• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ben evliliği çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım?

Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.

Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.

Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.

Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Valla evlilikte ur böyle şeyler ama cicim aylarında da olmasın bir zahmet. Bence adam senden kurtulmaya çalışıyor sevmediğin şeyleri yapmaya çalışarak.cinsel hayat harici temas yok demişsin. Öyle cinsel hayatın da aman aman sıklıkta olduğunu sanmıyorum.
 
Yeni evlilikte böyle şeyler olmaz bence , eşiniz evlendigine pişman olmuş ve bekarliğini özlüyor, bizde yeni evliyken kavga ederdik ama barışınca herşeyi unutur birbirimizden ayrılamazdık ve boşanma kelimesini her kavgada ben dile getirirdim ama eşim asla ağzına alamazdı ve hicbir zamanda almadı, bence bu evlilikten hayır gelmez 😕 bari çocuk yapmayın kendinizi garantiye alın maddi manevi...
Seninki de çok doğru bir evlilik değilmiş o zaman. ben sevgiliyken bile tartışırken ayrılık kelimesini kullanmak aklıma gelmiyor. Kendin yaptığın durumu eşin yapmıyor diye örnek gösteriyorsun bir de.o da sana mı desin her kavgada boşanma kelimesini kullanıyorsan o evlilikten hayır gelemz diye. Sizinki daha ağır bir durum aslında.
 
Seninki de çok doğru bir evlilik değilmiş o zaman. ben sevgiliyken bile tartışırken ayrılık kelimesini kullanmak aklıma gelmiyor. Kendin yaptığın durumu eşin yapmıyor diye örnek gösteriyorsun bir de.o da sana mı desin her kavgada boşanma kelimesini kullanıyorsan o evlilikten hayır gelemz diye. Sizinki daha ağır bir durum aslında.
Ya öyle değil, yani bir erkek mücadele etmiyorsa evlilik yürümez, benim de her tartışmada dile getirmem doğru değildi tabi , ama bunu ben degil eşim yapsaydı boşanmıştık, yani yine de evliliği kurtaran eşimdi, şimdi bu tarz sorunlarımız yok zaten evlilik başında yaşadık bunları, ben konu sahibinin eşinin onu sevmediğini düşünüyorum, çünkü hiç-bir mücadelesi yok evliliği kurtarmak için...
 
Valla evlilikte ur böyle şeyler ama cicim aylarında da olmasın bir zahmet. Bence adam senden kurtulmaya çalışıyor sevmediğin şeyleri yapmaya çalışarak.cinsel hayat harici temas yok demişsin. Öyle cinsel hayatın da aman aman sıklıkta olduğunu sanmıyorum.
Evli bir çift için ideal diyebiliriz. Çünkü eşimi bu konuda tehdit etmem yada madem öyle işte böyle deyip hayır demem.

Dediğiniz gibi ise biran önce yüzüme söyler umarım. Kimse kimsenin zamanından çalmasın böyle böyle geçip gitmesin gençlik
 
Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.

Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.

Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.

Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Onun ağrı sızılarını duymazdan gelip siz sohbet açsanız, evde ikinizin oynayabileceği oyunlar bulsanız. Tavla pişti gibi ya da internek üzerinden karşılıklı scrabble gibi, beraber yapacak etkinlikler bulsanız. Biz yeni evliyken sürekli tavla oynar çift olan arkadaşlarımızla okeye giderdik. Böyle şeyler onu sizinle iyi vakit geçirmeye alıştırabilir belki.

Eski konularınızı hatırladım. Adam henüz evli ve eve ait olma durumuna hazır değilmiş maalesef, ne yaptığının farkına da varamamış. Şu an arkadaşlarının da etkisiyle çocukça davranıyor. Böyle de olduramazsanız açın davanızı boşayın, gerekirse "ne zaman aile olmanın ne olduğunu öğrenip karınla birlikte yaşamanın bu olmadığının farkına varırsan o zaman görüşürüz. Farkına varmayacaksan da istediğin gibi birini bulup evlen" diyerek sepetleyin gitsin. Elin olmamışını oldurana kadar sizde yaşama sevinci falan kalmayacak. O saatten sonra da düzelenin kıymeti kalmayacak.

