Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan kasetine sert açıklama

Üzülmemek mümkün mü canım kendimi geçtim Ayaz ve Muharrem gibi yüzlerce çocuğun hakları var orda.

hay agzını öpeyim

benimde tek üzüldüğüm sey bu biliyor musun
bugün suriyeli bir cocuk ekmek paylasıyordu arkadaslarıyla
diyceksiniz ki bize ne suriyeden öyle değil işte
çocuklar cok masum
bir yerde ısırık ısırık ekmek paylasanlar bir yerde böyle olaylar
kimse bana kalkıp dinden imandan bahsetmesin
neyse ban yemek istemiyorum
face twiter sanmayayım burayı agzıma geleni oralarda söylerim
 
kaydın yayınlandıgı video izlenme sayısı 4 milyonu geçmiş halen neden kaldırılmadıgını merak ediyorum :44:

ayrıca haramzadrlerin videoları da kaldırılmıyo duruyo öyle :44:
 
Evet sene 1942 ekmek karneyle alınmış ama niyeyse ben ailemden hep Allah razı olsun paşadan bizi savasa sokmadı evlatlarımız
ölmedi diye hayır duası ettiklerini duydum.

1939 - 1945 arası tüm dünyanın yıkıma sürüklendiği II.Dünya Savaşı dönemidir. Bu dönemde tüm dünya kana bulanırken ve komşu ülkelerde bile milyonlarca insan ölürken, Türk vatandaşlarının burnu bile kanamamıştır.

Hani hiç bir şey yapılmamış ekmek bile yok diyenler için daha detaylı bilgi link

http://www.gulsunbilgehan.com.tr/in...iktidar-oldugu-donemde-yaptiklari-ve-eserleri

Konya dönersek telefonda konuşulan rakamlar gerçekse adamlar ekmek bulamazsanız pasta yiyin diyorlar.

Nice yıllara
 
Bazen bazı konularda kavramlar karışıyor sanki.

Mesela ; bu ses kaydına koşulsuz şartsız inanmakla , zinhar kabul etmemek şuan için aynı kefede benim için .

Mesela;bu montaj olabilir diyen biri ile bu kesinlikle montaj diyen kişi arasında ikisi de montaj olma konusunda fikir beyanında bulunsa da fark vardır .

Bence montaj olabilir ama olmayabilir de . Bu kasete montaj olma ihtimalini vermek ''saf'' lık değildir . Bu kasete montaj olma ihtimalini vermek , asla yapmaz ki zaten olsa olsa zekat topluyordur demekte değildir .

Zaten ihtimal verme konusunda mantığımızın kapılarını kapatmış isek , uzman raporuna da inanmayız . ''Montajdır'' raporunu aldırmakta ne var deriz . İhtimal vermeme konusunda kapadıysak tüm kapılarımızı ''uzmanlar paralel devlete çalışıyor , montaj değildir demeleri '' çok normal diyebiliriz .

Bir de vicdan var ama , mesela ; benzer kasetler zaman zaman ülke gündemi teşkil ettiğinde , tapeler dillerden dile dolandığında , dosyalar adam boyunu aştığında , o davalarda da ''ihtimal verme / vermeme '' noktasında yansız mıydı vicdanımız ?

Kişiye ve ideolojiye özel mantık işlenmez .

Aksi halde komşunun oğlunun yaptığı yaramazlığa '' bak sen yaramaza ! '' diyip , kendi çocuğu ile ilgili '' asla yapmaz benim oğlum '' diyen annelerden bir farkı kalmaz bizim gündemi konuşmamız .

Erdoğanın bu konuşmayı yapma ihtimali kadar yapmama ihtimalini de var saydığımızda , işin arkasında daha da çirkin , daha da ülke için tehlikeli boyutların varlığını da konuşmaya başlayacağız . Ha bu büyük tehlikenin sızdığı yerlerdeki sızma icazetinin zamanında nasıl ve kimler tarafından verildiği de ayrıca konuşulur elbette.

Bu kaseti dinlediğimde ne altın bulmuş gibi sevindim , ohhh bir bir çıkıyor işte her şey diye .. Ne de Başbakanım ne yap ne et , yapsan da yapmasan da akla kendini ahına vahına büründüm .Ben ausencianın yarın ne yapabileceğini kestiremiyorum daha , bırakın ki ömrü hayatımda yüzünü görmediğim bir insanın arkasında durayım . Değil ki ömrü hayatımda yüzünü görmediğim bir insanın karşısına dikileyim .

