- 27 Mayıs 2013
- 723
- 1.138
-
- Konu Sahibi portakalsuyuu
- #1
Ya böyle kalırsam ya buna alışırsamBence biraz fazla verici oldugunuz icin tükenmissiniz. Belli seyler hissetmis biri olarak önerebilecegim: Bir süre kendi ihtiyaclarinizi ön planda tutun. Kendinizi hep ikinci siraya atmaniz ve haksizliga da ugramaniz negatif etkilemeye baslamis. Yok kötü degilsiniz, ama bir süre kendi elinizden tutun.
Ya böyle kalırsam ya buna alışırsam
Ben de bazen kendimi sizin gibi hissediyorum.. Yaşım ilerledikçe katılaştım, umursamazlaştım, kendi değerimi daha çok bilmeye, insanlara ederinden fazla değer vermemeye başladım. Kötü haberlere bile eskisinden daha az duyarlıyım artık. Bilemiyorum belki de olması gereken budur.. Çünkü günümüz dünyasında iyilik salaklık gibi algılandıkça, kötü haberler arttıkça, neredeyse dünyamızda iyi bişey kalmadıkça, belki de bu yaptığımız kendimizi koruyabilmemizin bir yoludur.. Yaşama tutunabilmenin, gülebilmenin yoludur..Kızlar bir kaç zamandır içimdeki iyiliği kaybettiğimi fark ettim aslında eskisi gibi olmadığımın uzun süredir farkındaydım ama son zamanlarda iyice içimdeki iyilik yok oldu anlayış tahammül insanlara tebessüm ile yaklaşan portakalsuyu yok artık .şimdi düşünüyorumda eskiden ermiştim herhalde iyilik yapmaktan zevk alırdım biri bana bağırsa bile onunla öyle sakin konuşurdum ki karşımdaki ile bir şekilde iletişime geçer sorunu çözerdim. Herkes gibi benimde haksızlığa uğradığım zamanlarım elbette olmuştur ama öyle şeyler başıma geldi ki O zamanlar için Rabbim korumus diyorum . Misal bir örnek verecek olursam.
Ankara'da üniversitesi okuduğum yıllar ucuz bilet olsun öğrenciyim diye İzmir'den Ankara giden yol otobüsüne bilet kestim. Yol otobüsü dediğimiz misal veriyorum İzmir'den kalkmıyor da İzmir'de yolcu alıyor ve Ankara son durağı değil oradan ankaradan başka il'e geçiyor. Neyse o zamanlar 20 li yaşlarım otobüse bindim ama cahillik varış saatine bakmadım meğer gece 3 te iniyormuşum. Otobüse binince öğrendim olsun dedim nasılsa otogarda inerim bir sürü insan var oradanda Ankara'nın ücretsiz otogar otobüsleri var ona binip yurduma geçerim. Neyse ben uykuya kalınca muavin beni uyardı Ankara'ya girdik diye sonra konuşmalara şahit oldum bir iki yolcu var inecek olan binecek kimsede yok boş yere otogar ücreti ödemeyelim muhabbeti yaptılar ama ben hala beni otogarın önünde indirirler sanıyorum. Tabi otogara girmeden yolcu indirmek yasak bunlar otagara yaklaştık burda inin deyip beni ve bir genç çocuk sanırım o da askerlik için gelmişti onu otobanin kıyısında indirdiler ve sesim çıkmadı. İnince fark ettim ki otogarla aradamda neredeyse bir saat yürüme mesafesi vardı. Hiç çocukla muhattap olmadan sırt cantamla yolda yürümeye devam ettim inanın ne kadar yürüdüm bilemiyorum o yolda başıma bişey gelmemiş olması hep bana çok şanslı olduğumu ve daha önceki iyi niyetimden olduğunu düşündürtü. Bırakın laf atan birini korna çalan bile yoksa kimse kafasını çevirip bakmıyordu bile. Sanki yoktum ve kimse beni görmüyordu oysa Ankara'da kalın askılı giydim diye gündüz vakti laf yemişligim vardır. Şimdi düşünüyorum da şu an o otobüs beni yol kenarında bıraksın alnını karışlarım parçalarım be onları. Tabi ki bu benim kendimi savunmam o zaman çok safmışım galiba ama şimdi ise çok çirkefim ya da normal biriyim bilemiyorum. Ama eski portakalsuyunun saflığını sessizliğini istemiyorum ama merhametini özlüyorum bir çocuk düştüğünde benim canım yanardı şimdi merhametli olduğum tek şey kaldı elimde hayvanlar. Hiç bir insana karşı merhametli kalmadı önceleri biri derdini anlatsa o acıyı içimde hissederdim şimdi hiç birşey yok. Sokakta mendil satan çocuklar görsem için acırdı gidip o öğrenci halimle yemek alıp onlarla yerdim şimdi ise içimden hiç öyle şeyler gelmiyor. Aslında dahası da var ama anlatmaya dilim varmıyor kızlar sizce ben kötü biri mı oldum yoksa büyüdüm mü. Ne oldu bana psikiyatrist e mı gitmeliyim gizli depresyonda falan mıyım. Kimseye merhametim yok sizinde başınız a böyle bişey geldi mi?