14. Yıla girmek üzereyiz, ikimiz de çalışıyoruz.Akşam evde buluşunca yemekleri ocağa koyar balkonda bir sigara içerken günün kritiğini yaparız,aklımıza geleni anlatırız, yemekte telefon ellemek yasaktır sohbet varsa devam eder yoksa sessizlik olur bu da normaldir. Akşam ikimiz de telefonla oynarız video izleriz, komik gördüklerinizi ilgimizi çekenleri söyler birlikte izleriz, birimiz diğerinin yanından geçerken ya burnunu sıkar ya makas alır,koridorda karşılaşırsak ben onu gıdıklamaya kalkışırım,o beni köşeye sıkıştırıp taciz etmeye çalışır, bütün gece sustuğumuz da olur hiç susmadan konuştuğumuz da ama hep sessizlik olmaz. evlilik aslında sizin yaşadığınız evlilik gibi değil, adam evlendiğine pişman ama yüreklice söyleyecek g.tü yok.(son cümle için çok özür dilerim ama başka kelime bulamadım.) ailesi sizi haklı görünce kaçacak yeri de kalmamış mutsuzluğunun intikamını size trip atarak alıyor.
 
Evli bir çift için ideal diyebiliriz. Çünkü eşimi bu konuda tehdit etmem yada madem öyle işte böyle deyip hayır demem.

Dediğiniz gibi ise biran önce yüzüme söyler umarım. Kimse kimsenin zamanından çalmasın böyle böyle geçip gitmesin gençlik
Cinsellik sayısı iyiyse bence mücadeleye değer.ten uyumu çok önemli.
 
Baştan belirtmediğimi mi düşündünüz?Beş yıldır birlikteyiz ilk günden beri bundan hoşlanmayacağım belirttim. Evlendikten sonra çıkmam dedi.Sonuç evlendikten sonraki en büyük derdim oldu. Onun için artık arkadaş çevresi ile az görüşmesi değil özgürlüğünün elinden alınması gibi oldu.
Eeee elinden alınıyor zaten.evlilik özgürlüğü oldukça kışıtlayan birşey. Evlenecek olan ona göre evlenecek ya da evlenmeyecek. Valla çoğu erkeği seks bile kurtaramıyor, özgürlük daha ağır basıyor.
 
Onun ağrı sızılarını duymazdan gelip siz sohbet açsanız, evde ikinizin oynayabileceği oyunlar bulsanız. Tavla pişti gibi ya da internek üzerinden karşılıklı scrabble gibi, beraber yapacak etkinlikler bulsanız. Biz yeni evliyken sürekli tavla oynar çift olan arkadaşlarımızla okeye giderdik. Böyle şeyler onu sizinle iyi vakit geçirmeye alıştırabilir belki.

Eski konularınızı hatırladım. Adam henüz evli ve eve ait olma durumuna hazır değilmiş maalesef, ne yaptığının farkına da varamamış. Şu an arkadaşlarının da etkisiyle çocukça davranıyor. Böyle de olduramazsanız açın davanızı boşayın, gerekirse "ne zaman aile olmanın ne olduğunu öğrenip karınla birlikte yaşamanın bu olmadığının farkına varırsan o zaman görüşürüz. Farkına varmayacaksan da istediğin gibi birini bulup evlen" diyerek sepetleyin gitsin. Elin olmamışını oldurana kadar sizde yaşama sevinci falan kalmayacak. O saatten sonra da düzelenin kıymeti kalmayacak.

14. Yıla girmek üzereyiz, ikimiz de çalışıyoruz.Akşam evde buluşunca yemekleri ocağa koyar balkonda bir sigara içerken günün kritiğini yaparız,aklımıza geleni anlatırız, yemekte telefon ellemek yasaktır sohbet varsa devam eder yoksa sessizlik olur bu da normaldir. Akşam ikimiz de telefonla oynarız video izleriz, komik gördüklerinizi ilgimizi çekenleri söyler birlikte izleriz, birimiz diğerinin yanından geçerken ya burnunu sıkar ya makas alır,koridorda karşılaşırsak ben onu gıdıklamaya kalkışırım,o beni köşeye sıkıştırıp taciz etmeye çalışır, bütün gece sustuğumuz da olur hiç susmadan konuştuğumuz da ama hep sessizlik olmaz. evlilik aslında sizin yaşadığınız evlilik gibi değil, adam evlendiğine pişman ama yüreklice söyleyecek g.tü yok.(son cümle için çok özür dilerim ama başka kelime bulamadım.) ailesi sizi haklı görünce kaçacak yeri de kalmamış mutsuzluğunun intikamını size trip atarak alıyor.
Işte bu duruma düşmemek için devamlı aynı evde yaşanmasa da 4,5 günlük bir dönem bile olsa tecrübe edinilmesi taraftarıyım. Kişi bakıyor yanında sürekli biri varken rahat edemiyor, darlanıyor, sinirleniyor, özgür hissetmiyor evlenmeyecek. Çok uzun bir süre olmasına da gerek yok.böyle.direk karavana atış oluyor. Nereden bilecek ki evlilik insanı olup olmadığını.ben bu kadar beceremeyen kişi varken neden hâlâ şart gibi görüldüğünü de anlayamıyorum ya neyse. Insanlar nedense bir türlü vazgeçmiyorlar şu evlilikten.aslında evlenmeden de çok güzel bir şekilde ilişki yaşanabiliyor, 2,3 günde bir görüşerek.haaa çocuk istersin o zaman evlenirsin yapacak birşey yok.gerçi bizim ülkede kaç babayiğit kendi başına eve çıkabiliyor da nasıl ilişki yaşayacak ? O da var.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Onun ağrı sızılarını duymazdan gelip siz sohbet açsanız, evde ikinizin oynayabileceği oyunlar bulsanız. Tavla pişti gibi ya da internek üzerinden karşılıklı scrabble gibi, beraber yapacak etkinlikler bulsanız. Biz yeni evliyken sürekli tavla oynar çift olan arkadaşlarımızla okeye giderdik. Böyle şeyler onu sizinle iyi vakit geçirmeye alıştırabilir belki.