Bu kasetler gerçek çıktığında da üzüleceğim , gerçek çıkmadığında da , tek bildiğim bu .

Gerçekler çıkına kadar ihtimaller üzerinden haberleri takip etmeye devam edeceğim . Sanırım en sağlıklısı bu .

Ama süreç beklemeyi göze alamayacak kadar da önemli , bir ay sonra yerel seçimler kapıda . AKP seçmeni eğer bu bir oyunsa bu oyuna alet olmamakla , değilse bu yolsuzluğa destek vermekle mükellef . Yük ağır . Zaten 17 Aralık öncesinde de AKP ye oy vermeyecek olan seçmenden daha ağır bir yük bana göre.
 

ya bu konuşmayı size bi yerdemi ezberlettiriyorlar noktası virgülüne kadar tüm akplilerden aynını duyuyorumda..

gelelim açıklamamıza bi insana bir kez oy verirsin çalışır ikinci kez oy verirsin gene çalışır çünkü üçüncüyü garantilemek zorundadır üçüncüsü son hakkıdır daha başa gelme şansı yoktur kanun böyle.. ve ne yaparsa bu üçüncü hakkında yapar.. eğer herkes bunu yapıyor deyip görmezden gelirsek herkes bunu yapmaya devam eder ama bir kez bunu yapanı ağır bi şekilde cezalandırırsak bidaha kimse cesaret edemez biz bu cesareti kendi ellerimizle vermiş bir devletiz söylediğiniz kelimelere bi bakın evinize girmiş hırsız için nasılsa herkesin evine giriyorlar bişey olmaz deyip dönüp sırtınızı uyuyabiliyor musunuz? yana yakıla polise koşup hırsız avına çıkan millet biz değilmiyiz.. çalınan direkt kendi cebinizden olmayınca meşru mu oluyor?

kendi atana laf uzatan bi insanı savunuyorsun yol için kitap için söyle bana bu vatanı sana bahşeden kim o olmasa sen kim olarak dünyaya gelecektin.. he bide şu lafıda duydum sizin tayfadan sanki ülkeyi Atatürk kurtardı içki içerdi bilmem ne.. bunu bi örnekle açıklayalım isterseniz.. farzedinki denize düştünüz ve boğuluyorsunuz yüzme bilmediğiniz için azcık çırpınıp bırakıyorsunuz kendinizi umudunuz yok çünkü tamam öleceksiniz seslenemiyorsunuz bile artık su yutmaya başladınız dibe çökeceksiniz o sırada birisi diyorki çırpınsana biraz su boyunu aşmıyor. ancak o zaman çakıyor şimşekler kafanıza ve çırpınmaya başlıyorsunuz bi bakıyorsunuz gerçekten kendinizi kıyıya çekebildiniz.. şimdi hayatınızı kurtaran kimdir? umudunu yitirmiş kendini yok olmaya bırakmış bir osmanlı devletine umut ışığını veren insanları başarabileceklerine inandıran kimdi..

kimi seçelim diye bir bahane yok yerine kim gelirse gelsin onu oraya çıkartan sen isen indirebilecek kapasiteyede sahipsin bi dene bakalım yerine geçecek kişi neler yapabiliyor ama onu diyo bunu diyo demekle olmuyor bu iş ancak deneme yanılmayla çözülebiliyor bazı şeyler..

o yollar kitaplar elindeki bütün imkanlar onun sayesindede olmadı bu arada teknoloji hergün ilerliyor üretim sistemleri 20 30 sene önceyle birmiki kıyaslıyorsunuz o zamanla şimdiyi o zaman dalında bi tane verebilen domatese şimdi basıyolar hormonu patır patır dökülüyo dallarından.. çok değil 10 yıl evvel yapılan bi binada kullanılan beton çatlamasın diye günlerce sulanırdı o betonun kuruması aylar sürerdiki sağlam olsun şimdi üç ayda gökdelen dikiyorlarya önünüze.. eskiyle şimdiyi kıyaslayamassınız size kalsa küçük dağlarıda tayyip yarattı.. dedemden bilgisayarı kim getirdi lafını duydum ben ya.. insanlar her gün dahada aydınlanıyor bilgileniyor bilinçleniyor ve her gün yaşam standartlarınız bi tık daha büyüyor bunu bi başbakana bağlayamassınız her kim gelirse gelsin demokratik bi ülke olduğumuz sürece bütün bunlar zaten olacaktı bide bu açıdan düşünün...

hee son olarak keşke o kitaplarla eğitim sisteminide batırmayaydı bide.. iyi olurdu hani..
 
