• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bebeğimi tek başıma büyütüyorum ve çok yorgunum canım anneler

Hem de nasıl zor hem de nasıl yıpratıcı . Cam fanusların içinde süslü cümlelerle pembe romantik rüyalarla anlatılıyor bu süreç. Annelerin yükünü, kutsallık kisvesi altında sırtlarına bindirilen kamburu kimse konuşmuyor ama. Birilerinin artık biraz da gerçekleri konuşması lazım. Bir çocuğu eskiden bir köy büyütürmüş , şimdi bir anne tek başına bir yavrunun fiziksel ve psikolojik tüm ihtiyaçlarından mesul. Çektiğiniz ağrılarınızı o kadar iyi anlıyorum ki, benim de bu 32 ayın armağanı bel ve boyun fıtığı ilerlemiş siyatik priformis sendromu ne ararsanız var. Kendimize çok yükleniyoruz ve bu biraz da ezberlenmiş toplum tarafından alışılagelmiş bindirilmiş kalıplardan kaynaklanıyor . Hem anne hem bana çalışıyor, ama anne tek başına yükleniyor her şeyi. Ki bakın benim eşim çok yardımcıdır , çok çok iyi bir babadır , buna rağmen ben diyorum ki kadının yükü bambaşka. Keza kadın isterse çalışmayan ev hanımı bir insan olsun, yine de bir çocuğun tek başına tüm yükü tek bir insanın üzerinde hiç kolay değil. Belirli bir yaştan sonra yetersizlik hissi başlıyor, suçluluk duyguları başlıyor. İşe dönmem gerekiyor artık diyorum, bunun için bile suçluluk duyuyorum . Bu kadar saçma bir duygu olabilir mi?
Çok iyi anlıyorum. Ben de işe başladığımda çok suçlu hissetmiştim kendimi. İşi geçtim çocuğu 5 dk yalnız bırakıp yemek yesem o yemek boğazımda kalıyor. sanki her hücremi çocuğa adamak zorunda gibi hissediyorum. Yemek yerken onu antrede ana kucağına koyuyorum, tabağa bakıp yemek yiyemiyorum. Gözüm hep onda. 1lokma atıyorum 2. nefesim “agu oğlum, evet annecim aguuu” filan oluyor.

ben de eşimden yana çok şanslıyım. “Keşke ben emzirebilsem de senden bu yükü alsam” diyen bir adam. Çok şükür. Ben nerdeyse emzirip kaçıyorum bu aralar, okullar kapandığı günden beri çocuk sürekli eşimin üstünde ama “her şeye yetebilme, her işe yetişebilme” duygusu çok fazla. Bugün dinlenmem gereken yerde gittim balkon camı sildim, balkon yıkadım, halısını fırçaladım. Bunları yapmasam kendimi sorumlu hissedecektim. anneyim ya her şeye yetmem lazım...

annem çok yardımcı oldu dedim ya mesela, sağ olsun var olsun ama geçenlerde şey dedi: “e kızım herkes doğuruyor, bir sen çocuk büyütmüyorsun ki annem” yani bu cümleyi kurduktan sonra devamında söylediği şeylerin ne hükmü var?

birinden de şunu duymak isterdim: “evet alsem, çok yoruldun farkındayım. sen de etinle kemiğinle kanlı canlı bir insansın, her şeye yetemezsin ama mükemmel bir annesin.” Anlaşılmak sadece…
 
Çok iyi anlıyorum. Ben de işe başladığımda çok suçlu hissetmiştim kendimi. İşi geçtim çocuğu 5 dk yalnız bırakıp yemek yesem o yemek boğazımda kalıyor. sanki her hücremi çocuğa adamak zorunda gibi hissediyorum. Yemek yerken onu antrede ana kucağına koyuyorum, tabağa bakıp yemek yiyemiyorum. Gözüm hep onda. 1lokma atıyorum 2. nefesim “agu oğlum, evet annecim aguuu” filan oluyor.

ben de eşimden yana çok şanslıyım. “Keşke ben emzirebilsem de senden bu yükü alsam” diyen bir adam. Çok şükür. Ben nerdeyse emzirip kaçıyorum bu aralar, okullar kapandığı günden beri çocuk sürekli eşimin üstünde ama “her şeye yetebilme, her işe yetişebilme” duygusu çok fazla. Bugün dinlenmem gereken yerde gittim balkon camı sildim, balkon yıkadım, halısını fırçaladım. Bunları yapmasam kendimi sorumlu hissedecektim. anneyim ya her şeye yetmem lazım...

