Kızlar babam küçükken 9 yaşlarındayken yaklaşık 3 metrelik bir duvardan kafa üstü yere düşmüş ama bir şey olmamış, bayılmamış, hastaneye falan da götürmemişler. sonraki günlerde bir iki defa bayılıp kendine geliyormuş sonra o bayılmalar da bitmiş normal hayatına devam etmiş ama sanki onun kalıntılarını taşıdığını düşünüyorum. Annem evlendiğinde de çocuk gibi olduğunu farketmiş ama zamanla olgunlaşır diye umuyormuş hep, ne var ki 50ye yaklaşmasına rağmen hala ergen bir çocuk gibi...Çoğu zaman sağlıklı düşünemiyor, bizi çok ihmal ediyor. Başkaları tarafından çok çabuk kandırılıyor. Arkadaşları, diğer insanlar her zaman ön planda. Zor durumda kalınca yalana, abartıya kaçmaktan çekinmiyor... Bir şey dediğinde hemen inanamıyoruz illa bir şüphe uyandırıyor artık.
Alışveriş konusunda da kendini engelleyemiyor ve illa ki aşırıya kaçıyor. Bize gelince ise harçlık vermeyi hatırlamıyor bile, verse bile kuruşları sayarak veriyor anneme bile verdiğinin hesabını yapıyor(annem ev hanımı). Arkadaşları bir şey dediyse anında onlara adıyor kendini milyarlarca borç veriyor, onların işini görüyor...
Evliliğin enerjisini aldığını düşündüğünü hissediyorum. Zaten sürekli şikayetçi, eve gelmek istemiyorum diyor bazen, tartışınca, bizden memnun olmadığını söyledikten sonra. Hep çocuk gibi, hiç olgun bir baba gibi değil. Sakin değil, anlayışlı değil. Onunla bir yere çıkmaya, gezmeye çekiniyorum ani hareketleri, ani düşünceleri, bir anda başka plana geçme ihtimali ve çoğunlukla da sadece benle ilgileneceğini düşündüğüm anda başka arkadaşlarına da aynı zamanda söz vermiş olduğunu farketmek... Arkadaşıyla işi uzarsa da sen eve git sonra hallederiz der yollar beni... Arkadaşlarını ekmez asla, bizi eker onların yerine.
Sohbet edemiyoruz doğru düzgün, onunla konuşmayı hiç sevmiyorum. Çünkü anlayışlı bir şekilde dinlemez, düşünmez, bir sürü boş kocaman umutlara daldırır insanı. Sanki her yerde eli kolu varmış gibi kendini çok yüksekte gösterir ve kurtarıcımız olacakmış gibi bomboş hayaller aşılar. Ne kadar boş şeylere kapıldığımı farkedince kendimi yiyip bitirmekten bıktığım için onunla hiç dertleşmemeye, konuşmamaya karar verdim ve 1 senedir de bu kararımı uyguluyorum,şimdi daha rahatım...
Bir defasında ağlayarak hiç sevgisini göstermediğini, ilgilenmediğini söylemiştim ve biraz daha yakın olması için yalvarmıştım adeta. ama nasıl ağlıyordum ve nasıl yalnız hissediyordum anlatamam. O sıra tüm hayatım ters gitmeye başlamıştı çünkü, sözlümden ayrılmıştım, okul bitmişti, işsizdim. Ve ben evden kopmak için çareler aradıkça iyice eve zincirlenmiş gibiydim... Ben kendimi o hale düşürdüğüm halde onun dediği şey: "ben böyleyim beni böyle kabul edeceksiniz, sen beni çok fazla sevdiğin için böyle düşünüyorsun,madem sana zarar veriyor o zaman sevme beni o kadar" oldu. O zamandan beri de eskisi kadar sevemiyorum, sevmek de istemiyorum zaten... Ama eve hapsolmuş gibiyim ne kurtulabiliyorum ne de huzur bulabiliyorum.
