turizm işletmeciliği okurken istanbul dersinde zeyrek-fener-balat yapmıştık biz de ortakla, sunum için süper slaytlar çekmiştik, hoca ve arkadaşlar insan öğesini tarihi dokuyu göstermek amaçlı bir sunum olduğu halde çok başarılı kullandığımızı söylemişlerdi, ama bizim ortak hepsini aldı, mezun olduktan sonra da görmedim bir daha... hey gidi hey, o zaman dijital makineler yoktu, ters filmle çekmiştik sınıfta gösterebilmek için... patrikhaneyi ve kırmızı mektebin içini gezmiştik ki gerçekten içerisi de bir harika, sonra kanlı kilise, kadın eserleri kütüphanesi, agora meyhanesi, sinagoglar, fenerde yağmurun peşi sıra güneş açınca o sokaklar nasıl olur bilseniz... ya o zeyreğin en tepesindeki gecekondular, ya o çocukların gözlerindeki ışıltı, pantokrator kilisesinin-şimdiki adıyla molla zeyrek camii- arkasındaki dev ağaç, ya o halen çalışır durumda olan hamamlar... istanbulda yaşayıp da görmeyen varsa çok şey kaçırıyor... şu anda hatırlamadığım neler neler var daha... ne çok insanla tanışmıştık, ne çok sohbet etmiştik ve günlerce yürümekten ayaklarımızın altı patlamıştı... ama iyi ki yapmışız, üzerinden 10 sene geçti ama teşekkürler Ülker Hoca... ve bana o günleri hatırlattığın için teşekkürler Shansu...