• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

"Baban, annen ne iş yapıyor?" Sorusunu Öğrencilere Yönelten Eğitimciler

Öğrencilik zamanlarımda babam ya şofördü ya işsiz, ve evet bu soru hep sorulurdu ama hiç gocunmadım, yaralanmadım da. Belki maddi durumumuz fena değildi, ondan sebep. Art niyet aramak biraz tuhaf geldi bana.
Şimdi öğretmenim ve bu meseleyi bildiğim için sormuyorum çocuklara. Düşündüğünüz gibi ilk bakışta da anlaşılmıyor bu durum. Gerçekten durumlarını bilsem sene başında ona göre kırtasiye desteği sağlayacağım çocuğa ama bilmiyorum. Okuldaki sistemde bu bilgilerin çoğu yanlış oluyor.
 
Artik form veriyorlar...bende doldurdum.egitim seviyesi ve meslegi sorgulaniyor velilerin.benimde basima geldi ogretmen herkese sordu sira bana geldi.benden once birisi cikti onun babasi sarhos dedi.eve gidip agladim babam durumu ogrenince icip icip okulu basti.o gunden beri kimseye uzuldugum biseyi net olarak anlatmiyorum.
 
Herkesin icinde sorulmasi olumsuz durumlar dusunuldugunde elbet etik degil. Ancak ogretmenin ogrenciyi tanimasi gerek. Ben sene basinda bir kagit veriyorum kendinizi, ailenizi, hobilerinizi, hedeflerinizi vs tanitin diyorum. Sadece kendim okuyorum. Maddi durumdan ote annesini babasini kaybetmis terk edilmis vs ogrenciler olabiliyor. Anne ve baba ile ilgili metinleri islerken bu duruma hassasiyet gosteriyorum. Odev verilecekse evdeki bir buyugunuzle yapin diyorum. Cocukta farkli bir durum gozlemliyorsam simarik haylaz demeden once ozel durumundan olabilecegini dusunuyorum. Butceye uygun etkinlikler yapiyoruz vs. Yani hic sorulmasin demek olmaz niyet ve ogrenme bicimi onemli.
 
Ben bu konuya daha farklı bakıyorum. Çocuklar kırılıyor sorulmasın demek yerine, verdiği cevaptan utanmayacak şekilde yetiştirmek daha doğru değil mi? Çocukken babasının annesinin mesleğini söylemeye utanan çocuk, yetişkinliğinde de aynı ezikliği taşıyor zaten. Aşağılık kompleksi olarak devam ediyor. Halbuki her mesleğin kıymetli olduğu, hiçbirini utanılacak işler olmadığı, ve kimseyi de anne babasının mesleği veya maddi durumu için eziklememeyi çocuklarımıza öğretsek daha güzel olmaz mı? Her sorulduğunda babasının popüler veya kariyer mesleklerden olmayan emekçi mesleğini göğsünü gere gere söyleyen arkadaşım hala benim gözümde kahraman gibidir.

dün akşam kim 500 milyar isterde koç üniversitesinde elektrik elektronik okuyan bir delikanlı yarıştı. yarışma biraz ilerleyince sordu sunucu annen baban ne iş yapıyor diye? ne alakaysa. sanane bizene. çocuk annem çalışmıyor babam pazarcı dedi. yazları pazarda babasına yardım ediyormuş. tam burslu okuyormuş.
takdir ettim çocuğu. mis gibin evlat maşallah..
 
Ben bu konuya daha farklı bakıyorum. Çocuklar kırılıyor sorulmasın demek yerine, verdiği cevaptan utanmayacak şekilde yetiştirmek daha doğru değil mi? Çocukken babasının annesinin mesleğini söylemeye utanan çocuk, yetişkinliğinde de aynı ezikliği taşıyor zaten. Aşağılık kompleksi olarak devam ediyor. Halbuki her mesleğin kıymetli olduğu, hiçbirini utanılacak işler olmadığı, ve kimseyi de anne babasının mesleği veya maddi durumu için eziklememeyi çocuklarımıza öğretsek daha güzel olmaz mı? Her sorulduğunda babasının popüler veya kariyer mesleklerden olmayan emekçi mesleğini göğsünü gere gere söyleyen arkadaşım hala benim gözümde kahraman gibidir.
Doğru söylüyorsunuz lakin o kadar küçük yaşta bunların farkına varmak biraz zor sanki. Birde çocuklar çok acımasız olabiliyorlar. Sınıfta ki gruplaşmalara ve dışlamalara neden olabiliyor.
 