Başbakan Erdoğan ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları hakkında Miami Herald gazetesine konuşan ABD'li Adli Bilişim Uzmanı Joshua Marpet, kayıtları detaylı olarak incelediğini ve montaj bulgusuna rastlamadığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını analiz eden Amerikalı Bilgi Güvenliği ve Adli Bilişim Uzmanı Joshua Marpet, kayıtlarda herhangi bir montaj izine rastlanmadığını ifade etti.

Konu hakkında Miami Herald gazetesine konuşan Marpet, ‘montaj’ olarak adlandırılabilecek bölümlerin sadece 5 farklı ses kaydı arasındaki geçişlerde gözlemlediğini söyledi. Marpet, “Eğer bunlar gerçek değil ise daha önce hiç görmediğim bir yanıltıcılıkta olmalı” dedi.

Miami Herald’ın haberi sosyal medyada kısa sürede yayılınca Amerikalı uzman, internet üzerinden ses kayıtlarını analiz ettiğini açıkladı. Marpet, canlı yayında detaylı bir şekilde kayıtları inceleyerek herhangi bir montaj bulgusuna rastlamadığını söyledi. Audacity adlı program üzerinden kayıtlardaki ses frekanslarını gösteren ve frekanslar arasındaki uyuma dikkat çeken Marpet, “Bunların gerçek görüşmeler olduğunu düşünüyorum. Çok sayıda görüşmenin aynı ses dosyasında toplandığını görüyorum” dedi.

DİNLEME CİHAZI BİLAL’İN TELEFONUNDA

McClatchy Medya Şirketi‘nin isteği üzerine ses kayıtlarının analizini yapan veri güvenliği adli danışmanlık şirketi Guarded Risk‘in sahibi Marpet, seslerin tamamen uyumlu olduğunu belirtti. Telefonda Başbakanın sesinin daha ‘mekanik’ bir şekilde duyulduğunu, bunun da kriptolu telefon kullanmasından kaynaklandığını söyleyen Marpet, “Dinleme cihazı büyük ihtimalle Bilal Erdoğan’ın telefonuna yerleştirilmiş. Bu nedenle Bilal’in sesi daha net geliyor” dedi.


RAPOR HAZIRLIYOR

Twitter’dan da takipçilerinin sorularını yanıtlayan Marpet, çok sayıda soru gelmesi üzerine yarım saatlik sanal bir konferans düzenledi. Canlı olarak bir kez daha ses kayıtlarının analizini yapan dijital güvenlik uzmanı bütün verileri kısa bir süre içinde bir rapor halinde yayınlayacağını belirtti.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/a...ri_orijinal_cihaz_bilalin_telefonunda-1178793
 
Der Spiegel, Bild, Die Presse, Blick, FAZ, Frankfurter Rundschau, Die Zeit gibi etkin yayın organları, Başbakan Erdoğan’la oğlu Bilal arasında geçtiği belirtilen görüşmelere, Türk halkının yavaş yavaş meydanlara dökülmesine geniş yer veriyor.
Türkiye’yi yakından izleyen gazetelerden biri de Die Welt. Türkiye muhabiri Boris Kalnoky ve Çiğdem Toprak’la Gezi eylemleri sürecinde oldukça etkili, aktuel haber ve yorumlar yayınlayan ikilinin son skandalla ilgili analizleri de ilginç.

TÜRKİYE, BUNUNLA ÇALKALANIYOR
“Bilal Erdoğan’ın garip ticareti” başlığını kullanan Die Welt, altbaşlıkta da, “Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal’le yaptığı belirtilen görüşmeyle çalkalanıyor. Bilal, rüşvet paralarını yönetmekle suçlanıyor” diye yazdı.
Bilal Erdoğan’ın ifadeye çağrılmasından bugüne kadar geçen süreyi değerlendiren ve arada bir şeylerin döndüğünü belirten gazete, şimdi de başbakan ile oğlunun dünyayı sarsan konuşmalarının ortaya döküldüğünü belirtti. Gazete, “Başbakan telefonda oğluna, paraları evden çıkar talimatı veriyor. Bir günlük yorucu bir çalışmadan sonra evde halen 30 milyon Euro kalıyor.
Çeşitli Türk yazarların, telefon kayıtlarının sağlam olduğunu belirttiğini yazan gazete, şimdi eylemcilerin, “Babacığım, evde daha 30 milyon Euro var, babacığım” diye pankartlar taşıdığını belirtti.

