- 31 Ağustos 2021
- 1.085
- 2.381
- 63
- Konu Sahibi Probisinkokusu
-
- #41
Üffff sormayın bana da öyle geliyor öyle düşününce inadım tutuyor sindiremezsin beni gibisinden iyice yumuşamıyorum ona karşı. Bir nevi el mi Yaman ben mi yaman gibi birşey. Pes etmeli mi dersinizEşiniz bence bezdirme politikasıyla size "ne yaparsan yap git arkadaşlarınla takıl" falan dedirtmeye çalışıyor. Hani, beni evde olmaya zorlarsan işte böyle olur kafaları
Bence pes etmeyin. Hatta bence acilen kendini toparlamazsa,ona istediği kadar özgür olabileceğinin garantisini verin ki el mi yaman bey mi görsün o zamanÜffff sormayın bana da öyle geliyor öyle düşününce inadım tutuyor sindiremezsin beni gibisinden iyice yumuşamıyorum ona karşı. Bir nevi el mi Yaman ben mi yaman gibi birşey. Pes etmeli mi dersiniz
Başlığa istinaden yazıyorum.Hangimiz öyle sanmadık ki?Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.
Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.
Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.
Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Herkes biraz hayal kırıklığı da yaşıyordur o zaman.Başlığa istinaden yazıyorum.Hangimiz öyle sanmadık ki?
Ben genel olarak mutlu bir insanım. Yani bir yerde aramam içimde çocukluktan kalma vardır sanki. En üzüntülü anımda bile hep bir Ümit hep bir geçecek hissi. Bununla beraber eşim her boş anını arkadaşları ile doldurmak yada dışarda olmak istiyor. Sıkılıyorum deyip duruyor ben yan yana olup farklı işlerle bile ilgilenirken mutlu olurum. Mutluluk gerçekten insanım kendi içinde karşındakinde yoksa dışardan verilmiyor.Evliliğin ilk yılı genelde çekişme, sınırlarını çizme-anlama, biraz ileri biraz geri adımlarla sürece alışmayla geçiyor. Evlilikler benim fikrimce sabır,sabır,sabır ve sadakat üzerine kurulu.dikkatinizi çektiği gibi sabırlı olmak evlilikteki en temel gereklilik. Beklentiyi ne kadar yüksek tutarsanız, çıtanızı aşağı çekmek o kadar zor oluyor tabi aşağıya çekemezseniz ne oluyor çıta kırılıyor ve bi bakıyorsunuz mahkeme koridorundasınız. Umarım bu noktaya ulaşmazsınız. Neşe ve mutluluğunuzun içine eşinizi de çekmeye çalışın. Haftasonu(hazır çoluk çocuk da yok) kaçın gidin başka illere; festival, şenlik, kültür gezisi, çılgın etkinlikler (rafting, paraşüt , tırmanma, kamp vs)... Sizinle de çok keyifli zamanları ve rutin zamanları da olabileceğini içselleştirsin. İnşallah toparlarsınız ve huzurlu evlilik yoluna girersiniz.
Belki de eşiniz evliliği daha farklı düşünüyordu ve hayal kırıklığına uğradı,umduğunu bulamadı;arayış içinde ve mutsuz....Belki sizden soğumuştur,belki bekar hayatını özlemiştir,belki evliliğin kendisine göre olmadığının farkına varmıştır yada cinsel anlamda aradığını bulamamış olabilir,evliliğin sorumluluğu ona ağır gelmiş olabilir....Bence eşinizle oturup bu durumu konuşun,eve gelince onunda ilgi alanı olan bir konuda sohbet edin,tavla oynayın(tavla oynarken zar tutun,hile yapın,oyunbozanlık yapın),yürüyüşe çıkın,sevdiği bir tatlıyı yapın,komik olaylardan bahsedin,eğer yaşınız yakınsa çocukluk döneminizden konu açın....Konu bitmez ki,arkadaş olun yani,bazen onun açısından,onun gibi düşünmeye çalışın...Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.
Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.
Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.
Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
O zaman seni devamli asagi ceken birine ne ihtiyacın var ki? Hic mi iyi bi özelliği yok?Ben mutluyum ve aslında meşgulüm çalışıyorum. Eve geldiğimde de mutlu bir insan görmek istiyorum. Öfleyen puflayan sürekli yakınan insan ile günler devriliyor sadece hayat yaşanmıyor.
Küsme huyu olmasa, konuşsa, sarılsa gönül alsa bazı şeylerin değişmesi kabul edilenilir ama bu tavrı zincirleme reaksiyon gibi bir çok olaya, duruma sebep olucaktır.Çok tatlı dilli teması çok seven, sorunlarda alttan alan dayanamayıp yazan kıyamayan biriydi. Ha ama çok mutlu bir insandı diyemem. Güler yüzlü sakin bir insandı. Biraz melankolik bir hali vardı ama bu kadarını tahmin etmiyordum. Biz tam bir hareketli cıvıl cıvıl minik kız ile sakin ağırbaşlı erkek çiftiyiz. İllaki değişecekti sanki bu kadarını beklemiyordum.
Evliliğimizin ilk yılında çok zorlanmıştık 6 ay kadar terapiye gittik. Şimdi maşallah 5 yıl oldu sanki o ilk günkü insan karşımda hala. Birbirine alışma süreci zor oluyor destek alabilirsiniz .Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.
Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.
Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.
Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Beş senedir birlikteyiz hanfendi sıkıcı biri olduğumu düşündünüz sanırım ama bunları yapmak istemeyene zorla yaptıramazsınız. Bir Kaldı ki eşim çocuk değil onu her gün yanımda ve evde tutacak bir şey bulayım. Oyalayayım.Belki de eşiniz evliliği daha farklı düşünüyordu ve hayal kırıklığına uğradı,umduğunu bulamadı;arayış içinde ve mutsuz....Belki sizden soğumuştur,belki bekar hayatını özlemiştir,belki evliliğin kendisine göre olmadığının farkına varmıştır yada cinsel anlamda aradığını bulamamış olabilir,evliliğin sorumluluğu ona ağır gelmiş olabilir....Bence eşinizle oturup bu durumu konuşun,eve gelince onunda ilgi alanı olan bir konuda sohbet edin,tavla oynayın(tavla oynarken zar tutun,hile yapın,oyunbozanlık yapın),yürüyüşe çıkın,sevdiği bir tatlıyı yapın,komik olaylardan bahsedin,eğer yaşınız yakınsa çocukluk döneminizden konu açın....Konu bitmez ki,arkadaş olun yani,bazen onun açısından,onun gibi düşünmeye çalışın...
Var olmaz elbette var. Ama şu 9 aydır süren arkadaş meselesi uzun süre küsmeler tartışmaların gölgesinde kaldı o güzel özellikler. O yüzden bu ara dolayısı ile göremiyorum.O zaman seni devamli asagi ceken birine ne ihtiyacın var ki? Hic mi iyi bi özelliği yok?
Ne güzel maşallah bunu duyduğuma çok sevindim. Oturup konuşuyoruz zaman zaman düşünüyorum da terapist ne söylese iyi gelir ne dese her şey yoluna girer bilemiyorumEvliliğimizin ilk yılında çok zorlanmıştık 6 ay kadar terapiye gittik. Şimdi maşallah 5 yıl oldu sanki o ilk günkü insan karşımda hala. Birbirine alışma süreci zor oluyor destek alabilirsiniz .
İşte o sebeple terapistler var :) yanı ben evde her şeyi kırıyordum eşim kapı çarpıp gidiyordu. Şu an birbirimizi kıracağız diye aklımız çıkarNe güzel maşallah bunu duyduğuma çok sevindim. Oturup konuşuyoruz zaman zaman düşünüyorum da terapist ne söylese iyi gelir ne dese her şey yoluna girer bilemiyorum
İlk iki paragrafta kendimi buldum bile şimdiden. Benim daha önceki ilişkilerimde de sorun yaşadığımızda çok çaba sarfedip birden elimi eteğimi çekiyorum her şeyden o halim öyle acımasız ki. Geri dönüşü hiç olmuyor. Evliliğimde bunu yaşamaktan çok korkuyorum. Soğursam ne olur diye. Şimdi seviyorum çabalıyorum. Peki ya sonra? Birden soğuduğumda nasıl toparlayacağım.Küsme huyu olmasa, konuşsa, sarılsa gönül alsa bazı şeylerin değişmesi kabul edilenilir ama bu tavrı zincirleme reaksiyon gibi bir çok olaya, duruma sebep olucaktır.
