• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

"Baban, annen ne iş yapıyor?" Sorusunu Öğrencilere Yönelten Eğitimciler

Yeni gelen ogretmenlerin tanışma faslindan sonra olan merasim resmen konser heyecanı yasayan muzisyen gibi gerim gerim gerilirdik.
 
Hâlâ bu soruyu yönelten o kadar eski kafalı öğretmenler var mı bilmiyorum, yeni nesil öğretmenler bu konuda daha duyarlı yaklaşıyorlar.
Bunun için öğretmen ve okul yönetimi eve form yolluyor doldurup veriyoruz herkes aşşa yukarı biliyor kimin ne iş yaptığını veliler arası sohbette
 
dün akşam kim 500 milyar isterde koç üniversitesinde elektrik elektronik okuyan bir delikanlı yarıştı. yarışma biraz ilerleyince sordu sunucu annen baban ne iş yapıyor diye? ne alakaysa. sanane bizene. çocuk annem çalışmıyor babam pazarcı dedi. yazları pazarda babasına yardım ediyormuş. tam burslu okuyormuş.
takdir ettim çocuğu. mis gibin evlat maşallah..
O bilgiler yarışma katılım formunda isteniyor bildigim kadariyla.. Belki de bu muhabbet dönsün diye sormustur, yani sorulmasi icin talimat gelmis bile olabilir..
 
Doğrudur inanırım eğitimci de olsalar eğitilemeyen insanlar var ne yazık ki. Sınıfımızda babası mühendis olan çocukla babası işçi olan çocuğu karşılaştırıp "Okuyun da Ali'nin babası gibi olun okumazsanız Mehmet'in babası gibi olursunuz." denmesini hiç unutamıyorum. Kırdıkları yerden kırılsınlar.

cevabınızı çok abartılı buldum.bunu yazarak öğretmenleri rencide ediyorsunuz.böyle bir yanıtı hiçbir eğitimci vermez, veremez...insana saygı vardır, veliyi yaptığı işten dolayı küçümseyemez....

ben de öğrencilerime form dağıtıyorum ve asla asla sınıf içinde maddi durumları ya da aile içi ilişkiler ile ilgili tek soru sormuyorum.formlarda zaten bilgi ediniyoruz.ha bu niçin gerekli derseniz;

bizim her cuma, cuma hayrımız vardır bayan öğretmenlerle.isteyenler 5-10 lira( ya da sadaka vericem dediyse daha çok para )veriyor ki 40-50 kişiyiz.bu parayı değerler eğitimi komisyonunca belirlenen - ben de bu komisyondayım- öğrencilerin velilerini çağırarak kimseye söz etmeden gizlice veriyoruuz.
örneğin hafta başında bir öğrenci geldi nakille.tanımıyoruz çocuğu.velisi yanıma gelip evde sadece 2 yumurta var, kocam bizi terk etmiş, 5 çocuk ne yiyecek diye anlatınca, öğretmen arkadaşlarıma anlattım ve anında hatırı sayılır bir miktarı toplayıp öğrencimize gizlice verdik.kızın o mutluluğu anlatılmazdı.

yine okullara kıyafet, kırtasiye yardımı yapılıyor.bunların isimlerini sınıf öğretmenleri belirler ve yardımlar gizlice yapılır.ben durumunu bildiğim çok sayıda öğrenciye kendim kitap ya da malzeme alıp vermişimdir.geziye gidildiği zaman da bu öğrencilerin tüm ihtiyacını cebimden karşılarım.

tüm bunlar olurken hiçbir öğrenci bilmez...amaç kimseyi rencide etmemektir ve evet, bu yaş gençler bu konularda hassas olurlar.bilmek çok faydalı, bilme yöntemi de gizli olmalıdır.
 
Hayırlı geceler arkadaşlar öncelikle.

Malumunuz öğrenciler, öğretmenler ve veliler olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlamış bulunuyoruz hepimize hayırlı olsun. Ilk haftayı ülkecek atlattık şükür.

Benim derdim ise başlıktaki soru. Güncel haberlerden pantolon alamayan ebebeynle alakalı acı haberi duymuşsunuzdur. Ve ister istemez benim zihnime gelen anılar benzeri yaşantılarınız sizinkine de gelmiştir belki. Daha küçücükten, daha kendini öğretmenine savunamayacak kadar minikken yaşatılan garibanlık içeren türden anılar malesef...

Tek tip kıyafetin disiplin-düzen-nizam-eşitlik algısı anlayışına olan etkisi yadsınamaz elbette lakin; belki buna bizim de zamaninda bazen uyamamamizin sebebi intizama isyandan ziyade, ailemizin ikinci bir ayakkabı-kıyafeti alacak kudrette olamamasiydi. Kenara koseye cekilip usulca, incitmeden sebebi sorularak halledilecek basit meselelerde yargisiz infaza ugramakti gordugumuz muamele.
Suistimal eden ogrenciler belli olurdu halbuki...