annem çok yardımcı oldu dedim ya mesela, sağ olsun var olsun ama geçenlerde şey dedi: “e kızım herkes doğuruyor, bir sen çocuk büyütmüyorsun ki annem” yani bu cümleyi kurduktan sonra devamında söylediği şeylerin ne hükmü var?

birinden de şunu duymak isterdim: “evet alsem, çok yoruldun farkındayım. sen de etinle kemiğinle kanlı canlı bir insansın, her şeye yetemezsin ama mükemmel bir annesin.” Anlaşılmak sadece…
Asla öyle bir şey soylemezler. Tek bildikleri bizde öyle büyüttük, bizde sizi yalniz büyüttük. Ama anlamadiklari şeyler o zamanki çağ ile şu zamanki çağ bambaşka. Ben mesela yapayalniz büyüdüm. Çok derin çocukluk yaralarim var. Ama tutup yüzüne vuramiyorum annemin
 
Okul cocuklar için kesinlikle cok faydali. 2 tane kızım var. 2. Kizim pandemi basladiginda 20 günlüktü daha. Bu yuzden buyuk kizimin en sosyalleşecegi 2.5 -3 yaş arası evde geçti, evde yeni bir bebek...
45 aylikken Maalesef konuşması etkilendi, gerileme oldu. Baska sebeblerle ergoterapi gördük. 3 psikologta kreş ya da konuşma terapisi önerdiler.
Geçen eylül de 4 yaşını doldurduktan sonra kreşe verdim. Ve çok ciddi farki gördük, herkeste gördü. Verdigim parayi hesaplayan insanlar bile utandı.
Okul her anlamda iyi gelir fakat şu bir gerçek ki çok fazla hastalandik 😞
Verdiğiniz parayı başka insanların hesaplaması falan , ülkemizdeki bu tarz aile içi müdahaleler işte benim sanıyorum ki hiç anlayamayacağım şeyler .. Bende de maddi bir müdahale olmasa da aman daha çok küçük aman hasta olur anne yanı daha iyidir 4 yaşta başlasın vb müdahaleler var. Artık hepsine kulağımı tıkamak istiyorum gerçekten bunca annenin elbette ki bir bildiği var . Ama tabi ki pandemi bebeği olduğu için korunaklı büyüdüğü için bahsettiğiniz hastalık konusu beni de düşündürmüyor değil.
 
Özellikle okul öncesi eğitimin hiçbir zararı olamaz çocuğa.
Siz birebir ilgilenmiş, hayatını adamış annesiniz.
Bu konuda görüştüğüm çoğu uzman bana 2 ile 2,5 yaş arası anne ile olan bağın sağlamlaştırıldığı dönemdir, bağımlılık yerini bağlılığa bırakabileceği gibi tam tersi de olabilir.
Riskli değişikleri bu dönemlerde önermiyoruz ama 30 ayı tamamlamış bir çocuk için, güvenli bağ kurulduktan sonra mutlaka eğitime başlatılması gerekir dendi.

Hatta ilk oğlum için 18 ayda başlatın çok faydası olacağı yönünde görüş bildirseler de kardeş olması, ekstra bir okul dönemiyle de zorlamamak adına 3 yaşı beklemiştim.
Yani tüm bunları yaşayan bir anne söyledikten sonra benim için en kuvvetli referans budur açıkçası. Çocuğun üstün yararı daha az yorgun bir anneyle ve akran sosyalleşmesiyle daha yüksek olacaktır burası su götürmez bir gerçek. Avrupa’da insanlar bu tarz başlıklar açıp bu konuları tartışmak öte dursun bizim sorgularımızı çok tuhaf karşılıyorlar. Çünkü iliklerimize kadar işlemiş en iyisini yapmaya çalışmak , eleştirilmek , feda etmek. Oysa ki mutlu çocukluk mutlu anneden geçer . Doğan cüceloğlu söylerdi nur içinde yatsın bir evde mutlu bir anne varsa o ev mutludur diye, ne kadar doğru. Teşekkür ederim yorumunuza da , gittikçe aydınlanıyorum.
 
Insan yavrum icin en iyisi ne diye ararken kendisi için iyiden şaşıyor ve ne yazık ki sonunda pişmanlıklarla kalakaliyor.

