Bazen yaşamak istemiyorum

merveicx

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
24 Mart 2019
1.551
111
123
26
25 yaşındayım. Hala üniversite okuyorum son sınıfım. Benim yaşıtlarım evlendi çalışıyor. Ben hala aileme bağlı yaşıyorum. Okul bitecek ne yapıcam belli değil. Sağlık desen sağlık olarak çok kötü bir dönemden geçiyorum. Hasta olduğum halde çoğu arkadaşım nasıl oldun diye bile sormuyor. Onlar aynı durumda olsa ben sürekli sorardım nasıl olduğunu. Aşk desen bu yaşıma geldim hayatıma girenler hep bende travma bıraktı gitti. Beni hep göklere çıkartıp hiç bi sebep yokken bırakıp gittiler. O kadar acı çektim ki onların ben de bıraktığı tek şey panik atak hastalığı oldu. Şu an konuştuğum öylesine biri bile yok. Zaten olsa da benim artık inancım ve hevesim kalmadı. Eskiden mesela sürekli talibim olurdu hatta arkadaşlarım bana sen de girdiğin her ortamdan birini buluyosun diyolardı. Şu an kimse suratıma bile bakmıyor. Ben de aynaya baktığımda eski beni göremiyorum. Gözümdeki ışık sönmüş eski güzelliğim ve havam kalmamış gibi. Aile desen ailemle de aram iyi değil. Annemle hep tartışırım. Babamla senelerdir küsüm konuşmuyorum. Yani beni hayata bağlayan hiç bir şey yok. Etrafım sahte insanlarla dolu. Yalnız, çirkin ve mutsuz hissediyorum. Tüm gün sadece evde yatarak okula giderek ve hastanelerde geçiriyorum.
 
25 yaş evde kalman için olağan üstü bir yaş değil şu zamanda. Keramet evlilikte de değil sevgilide de kocada da. Beklentiye girmeden yaşamanı tavsiye ederim. Arkadaşlarının seni aramasını niye bekliyorsun ki aramıyorlarsa sende silersin bu kadar basit. Bence senin tek problemin ailenle yaşamış olduğun şeyler ve sağlık problemin. Babanla konuşmaman için çok geçerli bir sebebin olması gerekiyor. Çünkü aile kolay kolay silinemiyor. Ailenle aranı düzeltip sağlığına dikkat edersen geri kalan zamanla yerine oturuyor
 
25 yaşındayım. Hala üniversite okuyorum son sınıfım. Benim yaşıtlarım evlendi çalışıyor. Ben hala aileme bağlı yaşıyorum. Okul bitecek ne yapıcam belli değil. Sağlık desen sağlık olarak çok kötü bir dönemden geçiyorum. Hasta olduğum halde çoğu arkadaşım nasıl oldun diye bile sormuyor. Onlar aynı durumda olsa ben sürekli sorardım nasıl olduğunu. Aşk desen bu yaşıma geldim hayatıma girenler hep bende travma bıraktı gitti. Beni hep göklere çıkartıp hiç bi sebep yokken bırakıp gittiler. O kadar acı çektim ki onların ben de bıraktığı tek şey panik atak hastalığı oldu. Şu an konuştuğum öylesine biri bile yok. Zaten olsa da benim artık inancım ve hevesim kalmadı. Eskiden mesela sürekli talibim olurdu hatta arkadaşlarım bana sen de girdiğin her ortamdan birini buluyosun diyolardı. Şu an kimse suratıma bile bakmıyor. Ben de aynaya baktığımda eski beni göremiyorum. Gözümdeki ışık sönmüş eski güzelliğim ve havam kalmamış gibi. Aile desen ailemle de aram iyi değil. Annemle hep tartışırım. Babamla senelerdir küsüm konuşmuyorum. Yani beni hayata bağlayan hiç bir şey yok. Etrafım sahte insanlarla dolu. Yalnız, çirkin ve mutsuz hissediyorum. Tüm gün sadece evde yatarak okula giderek ve hastanelerde geçiriyorum.
25 yaşında diğer bütün yaşıtların evlenip çalışmıyordur yani.abartma.30 yaşında bile öyle değil.bu arada çalışmak önemli evet, ama evlilik meselesi hayatta yol kat etmek anlamına gelmiyor bence.ilişki durumu sürekli değişebilecek birşey.sağlık sorunların nedeniyle zamanının büyük çoğunluğu kapalı alanda geçtiği için moralin bozulmuş sadece.geçiyo bugüer illaki merak etme.birkaç gün sonra iyi hissetmeye başlarsın.birisini bulma meselesine gelince inan ki çok güzel biri olsan bile zaman zaman böyle işlerin kesat olduğu dönemler oluyor.ona yapacak birşey yok.
 
