Babamın gözünde bir hırsız kadar değerim yok

Babaniz bu networku nasil kurabildi? Amcanizdan pek farki yok sanki?

Bunu diyecektim. Bazen kabullenmek zor ama olayların tek suçlusu amca olmayabilir.

Benim eşim de hep maddi durumları kötü borçları var diye amcasını suçlardı. O almış vermemiş babasını mağdur etmiş bla bla bir sürü boş hikaye. Bir gün amcasıyla konuşunca aydınlanma geldi adama. Sonra mecbur kabullendi.
 
Bunu diyecektim. Bazen kabullenmek zor ama olayların tek suçlusu amca olmayabilir.

Benim eşim de hep maddi durumları kötü borçları var diye amcasını suçlardı. O almış vermemiş babasını mağdur etmiş bla bla bir sürü boş hikaye. Bir gün amcasıyla konuşunca aydınlanma geldi adama. Sonra mecbur kabullendi.
Babam sessiz kalarak, koruyarak yanlış yaptı. Bunun farkındayım. Hatta ona dedim ki: Sen yıllarca bir suçluyu bakmak için köpek gibi çalıştın. Babasından çalan sizden neler çalmaz dedim. Saydım da saydım. Ona karşı amcamdan bahsettiğim zaman "hırsız kardeşin" derim. Tek suçlu amcam değil, her şeyi başlatan o. Yıllar boyu süren kaçısın ve verilen yanlış kararların kaynağı. Ben çok uğraştım babama doğru yolu göstermek için. Ama o çözümü yanlış arkadaşlarla takılarak vakit geçirmekte buldu. Ki bu arkadaşları da yiyici tiplerdi. Onları yedirirdi, içirirdi. Onlarda kendine iltifatlarla dalkavukluk yapardı. Bir kere yanlış karar verince geri dönüşü çok zor oluyor. Girdiğin yoldan geri dönemiyorsun. Hele bir de seni ellerinde taşıyorlarsa, yaptıklarını da unutuyorsun. Ne kadar kaçarsan o kadar büyüyor kaçtığın şey. Babamın başına gelen de buydu. Hayatı boyunca karşı olduğu ve asla yapmam dediği şeyleri yaptı. Kimseye anlatmadı, kaçtı, bize çaktırmadı. En sonunda büyüdü büyüdü ve altında kaldı. Amcamın sorumsuzluğundan ve arsızlığından eminim çünkü beni de dolandırmaya çalışmıştı. Küçük bir meblağdı. Ben üniversitede okuyordum o zaman. Kendime bilgisayar alacaktım. Harçlıklarımı biriktirmiştim. Cebimde ne kadar olduğunu biliyormuş gibi o kadar para istemişti benden, bir de demişti ki ben sana alırım bilgisayar. Tabi ki vermemiştim o zaman parayı, olayları ayrıntılı bilmiyordum ama hiçbir zamanda güvenmezdim ona. Bir umuttur yaşamak diyen mafyaseverlerden kendisi. Mafya gibi takılmaya çalışıyor ama bir sorun çıktığı zaman hemen ablalarının ağabeyinin yanına kaçıyor ve yalvarıyor yardım edin diye. Belki daha benim bilmediğim çok vukuatları var. Büyük ihtimalle babam da bilmiyordur. Çünkü ona sıkıştıkları zaman anlatırlar her şeyi, oldu bittiye gelmesi için. Güya Gürcistan'da gayrimeşru çocuğu da varmış hatta jigololuk yaptığını da duymuştum fakat sadece duydum, doğru olup olmadığını bilmiyorum. Akrabalık çaresi olmayan bulaşıcı bir hastalık. İşin en kötüsü ben bu tip insanlarla nasıl akraba olabilirim diye kendini suçluyorsun zamanla. Burada kayış kopuyor.
 
Boyle bir ailenin kuruşuna tamah etme. Her seyde bir hayir vardir gercekten. O arabayi alsan bence seni mutlu etmeyecekti. Daha iyi olmus bosver. Kendin çalış, kazan, al arabani
 
Bence babanız da amcanıza ortak. Bu kadar fedakarlık yapmasının başka bir amacı olamaz. Sadece sizin birşeyden haberiniz yok. Babanız amcanıza iyilik yapmadı, kendi için yaptı...
 