Benim kızım prematüre doğdu.
Anne sütü almasina ve ek gıda konusunda çok fena olmamasına rağmen cok zayıf.. Bakiciya güvenemeyiz minik, hassas dedik 9 ay öz ablam şehir dışından geldi bakti.
Lakin bu durum hem evliliğime, hem ablamla ilişkime cok olumsuz yansıdı.
Fazlasıyla titiz, takıntılı biridir.
Ben mi daha çok zorlandım o mu tartışılır.
Sonuçta kavga ve küslükle, tıpkı sizin gibi kırgınlıklarla artik eylulde kreşe vereceğim.
2 yasinda daha.
Korkuyorum cok hasta olur mu diye.
Ama psikolojim bu kadar yıpranmaz sanirim.
Allah yardımcımız olsun.
Insanin en yakını tarafından anlasilamamasi, hep eleştiri alması cok zor..
Duygular cok tanıdık.
 
Çok iyi anlıyorum. Ben de işe başladığımda çok suçlu hissetmiştim kendimi. İşi geçtim çocuğu 5 dk yalnız bırakıp yemek yesem o yemek boğazımda kalıyor. sanki her hücremi çocuğa adamak zorunda gibi hissediyorum. Yemek yerken onu antrede ana kucağına koyuyorum, tabağa bakıp yemek yiyemiyorum. Gözüm hep onda. 1lokma atıyorum 2. nefesim “agu oğlum, evet annecim aguuu” filan oluyor.

ben de eşimden yana çok şanslıyım. “Keşke ben emzirebilsem de senden bu yükü alsam” diyen bir adam. Çok şükür. Ben nerdeyse emzirip kaçıyorum bu aralar, okullar kapandığı günden beri çocuk sürekli eşimin üstünde ama “her şeye yetebilme, her işe yetişebilme” duygusu çok fazla. Bugün dinlenmem gereken yerde gittim balkon camı sildim, balkon yıkadım, halısını fırçaladım. Bunları yapmasam kendimi sorumlu hissedecektim. anneyim ya her şeye yetmem lazım...

annem çok yardımcı oldu dedim ya mesela, sağ olsun var olsun ama geçenlerde şey dedi: “e kızım herkes doğuruyor, bir sen çocuk büyütmüyorsun ki annem” yani bu cümleyi kurduktan sonra devamında söylediği şeylerin ne hükmü var?

birinden de şunu duymak isterdim: “evet alsem, çok yoruldun farkındayım. sen de etinle kemiğinle kanlı canlı bir insansın, her şeye yetemezsin ama mükemmel bir annesin.” Anlaşılmak sadece…
Ben de annemin beni anlamaktan uzak durduğu bir noktada yardım istemeyi bıraktım, tek başıma üstlenmeye başladım her şeyi . Böylesi daha hayırlı olacak dedim. Tam olarak benzer cümleler duydum çünkü, “annesin kızım tabi ki yorulacaksın, herkes çocuk büyütüyor, bir sen mi büyütüyorsun” Bakın bu evet doğru , buna katılıyorum esasında bizim neslin anneleri , bizler annelerimizin jenerasyonuna göre daha fazla zorlanıyoruz , bunu ben de görüyorum. Ama o devir ve bu devir bambaşka. Orada komşuculuk var, akrabalık ilişkileri kuvvetli. Bizim nesil bireysel, annem küçükken beni komşuya bırakıp tüm işçilerini halledip gelebilirdi . Çocuğum 32 aylık benim henüz bireysel tek bir zamanım olmadı neredeyse. O yüzden aradığımız ve arzu ettiğimiz tek şey anlaşılmak ya. Seni anlıyorum diyen birileri. Hisdaş arıyorum ben artık, çünkü biliyorum yalnız değilim. Hepimiz başka başka evlerde başka başka kapıların arkasında aynı duygularda debeleniyoruz. Ezcümle, evet alsem biliyorum çok yoruldun, seni anlıyorum , hissediyorum ve inan bana çok güzel bir annesin sen.
 
