Bebek mevzusundan sıkılıp kafa dağıtmak isteyenler buraya!!!!

Temel le dursun kafaları cekıp geneleve gıderler ıkısıde bır bayanı begenırler.temel once gırer ve ıŞını hallettıkten sonra cıkar dursun sorara nasıl dı bayan dıye temel;benım karum bundan ıyıdur der... Bu kez aynı bayana dursun gırer. Temel sorara nasıl buldun dursun der? Dursun: Valla senın karın bundan ıyıdur der
 
Temel yolun kenarında bulunan ormanda evin ihtiyacı için kışlık odun kesiyormuş,bunu gören çevreciler hey hemşerim ne yapıyorsun DOĞANIN DENGESıNıNı bozuyorsun deyip,Temeli iyi bir dövmüşler.Temeli bu halde gören Dursun ula ne oldi saa diye sormuş,Temelde hiç sorma uşağum ormanda ağaç kesiydum dört beş kişi beni DOĞANIN YENGESı bozdum diye beni dövdüler demiş,halbuki ne DOĞANI taniyrum ne de YENGESı ni demuş...
 
Bir bayanın yatak odasındaki gardrop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu yatak odasına götürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapağı kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere, kilide bakar. Hanımefendi buradan gardrobunuzun nesi olduğunu anlayamadım. Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın, böylece ben içeriden bakarım belki böyle anlarım der. Marangoz içeri girer, kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar. Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kızarak adama bağırır. "Ne işin var senin burada" der. Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir. "Şey beyefendi nedesemki, şimdi size burada tren bekliyorum desem inanır mısınız?"

:roflol: :roflol: :roflol:
 
Yamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok güzel bir kadın gördüler.
Oğul sordu :
-Ne dersin baba, yiyelim mi onu?
Baba bir an düşündükten sonra :
-Hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz! dedi.
 
Ayakları çok fena kokardı. Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.
-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.
-Vallahi değiştirdim, dedi.
ınanmazsın diye kirlileri de cebime koydum.
 
Eski deyimle basur (yeni ve bilimsel söylenişiyle hemoroit) çekenler bilir, çok ıstırap veren bir hastalıktır. Adamcağız da hemoroitten öyle çekmiş ki...Derken biri Kahve telvesi sür deyince, bir yerlerden kahve bulmuş.Bol bol koyup pişirmiş.Sonra da avuçladığı gibi sürmüş.Sürmüş ama...Ağlaya sızlaya doktora koşmuş. Soyunmuş, eğilmiş.Doktor da eğilmiş, bakarken...Hasta sormuş :
-Ne var doktorcuğum? Ne gördün?
-Vallahi iki vakte kadar bir yol görünüyor.Birde uzun boylu birinden toplu para alacaksınız.Haaa Bir de mektup var.
 
şekerim kafayı dağıtmak için önce toplamak lazım acaba ben yanlış topiğemi geldim...benimki zaten dağınıkya:uhm::sm_cool:
 
X