluştu. Şimdi bi türlü sevemiyorum olan sevgim de yok oldu malesef.
 
Benim erkek arkadaşımında yeğenleri var, ama yanında yaşadığı yeğenlerine çok başka, erkek olan yeğeni en küçük, çocuğa anneni mi yoksa babanı mı daha çok seviyorsun diye (gereksiz bir soru yöneltilince) çocuk amcamı diyormuş. Alır gezdirir, yedirir, evde sürekli oyun oynar onunla. Bende çok seviyorum yeğenlerini, sık sık konuşur, görüşürüz.

Eşinizin çocukları sevmesine, bu denli ilgilenmesine birşey diyemem ki benim için çok güzel birşey. Ama baskı yapması, onu dedin mi? Bunu yaptı mı? demesini hoş görmedim. Hani naber diyeceğine bir sarılsaydın gibi, insanın o lafı duyduktan sonra sarılacağı gelse de sarılamaz. Şimdi naber dersiniz, yarın sarılıverirsiniz. Herkesin karakteri başkadır. Hem belki o dediği için aksi oluyordur, yani demese belki daha iyi yaklaşacaksınız. Bu konuyu konuşmalısınız bence.

Kesinlikle öyle. Evlenmeden önce parka götürelim sinemaya götürelim diye ben önerirdim. Ama böyle baskı olunca yemin ediyorum içimden gelmiyor. Eşim yokken onunla karşılaşınca saçını okşarım elimi omzuna atarım filan daha yakın davranırım ama o olunca yapamıyorum işte.

Sanırım benim önce onunla konuşup bana baskı yapmamasını söylemek sonra kıskançlık hastalığından kurtulmak için deswtek almak olacak.
 
bence sen kıskançlık yapıyorsun. eşimin uzak bir akrabası eşiyle ayrıldı ve çocuğu babanne büyütüyor. 5-6 yaşlarında bir kızları var,ben onunla ilk bi bayramda tanıştım ve bu kadar hırçın bir kız görmedim. herkese kafa tutuyor,saldırıyor. hatta yumruk dahi atıyordu,eşim hemen beni arkasına aldı bana vurmasın diye. ertesi gün kayınvalidemle beraber onlara bayramlaşmaya gittik. ona şeker verdim,fotoğrafını çektim,hatta o da benim fotoğrafımı çekti(çektiği resimi çerçeveletip masama koydum,o kadar güzel çekmiş) o gün bildiğin melek gibiydi,yanımdan ayrılmadı. beni de yanına alsana,gitme otur diyip durdu. onunla ne zaman karşılaşsam beni niye almaya gelmedin der,gelip devamlı kocaman sarılıp öper. onlar daha gelişme çağında ,psikolojisinin nasıl olduğunu tahmin bile edemezsiniz. el ele bir çift görseler niye benim ailem yanımda değil diye ağlarlar. ben eşinizin hareketlerinde bir yanlışlık görmüyorum,heleki yeğenleri mevzu bahisken. ben hiç tanımadığım bir yavrucağı bile bu kadar seviyorum,kızım benim diyorum. onlar sevgiye o kadar muhtaçlar ki. tabi zorla eşiniz size o çocukları sevdiremez,ama lütfen böyle bir mevzuda eşinizle tartışıp aranızı bozmayın. o çocukların sadece başını okşayın size bağlanırlar,çünkü aileye ortamına hasretler.
 
Ya ben önceden gerçekten çok seviyordum o çocukları. Sonra biz yeni evlendiğimiz günlerde babaanne köye gidecekti. Çocukların okulu var kim bakacak o çocuklara dedim sen bakarsın dedi bana eşim. Bakamayacağımı bizim yeni evli olduğumuzu hiç bir çocuğun sorumluluğunu almayacağımı söylemiştim. O dönemler bu konuda üzerimde baskı oluştu sonrada çözüldü ama bende o çocuklara tepki oluştu. Şimdi bi türlü sevemiyorum olan sevgim de yok oldu malesef.

Eşin seni kendi haline bıraksa eminim sen de ilgilenir, gezdirir seversin ama baskı uyguladığı icin tepki duyuyorsun.

Bir de cok akıllılık etmişsin, kimsenin cocuğunu emanet alma. Allah korusun basına bişi gelir, hesabını kimseye veremezsin.

Ben bir dönem iki ay kadar amcamlarda kalmıştım 8 yasındayken, okul münasebetiyle. Neyse pikniğe gittik, ben birden yola atladım, araba carptı kolumu kırdım :KK1: Yengemin ağlayısı hala gözümün önünde, ben annene nasıl hesap veririm diye. O gün bugün kimsenin cocuğunu anne babası yokken emanet almayız.
 
Kesinlikle öyle. Evlenmeden önce parka götürelim sinemaya götürelim diye ben önerirdim. Ama böyle baskı olunca yemin ediyorum içimden gelmiyor. Eşim yokken onunla karşılaşınca saçını okşarım elimi omzuna atarım filan daha yakın davranırım ama o olunca yapamıyorum işte.

Sanırım benim önce onunla konuşup bana baskı yapmamasını söylemek sonra kıskançlık hastalığından kurtulmak için deswtek almak olacak.


