Bağırmadan annelik mümkün mü? Nasıl?

evet evlatlar herşeye değer o konuda birşey demedim ama siz ve çocuklarınızın psikolojisi için çok yanlış bir seçim oda kesin kaza ile olmuştur
8 yıl bekleyip de olmayınca, 2. için de bir 8 sene lazım herhalde diye düşünürken hamile kalmışım.
 
8 yıl bekleyip de olmayınca, 2. için de bir 8 sene lazım herhalde diye düşünürken hamile kalmışım.
türkler kadar hayatı çocuk görenler yok bizde ben şuna inanırım mutlu anne=mutlu çocuk adam asgari ücreli kendi karnının zor doyuruyor 3 tane çocuk sonra kadın çocuklarına dayanamıyor 3 tane çocuk biri yazdmış kafasını sıkıştırdı 2. hamile deiye yazık o çocuklara
 
sizinle tamamen farklı düşünüyorum ama yeri olmadığı için konuyu uzatmak istemiyorum.
 
sizinle tamamen farklı düşünüyorum ama yeri olmadığı için konuyu uzatmak istemiyorum.
valla zor hamile kalan anlar ancak seni.. doktor doktor gezdirmesin Rabbim kimseleri..o 8 sene kim bilir nasil zor gecmistiki hamile kalmak anne olmak hayal saniyordunuz...eminim hic pisman olmadiniz 2. cocuk icinde...suan biraz daraltsada bu gunler gececek insaAllah.
 
elbette pişman değilim.
Rabbim 3. 4. yü verse de başım gözüm üstüne derim.
Herkes anlayamaz bizi.
 
elbette pişman değilim.
Rabbim 3. 4. yü verse de başım gözüm üstüne derim.
Herkes anlayamaz bizi.

Allah bebeklerinize hastalık vermesin geçer elbet bu günler annesi üzülme sağlıklı olsunlarda bak ne güzel büyüyünce arkadaş gibi olacaklar ..ayrıca sizin burda ben bebeklerime zaman zaman bağırıyorum diyip üzülmnenizz bunu sıkıntı yapmanız bile iyi bir anne olduğunuzu gösterir evet yanlışlar yapıyorsunuz ama hiçbirimiz mükemmel anne değiliz şuan gerçekten işiniz hiç kolay değil ama silkinip toparlanın bir kere hem evim mükemmel temiz olsun hem çeşit çeşit yemeğim olsun hemde bebeklerim uslu otursun mantığı varsa hemen vazgeçin ..varsın ev temizlenmeyiversin gerekirse kahvaltılıklarla idare edin çocuklarınızın size en bağlı olduğu dönem bu dönem size bağlılık oluşturuyor bu en kıymetli zamanı onlarla mümkün mertebe oynayarak geçirin vs
 
sağolun.
 
Offf icimden birses tiklama basliga okuma dedi ama tutamadim kendimi okudum. Icim daraldi. Suan o kadar cok planlar yapiyorum ki gunluk rutinimi bile ayarladim bebegim geldiktwn sonrasi icin. Ama bu tarz seyler okuyunca. Kalbim sikisiyor biz de mi boyle olacagiz diyorum. Esim simdilik cok hevesli bebek icin. Surekli konusuyor oksuyor gobegimi. Cevremizdeki yakin arkadaslarimiz yeni dogum yaptilar. Hasaneye eve ziyarete gittigimizde falan benden daha ilili bebeklerle surekli sorular soruyor ama hep okdugum konulrda eskiden boyle degildi so radan oldu diyenleri gordukce daha da korkuyorum.
 
Çoğu böyle olsa da hepsi değil.
Eniştem müthiş bir örnek bu konuda. Anneyi ikiye katlar o kadar ilgili ve sabırlı bir baba ki. Akşam yorgun argın işten dönünce kızı ne derse onu yapıyor. Yorgunum uykum var demez hiç
 
eşim seviyor diye bol soğanlı patates yemeği, pilav sütlaç yaptım.
demez mi ben soğansız severim, patates yemeği soğansız olur.
ki soğansız yemek sevmez, her salata yaptığında bir büyük baş soğan doğrar.
yemek yapmayı bilse amenna, makarna haşlamayı dahi bilmez.
ay çıldırdım, şeytan dedi boğ o anda. bir de inatlaşıyor benimle çocukların yanında.
kafamı duvarlara kapılara vurasım geldi.
yok bundan sonra sana yemek falan dedim, ne hali varsa görsün.
çocuklarla beraber parka gönderdim. hiç güvenmiyorum ama sakinleşmeye çalışıyorum evde.
 
Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir. "

Ben bu hikayeyi okudugumdan beri, sevdiklerime bagirmamak için kendimi tutuyorum hep. Belki size de faydası olur.
Ayrıca benim annem hiç bagirmazdi bana, yeni nesil annelerin daha tahammülsüz olduğunu düşünüyorum.
 
benim bi tane kızım var ama bende bağırıyorum bazen....bence mutsuz olduğumuzdan ...benim eşim de hep yorgun ve uykusuz
 
benim bi tane kızım var ama bende bağırıyorum bazen....bence mutsuz olduğumuzdan ...benim eşim de hep yorgun ve uykusuz
Mutsuz değil uykusuzum ben. eşim de anlamamakta ısrar ediyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…