Eski konularınızı hatırladım. Adam henüz evli ve eve ait olma durumuna hazır değilmiş maalesef, ne yaptığının farkına da varamamış. Şu an arkadaşlarının da etkisiyle çocukça davranıyor. Böyle de olduramazsanız açın davanızı boşayın, gerekirse "ne zaman aile olmanın ne olduğunu öğrenip karınla birlikte yaşamanın bu olmadığının farkına varırsan o zaman görüşürüz. Farkına varmayacaksan da istediğin gibi birini bulup evlen" diyerek sepetleyin gitsin. Elin olmamışını oldurana kadar sizde yaşama sevinci falan kalmayacak. O saatten sonra da düzelenin kıymeti kalmayacak.

14. Yıla girmek üzereyiz, ikimiz de çalışıyoruz.Akşam evde buluşunca yemekleri ocağa koyar balkonda bir sigara içerken günün kritiğini yaparız,aklımıza geleni anlatırız, yemekte telefon ellemek yasaktır sohbet varsa devam eder yoksa sessizlik olur bu da normaldir. Akşam ikimiz de telefonla oynarız video izleriz, komik gördüklerinizi ilgimizi çekenleri söyler birlikte izleriz, birimiz diğerinin yanından geçerken ya burnunu sıkar ya makas alır,koridorda karşılaşırsak ben onu gıdıklamaya kalkışırım,o beni köşeye sıkıştırıp taciz etmeye çalışır, bütün gece sustuğumuz da olur hiç susmadan konuştuğumuz da ama hep sessizlik olmaz. evlilik aslında sizin yaşadığınız evlilik gibi değil, adam evlendiğine pişman ama yüreklice söyleyecek g.tü yok.(son cümle için çok özür dilerim ama başka kelime bulamadım.) ailesi sizi haklı görünce kaçacak yeri de kalmamış mutsuzluğunun intikamını size trip atarak alıyor.
Bizde iyiyken bunları yapıyoruz ama sıkılmayı normal bulmuyor. Hemen bir boşluğu doldurmaya çalışıyor veya oflayıp puflayıp beni de darlıyor.

Zaten iki kişiyiz mutsuz insan görmek istemiyorum. Sağlığımız yerinde iyi kötü yuvarlanıyoruz da çok şükür. İkimizde laftan anlayan insanlarız ama o laf anlatmayı bilmiyor sanırım küsüp konuşmadığına göre.
 
Eşiniz evlilige alişamamis evlilik agir gelmis gibi hissettim.
Bir de bazi insanlar hala eski evlilikler gibi saniyor evliligi.
Yeni evliyken benim eşim de biraz böyleydi.
 
Işte bu duruma düşmemek için devamlı aynı evde yaşanmasa da 4,5 günlük bir dönem bile olsa tecrübe edinilmesi taraftarıyım. Kişi bakıyor yanında sürekli biri varken rahat edemiyor, darlanıyor, sinirleniyor, özgür hissetmiyor evlenmeyecek. Çok uzun bir süre olmasına da gerek yok.böyle.direk karavana atış oluyor. Nereden bilecek ki evlilik insanı olup olmadığını.ben bu kadar beceremeyen kişi varken neden hâlâ şart gibi görüldüğünü de anlayamıyorum ya neyse. Insanlar nedense bir türlü vazgeçmiyorlar şu evlilikten.aslında evlenmeden de çok güzel bir şekilde ilişki yaşanabiliyor, 2,3 günde bir görüşerek.haaa çocuk istersin o zaman evlenirsin yapacak birşey yok.gerçi bizim ülkede kaç babayiğit kendi başına eve çıkabiliyor da nasıl ilişki yaşayacak ? O da var.
Evlenmeyene vebalı gibi bakılıyor bizim ülkemizde zaten. Yaş 25e yaklaşıp iş sahibi de olundu mu evlenmek zorundasın. Anandan mahalle manavına kadar herkes ya evlendirmeye çalışır ya da evlen diye baskı yapar. Bi rahat bırakmadılar bizi. Bu öyle işliyor ki zihnimize üniversiteyi bitiren herkes evlenilecek birinin derdine düşüyor. Sonra ilk denk gelenle evlenip başına bela alıyor.

