Başa Dönmek İstesem?

cundagg

Some dance to remember, some dance to forget
Kayıtlı Üye
13 Mart 2015
2.965
4.480
40
Hani çocukken bize bomboş bir beyaz kağıt verirlerdiya, bir tarafta da renk renk boya kalemleri olurdu. Ben o zaman kağıdın neresinden başlasam ne yapsam bilemezdim ve saçmasapan çizgilerle, yanlışlarla mahvederdim kağıdı. Sonra yenisini isterdim ve yine aynı şeyi yapardım... Şimdi yaşım 30 oldu hayatın hata yaptığımda baştan başlayamayacağım yıllarındayım ve ben bana verilen beyaz kağıdı mahvettim. Şimdi o kağıdı yeniden alsam biliyorum yine mahvedicem zaten artık kimse bana yeni kağıtta vermez. ben kağıt israfıyım...

Bir çocuk doğurdum ve büyüyor. doğanın kanunu bu olduğu için hücreleri bölündüğü için büyüyor ben annesiyim diye değil. bir adamla evlendim, yanlışlıkla boya kutusuna çarpıp kağıdıma devirmişim gibi çıkaramadığım anlamsız izler bıraktı. kendide kayıp ben de...

Bir iş kurdum ama dengesini kuramadım. olmuyor yürütemiyorum hem anne hem eş hem bilim insanı hem iş kadını olamıyorum. aslında ben en başından bilim yapmak istememiştim zaten, ben sanatçı olacaktım. ama şanssızdım ailemdeki herkes mühendis yada bilim insanıydı onlara göre matematik becerisi olmayan çocuklar sanata yönlendirilirdi. en aristokrat ama en anlayışsız hatta cahil adamın sperminden hayat buldum. bu benim suçum değildi ama kalan her şey benim suçumdu. bütün tercihlerim...

sevgi dedğim şey benim esaretim... "ama ben çok aşığım!" peki ben mutluluk oyunumda oynarken kaç kişi benim kendi yazdığım masalım bittiğinde beni tutmak sarsıp hayata geri döndürmek için bekliyordu biliyor musunuz?? ne sağlam dostlarımı kaybettim bu yüzden....

Ben iyi biriyim iyi bir eşim ama belki de var olmayan yada tanıma fırsatını kaçırdığım başka bir adam için. O çok iyi bir adam çok iyi bir eş ama dünyanın bilmem neresinki bir kadın için. peki biz birlikte iyi miyiz? ne kadar uğraşsak çabalasakta ı ıh...

peki oğlum iyi mi? her çocuk mutludur. tabiki iyi. peki ilerde iyi olacak mı? ahh ahhhh umarım....

evet benim derdim bu. ben kağıdımı kirlettim ve yenisini alamıyorum. aranızda yaşananları yaşanmamış kılabilecek biri var mı? peki ya zamanı geri çevirecek olan?
 
Son düzenleme:
Bu sözünü ettiğiniz kağıt imgesini ben de çok düşünmüşümdür. Yalnız tersinden bakıyorum: En güzel resimlerim(gerçekte de), silgi izleriyle, çay lekeleriyle, yanlış renklerle dolu olanlar olmuştur. Çünkü en çok emeği onlara harcamış, en çok onlara bakmış, en çok onları benimsemişimdir. Hayatınızda size eğri görünen ne varsa sevin, asıl onlar size dair şeyler. Başarılar her zaman başarısızlıklardan daha görünür olmuştur. İçinize sinmeyen bu tablo, aslında sizin özgün seçimlerinizin sonucundan başkaca bir şey değil. Neden yaptınız bu seçimleri? Olacakları bilmeksizin yine bu seçimleri yapar mıydınız? Düşününce içten içe kendinizle gurur duyup "Yapardım" diyeceğinize inanıyorum. Yoksa siz de kurgu ürünlerde bile mükemmel karakterleri sevenlerden misiniz?
Toplamda anlamlı bir hayat için büyük bir potansiyele sahip olduğunuza inanıyor olmasaydınız henüz adam akıllı fire vermemiş problemlerin varlığını sorgulamazdınız. Belli ki bir yere kadar olmuş, oldurabilmişsiniz, etkileyici bir noktaya gelmişsiniz. Dolayısıyla kendinizden beklentileriniz yüksek, "kayıp" duygusu da burada başlıyor. Sağlığınız iyi mi? Başka bir şeyi dert etmeyin, gücünüzü hissedin: Yapıcı cundagg, iş bitirici, problem çözücü joker cundagg, insan ilişkileri iyi cundagg, ne istediğini bilen cundagg, akıllı, pratik cundagg (...) Bunlar size tanıdık geliyorsa, bir zamanlar kendinizi böyle nitelendirmekte tereddüt etmiyordu iseniz fabrika ayarlarınıza dönün, gerisi hallolur :)
 
