- 7 Kasım 2013
- 13.434
- 31.571
-
- Konu Sahibi meredithgrey
- #61
kilolu olma sebeplerinize takıldım ben. genetik yada çalışan anne sebebi değil tamamen sizinle ilgili bir konu. benim ailemi görseniz şaşar kalırsınız ama ben sırf onlar gibi olmayayım diye yıllarca yediklerime dikkat ettim midemi çöple doldurmadım.bence kimseyi suçlamadan ve kimseye alınmadan varolan probleminizi kabullenip doğru beslenmeyi öğrenmek için diyetisyene başvurmalısınız
O insanlar birde kendi kilolarina baksa kendi hayatlarındaki pisliklerini görse keşke demi.. nefret ediyorum böyle huzur bozan insanlardan ne yazık ki çok varŞimdi canım ablacım olumlama falan hikaye, etrafınızdaki insanlar sizin beyninizin fabrika ayarınızı bozmuş. İnsanlar kötü, 1 kg fazlan varsa bile arkandan atar tutarlar. Gördüğünüz zorbalıklar yüzünden bu konu sizde artık travma ve psikolojik problem olmuş bence. Bu işi olumlamayla değil adam gibi terapistle çözersiniz diyorum. çevrenizdeki insanlara da çok kızdım ne kadar saygısız ve kaba insanlar onlara ne sizin kilonuzdan?? Ruh hastaları
O insanlar birde kendi kilolarina baksa kendi hayatlarındaki pisliklerini görse keşke demi.. nefret ediyorum böyle huzur bozan insanlardan ne yazık ki çok var
Valla kiloluyken hep bi şeye suç atardımİnsülin direnciniz var mı? Acıkmak sizin kontrolünüzde olmuyor malesef. Az yediğinizde ya da uzun süre aç kaldığınızda şekeriniz düşüyor. Yani ben de biliyorum yememek gerektiğini.
Valla kiloluyken hep bi şeye suç atardım
Sonra gidip her şeye baktırdım bişey çıkmadı.
Doktora dedim ki ama nasıl olur hemen kg alıyorum. Su içsem yarıyoo dedim, o su dediğin su böreği olmasın dedi
Çok iyi anlıyorum seni. Zaman zaman bende düşünmüştüm o ameliyatları o derece bıkmıştım insanlardan. Saçma sapan insanların bile akıl vermeye çalışmasından. “Saygı duyulacak” insan kriterlerinden en önemlisi sanırım bizim ülkemizde dış görünüş. Kiloluysan senin altında çalışan insanlar sana “sen” diye hitap eder saygı duyma gereksinimi duymaz (ne alaka demeyin aynen böyle oluyor) kiloluysan toplu bir yemekte “seni iki porsiyon keser” gibi iğrenç espirilere maruz kalırsın. Kiloluysan herkes akıl vermeye çalışır “bak canım abla tavsiyesi çok gençsin yüzün güzel ben gençlere kilo yakıştırmıyorum” diye en alakasız en utandırıcı anlarda herkesin içinde hemde. Saymakla bitmez kötü deneyimlerim var. Hatta hatırlıyorum ilk stajımda bir hemşire abi bana “sen obezsin” bu işi yapabilecek misin demişti :) hamd olsun atandımda evlendim de doğurdum da sonra birgün tak dedi artık kilo yüzünden yaşadığım sağlık ve psikolojik baskılar yüzünden spora başladım. Her fırsatını bulduğumda yürüdüm. Yemeği eğlenceli hale getirecej bir sürü tarif denedim. Diyet ürünleri kullandım. Başlarda zorlandım diyet kısmını çok oturtamadım ama yürüyüşlerle sıkılaştıkça artık harcadığım emeğe üzülüp diyetime de uymaya başladım. Böyle böyle normal görüntüye kavuştum. Bana “sen iki porsiyonluksun” “inşallah içi iyidir herşey dış görünüş değil” diyen insanlar sürekli nasıl zayıfladığımı soruyor arkamdan çok güzelleşti diyorlar. Ben kilomu vermeye verdim ama onlar benim sevgimi artık kazanamazlar dedikleri gibi herşey dış görünüş değil. Kalp kırıldı mı tamiri zordur. Ben hala aynı benim. Değişmedim. Tek fark artık insanları umursamıyorum. Kendim dışında kimseyi değiştiremeyeceğimi öğrendim. Lütfen böyle bir ameliyata gitmeden çok detaylı düşün. Son damlasına kadar çabala…