Bence babanız da amcanıza ortak. Bu kadar fedakarlık yapmasının başka bir amacı olamaz. Sadece sizin birşeyden haberiniz yok. Babanız amcanıza iyilik yapmadı, kendi için yaptı...
Diyelim öyle oldu -ki bunu ben de düşünmüştüm- bir yerde fayda elde etmesi gerekmez miydi? Aksine zarardan başka bir şey elde etmedi. Sahip olduğu her şeyi kaybetti. Bunca zaman sonra ortaya çıkmaz mıydı? Hakikat doğası gereği haykırılmak ister. Eninde sonunda çıkardı. Ben çok araştırdım. Benim çıkarımım babamın gereksiz yere kardeşini acıması ve korkaklığı üzerine. Bilmediğim ve öğrenemediğim ama kuşkulandığım şey amcamın babama "Kızın benim sayemde hayatta" deyip şantaj yapması.
 
Adalet mülkün temelidir diye boşuna demiyorlar. Anlattığım olay yeni yaşanmadı. Çok uzun bir süreye yayılan olaylar silsilesi. Ben sitemlere bir şey demiyorum. Sonuçta burası bir platform, burada herkes meramını anlatıyor. Geri adım atarak resme bakarsanız kişinin rüşvet meselesine karşı hassas olduğunu fakat bu durumu şahsileştirdiğini görebilirsiniz. Haktan hukuktan bahsedenler, bahsettikleri mefhumdan bir haberler. Suçun şahsiliği ilkesine ne oldu? Ya da bir sor ihbar ettin mi? Avukata danıştın mı? Ben danıştım. Bana söylediklerini söyledim. Ne demeye emniyette bilmem neyim amir diye söyleme gereği duyulur ki? Bunun mücadele edilmeye çalışılan zihniyetten bir farkı var mı? Şark kurnazı gibi hareket etmeyin. Hassasiyetinizi anlayabilirim ama rica ediyorum olayları doğru yorumlayın. Burada anlatılan şeylerin de o gün veya bir önceki gün düşünmeyin. Ya da olayların detaylı anlatıldığını. Öyle olsa herkesin kimliği, özel hayatı ayan beyan ortada olurdu.
Sizi suçlayan olmadı, ama babanızı kastediyorsanız hangi suçun şahsiliği hanımefendi? Babanızdan bahsediyorsanız yaptığının ismi rüşvet vermek, suça yardım ve yataklık. Ağdalı cümleler kurarak neyi kanıtlamak istediniz pek anlamadım ama gülümsedim açıkçası. Biraz destek bulsanız babacım'a gelecek olay. Babanız ve amcanız bildiğin hapis cezası alması gereken suçlu insanlar ama şark kurnazı denen ben oldum.

Bu zaman aşımını bir de Gürcistan'da mağdur edilen kişiye sorun, o ne düşünüyormuş bu zaman aşımı hakkında. Avukata danışmak ayrı suçu ihbar etmek ayrı şey. Bence asıl kurnazlık bu. İhbar etmek istiyorum yerine, ihbar etmesem suçlu olur muyum diye mi sordunuz, avukat da size gerek yok zaten zamanaşımı olacak mı dedi?

Benim emniyette falan hatta hiç bir devlet dairesinde tanıdığım yok, düz vatandaşım. Sizin bu olaylarla bir ilginiz alakanız tabi yok ama nerdeyse babanız gibi adamları sütten çıkmış ak kaşık yapacaksınız. Mesela babanızın size söz verdiği arabayı almamasına ben de üzüldüm, genç bir kızın hayali yıkıldı diye. Ama sonra iyiki de olmamış, böyle insanların malının hayrı olmazdı zaten dedim.

Kitap okumanın faydasını görmüşsünüz ne güzel ama burada çoğumuzun bildiği kalıpları, cümleleri bize satmayın. Edebiyat parçalamaya devam edecekseniz küçük bir uyarı. Bir haber yazılmaz bihaber yazılır. Hatta yazınızda çok yazım yanlışı var. Onları da düzeltin bir ara.
 