oturdum saf saf ağladım bu yoruma.. çok güzeldi teşekkür ederim..
 
Sıfırlayın herşeyi ve yeniden düşünün. Bir yavrunuz var- hayata geç kalmamışsınız- , yaşınız 30 - hayatta gereğinden erken davranmamışsınız-, bir eşiniz var - sevip sevilmeyi tatmışsınız-, bir işiniz var - zaman boşa akıp geçmemişondan bişeyler koparabilmeyi başarmışsınız, bir aileniz anne babanız var - hala yere sımsıkı basmanızı sağlayan kökleriniz mevcut ve canlılar- bu konuyu açıp bu kadar güzel anlatmışsınız- harika bir kendini ifade yeteneğiniz var-. Sizce siz kolay kolay pes edip, olmuyor beceremiyorum deyip kolaya kaçmayı isteyen çocuklar gibi
" başa dönücem" diyecek kadın mısınız?
 
oturdum saf saf ağladım bu yoruma.. çok güzeldi teşekkür ederim..
:) İyi geldiyse ne mutlu bana... Bazen hayat bana da dar geliyor. 60 yıl-80 yıl 5 yaşındayken 250 yıl gibi gelirdi. Düşününce tabii ömrümün 12-20 katı ediyormuş ya ne olacaktı? Fakat tıpkı bölüm geçtikçe hızlanan Snake oyunu gibi hayat. Başardıkça önümüzdeki görevler yoğunlaşıyor, başardıkça motivasyonumuz konsolide oluyor. Ufkumuz genişledikçe hem kendimize hem de dış dünyaya ilişkin hayal kırıklıkları ve asla doyurulamayacağını da anladığımız bir açlık beliriyor.
5 yaşındayken 16 yaşında olmak istiyordum. 8 yaşında 18 olmak istedim. 15 yaşında 22 yaşında olmak istedim. Şu an 22'm bitmek üzere ve ben 35 yaşında olduğum günlerin hayalini kuruyorum. 40'larımda altın çağımın başlayacağına inanıyorum. Ne gülünçtür ki birazdan kafamı bir yere çarpıp ölebilirim. 22 yaşında ve hayallerinin %0.000000238'ini gerçekleştirmiş olarak :) Üstelik şaka da değil, böylesi genç ölenler var, öldürülenler var. Daha az yaşama şansı bulanlar, daha acımasız bir hayatı geride bırakanlar da var. Madem gerçekler böyle tuhaf ve tuhaf ve tuhaf (burada takılı kalıyorum...) ; öyleyse bir öncelikler haritası çizmeliyiz ve her an ölmeye hazır bir haz almışlık ve vicdanla yaşamalıyız diye düşünüyorum. Eminim koskoca cundagg(tanımadığım ama burada okuduğum, nasılsa sezerek bildiğim cundagg) bunun altından kolaylıkla kalkacaktır.
 
yaşanan her şey benden bir şeyler çaldı. on sene önce dünyayı ben yöneteceğim diyebilirdim 5 sene önce kanseri tedavi eden kesin ben olacağım sonrada tekrar üniversite okuyacağım bu sefer istediğim bölüm diyebilirdim. ama şu an bilmem.. o cahil cesareti, dünyayı ben kurtaracağım kibri kalmadı. yeni ilhamlar bulmam lazım devam etmek için. sanki içinde bulunduğum evlilik bana dar geliyor...
 
mutlu oldum gerçekten. hayat 5 saniye sonra bitebilecekken geri dönüp geçmişe bakmak neysede oraya takılmak çok mantıksız değil mi?
 