Öğrencilik zamanlarımda babam ya şofördü ya işsiz, ve evet bu soru hep sorulurdu ama hiç gocunmadım, yaralanmadım da. Belki maddi durumumuz fena değildi, ondan sebep. Art niyet aramak biraz tuhaf geldi bana.
Şimdi öğretmenim ve bu meseleyi bildiğim için sormuyorum çocuklara. Düşündüğünüz gibi ilk bakışta da anlaşılmıyor bu durum. Gerçekten durumlarını bilsem sene başında ona göre kırtasiye desteği sağlayacağım çocuğa ama bilmiyorum. Okuldaki sistemde bu bilgilerin çoğu yanlış oluyor.
Form dağıtılıyordu bir ara sanki çocuğun maddi durumunu öğrenmek için. O uygulamada mı kalktı
 
Hayırlı geceler arkadaşlar öncelikle.

Malumunuz öğrenciler, öğretmenler ve veliler olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlamış bulunuyoruz hepimize hayırlı olsun. Ilk haftayı ülkecek atlattık şükür.

Benim derdim ise başlıktaki soru. Güncel haberlerden pantolon alamayan ebebeynle alakalı acı haberi duymuşsunuzdur. Ve ister istemez benim zihnime gelen anılar benzeri yaşantılarınız sizinkine de gelmiştir belki. Daha küçücükten, daha kendini öğretmenine savunamayacak kadar minikken yaşatılan garibanlık içeren türden anılar malesef...

Tek tip kıyafetin disiplin-düzen-nizam-eşitlik algısı anlayışına olan etkisi yadsınamaz elbette lakin; belki buna bizim de zamaninda bazen uyamamamizin sebebi intizama isyandan ziyade, ailemizin ikinci bir ayakkabı-kıyafeti alacak kudrette olamamasiydi. Kenara koseye cekilip usulca, incitmeden sebebi sorularak halledilecek basit meselelerde yargisiz infaza ugramakti gordugumuz muamele.
Suistimal eden ogrenciler belli olurdu halbuki...

Ilkokul, ortaokul, lise fark etmeksizin her cocuk,ergen inanilmaz hassastir maddi meselerde. Malesef bu hassasiyete riayet edilmiyor, edilemiyor.

Eliyle, fiiliyle duzeltemeyecegi imkansizliklarin o yaşlarda yuzune vurulmasi, kaldirilmasi agir bir yuk olarak biner omuzlarina ve psikolojisini olumsuz etkiler. Hatta hayata, insanlara ve gelecege bakisi da bundan olumsuz etkilenebilir. Durumun zaten farkindadir o, cocuklar her seyin farkindadir aslinda lakin bu gibi durumlarin baska biri tarafindan hissettirilmesi hatta ve hatta "BABAN, ANAN NE IS YAPIYOR?"(!) tarzi sorularla butun sinifin onunde rencide edilmesi onu yaralar... Arkadaslariyla kiyasa goturur hatta butun sinifin onunde ağlayabilir kendini tutamadan(bizzat zamaninda yasadim) daha niceleri... Belki ailesi zor gunler geciriyordur gecim bakimindan, belki ailesi yoktur... Hazir yeni donem basladi, lutfen bu soruyu sormayin egitimciler ve bu sorunun cocugunuza hatta hicbir cocuga sorulmasina izin vermeyin sayin veliler...

Bu illa ki ogrenilmek istenilen bir bilgiyse (Kİ NEDEN, HANGİ ÇIKAR UĞRUNA VEYA HANGİ CIFTE STANDART UYGULAMASI ADINA OGRENILMEK ISTENIR GENELDE ACABA?!) bunu ogrenmenin bin turlu hassas yolu var.

Haddimi aşan bir cumlem varsa özur diliyorum simdiden sadece icimi dokmek ve bu durumun yasanmasina bir nebze de olsa engel olmak istedim.