Kesinlikle konuşun, fırsat vermiyorsun deyin. Zaten o çocukları sevmeyen birisi olsanız evlenmeden önce park, sinema fikirleri sunmazsınız, nasıl davranacağınız konusunda baskı yapmamasını, siz nasıl davranacağınızı bildiğinizi, yaptığı şeyin tamamen aksi davranışlara sebep olduğunu söyleyin. Şuan kıskançlıksa da bunun sebebi maalesef ki eşiniz.
 
bence sen kıskançlık yapıyorsun. eşimin uzak bir akrabası eşiyle ayrıldı ve çocuğu babanne büyütüyor. 5-6 yaşlarında bir kızları var,ben onunla ilk bi bayramda tanıştım ve bu kadar hırçın bir kız görmedim. herkese kafa tutuyor,saldırıyor. hatta yumruk dahi atıyordu,eşim hemen beni arkasına aldı bana vurmasın diye. ertesi gün kayınvalidemle beraber onlara bayramlaşmaya gittik. ona şeker verdim,fotoğrafını çektim,hatta o da benim fotoğrafımı çekti(çektiği resimi çerçeveletip masama koydum,o kadar güzel çekmiş) o gün bildiğin melek gibiydi,yanımdan ayrılmadı. beni de yanına alsana,gitme otur diyip durdu. onunla ne zaman karşılaşsam beni niye almaya gelmedin der,gelip devamlı kocaman sarılıp öper. onlar daha gelişme çağında ,psikolojisinin nasıl olduğunu tahmin bile edemezsiniz. el ele bir çift görseler niye benim ailem yanımda değil diye ağlarlar. ben eşinizin hareketlerinde bir yanlışlık görmüyorum,heleki yeğenleri mevzu bahisken. ben hiç tanımadığım bir yavrucağı bile bu kadar seviyorum,kızım benim diyorum. onlar sevgiye o kadar muhtaçlar ki. tabi zorla eşiniz size o çocukları sevdiremez,ama lütfen böyle bir mevzuda eşinizle tartışıp aranızı bozmayın. o çocukların sadece başını okşayın size bağlanırlar,çünkü aileye ortamına hasretler.



Bunların farkındayım. Yemin ediyorum vicdan azabı da duyuyorum. Şimdi bu yorumlardan benim çocuk sevmediğimi filan da düşünebilirsiniz ki ben de kendime şaşıyorum bu duygularımdan dolayı. Çünkü ben hem vicdanlı hemde çocukları seven biriyim. Eşimin onları çok sevmesini de anlayabiliyorum. Sonuçta yeğenleri. Yeğenleri olmasa da eşim çocukları genel olarak tüm canlıları aşırı sever. Hatta benim yeğenlerime de düşkündür. Yeğenlerim eşime tapıyorlar çünkü onlara sevgi gösterir onlarla oynar.

Ya bilmiyorum ne yapayım akıl verin. nasıl aşacağım bu kıskançlık durumunu. Allaha yalvarıyorum bu kıskançlıktan kurtulayım diye. Evlendiğimiz günden beri kendi kendime aşmaya çalışıyorum ama olmuyor.
 
Eşin seni kendi haline bıraksa eminim sen de ilgilenir, gezdirir seversin ama baskı uyguladığı icin tepki duyuyorsun.

Bir de cok akıllılık etmişsin, kimsenin cocuğunu emanet alma. Allah korusun basına bişi gelir, hesabını kimseye veremezsin.

Ben bir dönem iki ay kadar amcamlarda kalmıştım 8 yasındayken, okul münasebetiyle. Neyse pikniğe gittik, ben birden yola atladım, araba carptı kolumu kırdım :KK1: Yengemin ağlayısı hala gözümün önünde, ben annene nasıl hesap veririm diye. O gün bugün kimsenin cocuğunu anne babası yokken emanet almayız.


Bakma konusunda eşim o dönemlerde "altı üstü bir tabak yemek" diyordu. Ama ben çalışan bir kadınım, eve gelip yorgun argın ayaklarımı uzatacakken o çocukların ihtiyaçarını karşılayamam. Ki annesi var annesi baksın. Neyse o olay kapandı ama o dönemlerden o çocuklara tepkim oluştu. Eşimde böyle onların üstüne düştükçe de kıskançlığın iyice tavan yaptı. Diğer yeğenlerine de aynı ilgiyi sevgiyi gösterir ama onlara karşı kıskançlık duymam. Çünkü onların babası değil amca veya dayısı rolünde.

birşey daha anlatayım. Yeğenlerine hediye tişört aldık. İki tane kız. İkisini de çok beğenerek aldım ben. Neyse hediyeleri vereceğiz bana diyorki eşim .... kendisi seçsin hangisini severse onu alsın diyor. bende kızdım ya bunlar hediye üstelik fiyatlarıda aynı, aynı değerde ve güzellikte tişrtler, neden ona seçme hakkı tanıyorsun. Diğer yeğenin de çocuk. Ona haksızlık yapıyorsun dedim. İşte böyle şeyler sinirlendiriyor beni.
 
X