sözün bittiği yere hoşgeldiniz... :)yazdım yazdım sildim ne yazacağımı bilemedim resmen..
oturdum saf saf ağladım bu yoruma.. çok güzeldi teşekkür ederim..Bu sözünü ettiğiniz kağıt imgesini ben de çok düşünmüşümdür. Yalnız tersinden bakıyorum: En güzel resimlerim(gerçekte de), silgi izleriyle, çay lekeleriyle, yanlış renklerle dolu olanlar olmuştur. Çünkü en çok emeği onlara harcamış, en çok onlara bakmış, en çok onları benimsemişimdir. Hayatınızda size eğri görünen ne varsa sevin, asıl onlar size dair şeyler. Başarılar her zaman başarısızlıklardan daha görünür olmuştur. İçinize sinmeyen bu tablo, aslında sizin özgün seçimlerinizin sonucundan başkaca bir şey değil. Neden yaptınız bu seçimleri? Olacakları bilmeksizin yine bu seçimleri yapar mıydınız? Düşününce içten içe kendinizle gurur duyup "Yapardım" diyeceğinize inanıyorum. Yoksa siz de kurgu ürünlerde bile mükemmel karakterleri sevenlerden misiniz?
Toplamda anlamlı bir hayat için büyük bir potansiyele sahip olduğunuza inanıyor olmasaydınız henüz adam akıllı fire vermemiş problemlerin varlığını sorgulamazdınız. Belli ki bir yere kadar olmuş, oldurabilmişsiniz, etkileyici bir noktaya gelmişsiniz. Dolayısıyla kendinizden beklentileriniz yüksek, "kayıp" duygusu da burada başlıyor. Sağlığınız iyi mi? Başka bir şeyi dert etmeyin, gücünüzü hissedin: Yapıcı cundagg, iş bitirici, problem çözücü joker cundagg, insan ilişkileri iyi cundagg, ne istediğini bilen cundagg, akıllı, pratik cundagg (...) Bunlar size tanıdık geliyorsa, bir zamanlar kendinizi böyle nitelendirmekte tereddüt etmiyordu iseniz fabrika ayarlarınıza dönün, gerisi hallolur :)
:) İyi geldiyse ne mutlu bana... Bazen hayat bana da dar geliyor. 60 yıl-80 yıl 5 yaşındayken 250 yıl gibi gelirdi. Düşününce tabii ömrümün 12-20 katı ediyormuş ya ne olacaktı?oturdum saf saf ağladım bu yoruma.. çok güzeldi teşekkür ederim..
yaşanan her şey benden bir şeyler çaldı. on sene önce dünyayı ben yöneteceğim diyebilirdim 5 sene önce kanseri tedavi eden kesin ben olacağım sonrada tekrar üniversite okuyacağım bu sefer istediğim bölüm diyebilirdim. ama şu an bilmem.. o cahil cesareti, dünyayı ben kurtaracağım kibri kalmadı. yeni ilhamlar bulmam lazım devam etmek için. sanki içinde bulunduğum evlilik bana dar geliyor...Sıfırlayın herşeyi ve yeniden düşünün. Bir yavrunuz var- hayata geç kalmamışsınız- , yaşınız 30 - hayatta gereğinden erken davranmamışsınız-, bir eşiniz var - sevip sevilmeyi tatmışsınız-, bir işiniz var - zaman boşa akıp geçmemişondan bişeyler koparabilmeyi başarmışsınız, bir aileniz anne babanız var - hala yere sımsıkı basmanızı sağlayan kökleriniz mevcut ve canlılar- bu konuyu açıp bu kadar güzel anlatmışsınız- harika bir kendini ifade yeteneğiniz var-. Sizce siz kolay kolay pes edip, olmuyor beceremiyorum deyip kolaya kaçmayı isteyen çocuklar gibi
" başa dönücem" diyecek kadın mısınız?
:) İyi geldiyse ne mutlu bana... Bazen hayat bana da dar geliyor. 60 yıl-80 yıl 5 yaşındayken 250 yıl gibi gelirdi. Düşününce tabii ömrümün 12-20 katı ediyormuş ya ne olacaktı?Fakat tıpkı bölüm geçtikçe hızlanan Snake oyunu gibi hayat. Başardıkça önümüzdeki görevler yoğunlaşıyor, başardıkça motivasyonumuz konsolide oluyor. Ufkumuz genişledikçe hem kendimize hem de dış dünyaya ilişkin hayal kırıklıkları ve asla doyurulamayacağını da anladığımız bir açlık beliriyor.