Canım bunlar tamamen yaşanılan şeylerden kaynaklı insan kötü şeyler yaşaya yaşaya bir süre sonra sertleşiyosun bana normal geldi bende şuan senin gibiyimKızlar bir kaç zamandır içimdeki iyiliği kaybettiğimi fark ettim aslında eskisi gibi olmadığımın uzun süredir farkındaydım ama son zamanlarda iyice içimdeki iyilik yok oldu anlayış tahammül insanlara tebessüm ile yaklaşan portakalsuyu yok artık .şimdi düşünüyorumda eskiden ermiştim herhalde iyilik yapmaktan zevk alırdım biri bana bağırsa bile onunla öyle sakin konuşurdum ki karşımdaki ile bir şekilde iletişime geçer sorunu çözerdim. Herkes gibi benimde haksızlığa uğradığım zamanlarım elbette olmuştur ama öyle şeyler başıma geldi ki O zamanlar için Rabbim korumus diyorum . Misal bir örnek verecek olursam.
Ankara'da üniversitesi okuduğum yıllar ucuz bilet olsun öğrenciyim diye İzmir'den Ankara giden yol otobüsüne bilet kestim. Yol otobüsü dediğimiz misal veriyorum İzmir'den kalkmıyor da İzmir'de yolcu alıyor ve Ankara son durağı değil oradan ankaradan başka il'e geçiyor. Neyse o zamanlar 20 li yaşlarım otobüse bindim ama cahillik varış saatine bakmadım meğer gece 3 te iniyormuşum. Otobüse binince öğrendim olsun dedim nasılsa otogarda inerim bir sürü insan var oradanda Ankara'nın ücretsiz otogar otobüsleri var ona binip yurduma geçerim. Neyse ben uykuya kalınca muavin beni uyardı Ankara'ya girdik diye sonra konuşmalara şahit oldum bir iki yolcu var inecek olan binecek kimsede yok boş yere otogar ücreti ödemeyelim muhabbeti yaptılar ama ben hala beni otogarın önünde indirirler sanıyorum. Tabi otogara girmeden yolcu indirmek yasak bunlar otagara yaklaştık burda inin deyip beni ve bir genç çocuk sanırım o da askerlik için gelmişti onu otobanin kıyısında indirdiler ve sesim çıkmadı. İnince fark ettim ki otogarla aradamda neredeyse bir saat yürüme mesafesi vardı. Hiç çocukla muhattap olmadan sırt cantamla yolda yürümeye devam ettim inanın ne kadar yürüdüm bilemiyorum o yolda başıma bişey gelmemiş olması hep bana çok şanslı olduğumu ve daha önceki iyi niyetimden olduğunu düşündürtü. Bırakın laf atan birini korna çalan bile yoksa kimse kafasını çevirip bakmıyordu bile. Sanki yoktum ve kimse beni görmüyordu oysa Ankara'da kalın askılı giydim diye gündüz vakti laf yemişligim vardır. Şimdi düşünüyorum da şu an o otobüs beni yol kenarında bıraksın alnını karışlarım parçalarım be onları. Tabi ki bu benim kendimi savunmam o zaman çok safmışım galiba ama şimdi ise çok çirkefim ya da normal biriyim bilemiyorum. Ama eski portakalsuyunun saflığını sessizliğini istemiyorum ama merhametini özlüyorum bir çocuk düştüğünde benim canım yanardı şimdi merhametli olduğum tek şey kaldı elimde hayvanlar. Hiç bir insana karşı merhametli kalmadı önceleri biri derdini anlatsa o acıyı içimde hissederdim şimdi hiç birşey yok. Sokakta mendil satan çocuklar görsem için acırdı gidip o öğrenci halimle yemek alıp onlarla yerdim şimdi ise içimden hiç öyle şeyler gelmiyor. Aslında dahası da var ama anlatmaya dilim varmıyor kızlar sizce ben kötü biri mı oldum yoksa büyüdüm mü. Ne oldu bana psikiyatrist e mı gitmeliyim gizli depresyonda falan mıyım. Kimseye merhametim yok sizinde başınız a böyle bişey geldi mi?