Canım, depresyondasın ve bundan çıkmak da senin elinde. Acilen bir uzman desteği almaya başla ve yaşadığın anın tadını çıkarmaya bak, çünkü tekrarı yok.
 
25 yaş evde kalman için olağan üstü bir yaş değil şu zamanda. Keramet evlilikte de değil sevgilide de kocada da. Beklentiye girmeden yaşamanı tavsiye ederim. Arkadaşlarının seni aramasını niye bekliyorsun ki aramıyorlarsa sende silersin bu kadar basit. Bence senin tek problemin ailenle yaşamış olduğun şeyler ve sağlık problemin. Babanla konuşmaman için çok geçerli bir sebebin olması gerekiyor. Çünkü aile kolay kolay silinemiyor. Ailenle aranı düzeltip sağlığına dikkat edersen geri kalan zamanla yerine oturuyor
Evet sağlık sorunlarım özellikle çok etkiledi psikolojimi. Çünkü istesem de ağrılarımdan dolayı sosyalleşemiyorum.
 
25 yaşında diğer bütün yaşıtların evlenip çalışmıyordur yani.abartma.30 yaşında bile öyle değil.bu arada çalışmak önemli evet, ama evlilik meselesi hayatta yol kat etmek anlamına gelmiyor bence.ilişki durumu sürekli değişebilecek birşey.sağlık sorunların nedeniyle zamanının büyük çoğunluğu kapalı alanda geçtiği için moralin bozulmuş sadece.geçiyo bugüer illaki merak etme.birkaç gün sonra iyi hissetmeye başlarsın.birisini bulma meselesine gelince inan ki çok güzel biri olsan bile zaman zaman böyle işlerin kesat olduğu dönemler oluyor.ona yapacak birşey yok.
Doğru haklısınız. Zaten kötü şeyler de geldi mi hep üst üste gelir. Hayatım 2 aydır böyle oldu. 2 ay öncesine kadar her şey çok güzeldi.
 
Canım, depresyondasın ve bundan çıkmak da senin elinde. Acilen bir uzman desteği almaya başla ve yaşadığın anın tadını çıkarmaya bak, çünkü tekrarı yok.
Terapi almayı düşünüyorum evet. Çünkü eskiye göre yaşam enerjim çok düştü çok değiştim farkındayım
 
26 yasında üniversiteden mezun oldum. Senin gibi düşünüyordum. Bir sürü sağlık sorunum, kilo derdim vardı üstüne birde. Beni kimse beğenmez mezun olsam ne yapacağım falan kendimi baya üzmüştüm o dönem. Kpss girdim beklediğimden çok yüksek bir puan aldım. O yaz gittiğim bir tatilde eşimle tanıştım. bence bazen boşuna üzüyoruz kendimizi. Bunu keşke bende yapabilsem ama hayatın akışında kalıp zaten olacak olanlar olana kadar anı yaşamak daha güzel. Bu kadar sinir stres sonrasında olsa bile heves bırakmıyor insanda. Boşver herşey olacağı kadar..
 
Hayatındaki olumsuzluğu düzeltmeye önce kendi ailenden başla. Bir yerde olumuştum, ailesiyle bağları kopuk olan ne yaparsa yapsın o kötü enerjiyi hayatına çeker ; affet kurtul diyordu 🙏🏻
Ana -babanın hayır duasını almayanın işlerinin rast gittiğini görmedim..