5 yaşındayken 16 yaşında olmak istiyordum. 8 yaşında 18 olmak istedim. 15 yaşında 22 yaşında olmak istedim. Şu an 22'm bitmek üzere ve ben 35 yaşında olduğum günlerin hayalini kuruyorum. 40'larımda altın çağımın başlayacağına inanıyorum. Ne gülünçtür ki birazdan kafamı bir yere çarpıp ölebilirim. 22 yaşında ve hayallerinin %0.000000238'ini gerçekleştirmiş olarak :) Üstelik şaka da değil, böylesi genç ölenler var, öldürülenler var. Daha az yaşama şansı bulanlar, daha acımasız bir hayatı geride bırakanlar da var. Madem gerçekler böyle tuhaf ve tuhaf ve tuhaf (burada takılı kalıyorum...) ; öyleyse bir öncelikler haritası çizmeliyiz ve her an ölmeye hazır bir haz almışlık ve vicdanla yaşamalıyız diye düşünüyorum. Eminim koskoca cundagg(tanımadığım ama burada okuduğum, nasılsa sezerek bildiğim cundagg) bunun altından kolaylıkla kalkacaktır.
En çok da bunu anlamam. Yaahu ne yapacaksınız ki zaten o yılları tekrar? O yıllara geri dönmek demek tüm kazanımlarınızı kaybetmek ve gelecek kaygısı demek. O yıllarda daha mı az derdiniz vardı dersiniz? O yıllara geri dönseniz farklı seçimler yaparak bir kaza bela geçirmeden bu yaşa varabileceğinizin garantisi var mı? Ben şahsen ne dünyadan haberimin olmadığı nedensiz sevindiğim nedensiz üzüldüğüm 5 yaşıma, ne bireyden sayılmadığım, hiçbir bilimsel süreci derinlemesine bilmediğim için hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissettiğim 8 yaşıma ne de ailemden izin alarak dışarı çıktığım 15 yaşıma dönmek isterim :-DŞimdi yaşım 30 oldu hayatın hata yaptığımda baştan başlayamayacağım yıllarındayım ve ben bana verilen beyaz kağıdı mahvettim. Şimdi o kağıdı yeniden alsam biliyorum yine mahvedicem zaten artık kimse bana yeni kağıtta vermez. ben kağıt israfıyım...
Doğanın kanunu bu, çünkü çocukların büyümeleri bile annelerine bağlı olsaydı hiçbir çocuk büyüyemezdi. Çünkü kadınlar anne de olsalar bir sipirmin değiller, sadece anne olunca daha olgun daha duyarlı insanlara dönüşüyorlar. Bir sürü işin bir arada yürümesi böyle mümkün çünkü. Bu da doğanın sigortası.Bir çocuk doğurdum ve büyüyor. doğanın kanunu bu olduğu için hücreleri bölündüğü için büyüyor ben annesiyim diye değil. bir adamla evlendim, yanlışlıkla boya kutusuna çarpıp kağıdıma devirmişim gibi çıkaramadığım anlamsız izler bıraktı. kendide kayıp ben de...
Siz iddialı bir kadınsınız orası net: İş kurmuşsunuz! Dikkatli bakarsanız satır aralarında "Batmayı bile göze aldım hey hey!" yazıyor. Bilim insanı olmayı istememiş olsanız olmazdınız. Yeterli ve ilgilisiniz ki bu işi yapıyorsunuz. Sanata olan ilginiz baskın çıkarsa tası tarağı toplayıp o alana geçemeyeceğinizi kim söyledi? Disiplinli bir insan olmasanız iş kurmaya yeltenmezdiniz herhalde? O halde disiplininizi çalıştırın ve zamanınızı planlayarak verimli hale getirin.Bir iş kurdum ama dengesini kuramadım. olmuyor yürütemiyorum hem anne hem eş hem bilim insanı hem iş kadını olamıyorum. aslında ben en başından bilim yapmak istememiştim zaten, ben sanatçı olacaktım. ama şanssızdım ailemdeki herkes mühendis yada bilim insanıydı onlara göre matematik becerisi olmayan çocuklar sanata yönlendirilirdi. en aristokrat ama en anlayışsız hatta cahil adamın sperminden hayat buldum. bu benim suçum değildi ama kalan her şey benim suçumdu. bütün tercihlerim...
