Bana hep eğitimi benden düşük birileriyle tanıştırmaya çalışıyolar

Anladım ben seni tamam diyorsun ki okumayanları küçük görmüyorum ama benim yanımda olacak insan dengi dengime olsun, olmaz olmaz da yarın öbür gün evliliğimde statü farkı yaşamayayım olabilir buna saygı duyarım amma iyi hoşta güzelim onca sene dirsek çürüttün çaba sarfettin vs. de koca bulmak içinde biraz kendin çaba sarfetsen de boşu boşuna bana dengimi bulmuyorlar diye böbürlenmesen.

kendileri gelip söylüyolar bu kişilere ben sipariş vermemiştim. ben kendim aramıyom diye galiba. ne biliyim tanıdıkları kişilerden akıllarınca uygun diye düşünüyolar .daha kimse karışmaz heralde ona olmaz buna olmaz dedikçe. bi diyen bi daha demedi zaten. farklı farklı yerlerden bu ara böyle şeyler gelince bu başlığı açtımşakkıdı
 
valla bi arkadaşın yorumu vardı o zaman kendi göbeğini kendin keseceksin diye valla ona katılıyorum. geri çevireceğinize bence ben kimseyi istemiyorum bulmayın deyip kendiniz bulun. yapacak başka birşey yok gibi. eğitim mevzusu tartışmasınada hiç girmiyeyim siz öyle düşünüyorsanız diyecek lafım yok.. zaten bu düşünceyle baştan reddetmenizde bence en iyisi olmuş.

yine duramadan yazayım kardeşim lise mezunu bir kuyumcuyla evli adam tam gün çalışıyor cumarteside dahil ama maddi sıkıntıları yok.. herşeye vakit buluyorlar pazarları eşi kahvaltıyı kuruyor bazen pazarları akşam yemeği bile yapıyor..

benim eşimde üniverste mezunu saygın meslek öğretmen :eek: bazen sizin gibi düşünen öğretmen bayanlarla bir araya gelince çok gülüyorum onlara.. öğretmenim havasında ama bazısı bilgisayarı kullanmayı bile bilmiyor. nerde kaldı onların eğitimi.

sonrasında eşim 3.30 da işten çıkıyor bir gün olsun yemek yapmamıştır evde neredeyse hiç bir iş yapmaz. ben boş olunca o arkadaşlarıyla o boş olunca ben nöbetteyim.. sinemayı sevmez kitap okumaz. maddi olarakta çalışmak zorundayım. senağlama liste uzar gider. Allaha şükür idare etmeye çalışıyoruz benim ondan yana sıkıntılarım var ama onu böylede kabullenmeye çalışıyorum. bazen keşke lise mezunu olsaydı demişimdir o zaman daha çok çalışırdı en azından yapamadıklarının bahanesi olurdu.


bu bir arkadaşımın yorumudur..
 
Son düzenleme:
lisans mezunu olanları hor görmediiğimi yazmaktan parmağımda tüy bitti. daha yazmıycam. ama burda lisans mezunu olmayanlar öve öve göklere çıkarıldı. yakında türkiyedeki okulları beğenmemişler kapasitelerine yetersiz gelmiş aşmışlar olayı o yüzden okumamışlar yazarsa biri şaşırmam.
eğitimsizin de içinde vardır çiğ süt emmiş okumamışın da . bunun aksini iddia eden yok. biri atar ilik diye başkası kapar kemik diye.herkese uygun eş adayı farklıdır.
 
tekrar düzeltiyorum eğitimsizin içinde vardır çiğ süt emmiş eğitimlinin de.
 