Bugün yine kavga ettik annem ve ben babama karşı... Çünkü babam anneme hiç bir şey demeden, pazarlamacı gibi sürekli bir şeyler yapan ve güya "hoca" olan birinden sürekli kazıklanarak bir sürü şey alıyor. Neden kendini engelleyemiyor anlamıyorum, bir anda coşuyor dünyayı kurtaracakmış gibi, kendini kanıtlamaya çalışır gibi... Bir daha bir şey alırsa eve almayacağımızı söyledik kıyamet koptu. Neymiş biz bir sürü şey alıyormuşuz da o laf ediyormuymuş. aylardır kendime bir şey alamıyorum çünkü harçlık verip vermeyeceği belli değil. korkudan, ne olur ne olmaz diye harcayamıyorum belki ihtiyacım olur deyip de. geçen gün pazardan ayakkabı, çanta aldım markaların çakmalarından. Onu yüzüme vuruyor sen de daha gecen gün bir sürü şey almadın mı diye. Bir de orjinalini alsaydım ne olacaktı acaba... 50-60 tane şey almadın mı diyor, ne zaman aldım Allah aşkına param mı var sanki alacak diyorum duymuyor. O kadar sertleşiyor ki kırıp paramparça etmek için ne söylemek gerekiyorsa esirgemiyor dilinden. Yalanlarla abartılarla bir ton laf ediyor.
Bize o kadar acındırıyor ki kendini, yok şuraya bu kadar borcum var buraya kaç bin borcum var vs vs... acıyoruz, üzülüyoruz, biraz bir şeylerden kısalım da ödensin diyoruz. Bir de bakıyoruz ki bir ton para verip hiç okadar da ihtiyacımız olmayan fuzuli bir şey almış gelmiş... yine kıyamet kopuyor tabi.
Evlilikten sırf böyle bir aile kurmaktan korktuğum için inanılmaz soğudum. Ama bu evde de huzur yok. Gitsem de bir kalsam da, iki yüzü keskin bıçak... Sözlümden de bu yüzden ayrılmıştım zaten. Çıktığım kişilerin babama benzer ufacık bir yanını bile görsem acayip korkuyorum ve anında soğuyorum...
Anneme çok üzülüyorum, psikoloğa gitsek bir faydası olur mu acaba? Babamdan çok yaşlı görünüyor çünkü sürekli dert çekiyor, babamı idare etmeye çalışıyor. Öyle zamanlar oldu ki çıldırdı resmen astım krizi tuttu, cinnet geçirir gibi oldu... Şimdilerde de sürekli hasta, bir yerleri ağrıyor, morarıyor vs...
Babam reddediyor psikolojik tedavi görmeyi. Biliyorum bende sorun var diyor, bunu söylerken ne kadar ciddi bilmiyorum ama istemiyor doktora gitmek falan.
26 yaşındayım ve hep onların kavgasıyla büyüdüm. Hâlâ tartıştıklarında bir köşeye çekilip ağlıyorum, hatta artık daha fazla etkilleniyorum sanki. Artık tahammül edemiyorum. Ama bu evden de bir türlü çıkamıyorum! Ya iş ya da evlilik olmalı bunun için, ikisi de olmuyor. Olacak gibi olsa bile ben kendimi o kadar güçsüz hissediyorum ki, kendime güvenemiyorum, korkuyorum, vazgeçiyorum... ne yapacağımı bilemiyorum...
Çok uzun oldu kusura bakmayın, okuyanlara teşekkür ederim...
Alışveriş konusunda da kendini engelleyemiyor ve illa ki aşırıya kaçıyor. Bize gelince ise harçlık vermeyi hatırlamıyor bile, verse bile kuruşları sayarak veriyor anneme bile verdiğinin hesabını yapıyor(annem ev hanımı). Arkadaşları bir şey dediyse anında onlara adıyor kendini milyarlarca borç veriyor, onların işini görüyor...
Evliliğin enerjisini aldığını düşündüğünü hissediyorum. Zaten sürekli şikayetçi, eve gelmek istemiyorum diyor bazen, tartışınca, bizden memnun olmadığını söyledikten sonra. Hep çocuk gibi, hiç olgun bir baba gibi değil. Sakin değil, anlayışlı değil. Onunla bir yere çıkmaya, gezmeye çekiniyorum ani hareketleri, ani düşünceleri, bir anda başka plana geçme ihtimali ve çoğunlukla da sadece benle ilgileneceğini düşündüğüm anda başka arkadaşlarına da aynı zamanda söz vermiş olduğunu farketmek... Arkadaşıyla işi uzarsa da sen eve git sonra hallederiz der yollar beni... Arkadaşlarını ekmez asla, bizi eker onların yerine.
Sohbet edemiyoruz doğru düzgün, onunla konuşmayı hiç sevmiyorum. Çünkü anlayışlı bir şekilde dinlemez, düşünmez, bir sürü boş kocaman umutlara daldırır insanı. Sanki her yerde eli kolu varmış gibi kendini çok yüksekte gösterir ve kurtarıcımız olacakmış gibi bomboş hayaller aşılar. Ne kadar boş şeylere kapıldığımı farkedince kendimi yiyip bitirmekten bıktığım için onunla hiç dertleşmemeye, konuşmamaya karar verdim ve 1 senedir de bu kararımı uyguluyorum,şimdi daha rahatım...