İkinci olaraksa, okuluna odaklan.. en güzel yıllar üniversite çağları. hayat dolu olman gereken yıllar..
Şuan 38 yaşındayım, 23-25 li yaşlarıma dönmeyi çok isterdim.. gezmenin bile tadına varırdım, kafam boştu, planlarım vardı, sohbet arardım,yeniliklere açıktım.. tatillerim bile eğlenceliydi,hayattan zevk alırdım. (Şimdi çoluk çocuğa karıştım,boşandım falan filan… hayat daha çok yordu beni sonrasında, e tabi çektiğim acılar ve hayat mücadelem nedeniyle de olgunlaştım)
Demem o ki olduğun o yaşların kıymetini bil, bu yıllar bir daha gelmeyecek…

Kendini toparla, iyi olduğun dönemde de sağlık sorunlarını çöz. Sağlam kafa sağlam vucutta bulunur.

Evlilik için erken, önce okulunu bitir. İşe gir. Paranı kazanmanın keyfine var. 30 lu yaşlarında evlenirsin. İnsanlar artık 30 larda evleniyor. Kendini buna endeksleme. Evlenemeyedebilirsin ki, Allah ın bizler için nasıl bir yazgı yazdığını bilemeyiz. Acele edip yanlış evlilik yapmaktansa , olgunluk çağında evlenmen veya belki de evlenmemen daha hayırlı olur. evlilik şans işi, yazgı işi.. insanlar evlenmek ve çocuk yapmak zorunda değil. Bu konuda sana baskı yapanları da hayatından çıkar. ‘Hayat, elalem ne der ?’ Diye düşünmek için çok kısa.. önce kendini düşün!

Hayatta bir motivasyonun olsun, hedefin olsun, kendine odaklan, olumsuz düşünme, yaşama sevincini kaybetme, ailenle aranı düzelt mutlaka, okulunu bitir, işe gir.. arkadaş çevreni geliştir, zaten kendini düzeltip çevrene ışık saçarsan herkesi kendine çekersin zaten. Peşinden aşk da gelir evlilik de.. ama önce kendinden başla hayata!
Umut ışığın sönmesin, en güzel yaşlardasın..🙏🏻
 
Son düzenleme:
Terapi almayı düşünüyorum evet. Çünkü eskiye göre yaşam enerjim çok düştü çok değiştim farkındayım
Düşünme, uygula! Yaşın çok genç ve henüz hayatın başındasın. Önünde dolu dolu yaşayacağın ve arkanı dönüp baktığında gülüp geçeceğin kocaman bir hayat var!
 
25 yaşındayım. Hala üniversite okuyorum son sınıfım. Benim yaşıtlarım evlendi çalışıyor. Ben hala aileme bağlı yaşıyorum. Okul bitecek ne yapıcam belli değil. Sağlık desen sağlık olarak çok kötü bir dönemden geçiyorum. Hasta olduğum halde çoğu arkadaşım nasıl oldun diye bile sormuyor. Onlar aynı durumda olsa ben sürekli sorardım nasıl olduğunu. Aşk desen bu yaşıma geldim hayatıma girenler hep bende travma bıraktı gitti. Beni hep göklere çıkartıp hiç bi sebep yokken bırakıp gittiler. O kadar acı çektim ki onların ben de bıraktığı tek şey panik atak hastalığı oldu. Şu an konuştuğum öylesine biri bile yok. Zaten olsa da benim artık inancım ve hevesim kalmadı. Eskiden mesela sürekli talibim olurdu hatta arkadaşlarım bana sen de girdiğin her ortamdan birini buluyosun diyolardı. Şu an kimse suratıma bile bakmıyor. Ben de aynaya baktığımda eski beni göremiyorum. Gözümdeki ışık sönmüş eski güzelliğim ve havam kalmamış gibi. Aile desen ailemle de aram iyi değil. Annemle hep tartışırım. Babamla senelerdir küsüm konuşmuyorum. Yani beni hayata bağlayan hiç bir şey yok. Etrafım sahte insanlarla dolu. Yalnız, çirkin ve mutsuz hissediyorum. Tüm gün sadece evde yatarak okula giderek ve hastanelerde geçiriyorum.
Öncelikle hastalıklarınız için şifalar dilerim. Yerinizde olsam kalkıp bi silkelenirdim, kendimle derdim ne diye bir sorardım. Sorunların çoğu insanın kendi içinden gelir. Insan ilişkileri genelde dışarıya yaydığınız enerjiye bağlı. Önce kendinizi dinleyin, anlayın.. Sonra ailenizle aranızı düzeltmeye bakın, en büyük eksiklik bana göre anne baba yakınlığıdır.. Evlilik vakti gelince olur, erkenden evlenip pişman olan çok insan var, mesele erkenden evlenmek değil ki.. İş dediğiniz şeyde hem biraz çaba hem de nasip işidir, rızkınıza Allah kefil zaten, öylece kalmazsınız.. Her nasip vaktinin esiridir..
 
