• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ben evliliği çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım?

Probisinkokusu

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
31 Ağustos 2021
1.085
2.381
63
Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.

Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.

Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.

Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
 
Arkadaşları ile ilgili ne sorun yaşamıştınız ki?

Tüm sorunlarınızda küsüyorsanız maalesef yetişkinlik seviyesinde değilsiniz. Kendinizi o noktada olgunlaştırmalısınız.

Küsmeyi çözüm değil istediğini yaptırmanın bir yolu olarak kullanır genelde insanlar.

Elbette ilk sene biraz daha zor geçiyor ancak önemli olan evlilikte iletişim dilini oluşturabilmek.
 
Arkadaşları ile ilgili ne sorun yaşamıştınız ki?

Tüm sorunlarınızda küsüyorsanız maalesef yetişkinlik seviyesinde değilsiniz. Kendinizi o noktada olgunlaştırmalısınız.

Küsmeyi çözüm değil istediğini yaptırmanın bir yolu olarak kullanır genelde insanlar.

Elbette ilk sene biraz daha zor geçiyor ancak önemli olan evlilikte iletişim dilini oluşturabilmek.
Küsen eşim ben değil maalesef
 
Evlilik çiçek, böcek, bulut, aşk, mutluluk değil. Çünkü hayat öyle çiçek böcek bulut ... değil. Siz artık hayatı birlikte yaşıyorsunuz. Önceleri sadece aşkınızı birlikte yaşıyordunuz. hayatlarınız ayrıydı, evleriniz ayrıydı. Evlilik böyle bir şey. Sanmayın ki çıkarken yaşadığınız o heyecanlar, çiçekler, kelebekler evlendiğiniz zaman 24 saat haftanın 7 günü aylarca yıllarca öyle sürecek. Siz şu anda birlikte çıkmıyorsunuz, siz şu anda birlikte şu hayat denen, kah mutlu ama kah mutsuz, zorluklarla dolu, stresli ve yorucu olan, ve çoğunlukla vasat olan şeyi yaşıyorsunuz. Normal yani. Siz çıkarken 24 saat sizinle mi ilgileniyordu? Sizinle buluştuğunda, ya da telefonda konuştuğunda sizinle ilgileniyordu canımlı cicimliydi onu dışında ise evde telefonuyla oynuyordu, ofluyordu pofluyordu vs. Annesinin kurduğu sofrada yemeğini tıkınıyordu ve belki de sofrayı toplamıyordu. Siz şimdi birlikte bir hayat yaşayacaksınız. sofrayı toplamasını istiyorsanız tatlı dille söyleyeceksiniz mesela. Yeni yeni alışacaksınız birbirinize ve birlikte yaşamaya. 7/24 çiçek böcek kelebek olmayacak.
 
Bu konunuzu biliyorum sadece, bu konuya bakarak yazıyorum; bence de sorun sizde değil. Eşiniz evliliğin ne olduğunu anlayamamış bence. Küsmeler, hasta numaraları yapmalar, mutsuzluk halleri vs. her gün her gün çekilecek çile değil.
Bu sizde de bir panik hali oluşturur. Acaba bugün yine mi mutsuz, yine mi küsecek diye. Böyle hayat geçmez.
 
Eşimin sırf rahat batması durumundan depresif göründüğünü düşünüyorsam (yani bir derdi yoksa) ben çıkar yürüyüşümü yapar açar filmimi izler çayımı höpürdetirim. Noldu noldu neden böylesin diye üstüne düşmek hatadır. Kimsenin kahrını çekmeye gelmedik dünyaya. Çekmek istesek evlenmez anamıza babamıza hizmet ederdik.
 
boş alınganlık yapanı takmamak gerektiğini düşünenlerdenim. konuşmak için adım atıldığında geri itiyorsa, her gün her gün her şey başa sarıyor ve düzeltmeye çabalamıyorsa, telefonu ve kendisi olarak devam eder o zaman hayata. çözümsüzlüğe itiyor çünkü durumu. siz kendinizi kaptırmamaya çalışın onun bu hallerine en azından.
 
