Baskıcı ve negatif annem

Logistics

Kayıtlı Üye
16 Kasım 2021
1.291
1.285
83
Annem hakkında açtığım kaçıncı konu bilmiyorum ama artık çok bunalıyorum. Bir gün patlayıp çok fena kalbini kıracağım haberi yok. İlkokuldayken beni hep başkalarıyla kiyaslardi. Hep başkalarını örnek verirdi. Lisedeyken panik atak olduğum için derslerime odaklanamadım. Akrabaların yanında beni kotuledi. Sonra daha 15 yaşındayken akrabamizin akrabasını bana görücü diye getirdiler. Hep ailem yüzünden oldu bunlar. Ben meslek lisesine gitmek isteyince namussuz oldum, zorla imam hatipe gönderdiler. Okula bir şekilde alıştım, hocalar iyiydi. Ama zorla başımı orttuler. Hadi ona da bir şekilde alıştım. Ama sevmedigim biriyle evlenmem için ısrar etmek nedir ya? Annem gelen goruculere hemen inanıyor. Zengin diye ısrar ediyor. İstemiyorum zorla mı? Sevmiyorum o goruculeri.
Şimdi de akademisyen ol baskısı başladı. Akademisyen olmazsam eğer okuduklarım boşa gidecekmiş. Şuan çalıştığım firmayı da beğenmiyor. Isi baya öğrendim, geçen gün patronum beni tam zamanlı alacaklarını söyledi. Ama annem yine negatif. Yine kotu dusunuyor. Her şey onun istediği gibi olmak zorunda mı? İş bulamayan onlarca insan var. Biraz şükretmek lazım. Bayramda memlekete gidelim diyor. İstemiyorum, izin al diyor. Daha yeniyken ben nasıl izin alabilirim? Memlekette calis diyor, orada küçük çocuklar var onların gürültüsünden nasıl çalışayım? Akrabalarla görüşmek istemiyorum. Geçen sene bi akrabanın evine gittim. Pişman ettiler. Ben bi bardak çay içmeye gitmisim, gelmiş bana zengin gorucuyle evlen diye ısrar ediyor. Çok biliyorlar ya zaten. O zengin görücü internette biyografisine tarih yazmis. Kesin başka bir sevgilisi var. Bi de utanmadan bana öneriyorlar.
Anneme inat özel sektörde çalışıp kendi buldugumla evlenicem. Annem kesin onu da beğenmez. Kendi köyü her zaman daha iyidir çünkü. Ben de koca bulamayacak kadar beceriksizim. Nefret ediyorum artık ya.
 
Ders çalış çalış bıktım artık. Yasitlarim kendi parasıyla geziyor tozuyor. Herkes akademisyen ya da memur olmak zorunda mı?
 
Çalışan bir gençsin.Yaşın küçük anladığım.Kimseyi dinleme işine bak.Hele anneni dinleme.Ona zıtlaşmadan ben çalışmaya devam edeceğim işimden memnunum ve şu an ayrılmayı düşünmüyorum izin de alamam dersin.Kararlı ol dik dur bunları böyle kısa söyle kestir at.
Annen sana zengin birini bulma derdinde.O da fayda sağlayacak zenginlikten anlaşılan beslenecek oradan.Bunları hiç duyma bir daha böyle öneri ile gelirsen sonu kötü olacak haberin olsun dersin.Sonu ne olacak söyleme merak etsin. Bende attım bırak merak etsinler.
 
Sen bu evde bu aileyle yaşadığın sürece kendini bir birey olarak hissedemezsin çünkü annen bütün hayatına müdahale ediyor. Sen istememene rağmen evlenmeye zorlamak, görücü çağırmak nedir ya bu çok çirkin bir şey. Birkaç arkadaşımın ailesi de öyle olduğu için kızlar erkenden evlenmemek için şehir dışında üniversite kazanmışlardı, mezun olup eve döner dönmez de atanmaya çalışıyorlardı. İstediğin mesleği yap bari mesleğe karışmasaydı her şeyine karışıyorlar yok böyle bir şey çok sinirlendim
 
Diyorum keşke anlasa. Ülkede torpil var diyorum, ona bile inanmıyor. Kendisi ekonomik zorluk yaşadığı için o zengin sahisla evlenirsem eğer mutlu olacağımı zannediyor. Ama ailesiyle ortak iş yapan, annesinin eteklerinden bile çıkamayan birisi o. Bana o paradan kuruş koklatmazlar. Benim en büyük zenginliğim kendi mesleğimin olması. Ben evleneceğim kişi ahlaklı olsun diye dua ediyorum, annem evi olsun diye dua ediyor.
 
Kadın kendisi aradi annem çağırmadı ama annem çok ısrar etti. Hatta bana "Herkes kendi mesleğini yapamıyor" diyerek beni hayallerimden bile vazgeçirmeye calisti. Bir de geçenlerde gelmiş "Başkası olsaydı seni hemen verirdi" diyor. Kesinlikle istediğim mesleği yapacağım. Evlilik de şimdilik düşünmüyorum.
 
İşin oturun a ayrı eve çık kurtul. Maddi zor olursa bir ev arkadaşı ile çık.
Ben daraldım buradan.
 
