Selam hanımlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?
Ben bugün halk otobüsüne bindim, baya oluyordu binmeyeli, ne biçim maceralı bir yolculuk olduğunu unutmuşum tabi bu çeşit yolculukların. Bugün de dışarılara bi gezeleyesim geldi, arkadaş ziyareti vb. Gideceğim yerlere ya bisiklet ya araba ya tabanvay giderim hani, öyle alıştım. Mecbur kalmadıkça toplu taşıma kullanmam ama kullanasım geldi; biraz da bakınmak istedim insanlara, resimlerim için, yüzler ne diyor, kendimce öyle hikayeler çıkarıyorum.
Neyse; otobüs dolu; arkada belli belirsiz bir yer boş gibi-dolu gibi. Bi baktım yer boş, ama yanda oturan adam bacağını evinin kanepesine açar gibi açarak, malum uzvunun full rahatına binaen o boşluğu da kaplamış. Adamın üstü bi yerde oturuyor, altı bir yerde oturuyor sanki tövbest. Uyuz oldum, ya bu kadar insan ayakta, insan bi yana filan kaçar azcık utanır, millete de sinir oldum kimse de bir şey demez, ayakta giderler öyle kuzu kuzu. Gördüm ya bu manzarayı, bana dert oldu. Yanımda bi amcamsı vardı ayakta (Tam amca değil böyle abi-amca arası biri) "Arkada boş yer var, dilerseniz oraya oturun, bakın şurada" dedim. Adam da "Ben iki durak sonra iniyorum, teşekkür ederim, siz oturun" dedi ama oturulacak gibi değil, olay çıkacak belli. Adam telefonuna gömülmüş, dediğim gibi işte çeşitli uzuvlarına ayrı yer tahsis etmiş... (Manzara aklıma geldikçe midem kalkıyor ya. Cidden sinirlendim insan biraz toplu oturur da insanlara yer açar, baba malı gibi... Tövbest)
Gittim adamın yanına "Biraz bacağınızı toplarsanız, oturacağım" dedim.
Bana "Gelen geçen de bi fırça kayıyor yeaa" filan dedi, toparlandı ama yanına oturduğumda eti etime değiyordu. En arka kapıdan inerken sanırım adama sallayıp sallayıp inmişler, olay çıkaracak bi tipi vardı adamın alırsınız o elektriği oturuşundan zaten. (Ne oturuşmuş, bitmedi, anlat anlat bitmeyecek gibi... Öyle gıcık oldum kızlar ya.
O ne rahatlık ya -on kere tekrar edeceğim galiba- ana evinde divana bağdaş kurar gibi)
İnadına kalkmadım yanından "Güzel oturursanız, kimse de sizi uyarmak zorunda kalmaz, bi düşünün bence bunu" dedim ama adam lafımı bitirtmeme müsaade etmeden, paldır küldür başladı , ne dediği belli değil, küfür hakaret yok ama dikleşiyor sanki lütfetti hani, ben yerini gasp etmişim gibi. Beni bilirsiniz medyum Memiş hissi gelir arada, yine tam sağımda oturuyor öyle elimin tersiyle bi Keto'ya vurur gibi geldim gittim geldim gittim. Adamı süzdüm "Döversin ama dayak da yersin, gözünde gözlüğün var kızım yapma, saçın uzun eline meline dolar kalırsın, sonra eşin bulaşır adam sakat kalır yapma" dedim içimden. Dışımdan da "Kulağımın dibinde, amma uzattınız; öff, son sözü söyleyin he rahatlayın" dedim bulaşmadım daha. Adam da "Siz söyleyin son sözü esas ben size bırakıyorum, alın meydan sizin!!" filan dedi. Onu da lütfetti sağ olsun.
Da işte ben olayı bi önce kestiğim için son sözü o söylemiş oldu yine ama haberi yok. Neyse. Söylene söylene kalktı gitti durakta indi. İyi oldu oh.
Otobüs ahalisinden bir alkış beklerdim ama kısmet değilmiş, neyse
Ne diyordum ha, çok sinirlendim kızlar. Bu adamların bacak açarak oturması, buna kimsenin bi şey demeyişi, halk otobüsündeki bu macera bana dert oldu. Ya dibine oturdum adamın, bacağını biraz kapadı o kadar. Ben bacak bacak üstüne attım adamın bacağı değip durmasın diye. Bu ne rahatlık ya?
Oyh uzattım. İki dökeyim ben de rahatlayayım dedim.
Sinirlendim ya, hayır kavga edilecek sebebe bak, sebep mi? Adam gibi oturmayı bilmezler...
Neyse. Burayı dışarıdan okuyan erkeklerimiz duyun şu sesi, düzgün oturmayı bilin lütfen.Bi gün olduğu gibi, robot resim çıkarmayı öğrenip; ifşa hareketi başlatacağız kadınlar olaraktan, yapmayın böyle şeyler.