BABASININ RÜŞVET PARASI…
Bilal Erdoğan’ın kurduğu vakfa bunun üzerindeki şüphelerle, çok sayıda iddiaya da değinen gazete, milyonların aktığı bu vakfın görünürde öyle dev projeleri falan da olmadığını yazdı.
Gazetede son dinleme kayıtlarıyla ilgili olarak son olarak şöyle bir yorum yapıldı:
“Henüz cevaplanmayan soru Bilal’in, babasının rüşvet paralarını yönetip yönetmediğidir. Eğer bu kayıt doğru ise, ‘evet’ aynen öyledir. Eğer kayıt doğru değilse, yine de cevaplanması gereken bir dizi soru ortada durmaya devam edecektir.”
http://www.muhalifgazete.com/haber/...al-babasinin-rusvet-paralarini-yonetiyor.html
 

Begenme butonum calismadi bir durum olustu sembol da ekleyemiyorum ama alkis gönderiyorum. :)
Özellikle su teknoloji konusuna girecektim ama cevabini vermissiniz bile. Insanlarin karsilastirma gücüne bazen hayran kaliyorum ben, iyi bir tarih egitimi alabilseydik böyle olmazdi. Cünkü tarih dersinde döneme göre analiz etmeyi ögretirler, karsilastirma yapilirken de dönem ve kosullari göz önünde tutulur. Bir türlü ögrenemedik biz yahu.
Teknoloji bu kadar ilerlemisken, üstelik 10 yilda devasa bir gelisim göstermisken, hala neleri kiyasliyoruz? Üstelik ülkenin ekonomisinin hangi kirli ellerle ilerledigi ve nasil bir krize batacagimizi da düsünmeden, hala kitaplar bedava dagitiliyor diye seviniyoruz. Üstelik AKP bir önceki dönemde konusulan önerileri getirilen projeleri hayata sanki kendi fikriymis gibi geciriverdi bundan haberi olan. Ya da var olan seyleri degistirip degistirip, tutmayinca geri getirip, sanki ilk defa getirmis gibi insanlara sundu. Kimsenin haberi yok.

Tabi ülkenin Basbakan`i, 1930`lu yillara bakip bakip: "Ne demir agi, hic bir sey örmediler bu memlekete" diyince, garip halkim, Atatürk`ün o dönemki agir kosullarda, ekonomik yoklukta, makinelerin olmadigi ve hemen herseyin insan gücüne dayandigi bir dönemde, tüneli kazmak icin aylar gerektigi onlarca isci gerektigi günlerde, yaptiklariyla gurur duymayi coktan unuttu.
 

Bu dedikleriniz tüm dünyada olan değişimler değil mi zaten? Dengeler çok değişti 20 sene önceyle kıyaslıyorsunuz durumu. Bunlar partilere mal edilemeyecek değişimler..

Ekmeğin karneyle dağıtılmasının suçlusu chpydi zaten dimi kesinlikle 2. dünya savaşı falan değil. İsmet inönüyü zerre sevmem. Kendisi de bilse buna pek üzüleceğini sanmıyorum ya Ama karne konusunda en son suçlanacak kişi ismet inönü ve chpsidir heralde. 1940la 2014ü karşılaştırmak nasıl bir zekanın ürünüdür merak ediyorum. Avrupa ülkeleri bile dibe vurmuştu insanlar açlıktan kırılıyordu. Türkiyede karneyle de olsa insanlar ekmek alabiliyordu ki Sonradan bir çok avrupa ülkesi de bu karne uygulamasına geçmiş ve kısmen de olsa halk rahatlamıştır. Merak ettim 2. dünya savaşını duydunuz mu hiç?

Kitap pahalılığı yüzünden okula gidememek bahanedir hanımefendi. Ailelerin çocuklarını okula göndermeme bahanesidir. Ben çok iyi hatırlıyorum ilkokuldayken sınıfta belirli 10 öğrenci vardı. bunlar ödeyemediklerini yönetime bildirmişlerdi. Ders kitapları çanta kalem defter üniformayı okul yönetimi karşılıyordu. Zaten mebin bastıgı kitaplardı yine ve çok pahalı değillerdi. Ücretsiz olması kötü mü oldu hayır olmadı tabi ki. Bugün yine formasını alamayan öğrenci durumu okul aile birliğine bildiriyor yine onun ihtiyaçları bir şekilde karşılanıyor. Biz yardımlaşmayı seven bir toplumuz. okul içinde toplu ortamlarda kimseyi sıkıntıda bırakmayız. Okula gidemeyen birileri varsa 4+4+4 yüzünden okuldan alınan kız çocukları olmuştur. Çoğunu görmüyoruz, bilmiyoruz tanımıyoruz. O kadar uzaklardalar ki bize.. Yardım elimizi uzatmaya bile gücümüz yetmiyor.