bence sanat haklı.herkez seçimlerinde özgürdür.kendi denginde biriyle evlenmek istiyor bunda ne varki,üniversite mezunu olupta adam olmayan okadar insan varki,keşke lise mezunu olsaydı vs.diyenler var.ona bakılırsa okumayıpta adam olmayan insanlarda var.her okuyan her üniversite bitiren iyidir demiyorum ama sanatın bu kendi seçimi.kendi denginde olanlardan iyi biriyle evlenmek istiyor oda.huyu huyuna uygun,eğitimi uygun.bende onunla aynı fikirdeyim.kız okumuş etmiş.bundan doğal ne olabilirki.arkadaşım sen arkadaşlarını boşver.sen açıkça fikirlerini söylemişsin zaten onlara.bu işler kısmet nasip işi.kısmetse olur.:lepi:
 
arkadaşlar bu konuda ben hep şöyle düşünürüm..üniversite sınavı karakter sınavı değildir..sınavda kişiliğinizi değil bilgilerinizi ölçerler..bu nedenle tabiki her üniversite mezunu karakterli ve iyi birisi demek çok yanlış bir genelleme olur..ama üniversite ortamı çok farklıdır o havayı solumayan bilemez..eğer üniversite mezunu olunmadan da kendini geliştirip kültürlü olunabilseydi kimse üniversiteye gitmez bu kurumlar da açılmazdı..herkese orda okutulan kitaplar dağıtılır ve sınav yapılır geçilirdi tıpkı açıköğretim gibi..ama neden işverenler genelde açıköğretim değil de normal üniversite mezunu tercih ederler sizce..çünkü üniversite okumuş birisi daha sosyaldir..hayata,insanlara hatta ilişkilere bakışı bile değişir..okuyanlar bilirler..şahsen ben kendi adıma liseyi bitirip ilk ünv.e gittiğim günle mezun olduğum gün arasında dağlar kadar fark vardı..herşeye bakışım hayat felsefem değişmişti..istisnalar olsa da ünv. mezini bir insan bir çok anlamda kendini aşmış olarak mezun olur..

durum böyle olunca evlilik gibi önemli bir kararda da insan kendi gibi o ortamı solumuş biri ile evlenmek ister..kimse demiyor ki ünv. mezunu olsun ne olursa olsun farketmez..hayır farkeder..başka kriterler de vardır elbet..ama özellikle günümüzde eğer erkeğin eğitimi düşük olursa bence kadının yüksekliğini hazmedemez..ve bu hazımsızlık sonuçlarını çok farklı biçimlerde gösterebilir..gereksiz kıskançlıklar,kompleksler,aşağılama,şiddet..bunların hepsi olacak diye bir kural yok..ya da herkes uygulayacak diye..ama bunlar genel olarak görülen şeylerdir..

o yüzden arkadaşım çok haklı olarak sen kendi mezuniyetinde birisiyle evlenmek istiyorsun..inşallah hayırlısı olur ve karşına istediğin gibi biri çıkar..a.s.
 
bir musibet bin nasihattan iyidir
bırakın yaşasın millet ve görsün
amma uzamış bu konu yaa:))
 
arkadaşlar bu konuda ben hep şöyle düşünürüm..üniversite sınavı karakter sınavı değildir..sınavda kişiliğinizi değil bilgilerinizi ölçerler..bu nedenle tabiki her üniversite mezunu karakterli ve iyi birisi demek çok yanlış bir genelleme olur..ama üniversite ortamı çok farklıdır o havayı solumayan bilemez..eğer üniversite mezunu olunmadan da kendini geliştirip kültürlü olunabilseydi kimse üniversiteye gitmez bu kurumlar da açılmazdı..herkese orda okutulan kitaplar dağıtılır ve sınav yapılır geçilirdi tıpkı açıköğretim gibi..ama neden işverenler genelde açıköğretim değil de normal üniversite mezunu tercih ederler sizce..çünkü üniversite okumuş birisi daha sosyaldir..hayata,insanlara hatta ilişkilere bakışı bile değişir..okuyanlar bilirler..şahsen ben kendi adıma liseyi bitirip ilk ünv.e gittiğim günle mezun olduğum gün arasında dağlar kadar fark vardı..herşeye bakışım hayat felsefem değişmişti..istisnalar olsa da ünv. mezini bir insan bir çok anlamda kendini aşmış olarak mezun olur..