Yani tüm bunları yaşayan bir anne söyledikten sonra benim için en kuvvetli referans budur açıkçası. Çocuğun üstün yararı daha az yorgun bir anneyle ve akran sosyalleşmesiyle daha yüksek olacaktır burası su götürmez bir gerçek. Avrupa’da insanlar bu tarz başlıklar açıp bu konuları tartışmak öte dursun bizim sorgularımızı çok tuhaf karşılıyorlar. Çünkü iliklerimize kadar işlemiş en iyisini yapmaya çalışmak , eleştirilmek , feda etmek. Oysa ki mutlu çocukluk mutlu anneden geçer . Doğan cüceloğlu söylerdi nur içinde yatsın bir evde mutlu bir anne varsa o ev mutludur diye, ne kadar doğru. Teşekkür ederim yorumunuza da , gittikçe aydınlanıyorum.
Kendi tecrübemi eklemeyi unutmuşum.
Benim yapamadığım her şeyi yaptıran, öğretemediğim her şeyi öğreten bir kurum okul öncesi.
Çocuklar ebeveynlere karşı direnç gösterebiliyor ki benim iki evladım da canları sağolsun, karakter olarak aşırı zorlar.

Evet evde yine aynılar ama en azından artık öğrenmeyi reddetmiyor, doğrusunu bilerek yine de yaramazlık amaçlı yanlışı yapıyor😂
En temel hijyen kurallarında bile sıkıntı çekiyorum ben, okulda öyle değillermiş.
Ağızlarına sürmedikleri yemekleri tadıyor, daha uyumlu, mutlular, e yanında da bilgi geliyor.
Çocuklar en çok akranlarından öğreniyor, bunu görmüş oldum.
Faydalarını saymakla bitmez lakin yukarıda şu söylediğim şeyin izahı yok gerçekten.
 
Asla öyle bir şey soylemezler. Tek bildikleri bizde öyle büyüttük, bizde sizi yalniz büyüttük. Ama anlamadiklari şeyler o zamanki çağ ile şu zamanki çağ bambaşka. Ben mesela yapayalniz büyüdüm. Çok derin çocukluk yaralarim var. Ama tutup yüzüne vuramiyorum annemin
Asla söylemezler ve biz de hiçbir çocukluk yaramızı hiçbir varoluşsal sancımızı yüzlerine vurmayız. Bunu yapmayız , yapmamalıyız da . Sağlıklı olsunlar mutlu olsunlar Allah eksikliklerini göstermesin. Ama birazcık da anlasınlar. Keşke.
 
Iyi şeyler duymak mi?
Kötü bir sey duymayayim da iyisi eksik kalsın noktasına geldim.

O öyle olur mu? Bu çocuğu bu zamana Allah korumuş.

Valla çok rahatsın. Hayret!

Bir tuhafsiniz karı koca.
Niye öylesiniz ki?

....

Son zamanlarda işe gitmek, çocuğuma bakmak zorlaştı. Kolumu kaldırmak bile istemiyordum.

Önce insanın psikolojisi iyi olacak.
İçimizdeki yaşam enerjisini öldüren cümlelerle ne kadar faydalı bir anne olabiliriz ki..
 
Insan yavrum icin en iyisi ne diye ararken kendisi için iyiden şaşıyor ve ne yazık ki sonunda pişmanlıklarla kalakaliyor.

Benim kızım prematüre doğdu.
Anne sütü almasina ve ek gıda konusunda çok fena olmamasına rağmen cok zayıf.. Bakiciya güvenemeyiz minik, hassas dedik 9 ay öz ablam şehir dışından geldi bakti.
Lakin bu durum hem evliliğime, hem ablamla ilişkime cok olumsuz yansıdı.
Fazlasıyla titiz, takıntılı biridir.
Ben mi daha çok zorlandım o mu tartışılır.
Sonuçta kavga ve küslükle, tıpkı sizin gibi kırgınlıklarla artik eylulde kreşe vereceğim.
2 yasinda daha.
Korkuyorum cok hasta olur mu diye.
Ama psikolojim bu kadar yıpranmaz sanirim.
Allah yardımcımız olsun.
Insanin en yakını tarafından anlasilamamasi, hep eleştiri alması cok zor..
Duygular cok tanıdık.
İşin eşyanın tabiatına aykırı gelen, en zor kısmı da şu: O yakının kanın, canın senin. Benim annem canımdan ötedir hepimizin annesi gibi ve bir evlat sahibi olana kadar neredeyse tartışmamız bile olmamıştır . Ondan sanırım normalden fazla incindim; etkilendim. Her şeyin en iyisini en doğrusunu bilen tavır artık benim gücüme gidiyor, bırakın biz de annelik yapalım bildiğimiz gibi diyesim geliyor artık . Zor zamanda yardım etmek hükmetmek değildir. Dilerim bunu bir gün uygun bir dille anlatabilirim ancak şimdilik bu konuda iletişimi sınırlamayı ve havlu atmayı tercih ediyorum . Okula da bu şekilde karar verdim , tıpkı sizin gibi.
 