Herkes Bir'iciktir. Minik yurekler incinmesin, koşarak gitsinler okullarina...
Artık bu sorular sorulmuyor merak etmeyin zaten belli gelir düzeyi olan aileleri bı sınıfa toplayıp işçi kesimi de atıyorlar bı köşeye ://

Zaten amir memur öğretmen polis çocukları bı sınıfa toplanıyor onların boynu bükük kalmıyor

Allah acısın bize açısın :(
 
Form dağıtılıyordu bir ara sanki çocuğun maddi durumunu öğrenmek için. O uygulamada mı kalktı
Formlar hala var ama rehberlik saati kalktı. Önceden bir saat rehberlik dersimiz oluyordu, bu tarz uygulamaları o zaman yapabiliyorduk, şu an pek çok şey havada kalıyor. Benim için öyle en azından. Teneffüslerimiz 5 dakika, bir lavaboya gidip el yıkayana kadar bitiyor. Yani ders dışı vaktimiz de olmuyor. Tabiki birkaç yıllık öğrenciler hakkında zamanla bilgi sahibi olunuyor ama bu sene benim öğrencilerim 5.sınıf.
Okuma saati uygulamamız var, hikaye kitabı almalarını ( ya da getirmelerini) istedim ama öğrencilerimi tanımıyorum, belki gerçekten alamayacak olan vardır, bunun stresini yaşıyorum üzerimde malesef.
 
6. sınıfta beden eğitimi dersinde ayakkabı ve eşofman kontrolü yapılırken ben rahat bez bir ayakkabı giymiştim öğretmen herkesin içinde senin maddi durumun olmadığı için sana eksi vermiyorum artı veriyorum ama kimse seni örnek almasın demişti o an sırtımdan ter süzüldü utancımdan o anı hiç unutmam rahat ve şekili güzel olmayan bir ayakkabı giydiğimde hep aklıma gelir ( oysa ki babam öğretmen annemde bir ilaç fabrikasında müdürdü ) nerden maddi durumumuzun kötü olduğu kanısına vardılar hala anlanmış değilim o_O
 
Doğru söylüyorsunuz lakin o kadar küçük yaşta bunların farkına varmak biraz zor sanki. Birde çocuklar çok acımasız olabiliyorlar. Sınıfta ki gruplaşmalara ve dışlamalara neden olabiliyor.
İşte o acımasız zorba çocukları iyi yetiştirmek lazım. Dikkat ediyorum, yaşıtlarını giyimi maddi durumu sahip olup olamadıkları üzerinden aşağılayan çocukların anne babaları da hep aynı ukala burnu havada tipler. Çocuk ne görüyorsa onu yapıyor maalesef.
 
Konuyu okuyunca oğluma sordum, 4. Sınıf. Branş öğretmenlerinden biri sormuş. “Babamı tanımıyorum, ne iş yaptığını da bilmiyorum”, demiş. Gerek var mı buna? Ailesi vefat eden, katil olan, hırsız olan, düşük gelirli olanı var. Ama çocuğun ne hissettiğinin önemi yok...

Yeni olduğumuz bir ortamda kendimizi ifade ederken, sormaya gerek kalmadan anne babamızın mesleğini söylüyorduk. O kadar benimsemişiz ki bu saçmalığı, anne babanın statüsü olmadan biz sanki hiçiz. Can sıkıcı...
 
Çocuğun maddi durumu hakkında fikir sahibi olmak istenirse form dağıtılır bu durum çözülür. Ben ismini, ilgi alanlarını, sevdikleri ve zorlandıkları dersleri sordum hep. Ama öğrenciliğimden hatırlıyorum ebeveyni vefat eden arkadaşlarımın titreyen seslerini. Bir de "serbest meslek" diyince "nasıl bir meslek"diye üstüne giden öğretmenlerim vardı maalesef, zıkkımın kökü meslek oldu mu yani?
Resmen bir neslin travmasını oluşturdular.
 