durum böyle olunca evlilik gibi önemli bir kararda da insan kendi gibi o ortamı solumuş biri ile evlenmek ister..kimse demiyor ki ünv. mezunu olsun ne olursa olsun farketmez..hayır farkeder..başka kriterler de vardır elbet..ama özellikle günümüzde eğer erkeğin eğitimi düşük olursa bence kadının yüksekliğini hazmedemez..ve bu hazımsızlık sonuçlarını çok farklı biçimlerde gösterebilir..gereksiz kıskançlıklar,kompleksler,aşağılama,şiddet..bunların hepsi olacak diye bir kural yok..ya da herkes uygulayacak diye..ama bunlar genel olarak görülen şeylerdir..

o yüzden arkadaşım çok haklı olarak sen kendi mezuniyetinde birisiyle evlenmek istiyorsun..inşallah hayırlısı olur ve karşına istediğin gibi biri çıkar..a.s.


Yani bir insan kendini istedigi kadar gelistirsin üniye gitmeden o havayi solumadan adam olmuyor...kültürlü ve sosyal olamiyor... öylemi??

Kusura bakma canim ama üniye gitmis bir insan olarak bu kadar dar bir pencereden bakmana ve böyle ön yargili olmani cok yadirgadim...yazik....cok yazik...:kahve:

Albert Einsteinin bir sözü geldi aklima birden....Bir atomu parcalamak insanlarin ön yargilarini parcalamaktan daha kolaymis....cok dogru...:nazar:

Sanat arkadasimiz kiminle isterse onunla evlensin...onun tercihidir...burda konu acti herkes olumlu veya olumsuz fikrini söyledi....umarim karsisina dogru insan cikar....ister egitimli olsun ister egitimsiz....:nazar:
 
arkadaşlar bu konuda ben hep şöyle düşünürüm..üniversite sınavı karakter sınavı değildir..sınavda kişiliğinizi değil bilgilerinizi ölçerler..bu nedenle tabiki her üniversite mezunu karakterli ve iyi birisi demek çok yanlış bir genelleme olur..ama üniversite ortamı çok farklıdır o havayı solumayan bilemez..eğer üniversite mezunu olunmadan da kendini geliştirip kültürlü olunabilseydi kimse üniversiteye gitmez bu kurumlar da açılmazdı..herkese orda okutulan kitaplar dağıtılır ve sınav yapılır geçilirdi tıpkı açıköğretim gibi..ama neden işverenler genelde açıköğretim değil de normal üniversite mezunu tercih ederler sizce..çünkü üniversite okumuş birisi daha sosyaldir..hayata,insanlara hatta ilişkilere bakışı bile değişir..okuyanlar bilirler..şahsen ben kendi adıma liseyi bitirip ilk ünv.e gittiğim günle mezun olduğum gün arasında dağlar kadar fark vardı..herşeye bakışım hayat felsefem değişmişti..istisnalar olsa da ünv. mezini bir insan bir çok anlamda kendini aşmış olarak mezun olur..

durum böyle olunca evlilik gibi önemli bir kararda da insan kendi gibi o ortamı solumuş biri ile evlenmek ister..kimse demiyor ki ünv. mezunu olsun ne olursa olsun farketmez..hayır farkeder..başka kriterler de vardır elbet..ama özellikle günümüzde eğer erkeğin eğitimi düşük olursa bence kadının yüksekliğini hazmedemez..ve bu hazımsızlık sonuçlarını çok farklı biçimlerde gösterebilir..gereksiz kıskançlıklar,kompleksler,aşağılama,şiddet..bunların hepsi olacak diye bir kural yok..ya da herkes uygulayacak diye..ama bunlar genel olarak görülen şeylerdir..

o yüzden arkadaşım çok haklı olarak sen kendi mezuniyetinde birisiyle evlenmek istiyorsun..inşallah hayırlısı olur ve karşına istediğin gibi biri çıkar..a.s.

arkadaşım yazdıklarına çok şaşırdım..bir kere açıköğretimi değilde sadece örgün öğretimden eleman alınması saçma,böyle düşünenlerde büyük yanılgı içinde..yani senin gibi.
örgün öğretimde okuyup okulun yüzünü sınavdan sınava gören çok insan var...
ayrıca sosyal olmak işine gelince..sadece okuyan mı sosyal oluyor..? insanın okul dışındada sosyal bir insan olur..arkadaşlarının arkadaşlarını tanır,iş yaşamında sosyal olur , sosyal faaliyetler yapar sosyal olur............
bir insanın hayat felsefesinin değişmesi için, onunla aynı seviyede yada ondan daha üstün birisi ile konuşması yeterli ...tartışma yapması yeterli..bu da illaki okulda olacak diye bir kaide yok..fikir alış verişi sadece okulda mı oluyor?
bu hayatta herşey sadece okulda öğretilmiyor...
hayat okulu diye bir okul var ki asıl orada okuyanlar herşeyi biliyor..............
 