Iyi şeyler duymak mi?
Kötü bir sey duymayayim da iyisi eksik kalsın noktasına geldim.

O öyle olur mu? Bu çocuğu bu zamana Allah korumuş.

Valla çok rahatsın. Hayret!

Bir tuhafsiniz karı koca.
Niye öylesiniz ki?

....

Son zamanlarda işe gitmek, çocuğuma bakmak zorlaştı. Kolumu kaldırmak bile istemiyordum.

Önce insanın psikolojisi iyi olacak.
İçimizdeki yaşam enerjisini öldüren cümlelerle ne kadar faydalı bir anne olabiliriz ki..
Ülke gündemiyle bile birlikte toplumsal bir çöküşteyiz zaten hepimiz aile hayatlarımızda çekirdek ailemizde ve kök ailemizde tek istediğimiz huzur artık. Ben akıl istemiyorum, huzur istiyorum. Biz de bir şeylerin doğrusunu elbet biliyoruz , hatta eski jenerasyona göre çocuk psikolojisine daha çok dikkat eden bir nesiliz. Ama sorsak hep eksiğiz , hep yanlışız. Olmaz bu iş böyle.
 
İşin eşyanın tabiatına aykırı gelen, en zor kısmı da şu: O yakının kanın, canın senin. Benim annem canımdan ötedir hepimizin annesi gibi ve bir evlat sahibi olana kadar neredeyse tartışmamız bile olmamıştır . Ondan sanırım normalden fazla incindim; etkilendim. Her şeyin en iyisini en doğrusunu bilen tavır artık benim gücüme gidiyor, bırakın biz de annelik yapalım bildiğimiz gibi diyesim geliyor artık . Zor zamanda yardım etmek hükmetmek değildir. Dilerim bunu bir gün uygun bir dille anlatabilirim ancak şimdilik bu konuda iletişimi sınırlamayı ve havlu atmayı tercih ediyorum . Okula da bu şekilde karar verdim , tıpkı sizin gibi.

Ne yazık ki ben uygun bir dille anlatamadım.
Çok doldum, biriktim ve fena patladim.

Üstelik ben "Elbette pek çok konuda sen benden iyi bilirsin. " dedim. Ama eksiklerle dolu da olsam. Cok okudum, çok araştırdım. Yavrum icin en iyisini istedim.
Öyle ki bütün düzenimin, özel hayatımın bozulmasini bile göze aldım onun için.

Bütün bunların yok sayılması cok üzücü..
 
Ülke gündemiyle bile birlikte toplumsal bir çöküşteyiz zaten hepimiz aile hayatlarımızda çekirdek ailemizde ve kök ailemizde tek istediğimiz huzur artık. Ben akıl istemiyorum, huzur istiyorum. Biz de bir şeylerin doğrusunu elbet biliyoruz , hatta eski jenerasyona göre çocuk psikolojisine daha çok dikkat eden bir nesiliz. Ama sorsak hep eksiğiz , hep yanlışız. Olmaz bu iş böyle.

Çocuğum doğdu doğalı psikolojisi önemli diye eşime karşı ne cok alttan aldım, sessiz kaldım.
Kavga etmeyeyim hissetmesin diye.
Sonunda ablam yüzünden tüm emeklerim çöp oldu.
Ne ses yükseltmeler, ne isyanlar gördü yavrum.
Gercekten cocuk konusunda yakınından destek alma konusuna artık çok başka bakiyorum. :/
 
Çocuğum doğdu doğalı psikolojisi önemli diye eşime karşı ne cok alttan aldım, sessiz kaldım.
Kavga etmeyeyim hissetmesin diye.
Sonunda ablam yüzünden tüm emeklerim çöp oldu.
Ne ses yükseltmeler, ne isyanlar gördü yavrum.
Gercekten cocuk konusunda yakınından destek alma konusuna artık çok başka bakiyorum. :/
Benzer bir durum bizim evde de yaşandı . Hikaye çok tanıdık . Ah sizi anlıyorum, siz de beni anlıyorsunuz. Ve bu ne kadar kıymetli bilemezsiniz. Benim bugün anlaşılmaya ihtiyacım vardı. Biz kadınlar her şeyin üstesinden geliriz de işte biraz destekle ihtiyacımız var.
 