Ilkokul, ortaokul, lise fark etmeksizin her cocuk,ergen inanilmaz hassastir maddi meselerde. Malesef bu hassasiyete riayet edilmiyor, edilemiyor.

Eliyle, fiiliyle duzeltemeyecegi imkansizliklarin o yaşlarda yuzune vurulmasi, kaldirilmasi agir bir yuk olarak biner omuzlarina ve psikolojisini olumsuz etkiler. Hatta hayata, insanlara ve gelecege bakisi da bundan olumsuz etkilenebilir. Durumun zaten farkindadir o, cocuklar her seyin farkindadir aslinda lakin bu gibi durumlarin baska biri tarafindan hissettirilmesi hatta ve hatta "BABAN, ANAN NE IS YAPIYOR?"(!) tarzi sorularla butun sinifin onunde rencide edilmesi onu yaralar... Arkadaslariyla kiyasa goturur hatta butun sinifin onunde ağlayabilir kendini tutamadan(bizzat zamaninda yasadim) daha niceleri... Belki ailesi zor gunler geciriyordur gecim bakimindan, belki ailesi yoktur... Hazir yeni donem basladi, lutfen bu soruyu sormayin egitimciler ve bu sorunun cocugunuza hatta hicbir cocuga sorulmasina izin vermeyin sayin veliler...

Bu illa ki ogrenilmek istenilen bir bilgiyse (Kİ NEDEN, HANGİ ÇIKAR UĞRUNA VEYA HANGİ CIFTE STANDART UYGULAMASI ADINA OGRENILMEK ISTENIR GENELDE ACABA?!) bunu ogrenmenin bin turlu hassas yolu var.

Haddimi aşan bir cumlem varsa özur diliyorum simdiden sadece icimi dokmek ve bu durumun yasanmasina bir nebze de olsa engel olmak istedim.

Herkes Bir'iciktir. Minik yurekler incinmesin, koşarak gitsinler okullarina...
Bu sorunun eğitime ve öğrenciyi tanımaya hiç bir katkısı yok . Sadece ögretmenin kendi merakını tatmin etmesi meselesi. Bizim bi öğretmenimiz vardı köyden gelenleri aşağılardı. Hatta ara sıra saçlarımızı falan çekerdi sonra sikayet ettik ve gönderildi seneler önce. Umarım hala böyle geri kafalı insanlar öğretmen olmuyordur.
 
Çocuklara sağlıklı rehberlik edebilmek adına nasil bi aileden geldigi, ailenin düzeni, kardes sayisi, maddi durum, kendine ait odasinin olup olmamasi bile bilinmek ZORUNDA.. Cocuklarin davranislarinin nedenleri farkli farkli ve bireysel farkliliklarda ozellikle aile düzeni bence en başta gelen şey.. Elbette sınıf içinde uluorta sorup cocuklari zor durumda birakmamak lazim, cocukla birebir gorusulup not alinabilir veya ogrenci tanima formu doldurtulabilir..
Verilen kotu orneklerdeki ogretmen tutumları tamamen o kisilerin terbiyesizliği ve hatası.. Bunu genelleyip ogretmenleri yerden yere vurmanin bi manasi yok.. Ayni şey farkli meslek gruplariyla alakali konu acilinca da yapılıyor, seviyoruz linç etmeyi..
 
Çocuklara sağlıklı rehberlik edebilmek adına nasil bi aileden geldigi, ailenin düzeni, kardes sayisi, maddi durum, kendine ait odasinin olup olmamasi bile bilinmek ZORUNDA.. Cocuklarin davranislarinin nedenleri farkli farkli ve bireysel farkliliklarda ozellikle aile düzeni bence en başta gelen şey.. Elbette sınıf içinde uluorta sorup cocuklari zor durumda birakmamak lazim, cocukla birebir gorusulup not alinabilir veya ogrenci tanima formu doldurtulabilir..
Verilen kotu orneklerdeki ogretmen tutumları tamamen o kisilerin terbiyesizliği ve hatası.. Bunu genelleyip ogretmenleri yerden yere vurmanin bi manasi yok.. Ayni şey farkli meslek gruplariyla alakali konu acilinca da yapılıyor, seviyoruz linç etmeyi..

yürekten tebrik ediyorum sizi.okuduğum yorumların çoğu gerçek dışı.linç etmekten başka bir şey yok.
 
cevabınızı çok abartılı buldum.bunu yazarak öğretmenleri rencide ediyorsunuz.böyle bir yanıtı hiçbir eğitimci vermez, veremez...insana saygı vardır, veliyi yaptığı işten dolayı küçümseyemez....