Son düzenleme:
Arkadlık etmek aynı çevrede olmak başka şeydir ama evlilik başka..
Evlenirken de eğer aşk evliliği yapılmıyorsa bazı kriterler vardır.
Kusura bakmayın da evlilik niyetile görücüye geldiklerinde bile işi varmı, evi varmı diye sorulur, nerelisin diye sorulur. Okul da bu kriterlerden biridir. Diyelim ki damat adayının işi yok. Derlerki bizde işsiz güçsüze verecek kız yok, iş bulsun işini kursun öyle gelin.Yani bu işi olmayan kötü biridir demek değil sadece kızlarının rahat etmesini isterler. Haa çok iyi işi olanlar çok iyidir demek de değil bu sefer de başka kriterlere bakılır. Bu durumda işi olmayan biri kötüdr, kötü koca olur, işi olansa harika koca olur demek değildir.
Çünkü evlenirken tek bir ritere göre evlenmeyiz ama öncelikli kriterler olur. Ben üniv. mezunuysam gene üniv. mezunu biriyle evlenmek isterim. Saygın bir meslek sahibiysem eş adayımın da hemen hemen aynı seviyede bir meslek sahibi olmasını isterim. Benim ailemin durumu orta halliyse eşiminde o seviyede olmasını isterim. Yani baba evinde gördüklerimden koca evinde mahrum kalmak istemem. Eşimşn benimle aynı eğitim düzeyinde aynı statüde aynı kültür seviyesinde olmasını isterim. Ve Allaha şükür de öyle oldu. Hatta çok şanslıydım benimki aşk evliliğiydi...
Lütfen kimse alınıp kırılmasın ben erkek için de kadın için de aynı şeyi düşünüyoum. Atalarımız boşuna davul bile dengi dengine dememişler.
Konuyu çok saptırmışsınız. Herkes dengini aramakta serbest, yani sanat kendisi gibi üniv. mezunu birini arıyor diye bir afaroz etmediğiniz kaldı...

Sanatçım, arkadaşların bir daha bu tür adaylarla gelirlerse ben üniv. mezunuyum benimle aynı seviyede biriyle arkadaşlık etmek istiyorum dersin.
 
Yani bir insan kendini istedigi kadar gelistirsin üniye gitmeden o havayi solumadan adam olmuyor...kültürlü ve sosyal olamiyor... öylemi??

Kusura bakma canim ama üniye gitmis bir insan olarak bu kadar dar bir pencereden bakmana ve böyle ön yargili olmani cok yadirgadim...yazik....cok yazik...:kahve:

Albert Einsteinin bir sözü geldi aklima birden....Bir atomu parcalamak insanlarin ön yargilarini parcalamaktan daha kolaymis....cok dogru...:nazar:

Sanat arkadasimiz kiminle isterse onunla evlensin...onun tercihidir...burda konu acti herkes olumlu veya olumsuz fikrini söyledi....umarim karsisina dogru insan cikar....ister egitimli olsun ister egitimsiz....:nazar:

ben adam olmuyor diye bir kelime kullanmadım dikkat ederseniz:1shok: söylediklerimi çrpıtıp anlamak istediğiniz şekilde anlamak size kalmışfisfisfis herkes bir yazıyı okurken kendi bakış açısıyla değerlendirir..o yüzden yanlış anlaşılmalar çok olur..