Bir defasında ağlayarak hiç sevgisini göstermediğini, ilgilenmediğini söylemiştim ve biraz daha yakın olması için yalvarmıştım adeta. ama nasıl ağlıyordum ve nasıl yalnız hissediyordum anlatamam. O sıra tüm hayatım ters gitmeye başlamıştı çünkü, sözlümden ayrılmıştım, okul bitmişti, işsizdim. Ve ben evden kopmak için çareler aradıkça iyice eve zincirlenmiş gibiydim... Ben kendimi o hale düşürdüğüm halde onun dediği şey: "ben böyleyim beni böyle kabul edeceksiniz, sen beni çok fazla sevdiğin için böyle düşünüyorsun,madem sana zarar veriyor o zaman sevme beni o kadar" oldu. O zamandan beri de eskisi kadar sevemiyorum, sevmek de istemiyorum zaten... Ama eve hapsolmuş gibiyim ne kurtulabiliyorum ne de huzur bulabiliyorum.
Bugün yine kavga ettik annem ve ben babama karşı... Çünkü babam anneme hiç bir şey demeden, pazarlamacı gibi sürekli bir şeyler yapan ve güya "hoca" olan birinden sürekli kazıklanarak bir sürü şey alıyor. Neden kendini engelleyemiyor anlamıyorum, bir anda coşuyor dünyayı kurtaracakmış gibi, kendini kanıtlamaya çalışır gibi... Bir daha bir şey alırsa eve almayacağımızı söyledik kıyamet koptu. Neymiş biz bir sürü şey alıyormuşuz da o laf ediyormuymuş. aylardır kendime bir şey alamıyorum çünkü harçlık verip vermeyeceği belli değil. korkudan, ne olur ne olmaz diye harcayamıyorum belki ihtiyacım olur deyip de. geçen gün pazardan ayakkabı, çanta aldım markaların çakmalarından. Onu yüzüme vuruyor sen de daha gecen gün bir sürü şey almadın mı diye. Bir de orjinalini alsaydım ne olacaktı acaba... 50-60 tane şey almadın mı diyor, ne zaman aldım Allah aşkına param mı var sanki alacak diyorum duymuyor. O kadar sertleşiyor ki kırıp paramparça etmek için ne söylemek gerekiyorsa esirgemiyor dilinden. Yalanlarla abartılarla bir ton laf ediyor.
Bize o kadar acındırıyor ki kendini, yok şuraya bu kadar borcum var buraya kaç bin borcum var vs vs... acıyoruz, üzülüyoruz, biraz bir şeylerden kısalım da ödensin diyoruz. Bir de bakıyoruz ki bir ton para verip hiç okadar da ihtiyacımız olmayan fuzuli bir şey almış gelmiş... yine kıyamet kopuyor tabi.
Evlilikten sırf böyle bir aile kurmaktan korktuğum için inanılmaz soğudum. Ama bu evde de huzur yok. Gitsem de bir kalsam da, iki yüzü keskin bıçak... Sözlümden de bu yüzden ayrılmıştım zaten. Çıktığım kişilerin babama benzer ufacık bir yanını bile görsem acayip korkuyorum ve anında soğuyorum...

Anneme çok üzülüyorum, psikoloğa gitsek bir faydası olur mu acaba? Babamdan çok yaşlı görünüyor çünkü sürekli dert çekiyor, babamı idare etmeye çalışıyor. Öyle zamanlar oldu ki çıldırdı resmen astım krizi tuttu, cinnet geçirir gibi oldu... Şimdilerde de sürekli hasta, bir yerleri ağrıyor, morarıyor vs...
Babam reddediyor psikolojik tedavi görmeyi. Biliyorum bende sorun var diyor, bunu söylerken ne kadar ciddi bilmiyorum ama istemiyor doktora gitmek falan.
26 yaşındayım ve hep onların kavgasıyla büyüdüm. Hâlâ tartıştıklarında bir köşeye çekilip ağlıyorum, hatta artık daha fazla etkilleniyorum sanki. Artık tahammül edemiyorum. Ama bu evden de bir türlü çıkamıyorum! Ya iş ya da evlilik olmalı bunun için, ikisi de olmuyor. Olacak gibi olsa bile ben kendimi o kadar güçsüz hissediyorum ki, kendime güvenemiyorum, korkuyorum, vazgeçiyorum... ne yapacağımı bilemiyorum...
Çok uzun oldu kusura bakmayın, okuyanlara teşekkür ederim...