Beni eleştiren insanların şuan beni takdir etmeleri eleştirmelerinden daha çok tahatdız ediyor biliyor musun yani zayıflayıp susturmakta mutlu etmiyor kimse için kendini üzme yol uzun meşakatli ama yapabilirsin merak etme. Bana evlenirken eşimin komşuları dedi “insallah içi iyidir” diye. Oğulları sanki sadrazam senlik bir durum değil aslında konuşacak paylaşacak birşeyi olmayan vizyonsuz insan bunlar. Hani ilk kriter güzellikten elenmişim işleri içime kalmışÇok teşekkür ederim, anlaşılmak çok güzel inanın. Beni en çok babamın sözleri yaralıyor mesela. Kahvaltıya gitmişiz pişi var, simit var hiçbirinden yememişim ki annemin çok sevdiğim böreğinden iki dilim yiyebileyim, ama durmaz başlar doymadın mı, yuh kaçıncı dilim diye. Kayınvalidemler ayrı alem zaten görümcemle resmen dev anası muamelesi görüyorum, yağları erir az yürüsünler ne demek ya! Sana mı düştü tasası oğlun memnun, aşık, mutlu sana noluyor? Artık bunları duymak istemiyorum gerçekten.
Sizi çok iyi anlıyorum. 58 - 60 kilo civarında biriyken yaşadığım travmatik şiddet olayları sebebiyle majör depresyona girerek 40 kilo aldım ve 100 kiloya çıktım. Daha önce sürekli zeytinyağlı sebze, salata, meyve, yoğurt, bulgur bunlar en sevdiği yemekler olan, hareketsiz de olsa sürekli yürüyen biriydim (ortakoyden başlardım yürümeye sultanahmete veya ters istikamette Rumeli hisarina kadar yürürdüm sırf zevkine, bir kahve içer dinlene dinlene geri yürürdum).
Atipik majör depresyon yeme bozukluğu yaptı üstelik kilo alınca bambaşka biri oldum. Çok ama çok acıktım sürekli. Sürekli açtım diyebilirim kendimi tanıyamıyordum. Üstelik çok çabuk yoruluyordum asla yürüyüş yapamiyordum.
Bu seneler içinde 100 kilodan 80e düştüm daha çok tek öğün ve ketojenik beslenme ile. Sonrasında Gaziantepe geldim ve biraz da stresten diyeti tamamen bozarak 87ye çıktım. Yine bir "ben bu işi beceremiyorum ameliyat olacağım " kafasına girdim. Hatta buraya konu açtım çok güzel öneriler geldi. Annem dedi ki ameliyat olmadan son bir kez dene. Annem cerrah haliyle ameliyatın zorluklarını iyi biliyor dedi verebilirsin. Annemi ve burada yorum yazan arkadaşları dinledim. Tamam dedim reformer pilatese yazıldım ve diyetisyene gittim. Ise yürümeye başladım ve akşam serinliğinde yürüyüşlere çıktım. Diyetisyen klasik ketojenik lowcarb değil klasik ana öğün ara öğün sebze düşük kalorili dengeli diyet verdi. O da bana çok iyi geldi şu dönemde. Ac kalmadım. Şu an 76 kiloyum. Yavaş yavaş veriyorum. Daha devam edeceğim inşallah. Bu bir süreç pes etmek yok. Ve yani eski açligim yok artık. Cidden yok kalmadı. Gözüm dönmüş gibi yiyesim kalmadı. Ve antep gibi bir yerdeyim ama bunun yemeyi sevmekle de alakası yok. Yine tadına bakıyorum az yiyorum ve size yemin ederim çok da zorlanmiyorum. Vücut biraz kendine gelince insan çılgın gibi yemek yemek istemiyor. Şeker isteğim de cok azaldı. O yüzden gerçekten size de uzmanlarla çalışmayı tavsiye ederim. Doktor, diyetisyen, psikolog... anneniz psikologdu sanırım ama onunla değil mümkünse başka biriyle çalışın bence. Ve insanların sözlerine kulağınızı tikayin. Size saygı duymamalari sizinle ilgili değil. Biz kilolu insanlar tembel ve iradesiz bulunuruz ama öyle olmadığımızı, neler yaşadığımızı ancak biz biliyoruz. Bizlerin vücudu zayıf insanların vücudu ile aynı derecede açıkmiyor. Ama inanın diyetin 2. Ayından itibaren vücudunuz o tempoya alışacak. Arada elbette bozacaksiniz. Onu takmayın ya hep ya hiç şeklinde düşünmeyin. Bu bir süreç ve mükemmel uymak diye bisey yok. Amac yaşam tarzını değiştirmek. Pes etmeyin.
