- 7 Temmuz 2011
- 7.335
- 14.155
- 298
Kızlar merhaba, gününüz aydın olsun inşallah.
Ben bir konuda kararsız kaldım, size sorayım dedim. Benim bir arkadaşım vardı erkek, dört yıllık falan arkadaşlığımız.
Bu arkadaşım, zor zamanlarımda yanımda oldu, her gün konuşurduk, arardı, en az yarım saat sohbet muhabbet. Çok iyisin derdim, ideal erkek, ideal arkadaştı gözümde.
Ta ki 3 ay öncesine kadar... Bir gün bir sebepten tartıştık, bana olmayacak sözler söyledi, küçümsedi, küfretti... Çok ama çok ağır sözlerdi, oturdum ağladım o derece.Yani içine şeytan girmiş gibiydi, o sakin, anlayışlı adam gitmiş, yanımda olsa beni bir güzel dövebilecek bir canavar gelmişti.
Neticede arkadaşlığımız bitti, ama ne o gün, ne de daha sonra ona hakaret etmedim, kötü söz söylemedim. Çünkü ne olursa olsun, arkadaşım olsun, başkası olsun kimsenin şahsına hakaret etmem, sonradan utanacağım işler yapmamak adına işte.
Her neyse işte, sadece sessizce hayatımdan çık, seni görmek istemiyorum artık dedim sadece. Tabi böyle olunca beyfendinin içine oturdu, deli gibi küfretsem, saldırsam içi soğuyacaktı. Vicdan azabı ile baş başa kaldı.
Ve o günden beri hatta kavga günü de dahil, her gün mesaj, olmadı arama. Yani pes etmiyor, azimle uğraşıyor.
Dün dayanamadım telefonu açtım, beni geri kazanmak istediğini söyledi. Defalarca özür diledi, hatalıyım, keşke silebilsem olanları falan dedi. Arkadaşlığımız çok güzeldi, çok şey paylaştık, sırdaştık, hayatımın her ayrıntısını biliyorsun ben de seninkini, sevgililerim de dahil, en rahat olduğum kız sendin tarzında şeyler söyledi. Kısacası eskisi gibi olsun dedi.
Affetmek aptallık mı olur, bir daha yapar mı? Ya da çok mu büyütüyorum, af dilemiş işte mi dersiniz?
Bir de azimle deniyor, her gün ama her gün arıyor soruyor, babam annemi o kadar aramıyordur eminim.
Ama onu düşününce sırdaşlık dostluk değil de o gün ki söylediği zehir sözler aklıma geliyor.
Kararsız kaldım ne yapayım şimdi ben?
Ben bir konuda kararsız kaldım, size sorayım dedim. Benim bir arkadaşım vardı erkek, dört yıllık falan arkadaşlığımız.
Bu arkadaşım, zor zamanlarımda yanımda oldu, her gün konuşurduk, arardı, en az yarım saat sohbet muhabbet. Çok iyisin derdim, ideal erkek, ideal arkadaştı gözümde.
Ta ki 3 ay öncesine kadar... Bir gün bir sebepten tartıştık, bana olmayacak sözler söyledi, küçümsedi, küfretti... Çok ama çok ağır sözlerdi, oturdum ağladım o derece.Yani içine şeytan girmiş gibiydi, o sakin, anlayışlı adam gitmiş, yanımda olsa beni bir güzel dövebilecek bir canavar gelmişti.
Neticede arkadaşlığımız bitti, ama ne o gün, ne de daha sonra ona hakaret etmedim, kötü söz söylemedim. Çünkü ne olursa olsun, arkadaşım olsun, başkası olsun kimsenin şahsına hakaret etmem, sonradan utanacağım işler yapmamak adına işte.
Her neyse işte, sadece sessizce hayatımdan çık, seni görmek istemiyorum artık dedim sadece. Tabi böyle olunca beyfendinin içine oturdu, deli gibi küfretsem, saldırsam içi soğuyacaktı. Vicdan azabı ile baş başa kaldı.
Ve o günden beri hatta kavga günü de dahil, her gün mesaj, olmadı arama. Yani pes etmiyor, azimle uğraşıyor.
Dün dayanamadım telefonu açtım, beni geri kazanmak istediğini söyledi. Defalarca özür diledi, hatalıyım, keşke silebilsem olanları falan dedi. Arkadaşlığımız çok güzeldi, çok şey paylaştık, sırdaştık, hayatımın her ayrıntısını biliyorsun ben de seninkini, sevgililerim de dahil, en rahat olduğum kız sendin tarzında şeyler söyledi. Kısacası eskisi gibi olsun dedi.
Affetmek aptallık mı olur, bir daha yapar mı? Ya da çok mu büyütüyorum, af dilemiş işte mi dersiniz?
Bir de azimle deniyor, her gün ama her gün arıyor soruyor, babam annemi o kadar aramıyordur eminim.
Ama onu düşününce sırdaşlık dostluk değil de o gün ki söylediği zehir sözler aklıma geliyor.
Kararsız kaldım ne yapayım şimdi ben?