Başbakan'dan Din Dersi Açıklaması

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.826
898
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AİHM'in din dersiyle ilgili kararını yorumladı: Türkiye'de bir baskı varmış gibi gösterme çabalarını kabul edemeyiz... Bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir
Başbakan Ahmet Davutoğlu Milli Eğitim Bakanlığı ziyaretinden sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları:

SORU: AİHM KARARIYLA İLGİLİ MÜFREDAT VE DERS KİTAPLARINDA BİR DEĞİŞİKLİĞE GİDİLECEK Mİ? ÖĞRENCİLERE DİN DERSİNDEN ÇEKİLME HAKKI TANINACAK MI?

AİHM kararının detaylarını inceleyeceğiz. Biz AİHM kararlarına ön yargılı yaklaşmayız. Ama AİHM kararlarının farklı nasıl kararlar verildiği de malum. Bazı ülkelerde bırakınız Türkiye'de din kültürü ahlak dersi, bazı ülkelerde öğrenciler kiliseye götürülüyor. Bütün bu uygulamaları göz ardı edip de Türkiye'de bunu dini baskı amacı gibi yansıtma çabalarını kabul etmemiz mümkün değil.

Hele hele Türkiye'nin çevresindeki gelişmelere baktığınızda bu Türkiye için elzemdir. Eğer devlet, dini telakki ailede öğrenilir. Ama doğru ve sağlam bir dini bilgi eğitimle verilmezse, işte çevremizdeki radikalleşmenin kaynağını teşkil eden düzensiz dini bilgiyi denetleme imkanı kalmaz.

BİR ATEİSTİN DAHİ…

Ateistler tarafından kabul edilen bir gerçek olan, inanç sistemi olarak da yaşamıştır. Burada din kültürü ve ahlak dersine Türkiye'de duyulan ihtiyaç, başka ülkelere göre farklı olabilir.

Ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmem, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir.

Türkiye'de ve Ortadoğu’da balkanlarda hiçbir sosyal olayı din olgusu dışında anlamak mümkün değil, gelişmeleri görüyorsunuz. çevremizdeki ülkelerde doğru bir din kültürü, dinleri karşılıklı anlayışa dayanan şekilde öğretilmiş olsaydı bazı olaylar yaşanmazdı.
Mesele burada müfredattır. Ben böyle bir baskı unsuru görmedim. Varsa konuşulabilir, tartışılabilir.

SORU: KÜRTÇE EĞİTİM İÇİN OKULLAR AÇILDI. VALİLİKLER TARAFINDAN KAPATILDI. AMA DİYARBAKIR'DA BİR OKULUN MÜHRÜ SÖKÜLDÜ. NE SÖYLERSİNİZ?

Bu olayın üç boyutu var. Bizim herhangi bir Türkiye'de konuşulan dile ön yargılı yaklaşmadığımızı herkes bilir. Bundan çok değil 10 sene önce Kürtçe yayın yapan ulusal kanal, seçmeli ders olan okullar, öğretmen yetiştiren üniversite bölümleri olacak denseydi kimse

Kürtçe bizim güzel Türkçemiz gibi, bir dilimizdir. Bir çok başka lehçe ve diller gibi. Her birisi saygındır, her birisi azizdir. Çünkü insanlar arasında o dilin aktarılma kullanılması önemlidir. Muhabbetle konuştuğumuzda her dil güzeldir.

Bu konuda da devrimsel adımlar attık. Bu sene yeni bir dönem başlıyor. İlk defa Kürtçe öğretmen görevlendirilecek. Bu adımları atarken, bazı çevrelerin sanki bu çevrelerin onların baskısıyla atılıyor gibi kamu düzenini bozacak şekilde adımlar atması kabul edilemez.

Nasıl Kürtçe saygınsa, hepimiz bunu biliyorsak, bütün kurumlar da bilmelidir ki Türkiye bir hukuk devletidir ve kamu düzeni esastır. Okul açmanın da bir prosedürü var. Ama herhangi bir benim çözümün tek çözümdür diyerek, dayatmayı yapamaz. Buna da izin vermeyiz.