Sürekli çabalarken, mücadele ederken bulucaksınız kendinizi ilişkide bağlantı kopmasın diye.Yer yer çok değersiz hissedip, çabalayıp tepkisizliğe dayanamayıp sinir krizleri geçirirken bulabilirsiniz kendinizi.
Zaman olıcak sonra bu sinir krizleri içinde keşke bağırmasaydım, keşke öyle demeseydim, galiba ben çok şey istiyorum( ki istemiyosunuz) gibi gibi sözlerle şuçluluk ve değersizlik duygusuyla başbaşa kalıcaksınız.
Bu olayı yaşamayan birisi için amaan takma al kahveni tvni izle spora git vs demesi kolay olucaktır.Başa gelmeden anlaşılabilicek bir şey değil çünkü.Artık konu konuşup konuşmaması surat asması değil sizin değersizlik hissi
İçinde boğulmanız olucak.
Her biri aşama aşama olucak.Sağlam bir sinir sistemi lazım.Akıllıyı deli eder bu tipler söyleyeyim.
Buna değer mi?
Bu umursamaz yaklaşımları aradaki güven bağınıda bitirir.Saygıyıda.Saygı yalnızca hakaret edilmesi değildir.
Hiç yerine geçip giden bir hayat...
Kibir, egoyla bitmek bilmez bir mücadele, aldım hevesim kaçtı muamelesi.Çok acımasızca.
Çırpınırken bir çok şeyin farkında olmayacaksınız.
Çünkü bitmek bilmez git geller yaşıcaksınız.
İki üç yıl sonra artık o bıcır bıcır halinizden eser kalmamış.Robota dönmüşsünüz.
Umarım çok geç olmadan tüm bunlara değmiyeceğini anlarsınız.
Evlilik kesinlikle çiçek böcek değil ama bu da değil.Küs kalabilen , trip atan erkek=sonsuz ego okşaması.
İstanbuldaysanız terapist tavsiyesi alabilirimİşte o sebeple terapistler var :) yanı ben evde her şeyi kırıyordum eşim kapı çarpıp gidiyordu. Şu an birbirimizi kıracağız diye aklımız çıkarbir şeyleri fark etmemizi sağlıyorlar . Böyle olmaktansa denemekten be zarar gelir
Maalesefİstanbuldaysanız terapist tavsiyesi alabilirim
Yeni değil yıllardır evli gibiyim öyle yorgunum ki sormayın. Sizler kapı çarpıp kırıp döküyormuşsunuz belki biz de yapsak rahatlarız. Bizde iki pasif agresif. Karşımızdaki beynimizi okusun diye bekliyoruz. Çaba gösteririz yeter ki bir doğru yol bulalım.Maalesefsanırım İstanbul bu konuda daha zengin seçeneğe sahiptir belki okuyan arkadaşlar yardımcı olur. Canınızı sıkmayın ortada bir şey yok. Duygularımız önemli severek evlendiysek biraz çaba göstermek gerek
En sevmediğim erkek tipi oflayan puflayan suratı sirke satan sürekli mutsuz ve memnuniyetsiz sana kötü bi haberim var ama bu vakalar kronikleşiyor,bende de var aynısından çok yıpratıcı bi şeyAy kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.
Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.
Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.
Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
bunlar öyle bi şekilde konuşuluyor ki terapistin yanında, şaşırıp kalıyo insan. konuşmayı iletişim kurmayı doğru şekilde bilmiyoruz aslında çoğumuz.Evet eşimde aldatma namusla ilgili bir sorun şiddet yoksa bunlar dert değil diyor ama ben evliliğe uygun görmüyorum davranışlarını madem dert değil çözse keşke.
Umarım vizede iyi gelir terapist. Atlatmış olmanıza sevindim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?