ben de öğrencilerime form dağıtıyorum ve asla asla sınıf içinde maddi durumları ya da aile içi ilişkiler ile ilgili tek soru sormuyorum.formlarda zaten bilgi ediniyoruz.ha bu niçin gerekli derseniz;

bizim her cuma, cuma hayrımız vardır bayan öğretmenlerle.herkes 5-10 lira( ya da sadaka vericem dediyse daha çok para )topluyoruz ki 40-50 kişiyiz.bu parayı değerler eğitimi komisyonunca belirlenen - ben de bu komisyondayım- öğrencilerin velilerini çağırarak kimseye söz etmeden gizlice veriyoruuz.
örneğin hafta başında bir öğrenci geldi nakille.tanımıyoruz çocuğu.velisi yanıma gelip evde sadece 2 yumurta var, kocam bizi terk etmiş, 5 çocuk ne yiyecek diye anlatınca, öğretmen arkadaşlarıma anlattım ve anında hatırı sayılır bir miktarı toplayıp öğrencimize gizlice verdik.kızın o mutluluğu anlatılmazdı.

yine okullara kıyafet, kırtasiye yardımı yapılıyor.bunların isimlerini sınıf öğretmenleri belirler ve yardımlar gizlice yapılır.ben durumunu bildiğim çok sayıda öğrenciye kendim kitap ya da malzeme alıp vermişimdir.geziye gidildiği zaman da bu öğrencilerin tüm ihtiyacını cebimden karşılarım.

tüm bunlar olurken hiçbir öğrenci bilmez...amaç kimseyi rencide etmemektir ve evet, bu yaş gençler bu konularda hassas olurlar.bilmek çok faydalı, bilme yöntemi de gizli olmalıdır.
Her öğretmeni bir tutmayın ben de öğretmenim bu yazdığım cümleyi bizzat okul müdürü, odasındaki 15 öğrencinin içinde söyledi. Daha ağırını söyledi hatta yazmadım, dilerseniz özelden yazarım. Burada abartılı ya da yalan yanlış bir şey yazmıyorum bizzat yaşadığımı yazıyorum abartılı geldiyse yıllarca eğitim camiasının içinde yer alıp kendini eğitememiş o okul müdürü abartılı gelsin size.

Yaptığınız hayırları Allah kabul etsin sizin gibi çok öğretmenimiz var sayıları çoğalsın umarım. Ama gördüğüm yanlışa da her zaman yanlış derim. Amacım öğretmenleri rencide etmek değil çürük elmalardan örnek verdim.
 
Yeni gelen ogretmenlerin tanışma faslindan sonra olan merasim resmen konser heyecanı yasayan muzisyen gibi gerim gerim gerilirdik.
Ya bi de sınıfta diyelim 25 cocuk var, tek tek detayli sekilde tanıtım bekliyor bazi ogretmenler, merak ediyorum, aklinizda kaliyor mu o bilgiler :KK53: Dedigin gibi, cocuklar heyecan ve panik yapiyor bir de..
Ilk derste kendimi kisaca tanitirim, yoklama alirken de yuzlerine bakarim bi aşinalık oluşur, 12 veya mezun yani sinav grubuysa hangi bölümü istediklerini sorarim, zamanla iyice taniyacagiz birbirimizi filan derim ve derse baslarim.. Nitekim zamanla da taniriz.. Ne gerek var fasıl yapmaya : )
 
Taktiniz ogretmenlere ya.
Artik sinifta bunu soran var mi bilemem ama ailenin doldurmasi icin bir form verilir. Burada her turlu bilgi istenir. Hem e-okula girilir hem okul durumu olmayan, sehit, gazi,yetim ve öksüz cocuklarin listesini alir. Zaman zaman okula yardımlar geldikçe bu cocuklara verilir. Her ramazan oncesi koli dagitilip bu ailelere ramazanda iftar verilir. Daha saymama gerek yok, el altından yapılan, sponsor ile gelen bir sürü sey2 var.
Neden kimse bunlari konusmuyor da sürekli öğretmenlerin çıkarcı oldugundan bahsediyor anlamam. Egitimi ayakta tutmaya çalışan biziz, biz de olmasak iyice batacaksiniz hala marangoz veliden SINIF icin istenen bir uyduruk panonun lafini yapiyorsunuz.
Bir de bundan önce, madem bu kadar şikayetçisiniz ders kitaplarindan aile etkinliklerini, soy ağacı etkinliklerini, anneler ve babalarla ilgili metin ve şiirleri, fakirlikle ve maddiyatla ilgili etkinlikleri kaldirtin. Babasi, annesi olmayan, maddi durumu olmayan çocuklar bu etkinliklerle daha cok yıkılıyor.

