ayşe hatun önal sendromu

Evet insan 18 yaş enerjisini ömür boyu muhafaza edemez. Peki 31 yaşında 60 yaş yalnızlığı diye de birşey var mı? Hep toplum anyaya giderken ben konyaya gitmeye başladım 25 imden sonra. Bu tersine akış bitmiyor
Yalnız ayşe hatun Önal 31 yaşında değil onu bi düzeltelim. 42 yaşında diye biliyorum ben.

Ay çok pardon 31 sizin yaşınızmis şimdi oldu 🤭

Konuya gelirsek de evet ben de aynı sizin gibiyim. Daha iyi Anlatılamazdı. O kadar bayiyor ki gereksiz mic mic muhabbetler. Kendi kendime ve çevremdeki sayılı kişiyle mutluyum. Seçilmiş yalnızlık bu. Eskiden çok aktif, çok sosyal biriydim şimdi zulüm geliyor bazı şeyler. 32 yaşındayım belki de Biraz doyduk ve olgunlasiyoruz bilemiyorum. Ve evet düğünde kınada oynamayı saçmalık olarak gören bir hemcinsime tanık olduğum için de memnun oldum ayrıca 🤭
 
Son düzenleme:
Söylenirken ve tek başına..

Bazı insanlar evinde tek başına ölüyor ya ..Bir çoğu bu şekilde insanlardan kaçan tipler.

Yakın zamanda çapraz Apartmanımız da emekli bir hemşire vefat etmiş 1 hafta öylece koltukta.. ve kim buldu dersiniz kapı açmadığı komşuları..
Merak edip göremeyince zorla kapıyı açtırıyorlar..Tek bir akraba,arkadaş ortada yok.
Çok acı ve üzücü ..

Zamanla o insanlarla da arayı düzeltemez insan..

çünkü artık o insanlar da senin dışında da çevre ediniyor.
Evet.adamlar bireysel yasamın zorlugundan ve ınsanı yalnızlastırmasından bahsedıyor avrupada.bızım yirp giden sosyal kğltürümüze hasret hepsi. O bağlılık,nezaket,dayanısma avrupada tüm ınsanların gıpta ettiği degerlerimiz. Bunlar da işte kapıım calacak diye korkuyor. Aman koltuktan ayrılıp bi kahve yaparlar komsularına mazallah.
 
'Yalnız yaşadığım için artık eve pek misafir kabul etmiyorum. İnsanlara hizmet falan bunlar beni yoran şeyler, dışarıda görüşmeyi tercih ediyorum. Davetsiz misafirlere kapıyı açmıyorum zaten evde yok numarası yapıyorum.'
Ben bu cümlede huzurlu bir içe dönüklük değil zayıf bir insaniyet görüyorum.

Yaş ilerledikçe çevre daralıyor normal bu durum. İş güç aile çoluk çocuk derken dışarı ayrılan vakit azalıyor, bir de insanları daha iyi tanıyorsun eleme yapıyorsun tabi. Ama tabiri caizse sinek gibi vızır vızır yalnız başına takılmak da doğru değil. Sizin için demiyorum konu sahibi ama böyle insanlar bana bencil ve sorunlu geliyor. Hayatın iyi zamanı kötü zamanı var, bi etrafımıza bakıp birilerinin derdine derman olsak veya yeri geldiğinde insanların bize destek çıksa fena mı olur güzel şeyler bunlar.

Üniversitede ben de tam sosyal kelebektim, birden fazla arkadaş grubum vardı ama bu kadarını artık kafam kaldırmaz, o o zaman güzeldi. Ama bu tamamen içimize kapanıp sadece kendimizle meşgul olmamız anlamına gelmiyor. Sadece sahtelikten uzak daha gerçekçi ve bize iyi gelen insanlarla birlikte olmamız anlamına geliyor.
 
Bende böyle hissediyorum, yorumlardan gördüğüm kadarıyla yalnız değiliz :)
Eskiden herşeyi uçlarda yaşadığımız için bazı şeyleri çabuk tükkettiğimizi düşünüyorum.
Misafir ağırlamak misafirliğe gitmek vs benim için çok zor geliyor, uzaylı gibi kalıyorum, normal gelmiyor bana saçma salak şu yemeği yaptım gibi basit cümleler sıkılıyorum.
İnsanlara tahammülüm yok, biri bana yanlış mi yaptı çekmem hayatta.
 
Bu yazdiklariniz bana o kadar normal geliyor ki
Esimle bu sekilde yasiyoruz
Misafirciligi sevmeyiz, kimse gelmez, kimseye gitmeyiz
Kendi konfor alanimizdan uzaklasmayi sevmeyiz
Evimiz de mahremimiz, en rahat oldugumuz yerdir, düzenli misafir bogar bizi
Benim telefonum hic calmaz, cünkü cok nadir aranirim
Yurt disina gelmem de etkili ama Türkiyedeyken de böyledi
Yalniz basima sinemaya gidip yemek yerdim
Istedigimi siparis edip istedigim dergiyi okurdum
Huzurluydum
Kalabalik gruplarin icinde bogulurum
Gruplar benim özgürlügümü elimden aliyormis gibi gelirdi cünkü
Kafam eser o an o mekani terketmek isterim mesela, arkadaslar olunca gönül koyarlar zor oluyordu yani
Nadir görüstügüm arkadaslar var iki saat zor dayaniyorum
Smaimi gelmiyor zaten hicbir sey
Samimi olana gönlümü de acarim
Ama kendimi taniyorum, cok iyi bir dostum, beklentilerim de bu yönde oluyor
E tabi sonrasi hayal kirikligi
Aslinda ne de severdim toplanip sabaha kadar cay icmeleri, pjamalarla gün isiyana dek dedikodu yapmayi
Gercek olan cok az sey varmis bu hayatta onu anliyor insan zamanla
Esim tek arkadasim, ben de onun
Ama kizim az daha büyüsün spora arkadas olacak bana
Simdiden motive ediyorum ana kiz spora cikacagiz, alisveris yapacagiz minik kelebegimle
Onunla oturup kahve icmek de varmis bu dünyada ne güzel
Ayni durumdayiz biz de cok il gezdik.Kurulu duzen cok zor oldu.Akraba es dost nerdeyse yok gibi.Ailece gorustugumuz kimse yok.Bazen eksikligini duyuyorum ama misafirciligi de sevmiyorum.Biriki dostum var gorustugum baska da kimse yok.Komsu da yok zaten.
 