Bende biraz karşımdakine gore yaşarım hayatı. Evde mutsuz, huzursuz insan olsun istemem, içim çekilir. Uzun süre böyle devam eden bir ilişkinin içinde de olamam. Bence anlaşamadığıniz konuları sakin sakin oturup konuşun, bu küsme huyunun iyi olmadığını, iletişim kurulması gerektiğini.. tek tek. Mesela benim bir kuralım vardır. Bir tartışma tatlıya bağlanmadan o gece gecirilmez. Gerekirse yanlış gördüğümüz şeyleri defalarca anlatırız birbirimize. Eninde sonunda tatlıya bağlanır. Eşiniz iletişim kurmak için kendini zorlayacak gerekirse, evlilik demek bunların bütünü. Her problemde küserse bir süre sonra sizin için de hayat normal devam edecek ve ben bunu mu çekeceğim düşüncesine gireceksiniz.
 
Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.

Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.

Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.

Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Yeni evlilikte böyle şeyler olmaz bence , eşiniz evlendigine pişman olmuş ve bekarliğini özlüyor, bizde yeni evliyken kavga ederdik ama barışınca herşeyi unutur birbirimizden ayrılamazdık ve boşanma kelimesini her kavgada ben dile getirirdim ama eşim asla ağzına alamazdı ve hicbir zamanda almadı, bence bu evlilikten hayır gelmez 😕 bari çocuk yapmayın kendinizi garantiye alın maddi manevi...
 
Ay kendimi tanıtmakta nasıl yormuş. İşte eski konularımı bilen bilir yeni evliyim eşimle arkadaşları nedeni ile git gelli bir evliliğimiz oldu. En son uzun uzun(en uzunu iki haftayı bulan) bir küslüğümüz oldu. Ben ufak çapta bir sinir krizi geçirip aynı tavırı takındım. Öyle olunca ne yapacağını şaşırdı. Annemlere anlatalım boşanalım dedi. Benim kimseyi karıştırmama konusunda hassas olduğumu biliyor ya oraya oynuyor. Tamam dedim git al gel madem benim artık bu triplerw bir çözümüm yok. Neyse gitti aldı geldi. Ben anlatıyorum o susuyor. Sonra o da anlattı falan derken ailesi iki gün iyi işte oğlum dediler. Sen küsmeyi nerden çıkardın ailende böyle şey mi gördün dediler. Bana hak verdiler. Neyse tatlıya bağlayıp gittiler.

Sonrasında bir iki hafta iyi gittik ama ardından kah kendimi iyi hissetmiyorum kah şuram ağrıyor(her gün başka bir yer ve gidelim doktora dediğimde yok deyip yakınmaya devam ediyor) kah buram ağrıyor kah mutsuzum demeye başladı. O böyle söylerken benim içim şişiyor tabiki. Yani sürekli bir yakınma hali. Yatarken cinsel hayat dışında tek bir temas yok ikimizde iki uçta. Telefonda tel bir güzel söz yok.

Neyse dün yemekten sonra ne bir eline sağlık demek var ne bir gelip yardım etmek zaten o günden beri telefondan kafasını kaldırmıyor. Dün gittim yanına konuşmaya canını sıkan bir şey mi var birden ne oldu diye. Bilmiyorum mutsuzum falan demeye başladı. Senle alakası yok gerçekten falan dedi. Ama evde iki kişiyiz. Eve bir geliyor surat beş karış ben mutlu bir insanım ama bu hali benim bütün mutluluğumun katili.Benim aşk dolu ilişkim böyle bir evliliğe evrildi. Yani bu git geller bu haller beni çok yordu. Sanki ama bugün ama yarın boşanacakmişız gibi hissetmeye başladım. Ara ara aniden gelen ağlama krizlerim var.Sorun bende sanırdım. Ama bende olmadığına iknayım artık.

Acaba her evlilikte daha da yeniyiz olur mu böyle şeyler? Ya da evliliği ben çiçek böcek güneş bulut mu sanmışım? Çok mu sabırsızım? Bu gibi bir sebep için boşanmaya değer mi?
Yukarıda bir arkadaş da demiş hayat çiçek ,böcek mi ki evlilik çiçek böcek olsun . Hayatın kendisi inişli çıkışlı bir olay zaten . Ama yeni evliyken sürekli kavga etmek ,kus kalmak bana bunlar hiç normal gelmiyor . Eşiniz yeteri kadar olgunlaşmamış imajı veriyor bu şekilde. Gerekiyorsa yardım alın beraber neymiş derdi çözülsün eminim işe yarar .
 
Zaman tanıyın birbirinize terapiste gidin . Erkekler dertlerini pek paylaşamaz biz bi bayanla karşılaşsak hemen derdimizi söyler rahatlarız onlar öyle değil. Esiniz evliliğe adapte olamamış üstüne gitmeyin rahta bırakın kendi halinize bakin gezin kahvenizi icin sevdiğin arkadaşını ara konuş.
 