Bakın size biraz before after fotoğraflarımı koyayım belki biraz motive eder. 2 fotoğraf 95-100 kilo arası birkaç sene öncesi. Son 2 fotoğraf bu haftadan 76 kilo. Su an 76 kiloyum boyum 163 ve daha verecek 15 kilom var en az ama yine de şimdiden yaşam kalitem arttı. Daha az yoruluyorum fiziksel olarak. Ozguvenim arttı. Çok zor veriliyor bazen duraksama oluyor, dediğim gibi 3 ay önce yine 87ye çıkmıştım, 11 kiloyu 12 haftada verdim. Ama işte iyi bir diyetisyenle çalışınca ondan dolayı pes etmiyorsunuz normal olduğunu ve sabırlı olmayı da öğreniyorsunuz. Acelemiz yok yavaş yavaş verebiliriz. Bir anda 55 olamayız ama o 5 kiloyu vermek bile insanın yaşam kalitesini artırıyor. Ve sonrası için motive ediyor. Ameliyat olmamaya karar verirseniz bence 30 kiloyu yine de verirsiniz ve inanın o kadar zor bisey diil.
Bir bilim dalına nasıl itibar etmezsiniz anlayamadımBir araştırma alanı bilimse saygı duymamak, itibar etmemek, inanmamak, inkar etmek gibi bir seçeneğiniz yok.
Beden olumlamaya inanmıyorum, aslında psikoloji bilimine çok da itibar etmiyorum diyelim. Ortada bir sorun var, siz de çözümünü bulmuşsunuz. Takılmayın, yeni hayatınızda mutlu ve huzurlu olmanızı dilerim
Aslinda bu yaşadıklarımızın bir açıklaması var.Kedi besliyorum kadın yanı
Aslında konuyu açarken yanlış anlaşıbileceğinin farkındaydım. Ama yazımın girişinde de belirttiğim gibi benim içimde 55 kilo bir kadın var, giymek istediklerim, özendiklerim o kiloda. Öte yandan da bu kadar demoralize olup beden algımı bozmamın da nedeni insanlar. Lütfen alınganlık ettiğimi düşünmeyin bakın geçtiğimiz hafta otelde kat görevlisi durduk yerde “senden BİLE kötüydüm ben neskafe içerek zayıfladım, dene bak yanların gidecek” dedi. Wtf? Ne samimiyet daha otele gireli bir saat olmamış. Tek söylediğim kolay gelsinken. Evet hem kendim hem de insanlar yüzünden operasyona gireceğim çünkü tahammül edemiyorum.
Sizi çok iyi anlıyorum. 58 - 60 kilo civarında biriyken yaşadığım travmatik şiddet olayları sebebiyle majör depresyona girerek 40 kilo aldım ve 100 kiloya çıktım. Daha önce sürekli zeytinyağlı sebze, salata, meyve, yoğurt, bulgur bunlar en sevdiği yemekler olan, hareketsiz de olsa sürekli yürüyen biriydim (ortakoyden başlardım yürümeye sultanahmete veya ters istikamette Rumeli hisarina kadar yürürdüm sırf zevkine, bir kahve içer dinlene dinlene geri yürürdum).
Atipik majör depresyon yeme bozukluğu yaptı üstelik kilo alınca bambaşka biri oldum. Çok ama çok acıktım sürekli. Sürekli açtım diyebilirim kendimi tanıyamıyordum. Üstelik çok çabuk yoruluyordum asla yürüyüş yapamiyordum.