Üçüncü boyut ise, okullarımıza yönelik molotoflu saldırılar şiddettir, terördür. Siz hem özgürlükten bahsedeceksiniz bir de yetmeyecek eğitim amacıyla oraya giden öğrencilerin öğretmenlerin hayatını riske ederek bazı okullara molotof atacaksınız. En fazla o bölgede yaşayan çok samimi vatandaşlarımızın çocukları etkilenir.

BAKAN AVCI’NIN SÖZLERİ GÜLÜMSETTİ

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na açıklamasının ardından rozet hediye edeceği sırada “Başbakan” yerine yanlışlıkla “Sayın Bakanımız” dedi. Yaptığı hatayı fark eden Avcı, sözlerini “Sayın başbakanımız” diyerek düzeltti.

Bu sözler Avcı’nın kendisi başta olmak üzere Davutoğlu ve salondakileri de gülümsetti.

DAVUTOĞLU'NUN DİĞER AÇIKLAMALARI

Kitap dağıtımı yaygınlaştırıldı. Eğitim reformları gerçekleştirdi, eğitim altyapısını temelden değiştirdik. Öğretmen sayımızda olağanüstü artış sağladık. Milli Eğitim camiamız 22 milyon öğrencisi, 850 bin örgün ve yaygın öğretmeniyle toplumun en geniş kesimini oluşturuyor.

Arkadaşlarımıza da talimat verdim. 12 yılda ne yapmışsak, yapısal değişim. Elimizde yeni projeleri de anlık çözüm yollarını da gözden geçirerek bir analiz yapalım. Milli eğitimimin hala yapısal reformlara ihtiyacı var.

En kısa zamanda bunları gözden geçireceğiz. Kendimde bir öğretmen aynı zamanda öğrenci olarak, onun için yanımdan kitabı eksik etmeyen biri olarak, şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum ki yeni bir eğitim felsefesini yaygınlaştırmak durumundayız.
Mekansal ve niceliksel değişiklik çok önemlidir. bundan sonra da öğretmen ve derslik ihtiyacımız, bunların ilçe bazına kadar indirilmesini ve her ilçede yeni politika geliştirilmesi talimatı verdim.

Artık öğrencilerimiz tek eğitimle 30'un altında sayıyla modern eğitimin imkanlarına kavuşacaklar. Bunları sağlasak da eğitimin esası bu araçlar değildir. Eğitimin esası öğretmenle öğrencinin buluşmasıdır.

Bilgi aşığı olan bir öğretmen, bunu öğrenciye aktarırken o aşkla anlatır. Öğrencinin zorla girdiği, öğretmenin ders ne zaman biter diye düşündüğü anda şartlar ne kadar iyi verilmiş olursa olsun istediğimiz neticeyi almayız.

Öğretmenlerimizin şartları itibariyle de nitelikleri itibariyle de toplumun geleceğinin sigortalarıdır.

Hiç birimiz ilk okul öğretmenimizi unutmayız. Emin olun annemi kaybetmiş gibi, cenazesine de bizzat gidip katıldım. Hala da onu rahmetle anarım. Bu öğretmen-öğrenci sevgisini derinliğini yaşatmamız lazım.

Biraz önce bir projeyi heyecanlandırdığı için paylaşmak isterim. Eğitim iki şey için yapılır, bilgi sahibi olmak ve bilgi inşasında yer almak için. İkincisi de meslek sahibi olmak.

Mesleki teknik eğitimin yenilenmesi ve güçlendirilmesi ve istihdama hemen gidecek şekilde olması lazım. Mesleki ve teknik eğitim sadece milli eğitimin imkanlarıyla yürütülebilecek çalışma değildir.