Geriye dönmeyi başaramayabiliriz ama ileriye doğru giderken geriye dönmeyi istemeyecek şekilde hareket edebiliriz bundan sonrasında.
Yüzümüzdeki her çizgi gibi geçmişte bize ait iyisiyle kötüsüyle.
30 yaş en güzel yaşlar..
 
En çok da bunu anlamam. Yaahu ne yapacaksınız ki zaten o yılları tekrar? O yıllara geri dönmek demek tüm kazanımlarınızı kaybetmek ve gelecek kaygısı demek. O yıllarda daha mı az derdiniz vardı dersiniz? O yıllara geri dönseniz farklı seçimler yaparak bir kaza bela geçirmeden bu yaşa varabileceğinizin garantisi var mı? Ben şahsen ne dünyadan haberimin olmadığı nedensiz sevindiğim nedensiz üzüldüğüm 5 yaşıma, ne bireyden sayılmadığım, hiçbir bilimsel süreci derinlemesine bilmediğim için hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissettiğim 8 yaşıma ne de ailemden izin alarak dışarı çıktığım 15 yaşıma dönmek isterim :-D
Doğanın kanunu bu, çünkü çocukların büyümeleri bile annelerine bağlı olsaydı hiçbir çocuk büyüyemezdi. Çünkü kadınlar anne de olsalar bir sipirmin değiller, sadece anne olunca daha olgun daha duyarlı insanlara dönüşüyorlar. Bir sürü işin bir arada yürümesi böyle mümkün çünkü. Bu da doğanın sigortası.
Evlendim diyorsunuz, bir elmanın iki yarısı değilsiniz; iki ayrı elmasınız bir sepette. İki farklı elma olarak yürümek demek risk almak demek, sepette hem diğer elmayı ezmek hem de ezilerek yer bulmak demek. Bir ekip olmayı seçmişsiniz, kurtarılmaya değerse siz toparlanınca ekip arkadaşınıza da destek atarsınız "olur olur gider".

Siz iddialı bir kadınsınız orası net: İş kurmuşsunuz! Dikkatli bakarsanız satır aralarında "Batmayı bile göze aldım hey hey!" yazıyor. Bilim insanı olmayı istememiş olsanız olmazdınız. Yeterli ve ilgilisiniz ki bu işi yapıyorsunuz. Sanata olan ilginiz baskın çıkarsa tası tarağı toplayıp o alana geçemeyeceğinizi kim söyledi? Disiplinli bir insan olmasanız iş kurmaya yeltenmezdiniz herhalde? O halde disiplininizi çalıştırın ve zamanınızı planlayarak verimli hale getirin.

Şu sitenin anafikri bu zaten. Bazen hevesimizi tüketmeden aldığımız kararlar tehlikeyi değil, yalnızca dostça tavsiyeleri dışlıyor. "Her genç kızın başına gelir."

Sizce çift mi yaratıldık? Bu düşünce pek rüyavari. Bizim adımıza her konuda mükemmel bir tasarım vardı da eş tasarımı mı kusur kaldı? Şu an yaşayanlar arasından evrimsel olarak sizi en iyi tamamlayacak olan bireyden bahsediyorsak bu bile eksik olurdu. Çünkü yaşarken gelişiyoruz. 5 yıl önce sizi tamamlayacak adam, 2 gün önce tamamlayacak olan adam profilinden de 7 yıl sonra tamamlayacak olan adam profilinden de farklı olurdu diye düşünüyorum. Siz yıllardır aynı insan mısınız ki?
Herakleitos ne diyor? Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz. :)
 