Her şeyin bir zamanı var. Bu bazen bana da oluyor, 25 yaşındayım. Arkadaşlarımın çocuklarını görünce "lan geç mi kaldık acaba" diyorum ama sonra bakıyorum ki onların çoğu şeyi yapmaya fırsatı yok. Ben mesela pastacılık eğitimi alıyorum, roman yazıyorum, enstrüman çalıyorum ve dil öğreniyorum. Belki evli olsam bunları yapma fırsatım kalmayabilirdi. Sana bunları yap diyemem çünkü o psikolojide insan yerinden kalkmak bile istemiyor. Ben de destek alman düşüncesindeyim.
 
26 yasında üniversiteden mezun oldum. Senin gibi düşünüyordum. Bir sürü sağlık sorunum, kilo derdim vardı üstüne birde. Beni kimse beğenmez mezun olsam ne yapacağım falan kendimi baya üzmüştüm o dönem. Kpss girdim beklediğimden çok yüksek bir puan aldım. O yaz gittiğim bir tatilde eşimle tanıştım. bence bazen boşuna üzüyoruz kendimizi. Bunu keşke bende yapabilsem ama hayatın akışında kalıp zaten olacak olanlar olana kadar anı yaşamak daha güzel. Bu kadar sinir stres sonrasında olsa bile heves bırakmıyor insanda. Boşver herşey olacağı kadar..
Sevindim sizin adınıza. Umarım benim de düzelir hayatım
 
Her şeyin bir zamanı var. Bu bazen bana da oluyor, 25 yaşındayım. Arkadaşlarımın çocuklarını görünce "lan geç mi kaldık acaba" diyorum ama sonra bakıyorum ki onların çoğu şeyi yapmaya fırsatı yok. Ben mesela pastacılık eğitimi alıyorum, roman yazıyorum, enstrüman çalıyorum ve dil öğreniyorum. Belki evli olsam bunları yapma fırsatım kalmayabilirdi. Sana bunları yap diyemem çünkü o psikolojide insan yerinden kalkmak bile istemiyor. Ben de destek alman düşüncesindeyim.
Bu psikolojide okula bile zor gidiyorum desem. Derslerimi vs de çok etkiliyor
 
Öncelikle hastalıklarınız için şifalar dilerim. Yerinizde olsam kalkıp bi silkelenirdim, kendimle derdim ne diye bir sorardım. Sorunların çoğu insanın kendi içinden gelir. Insan ilişkileri genelde dışarıya yaydığınız enerjiye bağlı. Önce kendinizi dinleyin, anlayın.. Sonra ailenizle aranızı düzeltmeye bakın, en büyük eksiklik bana göre anne baba yakınlığıdır.. Evlilik vakti gelince olur, erkenden evlenip pişman olan çok insan var, mesele erkenden evlenmek değil ki.. İş dediğiniz şeyde hem biraz çaba hem de nasip işidir, rızkınıza Allah kefil zaten, öylece kalmazsınız.. Her nasip vaktinin esiridir..
Çok teşekkür ederim. Yazdıklarınız iyi hissettirdi. Önceliğim şu an iyileşmek sağlığımın düzelmesi.
 
Back
X