benim anlatmak istediğimden çok farklı bir sonuç çıkarmışsınız..ben ünv okumadan adam olunmaz kültürlü olunmaz demedim ama hep belirtiyorum istisnalar vardır diye..ben üniversitelerin gerekliliğini ve önemini savundum aslında orda..yoksa asla küçük görmek değil niyetim..
 
arkadaşım yazdıklarına çok şaşırdım..bir kere açıköğretimi değilde sadece örgün öğretimden eleman alınması saçma,böyle düşünenlerde büyük yanılgı içinde..yani senin gibi.örgün öğretimde okuyup okulun yüzünü sınavdan sınava gören çok insan var...
ayrıca sosyal olmak işine gelince..sadece okuyan mı sosyal oluyor..? insanın okul dışındada sosyal bir insan olur..arkadaşlarının arkadaşlarını tanır,iş yaşamında sosyal olur , sosyal faaliyetler yapar sosyal olur............
bir insanın hayat felsefesinin değişmesi için, onunla aynı seviyede yada ondan daha üstün birisi ile konuşması yeterli ...tartışma yapması yeterli..bu da illaki okulda olacak diye bir kaide yok..fikir alış verişi sadece okulda mı oluyor?
bu hayatta herşey sadece okulda öğretilmiyor...
hayat okulu diye bir okul var ki asıl orada okuyanlar herşeyi biliyor..............

saçma olduğunu düşünebilirsin ama bu bir gerçek canım..kime sorarsan sor işverenlerin tercihi bu yöndedir..hatta üniversiteden üniversiteye bile işe alımlarda dikkat ediyorlar bir gazi mezunuyla diğer üniversiteler aynı kefeye konmuyor..lütfen bunlar gerçeklik canım..sistemde sana ve bana saçma gelen bir çok yön olabilir ama prosedür işleyiş böyleşakkıdı

evet hayat okulu olduğuna katılıyorum ve belki okulda teoride kalan bir çok şeyin pratiği de hayat okulunda öğreniliyor..tabi okulda öğrendiğimiz teorik bilgileri hayata geçiremezsek bir işe yaramaz..

ama şu bir gerçek ki okul ortamı farklıdır..bir insan ne kadar sosyal olursa olsun dışarıda arkadaşlarıyla vs..o ortamda yaşanan faaliyetlerin sohbetlerin kulvarı farklıdır..ister kabul edilsin ister edilmesin..:kahve:
 
ben adam olmuyor diye bir kelime kullanmadım dikkat ederseniz:1shok: söylediklerimi çrpıtıp anlamak istediğiniz şekilde anlamak size kalmışfisfisfis herkes bir yazıyı okurken kendi bakış açısıyla değerlendirir..o yüzden yanlış anlaşılmalar çok olur..

benim anlatmak istediğimden çok farklı bir sonuç çıkarmışsınız..ben ünv okumadan adam olunmaz kültürlü olunmaz demedim ama hep belirtiyorum istisnalar vardır diye..ben üniversitelerin gerekliliğini ve önemini savundum aslında orda..yoksa asla küçük görmek değil niyetim..

Ben dogru okudum kanimca...adam olunmaz kelimesini sen yazmadin ama öyle düsünüyorsun kanisini verdin yorumunda...:nazar:
Okumak kadar güzel ve insana yararli olacak birsey yoktur....bunun kesinlikle tartismasina girmem...dogru cünkü....keske herkesin elinde ayni firsatlar olabilse..keske her isteyen, icinde cevher olan okuyabilse....:kahve:

Ama okumaktan ziyade hayat ögretiyor insana bazi seyleri ve insanin karekteri ile egitmi bir bütün olusturuyor....benim konu sahibi arkadasimiza demek istedigimde bu...

Kimsenin diplomasina aldanmasin....ayni statüde olmak ayni pencereden bakabilmek anlamina gelmiyor.....sadece bu...:nazar:
 
ama şu bir gerçek ki okul ortamı farklıdır..bir insan ne kadar sosyal olursa olsun dışarıda arkadaşlarıyla vs..o ortamda yaşanan faaliyetlerin sohbetlerin kulvarı farklıdır..ister kabul edilsin ister edilmesin..

şu cümlelere imzamı basarım.....
 