En sinir olduğum şey herhalde zengin koca meraklısı ebeveyn. Ah
 
ÇALIŞAN AYAKLARI YERE BASAN AKILLI BİR GENCE BENZİYORSUN ONU DA YAPARSIN
İnşallah
En sinir olduğum şey herhalde zengin koca meraklısı ebeveyn. Ah
Annem ilk gelen görücü uzman cavus ve evi var diye ısrar etti. İstemiyorum desem de bütün akrabalara anlattı. Sonra o uzman cavus için arayan kadın annemin yüzüne telefonu kapattı. Sırf onları pandemide evimize kabul etmedik diye. Ve buna rağmen annem onlara iyi dedi. Daha sonra memleketten birkaç akraba görücü geldi. Annem geldi bana "Hemen evlenme" dedi, beni resmen koca meraklısı ilan etti. Sonra bu zengin görücünun annesi aradi. Bu sefer de evde kalmis muamalesi yaptı. Bi de milletin yanında ben reddettim diyor. Gelen görücü fakir olunca evlenme, zengin olunca evlen diyor. Benim hayatım para karsiligi satılık değil. Ben kendim tanıyıp evlenmek istiyorum. Ama anneme göre ben sadece görücü usulü koca bulabilirim (!)
 
Reactions: Gao
Maddi olarak güçlenip evi terk etmen gerek bence. Elinin altında olduğun ona muhtaç olduğunu düşündüğü için canını sıkabiliyor. Uzaktayken bu kadar yapamaz
 
akademi hakkında muhtemelen hiçbir şey bilmiyor. akademisyen olsanız muhtemelen şu anda ayrılmanız için baskı yapıyor olurdu.
 
Akademinin negatif yönleri neler mesela? Bi daha akademisyen ol derse, negatif yönlerini söylerim.

ben Türkiye'de akademisyen değilim ama kendi deneyimimden yola çıkarak birkaç cevap verebilirim:
  • öncelikle (gerçekten akademisyen olacaksanız) bunun 8-17 arasında süren bir mesaiye sahip bir iş asla olmadığını bilmeniz gerekiyor. akademisyenler, ders verme, araştırma yapma, yayın üretme, idari görevler ve öğrenci danışmanlığı gibi birçok farklı görevi aynı anda yürütmek zorundadır. özellikle bunlar için mesai saatlerinizin dışına taşan ve hatta hayatınızın neredeyse tümünü kaplayan bir mesaidir. kendimden kısaca örnek verecek olursam geçtiğimiz yıl tez savunmamı yaptım ama halen bugün bütün mesaimin yanı sıra 5-6 saatlik bir okuma yapmam gerekiyor.
  • yukarıdaki maddeye bağlantılı olarak yayın baskısı vardır üzerinizde. bazı payelere erişmeniz için yayına ihtiyacınız var ama yayın pek kolay değil.
  • geçici pozisyonda iseniz çok kaygan bir zemindir.
  • yoğun rekabet vardır ve dolayısıyla güvensiz bir ortamda çalışırsınız. stres faktörü yüksektir.
  • akademisyen maaşları, birçok ülkede özel sektördeki maaşa nazaran epey düşüktür.
  • titriniz her ne olursa olsun özel sektörde bunun karşılığı yoktur. isterseniz bir alanda doktora yapmış olun; bunun yüksek ihtimalle özel sektörde bir pratiği olmadığı için bir gün akademi fikrinden cayarsanız aynı zamanda özel sektör için kalifikasyonlarınızı geliştirecek hamlelerde bulunmadıysanız iş bulmakta epey güçlük çekersiniz.
  • fon bulma baskısı diye bir süreç vardır. akademide ilerlemeniz gerektiği için sürdürmeniz gereken bir proje vardır ama fon yoktur.
  • bütün bunların toplamına bakarsak, kariyer ilerlemesi oldukça yavaştır.

Türkiye için ayrı bir değerlendirme yaparsak:
  • otonomi sorunları
  • bürokratik iş yükü ve engeller
  • kurumsal politikalar ve liyakatsizlik

bunları şimdiye kadar düşünmemiş olamazsınız.
 
Ben arastirma görevlisi olup doktora sonrası kadro bulamayacagimi düşündüğüm için istemiyorum artık ama bu dediklerinizi de az çok biliyorum
 
Bizim oralılara çok benziyor anneniz tipik anadolu kafası gibi
Anneme de benziyor bir yandan önermiyorum bu dediğimi güzel bir kariyer inşa et kendine önce. Sevgilim vardı evlenince anca kurtuldum dilinden hoş kurtuldum denemez şimdi de hani bebek demeye başladı hala karşılaştırma da cabası ama en azından o telefonu kapatınca kafamı dinleyebiliyorum farklı şehirdeyim.
Kariyerini önce sağlama al sonra istediğin gibi şekillendir hayatını.
 
Öyle yapacağım az daha sabır. İşimi gücümü yerine oturtunca sevdiğim biriyle evlenmeyi elbette isterim ama ilk önceliğim meslek.
 
Ayh içim sıkıldı; sürekli bu muameleye maruz kalmak insanın ruh sağlığını bozar. Siz amacınızdan sapmayın, işinizi sağlamlaştırın, çevre edinin ve yapabilirseniz 1-2 arkadaşla ayrı bir eve çıkın, ailenizle aranıza mesafe koyun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…