Şu sitenin anafikri bu zaten. Bazen hevesimizi tüketmeden aldığımız kararlar tehlikeyi değil, yalnızca dostça tavsiyeleri dışlıyor. "Her genç kızın başına gelir."sevgi dedğim şey benim esaretim... "ama ben çok aşığım!" peki ben mutluluk oyunumda oynarken kaç kişi benim kendi yazdığım masalım bittiğinde beni tutmak sarsıp hayata geri döndürmek için bekliyordu biliyor musunuz?? ne sağlam dostlarımı kaybettim bu yüzden....
Sizce çift mi yaratıldık? Bu düşünce pek rüyavari. Bizim adımıza her konuda mükemmel bir tasarım vardı da eş tasarımı mı kusur kaldı? Şu an yaşayanlar arasından evrimsel olarak sizi en iyi tamamlayacak olan bireyden bahsediyorsak bu bile eksik olurdu. Çünkü yaşarken gelişiyoruz. 5 yıl önce sizi tamamlayacak adam, 2 gün önce tamamlayacak olan adam profilinden de 7 yıl sonra tamamlayacak olan adam profilinden de farklı olurdu diye düşünüyorum. Siz yıllardır aynı insan mısınız ki?Ben iyi biriyim iyi bir eşim ama belki de var olmayan yada tanıma fırsatını kaçırdığım başka bir adam için. O çok iyi bir adam çok iyi bir eş ama dünyanın bilmem neresinki bir kadın için. peki biz birlikte iyi miyiz? ne kadar uğraşsak çabalasakta ı ıh...
Her istediğime sahip olmadım aslında. Yanı maddi anlamda oldum ama manevi anlamda açlıktan ölüyodum. hatta baya zor bir çocukluk dönemim oldu kavga dövüş korku baskı içinde büyüdüm aonra babamla görüşmeyi kestim çalışmaya başladım. Bu seferde maddi anlamda açlıktan ölüyordum nerdeyse. Sonra kendi evimi kurdum okumaya devam şeklinde.. aslında baya hırçın birazda vahşi diyebileceğim bşr hayatım oldu ama belki bu yüzden fazlasını bekliyorumdur yıllarca mutluluğu kovalayınca bir yerde yakalamak istiyor insan çünkğ ben çocukluğumda hep büyüyünce geçicek mutlu olucam diye teselli etmiştim kendimi sonra hep bişey eksik kaldı. Ama evlilik konusunda yorumlarınızda haklısınız. Yani bende okuyunca fark ettim haklı olduğunuzu. Manevi huzurda arayışlarımda biri aslımda her ne kadar nerden başlasam bilemesemde o konudada haklısınız.Bence siz cocuklugunuzdan beri istedigi herseye sahip olmus bugune kadar hic birseyin eksikligini hisetmeden buyumusunuz sanrimca ve evliluginozde mutsuz degilsiniz ama evliligin amacinin ne oldugunu bulamayip sacma buluyosunuz fakat cocugunuzu dusunup onun varligina vermissiniz sebebini bundan dolayida kafaniz karisiyo ic huzuru bulamadiginiz icin mutsuz hissediyosunuz ve mutlu olmadiginizi zannederek cevrenizide mutlu etmiyosuniz yani ben mutlu degilim onlari nasil muylu ediyim oluyosunuz ic huzur lazim bunun icinde alllaha yonelmek en guzeli galiba
Bir gün benim çocuğumda bu cümleyi kursun istemiyorum. O daha beni yeni tanıyor. Mutsuz bir kadının çocuğu olmamalıHiç geçmişe bakmam. Imzamda da olduğu gibi. Hep bugünü yaşıyorum. geçmişi yaşamamayı annemden öğrendim. Yaşadığı stresler başlayalı 25-30 yıl geçmiş, geçmişten hala kopamadığı için kendini de bizi de mutsuz etti. her güne temiz bşr sayfa aç. Kirli sayfaları eşin sana tekrar tekrar yaşatıyorsa evliliğini gözden geçir, işin yaşatıyorsa işini gözden geçir. Kirli sayfalar dediğin şeyleri hala yaşıyorsan bunu kendin seçiyorsundur.