İş adamları iş veren kuruluşları TESK TOBB bu mesleki eğitimin içinde olmalı. Çocuk hem mesleki eğitim alıyor, aynı zamanda da iş yerinde de iş imkanı bulmak üzere kontak kuruyor.

Bana da twitter'dan yüzlerce binlerce şey geliyor. Öğretmenlerimizin içleri ferah olsun. Geleceğimizin teminatı onlar. Ama objektif planlama yapılması zaruret. Bu cuma 40 bin meslektaşımı Anadolu’nun her yere göndereceğiz.

Yine bu sene Aralık'taki şurada temel konusu öğretmenler olacak. Dünyanın en iyi sınıfları olsa eğitimi verecek olan öğretmendir.



HABERKaynak: POSTA
 
Küçük bir çocuğu ateist olarak nitelendirmek de pek doğru değil aslında. O çocuk değil ama ailesi ateist olunca çocukta öyle olacak demek değil sonuçta.. Din kültürü öğretmeni olmadığı için bir dönem Din kültürü dersine girmiştim, bana evrensel yaklaşılmış gibi gelmişti o zaman , tüm dinlerden bahsediliyordu. Evet eşit oranda değil ama diğer dinler ve evrensel yaklaşım öyle azımsanacak oranda değildi. Gerçi 5- 6 yıl olmuştur, şimdi konular nasıl bilemiyorum.
 
Ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmem, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir.

markisizm dersi de istiyorum o zaman zorunlu
 
seçmeli olsun ama "mutlaka" olsun, zorunlu olmamalı, hadi diyelim zorunlu oldu o zaman teogda kapsam dışında kalmalı, ortalama hesaplarken kapsam dışında kalmalı en azından
Matematik dersini zorunlu tutuyorlar öğrencileri matematikden nefret ettiriyorlar. Edebiyatı zorunlu tutuyorlar; o muhteşem edebiyatımızdan nefret ettiriyorlar. Din dersi için de aynısını yapmasalar
 
Ateizmin taniminin nasil yapildigina bakin din kulturu kitaplarinda. Ateizmin sonu gelmis artik ragbet gormuyomus. Tanri tanimazlar kendini dinden ibadetten uzak tutmaya calisiyomus.
Valla hic oyle bi ugrasim yok dert olmus birilerine galiba. :)
 
Ekonomi okuyan biri marksizmi tabiki bilicek. Karl marx olmadan sen nasil ekonomiyi anlarsin. Ateist dedigin adam sosyoloji mi okuyacak ne biliyosun?
 
Hepsinden öte ben hiç A.Davutoğlu'nu başbakanlığa uygun görmüyorum vallahi. Hiçbir şekilde liderlik vasfı yok doğal olarak söyledikleri de sanırım umrumda olmuyor.
 
ateist neden namaz kılmayı öğrenmek, sureleri ezberlemek zorunda olsun yaw, dinler tarihi, dünya dinleri gibi bi ders olsa, dinler tanıtılsa tamam, genel kültür derim
Neden mi ? Çünkü burası türkiye dini islam olan bi ülke.
 
Neden mi ? Çünkü burası türkiye dini islam olan bi ülke.


ben din dersi olmasın demiyorum ki kesinlikle olmalı diyorum, sure ezberletilmeli, ibadetler öğretilmeli, namazı orucu hepsi ama seçmeli olmalı, isteyen dersi alır istemeyen almaz, zaten çoğunluk isteyecektir. Ama istemeyene sınavdı ortalamaydı diye dayatılmamalı
 
Şimdi mesela Kuranı kerim dersi, Hz Muhammedin hayatı gibi seçmeli dersler çıktı bunlarıda kesinlikle destekliyorum halkın buna ihtiyacı var, bu ihtiyacın okullarda giderilmesi lazım ki merdiven altı kurumlarda giderilmesin, aynen bu dersler gibi zorunlu olan din derside seçmeliye çevrilmeli
 
Bunlar başka laik ülkelerde nasıl bana anlatırmısınız?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…