:KK9::KK9:
Kesinlikle öğretmenlere takıldığını düşünüyorum ben de. Tüm yorumları okumamıştım, şimdi okuduklarımın bazıları çocukların psikolojisini düşünün vs yazmışlar. Ne sanıyorlar acaba? Ders nasıl verilir diye öğrenip öğretmen olduğumuzu falan mı düşünüyorlar ki??
 
Çok güzel bir konu açmışsınız. Öncelikle tebrik ederim sizi. Böyle sorular daha minicik çocuklara, hatta liseye gelen çocuklara bile sorulmamalı.

Bizim zamanımızda ''baban ne kadar maaş alıyora'' kadar soruyorlardı açıkçası.
 
:KK9::KK9:
Kesinlikle öğretmenlere takıldığını düşünüyorum ben de. Tüm yorumları okumamıştım, şimdi okuduklarımın bazıları çocukların psikolojisini düşünün vs yazmışlar. Ne sanıyorlar acaba? Ders nasıl verilir diye öğrenip öğretmen olduğumuzu falan mı düşünüyorlar ki??
Yukleme basladi....... Duyar kasılıyor......... %83....... Error....... KK duvarina carpti.......
Duyar kasılamadı :KK53:
 
Cidden neden soruluyor amaç ne lisede dahi sorarlardı bize her öğretmen tek tek.
 
Var ne yazık ki böyle meslektaslarimiz.
Bunun gençlikle yaslilikla tecrübeyle toylukla da ilgisi yok.
Empati yapabilmek ,pedagoji bilmek,erdemli olmak gibi kriterlere sahip olmak lazim.

Benim sınıfımda babasini kaybetmiş 2 öğrencim var sirf incinmemeleri icin anne baba kelimelerini ayri ayri bile kullanmam,aileniz,veliniz derim.

Bazı insanlar ya patavatsizliklarindan ya da cidden kötü niyetten bu ufacik inceligi bile beceremiyor ,tuhaf
 
Taktiniz ogretmenlere ya.
Artik sinifta bunu soran var mi bilemem ama ailenin doldurmasi icin bir form verilir. Burada her turlu bilgi istenir. Hem e-okula girilir hem okul durumu olmayan, sehit, gazi,yetim ve öksüz cocuklarin listesini alir. Zaman zaman okula yardımlar geldikçe bu cocuklara verilir. Her ramazan oncesi koli dagitilip bu ailelere ramazanda iftar verilir. Daha saymama gerek yok, el altından yapılan, sponsor ile gelen bir sürü sey2 var.
Neden kimse bunlari konusmuyor da sürekli öğretmenlerin çıkarcı oldugundan bahsediyor anlamam. Egitimi ayakta tutmaya çalışan biziz, biz de olmasak iyice batacaksiniz hala marangoz veliden SINIF icin istenen bir uyduruk panonun lafini yapiyorsunuz.
Bir de bundan önce, madem bu kadar şikayetçisiniz ders kitaplarindan aile etkinliklerini, soy ağacı etkinliklerini, anneler ve babalarla ilgili metin ve şiirleri, fakirlikle ve maddiyatla ilgili etkinlikleri kaldirtin. Babasi, annesi olmayan, maddi durumu olmayan çocuklar bu etkinliklerle daha cok yıkılıyor.
Ben de anlayamiyorum ogretmenlerden ne istediklerini. Takdir etmek, saygi duymak yerine ne yazacagini bilemiyorlar artik. Sanki marangoz veliliyi evimize cagirip dolap falan yaptiriyoruz. Veya gelen kagitlari satip yurt disi tatillerine cikiyoruz. Bu kadar ogretmen dusmani olunmamali
 
Bende ogretmenim eskiden sorulurdu cunku rehberlik sistemi o kadar gelismemisti.bu yuzden derse giren ogretmen ogrenciyi tanimak amaciyla sorardi hala da soruluyor.burda ogretmenin art niyeti yoktur diye dusunuyorum ama ogrenciler kendini kotu hissediyor.zaten mudur de ve rehberlik servisinde butun bilgiler var hala niye soruluyor bende anlamadim.
 
aslında eskı zamanlar için dusunursek öğrenciiyle iletişim kurmak ve ailesi hakkında fikir edinmek adına bence önemli ve makul bir soruydu. Maleseff bugünlerde ülkedenin geldiiği noktada çoçuklar için büyük tranva
Niye, eskiden ne farklıydı ? Benim babam küçücükken bizi tembihlerdi, serbest meslek diye cevap verin diye. Çünkü aynı soruya sınıfımda fabrikatör diye cevap verende vardı, temizlik işçisi diyen de.
Zaten veli toplantısı diye bişey var, ya o zaman ya kayıt sırasında öğrensinler çok elzemse. Küçük kalpler 20 sene öncede aynı uzuluyordu
 
Back