Küsen eşim ben değil maalesef
O zaman iletişime geçmesi ile ilgili sakinken konuşun. Çözülmesi gereken bir sorun. Üzerini örtmeyi tercih ediyor eşiniz.

Hiç birimizin hayatı çiçek, güneş değil.
Sahile gittiğimizde bile sinek,böcek oluyor ama gitmekten vazgeçmiyoruz😅
 
Evlilik çiçek, böcek, bulut, aşk, mutluluk değil. Çünkü hayat öyle çiçek böcek bulut ... değil. Siz artık hayatı birlikte yaşıyorsunuz. Önceleri sadece aşkınızı birlikte yaşıyordunuz. hayatlarınız ayrıydı, evleriniz ayrıydı. Evlilik böyle bir şey. Sanmayın ki çıkarken yaşadığınız o heyecanlar, çiçekler, kelebekler evlendiğiniz zaman 24 saat haftanın 7 günü aylarca yıllarca öyle sürecek. Siz şu anda birlikte çıkmıyorsunuz, siz şu anda birlikte şu hayat denen, kah mutlu ama kah mutsuz, zorluklarla dolu, stresli ve yorucu olan, ve çoğunlukla vasat olan şeyi yaşıyorsunuz. Normal yani. Siz çıkarken 24 saat sizinle mi ilgileniyordu? Sizinle buluştuğunda, ya da telefonda konuştuğunda sizinle ilgileniyordu canımlı cicimliydi onu dışında ise evde telefonuyla oynuyordu, ofluyordu pofluyordu vs. Annesinin kurduğu sofrada yemeğini tıkınıyordu ve belki de sofrayı toplamıyordu. Siz şimdi birlikte bir hayat yaşayacaksınız. sofrayı toplamasını istiyorsanız tatlı dille söyleyeceksiniz mesela. Yeni yeni alışacaksınız birbirinize ve birlikte yaşamaya. 7/24 çiçek böcek kelebek olmayacak.
inanılmaz doğru ve tecrübe kokan bir yorum. sonuna kadar katılıyorum.

ek olarak kendimden örnek vermek istiyorum. 3,5 senelik ilişkimizi evlilikle tamamladık 1 senedir evliyiz
ve ben ilk zamanlar çok çok zorlandım. yani eşim benim için tanıyanların da onayladığı üzere kendince çok fazla fedakarlık yaparak, asla yapmam dediği şeyleri kabul ederek, ben de onun için aynı şekilde çok fazla fedakarlık yaparak bin bir zorlukla evlendik diyebilirim ama aynı evin içine girince bir çok küçük şeyden bir çok problem çıkabiliyor, dışarda sevgili olduğunuz adamla aynı eve girdiğinizde ne yazık ki o aşk aynı şekilde devam etmiyor, he karşılıklı emek verip özveride bulunup alışınca çok güzel bir yere evriliyor, büyüklerimizin verdiği öğütler çok önemli bunları kulak arkası etmemek lazım. bizim de şu an yeni yeni oturdu diyebilirim, hala arada tartışmalar olur anlaşmazlıklar olur bunlar bütün evliliklerde olur. mühim olan (iki tarafın da) birbirini nasıl idare edeceğini öğrenmesi bu konuda istekli olması :KK200:
 
Kişilere göre değişir tabii ama evlilik mutsuzluk üzerine kurulu bir durum değil. Evet cennetten bir bahçe de değil mi elbette ilk beş yıl zorladığı zamanlar oluyor ama bu 1. Yıl 6 kereyse 2. Yıl 4 kere yani giderek oturuyor ve huzurlu bir hal alıyor. Tabii bunun iki tarafla da ilgisi var. İki tarafta birlikte büyüyüp gelişecek duygusal anlamda.

Biz 4. yıla giriyoruz evlilikte. Ben geçmişe dönüp bakınca ne kadar geliştiğimizi görüyorum. Birbirimizi dinlemeyi öğrenmişiz. Eşimin beni anladığını görmek çok iyi bir his, ben de ona bu hissi yaşatmak istiyorum ondan görünce.

Eşinizde büyük bir sıkıntı var. Ya rahat batıyor ya da geçmişte takılı kalmış bir şeyleri unutamıyor. Bu bir kadın olabilir sizden gördüğü bir hareket olabilir. Bazı insanların böyle takıntıları olabiliyor. Bunu aşmanın yolu yine ondan geçiyor. Siz tek başınıza bir şey yapamazsınız.
 
Back