Ne yazık ki ben uygun bir dille anlatamadım.
Çok doldum, biriktim ve fena patladim.

Üstelik ben "Elbette pek çok konuda sen benden iyi bilirsin. " dedim. Ama eksiklerle dolu da olsam. Cok okudum, çok araştırdım. Yavrum icin en iyisini istedim.
Öyle ki bütün düzenimin, özel hayatımın bozulmasini bile göze aldım onun için.

Bütün bunların yok sayılması cok üzücü..
Tecrübe çok önemli, ancak her insan biricik. Kendi evladımız için en iyisini tüm samimiyetimle söylüyorum ki biz biliriz. Evet tüm yeni yetmeliğimizle biz. Kimsenin yetersiz hissettirmesine izin vermiyorum ben artık. Aynısını size de tavsiye ederim.
 
Kendi tecrübemi eklemeyi unutmuşum.
Benim yapamadığım her şeyi yaptıran, öğretemediğim her şeyi öğreten bir kurum okul öncesi.
Çocuklar ebeveynlere karşı direnç gösterebiliyor ki benim iki evladım da canları sağolsun, karakter olarak aşırı zorlar.

Evet evde yine aynılar ama en azından artık öğrenmeyi reddetmiyor, doğrusunu bilerek yine de yaramazlık amaçlı yanlışı yapıyor😂
En temel hijyen kurallarında bile sıkıntı çekiyorum ben, okulda öyle değillermiş.
Ağızlarına sürmedikleri yemekleri tadıyor, daha uyumlu, mutlular, e yanında da bilgi geliyor.
Çocuklar en çok akranlarından öğreniyor, bunu görmüş oldum.
Faydalarını saymakla bitmez lakin yukarıda şu söylediğim şeyin izahı yok gerçekten.
 
Benzer bir durum bizim evde de yaşandı . Hikaye çok tanıdık . Ah sizi anlıyorum, siz de beni anlıyorsunuz. Ve bu ne kadar kıymetli bilemezsiniz. Benim bugün anlaşılmaya ihtiyacım vardı. Biz kadınlar her şeyin üstesinden geliriz de işte biraz destekle ihtiyacımız var.

Evdeki kadar konforu olmayacak ama sosyalleşecek, psikomotor becerileri gelişecek.
Belki biraz fazla hastalik göreceğiz ama daha huzurlu olacağız.
Beslenmesi eksik kalacak, bir kase yemeyecek ceyrek yiyecek belki ama hayatla erken tanışacak.

Artik kazançlarımıza odaklanalim insallah :)
 
“Doğrusunu bilerek yaramazlık amaçlı yapmak” oğlumun 2.5 yıllık ömrünün özeti. Çok güldüm bu cümlenize :) Çocuklar ebeveynlerine karşı direkt direnç gösteriyorlar . Çok basit bir örnek fotoğraflarda inat edip gülmez mesela benim oğlum kötü şakasıdır bu onun. Yoldan geçen birine veririz telefonu hadi Gül bakiyim der x kişisi, yüzünde güller açar :) Böyle yani bu çocuk kişileri. İştahla yemek yemez kuzeni gelir o ne yese daha fazla yer. O yüzden akrandan öğrenmenin bu yaş grubu için evde benimle bir sene daha kalmasından çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Okulla ilgili cesaretlenmeye başladım artık net bir şekilde , teşekkür ederim :)
 