Çocuğun maddi durumu hakkında fikir sahibi olmak istenirse form dağıtılır bu durum çözülür. Ben ismini, ilgi alanlarını, sevdikleri ve zorlandıkları dersleri sordum hep. Ama öğrenciliğimden hatırlıyorum ebeveyni vefat eden arkadaşlarımın titreyen seslerini. Bir de "serbest meslek" diyince "nasıl bir meslek"diye üstüne giden öğretmenlerim vardı maalesef, zıkkımın kökü meslek oldu mu yani?
Resmen bir neslin travmasını oluşturdular.
Bir öğretmenimiz serbest meslek diyen bı arkadaşımıza serbest meslek ama ne iş yapıyor demişti arkadaşımızda marketi var demişti öğretmen gülüp o serbest meslek miymis demişti çocuğu bayağı ezmisti yazık :(
 
Bir öğretmenimiz serbest meslek diyen bı arkadaşımıza serbest meslek ama ne iş yapıyor demişti arkadaşımızda marketi var demişti öğretmen gülüp o serbest meslek miymis demişti çocuğu bayağı ezmisti yazık :KK43:
Doğrudur inanırım eğitimci de olsalar eğitilemeyen insanlar var ne yazık ki. Sınıfımızda babası mühendis olan çocukla babası işçi olan çocuğu karşılaştırıp "Okuyun da Ali'nin babası gibi olun okumazsanız Mehmet'in babası gibi olursunuz." denmesini hiç unutamıyorum. Kırdıkları yerden kırılsınlar.
 
Bunu bile savunmuşlar ya.
Toplum içinde ''annen baban ne iş yapar'' diye soru mu sorulur ? Cevabı size nedir bu sorunun.Yaşı kaç olursa olsun.Kişisel bilgiler yüksek sesle söylenmek zorunda değil.Çok istiyorsanız bir form verirsiniz,çocuk velilerine verir doldurup gönderirler,bitti gitti.
Bir de anne babasını kaybetmiş çocuğa ''neden oldu'' diye soranlar var ki facia.
Şu merakımızı bir yensek toplumca keşke.
 
Ben bu konuya daha farklı bakıyorum. Çocuklar kırılıyor sorulmasın demek yerine, verdiği cevaptan utanmayacak şekilde yetiştirmek daha doğru değil mi? Çocukken babasının annesinin mesleğini söylemeye utanan çocuk, yetişkinliğinde de aynı ezikliği taşıyor zaten. Aşağılık kompleksi olarak devam ediyor. Halbuki her mesleğin kıymetli olduğu, hiçbirini utanılacak işler olmadığı, ve kimseyi de anne babasının mesleği veya maddi durumu için eziklememeyi çocuklarımıza öğretsek daha güzel olmaz mı? Her sorulduğunda babasının popüler veya kariyer mesleklerden olmayan emekçi mesleğini göğsünü gere gere söyleyen arkadaşım hala benim gözümde kahraman gibidir.
Çok doğru söylüyorsunuz katılıyorum ama ben öğrencilik hayatımda çok şahit oldum öğretmenin tavrına, yüz buruşturmasına, eziklemesine.
Babamın öğretmenlerin gözünde saygın bir mesleği vardı ben de gurur duyarak söylerdim ama şimdi düşününce öğretmenlerin o tavırlarını, babamın başka mesleği olsa gurur duyar mıydım acaba diyorum. Çünkü yaş küçük ve öğretmenin tepkisi çocukta travma bırakıyor.

Mesela her öğretmen bu mesajı yazan hocamız gibi yaklaşmıyor maalesef.

Benim öğrencilerim 4 ya da 5 yaş grubu. Çocukların dosyalarında zaten bu bilgiler mevcut. Ben anne babayla ilgili soruların kırıcı ya da rencide edici olduğunu düşünmüyorum. Bilmiyorum belki de ben o niyetle sormadığım içindir. Benim babam işsiz diyen çocuğa "evde sizinle ilgileniyor ne güzel bir baba" benim babam temizlik görevlisi diyen çocuğa da (çocuk çöpçü diye adlandırıyor düzeltmeyi ben yapıyorum) senin baban çevreyi temizleyerek ağaçların çiçeklerin sevgisini kazanıyor diye cevaplar vererek her mesleğin gerekliliğini anlatıyorum. Soru değil niyet önemli yani.

Tabi sınıfta anne babası vefat etmiş ya da ayrı olan çocuk varsa aileyle ilgili konulara kesinlikle girmiyorum.
Ergenlik çağındaki çocuklar için biraz daha sıkıntılı oluyor bu soru evet.
 
Back