Sizi suçlayan olmadı, ama babanızı kastediyorsanız hangi suçun şahsiliği hanımefendi? Babanızdan bahsediyorsanız yaptığının ismi rüşvet vermek, suça yardım ve yataklık. Ağdalı cümleler kurarak neyi kanıtlamak istediniz pek anlamadım ama gülümsedim açıkçası. Biraz destek bulsanız babacım'a gelecek olay. Babanız ve amcanız bildiğin hapis cezası alması gereken suçlu insanlar ama şark kurnazı denen ben oldum.

Bu zaman aşımını bir de Gürcistan'da mağdur edilen kişiye sorun, o ne düşünüyormuş bu zaman aşımı hakkında. Avukata danışmak ayrı suçu ihbar etmek ayrı şey. Bence asıl kurnazlık bu. İhbar etmek istiyorum yerine, ihbar etmesem suçlu olur muyum diye mi sordunuz, avukat da size gerek yok zaten zamanaşımı olacak mı dedi?

Benim emniyette falan hatta hiç bir devlet dairesinde tanıdığım yok, düz vatandaşım. Sizin bu olaylarla bir ilginiz alakanız tabi yok ama nerdeyse babanız gibi adamları sütten çıkmış ak kaşık yapacaksınız. Mesela babanızın size söz verdiği arabayı almamasına ben de üzüldüm, genç bir kızın hayali yıkıldı diye. Ama sonra iyiki de olmamış, böyle insanların malının hayrı olmazdı zaten dedim.

Kitap okumanın faydasını görmüşsünüz ne güzel ama burada çoğumuzun bildiği kalıpları, cümleleri bize satmayın. Edebiyat parçalamaya devam edecekseniz küçük bir uyarı. Bir haber yazılmaz bihaber yazılır. Hatta yazınızda çok yazım yanlışı var. Onları da düzeltin bir ara.
Şunu fark ettim: İnsanlar bir hikayeyi dinlediğinde veya okuduğunda kendilerine uyan kısmı alıyorlar, bütünlüğe bakmıyorlar. Ne kadar acınası! Paket servise çok alışmışız. Halbuki olay olmuş bitmiş, hapse düşülmüş, cezalar çekilmiş... Bu anlattığım olaylar bir günde yaşanan olaylar değil, hanımefendi. Ben kimi aklayabilirim? Aklamaya kadir miyim? Tabi ki değilim. Yapabileceğim tek şey içimi dökmek. Zamanda yolculuk yapıp Kang the Conqueror gibi olamam. Evet benim bu olayla hiçbir alakam yok. Ama ben alakam olmayan bu olaylar silsilesinden çok ders çıkardım. Hem de çok genç yaşta. Benim kimseyi pirüpak yapma gibi bir amacım olmadı, aksine böyle insanların varlığının bilinmesini isterim. Ama rica ediyorum olayların zaman çizelgesini bilmeden doğrudan yorum yapmayın. Bunun genellemesini yapabilirsiniz. Böyle bir durumla karşılaşılırsa neler yapılması gerektiğini söyleyebilirsiniz. Suçlayıcı dille konuşmak kimseye fayda sağlamaz. Bakın, ikimiz de konudan sapıp gereksiz bir tartışmaya girdik. Halbuki burada tecrübelerimizi paylaşıp bu durumlarla nasıl baş edeceğimizi, toplumun geleceğini nasıl şekillendirebileceğimizi, çocuklarımızı nasıl eğitmemiz gerektiğini konuşabilirdik. Üzücü! Bu arada yanlışlarımı düzelttiğiniz için teşekkür ederim. Ben şuna inanıyorum: İnsan, insanı yüceltmeli.
 
Kesinlikle dolandırıcılar. Bir de cebinde ne kadar para olduğunu da anlayabiliyorlar. Bu dolandırıcıların öyle bir özelliği de var. Allah'tan ben borç konusunda çok titizimdir. Önceliklerim bellidir. Herkese de güvenmem. Babamın bana öğrettiği tek iyi şey bu: Kimseye güvenmemem gerektiği. Kimseye eyvallah etmemeye çalışıyorum. Hatta mümkün oldukça babamdan uzak duruyorum, aynı ortamda bulunmuyorum. Ama yine de içimde bir hüzün var, kanayan bir yara var. Anne-baba evlatlar için gerçekten çok önemli. Özellikle de verdikleri sözleri tutmamaları kaç yaşında olursan ol içinde bir şeyleri yıkıyor.
mesafe koy, elin para gorurse kiyin kiyin yanasir bunlar
 
X