Ben de annemin beni anlamaktan uzak durduğu bir noktada yardım istemeyi bıraktım, tek başıma üstlenmeye başladım her şeyi . Böylesi daha hayırlı olacak dedim. Tam olarak benzer cümleler duydum çünkü, “annesin kızım tabi ki yorulacaksın, herkes çocuk büyütüyor, bir sen mi büyütüyorsun” Bakın bu evet doğru , buna katılıyorum esasında bizim neslin anneleri , bizler annelerimizin jenerasyonuna göre daha fazla zorlanıyoruz , bunu ben de görüyorum. Ama o devir ve bu devir bambaşka. Orada komşuculuk var, akrabalık ilişkileri kuvvetli. Bizim nesil bireysel, annem küçükken beni komşuya bırakıp tüm işçilerini halledip gelebilirdi . Çocuğum 32 aylık benim henüz bireysel tek bir zamanım olmadı neredeyse. O yüzden aradığımız ve arzu ettiğimiz tek şey anlaşılmak ya. Seni anlıyorum diyen birileri. Hisdaş arıyorum ben artık, çünkü biliyorum yalnız değilim. Hepimiz başka başka evlerde başka başka kapıların arkasında aynı duygularda debeleniyoruz. Ezcümle, evet alsem biliyorum çok yoruldun, seni anlıyorum , hissediyorum ve inan bana çok güzel bir annesin sen.
Ah kalbim ❤️ Çok teşekkür ederim. şu gripli halimle uykumu bölüp emzirdim az evvel. Biliyorum ki 2 saat sonra yine kalkacağım ve daha doğru düzgün uykuya bile dalmamış olacağım o saate kadar. O sebeple Bunu duymak o kadar kıymetli ki… tekrar teşekkürler ❤️
 
Ne yazık ki ben uygun bir dille anlatamadım.
Çok doldum, biriktim ve fena patladim.

Üstelik ben "Elbette pek çok konuda sen benden iyi bilirsin. " dedim. Ama eksiklerle dolu da olsam. Cok okudum, çok araştırdım. Yavrum icin en iyisini istedim.
Öyle ki bütün düzenimin, özel hayatımın bozulmasini bile göze aldım onun için.

Bütün bunların yok sayılması cok üzücü..
Vallahi ben eşimin ailesine de kendi aileme en başından bu çocuklar benim ve benim doğrularımla büyüyecekleri kırmızı çizgiyle çok kalın bir çizgi ile belirttim. Özellikle de eşimin ailesiyle çok ters düşsemde sonunda kabullenmek zorunda kaldılar. Düşünebiliyor musunuz? İlk doğdukları zaman iki saatte bir beslenmeleri gece uyandırıp emzirmem mama verip uyutmam yüzünden kayınvalidem ile kavga etme noktasına geldik. Anneme de garip gelse de yapıyorsam vardır bir bildiğim diyerekten geri durdu. Çünkü beni tanıyor. İki bebeği aynı büyütmenin yani sıra birde laf anlatmak çatışmakla geçirdim bu süreci. Mecburdum ailelerin yardımı olmasa çocuklarimi tek başıma aglatmadan yeme uyku düzeni kurarak büyütmem imkansızdi. Onlar kendi evlatlarının hatrina ben kendi çocuklarım için idare etmek zorunda kaldık. Pandemi olmasaydı asla kalmazdim kesinlikle kendi evimde bakıcı yardımını tercih ederdim. 13 ay boyunca iki şehir arasında gidip gelmek ve üstüne de covidden ölümden döndüğüm bir sürecti.Tedavi ile anne oldum. Hem onlara sahip olmak için verdiğim mücadele hem doğum sonrası büyütmek için verdiğim mücadele ile bazen anneliğin her zerresinin bedelini ödedim diyorum. Özel hayat diyorsun kalmadı gibi bir şey. Öncelikle eşimle olan süreç doğum sonrası boşanma aşamasına geldik. Sonrası ayrı düştük. Ben doğuma gitmeden ağlamıştım, eşime bir daha eskisi gibi olmayacagiz demiştim. Sanırım hissetmişim. Saçmalama çok daha iyi olacağız demişti. Benim dediğim gibi oldu 24 ayda aramızdaki bag çok zayıfladı. Bir kere ben o doğumdan sonraki ailesi varken ki tavrını asla affetmedim . Onu kaybetmekten çok korkardım doğumdan sonra o yirmi gün onunla ilgili bütün duygu düşüncelerimi yerle bir etti. Çok mücadele etmiştim çocuk sahibi olmak için değil onu baba yapmak için ondan çocuklarim olsun diye karşılığını çok güzel verdi. maalesef ki bendeki kendini bitirdi. Dönüp bakıyorum evlatlarim için çok şeyden vazgeçmisim. umarım bütün yaralarimiz onları önce kendilerine olmak üzere ülkeleri için fayda sağlayan ahlaklı birer birey olduklarını gördüğümüz zaman iyileşir. Benim yaralarım başka türlü kapanmaz hah o kadar ortalığı yaktım yıktım eşten işten vazgeçtim ama değdi be diyeceğim günlerini görmek istiyorum
 
Back