Bence siz cocuklugunuzdan beri istedigi herseye sahip olmus bugune kadar hic birseyin eksikligini hisetmeden buyumusunuz sanrimca ve evliluginozde mutsuz degilsiniz ama evliligin amacinin ne oldugunu bulamayip sacma buluyosunuz fakat cocugunuzu dusunup onun varligina vermissiniz sebebini bundan dolayida kafaniz karisiyo ic huzuru bulamadiginiz icin mutsuz hissediyosunuz ve mutlu olmadiginizi zannederek cevrenizide mutlu etmiyosuniz yani ben mutlu degilim onlari nasil muylu ediyim oluyosunuz ic huzur lazim bunun icinde alllaha yonelmek en guzeli galiba hersey gonlunuzce olsun
 
Her istediğime sahip olmadım aslında. Yanı maddi anlamda oldum ama manevi anlamda açlıktan ölüyodum. hatta baya zor bir çocukluk dönemim oldu kavga dövüş korku baskı içinde büyüdüm aonra babamla görüşmeyi kestim çalışmaya başladım. Bu seferde maddi anlamda açlıktan ölüyordum nerdeyse. Sonra kendi evimi kurdum okumaya devam şeklinde.. aslında baya hırçın birazda vahşi diyebileceğim bşr hayatım oldu ama belki bu yüzden fazlasını bekliyorumdur yıllarca mutluluğu kovalayınca bir yerde yakalamak istiyor insan çünkğ ben çocukluğumda hep büyüyünce geçicek mutlu olucam diye teselli etmiştim kendimi sonra hep bişey eksik kaldı. Ama evlilik konusunda yorumlarınızda haklısınız. Yani bende okuyunca fark ettim haklı olduğunuzu. Manevi huzurda arayışlarımda biri aslımda her ne kadar nerden başlasam bilemesemde o konudada haklısınız.
 
Aslinda mutlugun tanimi herkes icin degisir sanirim yasadiginiz hircin dediginiz yasanti sizin kalbinizin sertlesmesinde sebep olmus ve yine tahminimce icinizde sebepsiz yatan ofke ve kizginlik var eger boyleyse oncelikle bununla yuzlesin bastirmayin sayet bunu hissederseniz nefret insana cok zarar veriyor belirtmek isterim
 
Hiç geçmişe bakmam. Imzamda da olduğu gibi. Hep bugünü yaşıyorum. geçmişi yaşamamayı annemden öğrendim. Yaşadığı stresler başlayalı 25-30 yıl geçmiş, geçmişten hala kopamadığı için kendini de bizi de mutsuz etti. her güne temiz bşr sayfa aç. Kirli sayfaları eşin sana tekrar tekrar yaşatıyorsa evliliğini gözden geçir, işin yaşatıyorsa işini gözden geçir. Kirli sayfalar dediğin şeyleri hala yaşıyorsan bunu kendin seçiyorsundur.
 
Bir gün benim çocuğumda bu cümleyi kursun istemiyorum. O daha beni yeni tanıyor. Mutsuz bir kadının çocuğu olmamalı
 
hayatı hızlı yaşamak da insanı bir süre sonra boşlukta gibi hissettirir her şey zamanında güzeldir derler. Zamanında olmayınca ya da zamanından erken olunca olsa da aynı olur olmasa da her iki durumda da mutlu olursunuz ama biraz buruk biraz eksik kalır bir yanınız
bence 40 yaşınıza geldiğinizde de 30 yaşıma dönsem dememek için her günü son günü gibi yaşamalı insan ve sizi mutsuz ya da eksik hisettiren neyse yarın yepyeni bir gün yepyeni bir sayfa onları çıkarın hayatınızdan ya da sayfanız kirli ise temiz olan bir şeyleri sayfaya dahil etmeye başlayın uzan vade de temiz bir sayfaya kavuşabilrsiniz herkez kendi dengiyle evlenir Allah katında siz değerlisiniz ki size o eşi vermiş yeni bir sayfa için tövbe etmek ve yeni günde mutsuz eksik yanlış herşeyi atıp yerine temiz olanları yerleştirmeli iç huzuru bulmak adına . her yeni gün yeni sayfa ben her akşam düşünürüm bugün kendim için ülkem iiçin ailem için Allah için ne yaptım hepsini dengede tutmalı ve gereksiz olanları çıkarmalı böylece her gününüz anlamlı ve yepyeni
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…