RTE'nin yerine kim gelir bilmiyorum ama halk uyansın artık hırsızlıklara müsaade etmesin. Bundan sonra kim gelirse gelsin halk olarak her zaman muhalefet kanadında durup eksiklere, yanlışlara gözümüzü açmak ve bunları dile getirmek zorundayız. Biz burda tayyipi eleştiriyorsak yarın chp gelince susacak insanlar değiliz. Biz bu ülkenin daha iyiye gitmesi için konuşuyoruz.

Yol yaptı diye partiye oy verildiği anca bizim gibi gelişmekte(!) olan ülkelerde görünür zaten. Bu yüzden sizi kınayamam haklısınız ne diyim.
 

Soruların özellikle bazıları çok net , cevabı verdin mi olay kapanacak müspet ya da menfii .

Ama bu tavır Erdoğan da var , Kabataş olayında da haftalarca beklenen Cuma gelmemişti , görüntüler aksi halde çıkınca da yine iddiasında devam etti.

Eeee peki senin kanıtların ?

15 lik kız çeyizi gibi kem gözlerden uzakta muhafaza mı ediyorsunuz kanıtları ?

Bir kaç sayfa önce yazdığım gibi , ihtimaller çok ve hepsi olası .

Açıklamalar net bir şekilde ortaya çıkınca ya takke düşecek kel görünecek , ya ayaklarına dolanacak birilerinin .

İkisi de güzel Türkiyem için ne kötü senaryolar orası ayrı konu .
 


Bu söylediklerin yani sira, evet yol yapmak zorunda! Hatirliyorum burda bir üye vardi "yol yapmak zorundami basbakan, tünel yapmak zorundami basbakan"? Evet, yol yapmak bir ülkenin en basit seylerinden birisidir. Yoldan baska erdogan sanki ne yapti? Daha halen çoçuk gelin denilen sey var. Daha halen anneler göz göre göre bebeklerini soguktan dolayi kaybediyorlar. Daha halen yurdum insani kredi kart borçlari ile ograsiyor, çoçugum üniverisiteye gitsin diye. Ki bu ülkenin bakanlarin çoçuklari hiçbir sinav yapmadan istedigi üniversiteye gidebiliyorlar. Hatta bakanin çoçugu bile olmana gerek yok. Belli bir dini grupa mensup oldugunda üniversite sinav sorulari sana veriliyor.

Daha halen bu ülkede kizlar tecavüz olduklarini söyliyemiyorlar, söylediklerinde bile tecavüzcüler bile cezalandirilmiyor, kiz tahrik etti diye, kiz istedi diye. Tecavüz sonucu hamilelikte bebek aldirilmiyor bile. Adaletsizlik diz boyu. Daha bunun gibi birçok konular var. Allah askina, bu konularin yaninda yol yapmis çokmu oluyor?
 

açıkçası yazdıkların da bu ülkenin kaderi olmuş şeyler yolsuzluklarımız gibi kadın cinayetleri, tecavüzler de bu coğrafya da hep olucak sanırım. Bu ülkenin en önemli sorunları bunlar. Bunları çözmek yerine kötüye gitmesine biraz olsun sebep olduysa zaten istemiyorum o başbakanı ben..
 
''Dünkü ses kayıtlarından sonra birçok bakan istifasını verecekti ama son anda engellenmiş.15 gün içinde olacaklara bakın.'' deniyor.
Muhtemelen fazla sayıda bakan istifasına şahit olacagız.
 
Birinci boyle bir kayit olsa 17 aralik gnu bomba gibi atarlardi ortaya simdiyimi beklemisler ...

Komik

ikincisi erdoganin sesi surekli uykulu geliyoor yarsaata bir arama yapiliyor salak bu adamlarda yarim saate bir arayip

acik seciik ad soyad yer mekan vererek konussunlar ..

Bukadar ucuz komplolar da olmaz. Ses cok benziyor ama cook acemice vir montaj bu ...

Gercekcilik payi 0
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…