Bu seneler içinde 100 kilodan 80e düştüm daha çok tek öğün ve ketojenik beslenme ile. Sonrasında Gaziantepe geldim ve biraz da stresten diyeti tamamen bozarak 87ye çıktım. Yine bir "ben bu işi beceremiyorum ameliyat olacağım " kafasına girdim. Hatta buraya konu açtım çok güzel öneriler geldi. Annem dedi ki ameliyat olmadan son bir kez dene. Annem cerrah haliyle ameliyatın zorluklarını iyi biliyor dedi verebilirsin. Annemi ve burada yorum yazan arkadaşları dinledim. Tamam dedim reformer pilatese yazıldım ve diyetisyene gittim. Ise yürümeye başladım ve akşam serinliğinde yürüyüşlere çıktım. Diyetisyen klasik ketojenik lowcarb değil klasik ana öğün ara öğün sebze düşük kalorili dengeli diyet verdi. O da bana çok iyi geldi şu dönemde. Ac kalmadım. Şu an 76 kiloyum. Yavaş yavaş veriyorum. Daha devam edeceğim inşallah. Bu bir süreç pes etmek yok. Ve yani eski açligim yok artık. Cidden yok kalmadı. Gözüm dönmüş gibi yiyesim kalmadı. Ve antep gibi bir yerdeyim ama bunun yemeyi sevmekle de alakası yok. Yine tadına bakıyorum az yiyorum ve size yemin ederim çok da zorlanmiyorum. Vücut biraz kendine gelince insan çılgın gibi yemek yemek istemiyor. Şeker isteğim de cok azaldı. O yüzden gerçekten size de uzmanlarla çalışmayı tavsiye ederim. Doktor, diyetisyen, psikolog... anneniz psikologdu sanırım ama onunla değil mümkünse başka biriyle çalışın bence. Ve insanların sözlerine kulağınızı tikayin. Size saygı duymamalari sizinle ilgili değil. Biz kilolu insanlar tembel ve iradesiz bulunuruz ama öyle olmadığımızı, neler yaşadığımızı ancak biz biliyoruz. Bizlerin vücudu zayıf insanların vücudu ile aynı derecede açıkmiyor. Ama inanın diyetin 2. Ayından itibaren vücudunuz o tempoya alışacak. Arada elbette bozacaksiniz. Onu takmayın ya hep ya hiç şeklinde düşünmeyin. Bu bir süreç ve mükemmel uymak diye bisey yok. Amac yaşam tarzını değiştirmek. Pes etmeyin.
Bakın size biraz before after fotoğraflarımı koyayım belki biraz motive eder. 2 fotoğraf 95-100 kilo arası birkaç sene öncesi. Son 2 fotoğraf bu haftadan 76 kilo. Su an 76 kiloyum boyum 163 ve daha verecek 15 kilom var en az ama yine de şimdiden yaşam kalitem arttı. Daha az yoruluyorum fiziksel olarak. Ozguvenim arttı. Çok zor veriliyor bazen duraksama oluyor, dediğim gibi 3 ay önce yine 87ye çıkmıştım, 11 kiloyu 12 haftada verdim. Ama işte iyi bir diyetisyenle çalışınca ondan dolayı pes etmiyorsunuz normal olduğunu ve sabırlı olmayı da öğreniyorsunuz. Acelemiz yok yavaş yavaş verebiliriz. Bir anda 55 olamayız ama o 5 kiloyu vermek bile insanın yaşam kalitesini artırıyor. Ve sonrası için motive ediyor. Ameliyat olmamaya karar verirseniz bence 30 kiloyu yine de verirsiniz ve inanın o kadar zor bisey diil.
Evet totom sarktı yesinlerİnsanlar zayıflasanizda konuşur merak etmeyin. Ayy hasta gibi görünüyorsun yok yüzün sarkmis oran çekmiş buran kalkmis her ne olursanız olun insanlara kulak tikayin. İnsanın enerjisini sömürür onlar
Ameliyat olmuş biri olarak ki beni şismankende gördün iyi ki olmuşum keşke daha once olsaymışim diyorum hep ve ben kim ne demiş dememis asla onemsemezdim esimide biliyorsun ameliyat olmaya giderken tekerlekli sandalyede hadi kacalim olma diyordu halahala şismanken daha tatliydın diyor sor bakim ben tatlı olmak istiyor muyum