Sözüm konu sahibine değil aslında burada, ülke genelinde durum bu. Kurtulamadık şu kafadan
 
Evlenmeyene vebalı gibi bakılıyor bizim ülkemizde zaten. Yaş 25e yaklaşıp iş sahibi de olundu mu evlenmek zorundasın. Anandan mahalle manavına kadar herkes ya evlendirmeye çalışır ya da evlen diye baskı yapar. Bi rahat bırakmadılar bizi. Bu öyle işliyor ki zihnimize üniversiteyi bitiren herkes evlenilecek birinin derdine düşüyor. Sonra ilk denk gelenle evlenip başına bela alıyor.

Sözüm konu sahibine değil aslında burada, ülke genelinde durum bu. Kurtulamadık şu kafadan
buradaki çift birbirinin ilk sevgilisi bile olmayabilir yalnız. üstelik gayet de severek evlenmişler....mutlaka evlenelim diye dğeil uzaklarmış beraber olalım, seviyoruz demişler.

sorun bence sevelim evlenelim sorunu değil. asıl "3.5 yıllık ilişkimiz evlilikle sonuçlandı" diye burada bile yüzlerce konu girişi görüyorum.

yahu evlilik bir sonuç değil.
evlilik daha başlangıç hele bi dur :D

insanlar evliliğe çok odaklı ama evlenince ne yapacam nasıl olacak kısmı çok boş geçiliyor bizde.
-bence yani--

öyle konular var ki evliler eşi çocuk istemiyor.
e bunu konuşmadınız mı evlenmeden diyoruz "öyle şeyler konuşulmadı" deniyor
tesadüfen nişanlısının çocuk istemediğini öğrenen vardı burada. facia.

bence sorun "evlenmeye" odaklanmaktan "evliliğin nasıl olacağına dair gerçekçi bir bakış geliştirememek"
 
buradaki çift birbirinin ilk sevgilisi bile olmayabilir yalnız. üstelik gayet de severek evlenmişler....mutlaka evlenelim diye dğeil uzaklarmış beraber olalım, seviyoruz demişler.

sorun bence sevelim evlenelim sorunu değil. asıl "3.5 yıllık ilişkimiz evlilikle sonuçlandı" diye burada bile yüzlerce konu girişi görüyorum.

yahu evlilik bir sonuç değil.
evlilik daha başlangıç hele bi dur :D

insanlar evliliğe çok odaklı ama evlenince ne yapacam nasıl olacak kısmı çok boş geçiliyor bizde.
-bence yani--

öyle konular var ki evliler eşi çocuk istemiyor.
e bunu konuşmadınız mı evlenmeden diyoruz "öyle şeyler konuşulmadı" deniyor
tesadüfen nişanlısının çocuk istemediğini öğrenen vardı burada. facia.

bence sorun "evlenmeye" odaklanmaktan "evliliğin nasıl olacağına dair gerçekçi bir bakış geliştirememek"
Çok doğru tespitler
 
Bazı insanlar isteklerini kırılganlıklarını söyleyemez içine döner, istemeden bişeye mi kırıldı acaba ifade edemiyor? Eğer öyle değilse de kafasını karıştıran bişiler olabilir biraz başka şeylerleilgikenseniz kaçan kovalanıra döner belki olay:)
 
Yeni evlilikte çatışmalar normaldir herhalde bilmiyorum evli değilim. İnsnaların birbirine adapte olması zaman alıyordur muhakkak. Ama sizinki yeni evli çatışması değil sanki?
 
Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.

Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.

Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.

Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Sizle ilgili değişmiş ve sıkkınmış? Böyle bir durumda eşiniz için endişelenmeniz ve üzülmeniz gerekir bence. Onun mutsuzluğu sizi mutsuz ediyor diye üzülmek yerine onu mutlu etmeye çalışın. Bir sıkıntısı olabilir, kendi bile farkında olmayabilir ki erkekler öyle oluyor genelde. Ve genelde sorunlarını konuşmadan içe kapanıp bir süre depresif takılarak aşarlar. Bu da eşinizin tarzı ve mutlu edemeseniz de öyle kabul etmelisiniz. Evlilikte her şey istediğiniz gibi olmayacak ama bilmeniz gerek ki zaten olmamalı, o siz değil ve sizin tepkilerinizi vermesi, sizin istediğiniz gibi davranması da mümkün değil. Bunu iyi bir şey olarak görüp olduğu gibi kabul edip severseniz eşinizi, sorunların büyük çoğunluğu kendiliğinden kaybolur bence
 
Back