Sevgili Sanat, ben yüksek lisans yaptım yani 4 yıl üstüne 2 yıl master yaptım. Eşim 2 yıllık meslek yüksekokulu mezunu. Benim annem de başında karşı çıktı ama şimdi annem de babam da onu seviyor ve çok şükür mutluyuz. Hatta onun maaşı benimkinden yüksek. Yani demek istediğim seni gerçekten sevip değer verecek kişiyi bulduğunda fırsatı kaçırma. Çünkü bu tür fırsatlar insanın hayatında çok çıkmıyor. Sonuçta evinizi geçindirecek kadar maaşınız olduktan sonra sağlığınız sevginiz olduktan sonra gerisi fasa fiso:)
 
Arkadlık etmek aynı çevrede olmak başka şeydir ama evlilik başka..
Evlenirken de eğer aşk evliliği yapılmıyorsa bazı kriterler vardır.
Kusura bakmayın da evlilik niyetile görücüye geldiklerinde bile işi varmı, evi varmı diye sorulur, nerelisin diye sorulur. Okul da bu kriterlerden biridir. Diyelim ki damat adayının işi yok. Derlerki bizde işsiz güçsüze verecek kız yok, iş bulsun işini kursun öyle gelin.Yani bu işi olmayan kötü biridir demek değil sadece kızlarının rahat etmesini isterler. Haa çok iyi işi olanlar çok iyidir demek de değil bu sefer de başka kriterlere bakılır. Bu durumda işi olmayan biri kötüdr, kötü koca olur, işi olansa harika koca olur demek değildir.
Çünkü evlenirken tek bir ritere göre evlenmeyiz ama öncelikli kriterler olur. Ben üniv. mezunuysam gene üniv. mezunu biriyle evlenmek isterim. Saygın bir meslek sahibiysem eş adayımın da hemen hemen aynı seviyede bir meslek sahibi olmasını isterim. Benim ailemin durumu orta halliyse eşiminde o seviyede olmasını isterim. Yani baba evinde gördüklerimden koca evinde mahrum kalmak istemem. Eşimşn benimle aynı eğitim düzeyinde aynı statüde aynı kültür seviyesinde olmasını isterim. Ve Allaha şükür de öyle oldu. Hatta çok şanslıydım benimki aşk evliliğiydi...
Lütfen kimse alınıp kırılmasın ben erkek için de kadın için de aynı şeyi düşünüyoum. Atalarımız boşuna davul bile dengi dengine dememişler.
Konuyu çok saptırmışsınız. Herkes dengini aramakta serbest, yani sanat kendisi gibi üniv. mezunu birini arıyor diye bir afaroz etmediğiniz kaldı...

Sanatçım, arkadaşların bir daha bu tür adaylarla gelirlerse ben üniv. mezunuyum benimle aynı seviyede biriyle arkadaşlık etmek istiyorum dersin.

olayın özeti,benim anlatmak istediğim budur.bazı kriterler vardır önce kriterlere bakılır ondan sonra iyi mi kötümü anlaşılır.sırf iyi diye kriterlerine uymayan birini sevmek bir kaç yıl sonra hiçbir işe yaramaz...burada iyidir kötdür tartışması yapılmamalı.aynı işte çalışn adamın da iyisi kötüsü vardır.aynı okuldan olanından iyisi kötüsü vardır aynı dine sahip insanın da iyisi kötüsü vardır..
 
ama şu bir gerçek ki okul ortamı farklıdır..bir insan ne kadar sosyal olursa olsun dışarıda arkadaşlarıyla vs..o ortamda yaşanan faaliyetlerin sohbetlerin kulvarı farklıdır..ister kabul edilsin ister edilmesin..

şu cümlelere imzamı basarım.....

Hmmmm....ama bu dedigin sanat arkadasimiz icin gecerli degil..:nazar:

Üni bitirmis...Mühendis..Genc bir Bayan ama es secimi kendi yapacak kadar sosyal degil....hatta ailesinin görücü üsülü bir evlilik ayarlamasina bile gayet sicak bakiyor...:nazar:

Bu konuda Üni birsey katamamis demekki kendisine...:uhm:
 
X