Peki sizi hiç rahatsız etmiyor mu ya ben eskiden böyle değildim düşüncesiBu ara foruma yazmayan metres, yazmayan konsomatris kalmayınca acaba ne çıkacak diye açtım konuyu valla.
Kötü falan değilsin arkadaşım.
Büyüdükçe duyarsızlaşıyoruz. Bir yerden sonra geliyor o hangi birine yetişeceğim hissi.
Ben hakkımı hep arayan insan olmuşumdur onda sorunum yoktu pek ama diğer şekil dediginiz gibiydim hala da var biraz. Ama eski merhametimden, yardimseverligimden eser yok. Insanların bencilliğini sadece kendini düşündüğünü gördükçe soğudum. Insana,doğaya, hayvana her şeye böyleler. Bence iyisini yapıyorsunuz çünkü nedense iyilik yaramıyor. Naif olacağınız, gerçekten iyiliği hak eden insan görünce bir yerden sonra hissedip ona göre davranıyorsunuz zaten.Peki sizi hiç rahatsız etmiyor mu ya ben eskiden böyle değildim düşüncesi
İyi niyetinizi fazlasıyla suistimal etmişler, kendinizi kötü hissetmeyin.Hepinize çok teşekkürler ama size yaptığım bir kötülüğü anlatayım da görün resmen çizgi filmlerde ki kötü zalim karakter. Şimdi çalıştığım hastanede bana ait bir odam var ve balkonum var hasta gözlemi yaptığım için gece aşağı inip sigara içemiyorum. O yüzden balkonda sigara içebiliyorum. Mola yemek arası gibi aralarim yok odam ve hasta odası dışında ekstrem bir durum olmazsa bı yere gitmem çünkü hastaları bırakamam. Neyse ben temizlik personellerine hep oldukça hassas davranırdım. Gece çalıştığım için gündüz odam boş olur onlara dinlenmek isterlerde odamda ki cekyatta dinlenebilrceklrini çok söylemişimdir. Şimdiye kadar personelleri hiç şikayet etmedim. Hatalarında hep uyardım ama bu son 2aydir ciddi sıkıntı yaşamaya başladım onlara işleri çok yoğun olursa benim odama girmesinler ama hasta odalarına ve banyo tuvaletlerine kesinlikle titiz davransinlar diye defalarca uyardım ama istediğim gibi temiz bulamıyordum odaları yada artık bazı şeyler gözüme batiyor bilmiyorum.
En son hasta duşu kullanabilir miyim dedi ve bende kontrol edeyim daha sonra kullanabilirsiniz dedim ne göreyim giderde saç. Muhtemelen yerleri sildikleri suyu küvete dökmüşler. Ondan sonra bende film koptu hem benim odamı temizlemeyi hemde hasta odasında ki sorumsuzlukları beni sinirlendirdi. Çünkü burda bakiyorum millet gergin balkonu yikatiyor yok günde 3-5defa tuvaletleri yikatiyor arkadaş ben size böyle davranıyorum diye mi beni iplemiyorsunuz. Herhalde hayattımde kimseyi öyle azarlamadim benimle yaşıt bir kızı azarlamak sonrasında bende vicdan azabı hissettirdi. Ama içimde ki öfkeye engel olamıyordum .
Ertesi gece nobete geldiğimde balkonumda tuvaletlerde kullanılan çöp kovasının içindeki siyah kovayı balkonumda buldum içi izmarit doluydu bir gün öncesinden i.k müdürü balkonumda sigara içip içemeyecegimi sordu bende tabi buyrun diye içeri davet ettim. Balkona geçip sigarasını içip çıkıp gitti. İnsan kaynaklarının toplamda 3 balkonu var bu arada. Balkonda ki kovayı görünce deliye döndüm dingonun ahırı olmuş burası dedim personel iş yapmaz balkon gideri sigara izmariti dolmuştu ve benim aklımda ben bu balkonu en son belki 4ay önce rica ile yıkattım ama dün eve dönerken hasta odasını temizlemekten aciz personeller muhasebe birimiminin kapı arasını kir girmiş diye elleri ile kazıyordu dedim ve an kovayı tekmeleyip bütün izmaritleri yere attım. Ertesi gün personeli yine çağırıp bunu buraya ne hakla koyduklarını buranın bana ait olduğunu kim olursa olsun bana sormadan iş yapamayacaklarini burda hasta dosyalarının olduğunu kafasına göre gerkesin giremeyecegini söyledim. Ve o izmaritleri tek tek toplaması için kızdım sonra içim el vermedi eldiven vermiyor bizim hastane bir çift eldiven verdim.