Akşamları işten eve gideceğim saatleri iple çekiyorum, evde mutfakta olmak, bi sağa bi sola şipidik şipidik gidip gelmek, koltukta eşimin koynunda mayışıp kalmak bana da daha cazip geliyor.. Yeni yerleştiğim bu şehirde tek bir kahve içecek arkadaşım yok fakat ben bu durumdan şikayetçi değilim, aksine yalnızlığımdan keyif alıyorum, cumartesi sabahları sahilde yürüyüş yapıyorum, pazar günleri yine eşimle keyifle vakit geçiriyorum.. Sosyalleşmeye olan ihtiyacım o kadar azaldı ki bi ben miyim acaba böyle diye düşünüyorum ne zamandır, fakat eşimle de bunun muhabbetini yaptık geçen günlerde, o da diyor ki "arkadaşlık ilişkilerine emek vermek istemiyorum, önünde sonunda her şey menfaat ilişkisine dönüşüyor"..
Ben de boyleyim ama bi ozel gunde dugunde cenazede etrafimizda kim olacak diye de dusunuyorum.
 
Bence yeni insanlarla tanışmak kişiye yeni şeyler öğretiyor her şey kitaplarda olmuyor maalesef çevrenizdeki insanlar size faydalıysa güzel şey doğrusu
 
Kendimi okudum sandım bir an..
Calışıyorum, bir de 2 bucuk yaşında oğlum var.
Isten eve, evden işe, çocuklar didin dur.. tertip, temizlik, yemek çamaşir derken zaten gün bitiyor.
Eskiden işten arda kalan zamanlarda herkesle görüşmeye çok hevesli olan ben gitti, yerine; 'ilk fırsatta koltuğa uzanıp netflix i açsam' diyen bir ben geldi.
Universiteden kalma 1 arkadaşım var. Ayda 1 kez konuşur haberleşiriz. Senede 2 ya da 3 kez ancak görüşürüz.
Komşularımla selamlaşmaktan öte bir ilişkim yok, daha fazlası için hem hevesim yok hem vaktim yok.
Haftanın 1 ya da 2 gecesi ailelerimiz yemeğe gelirler, inan zulüm gelmeye başladı artık ama ona da katlanmazsam iyiden sosyal hayattan kopacakmışım gibi geliyor ve o noktaya gelmekten de korktuğum için idare ediyorum.
Düğün dernek desen hak getire.. Cok yakın olmadıkça, zarf gönderip konuyu kapatıyorum artık..

Çok yorgun hissediyormuşum kendimi, yazarken farkettim.
 
Derdimi anlatirken birilerini icten ice mutlu etmisim meger cumlenizi biraz acabilir misiniz ozel degilse
Bunu nasil farkettiniz
Ben tam bu ikilemi yasiyorum da buara

Burada anlatılacak kadar kısa mevzular değil malesef. Beni yoran fazlasıyla üzen ard arda, birbirine bağlantılı olaylar yaşadım. Sonrasında kulağıma gelenler, yaşadıklarım puzzle oluşturdu. Çok üzüldüm, hiç kırılmadığım kadar kırıldım.

Tek söyleyeceğim içine sinmeyen bir şeyler varsa, en ufak ihtimalde bile hasetlik fesatlık hissediyorsan konduramamazlık yapma, özelini açma, gereksiz fedakarlık yapma. Sonrasında o gösterir kendini zaten.
 
Nedense çocuklarım olmasa benimde böyle bir dünyam olurdu diye düşünüyorum. Sıkıntı verici bi taraf şimdilik ortada yoksada 10 yıl sonra bi kahve içecek arkadaş dost sırdaş ister insan diye düşünüyorum. Eşinizle kafa dengisiniz sanırım. Maşallah diyim. Ancak olurda 🤔 bi sebepten yollarınız ayrılırsa?! Yalnızdınız, yalnız sizsiniz! Yani iyi arkadaşlar edinmek ya da eski dostlarla aktif bir yaşam için kendinizi zorlamak çok da kötü bir fikir olmayabilir. Herşey kafada biter derler. Hani insan evde oturdukça çıkası gelmez; dışarda gezdikçe de eve giresi gelmez. Belki sizde birkaç buluşma için kendinizi zorlasanız keyif alıp hayat akışınıza arkadaşları da katacaksınız. Belki... Bu olmazsa da kaybınız yok böyle mutlusunuz sonuçta.
 
kesinlikle haklisin, bende tam olarak bu kafada yasiyoeum artik. bir vesileyle gelen giden oldugunda ya da ben bir ortama girdigimde aile ya da arkadas fark etmez kafam kazan gibi oluyor gecenin sonunda, beynim ugulduyor sanki uzerimden tir gecmis. daha dingin daha sakin bir hayat istiyorum. az insan cok huzur:)

birileri gelsin cay kahve yapayim filan, hic benlik degil.annem cok kiziyor bu hallerime yabani diyor bana:) ama yabanilik degil kesinlikle, maddi manevi yuk hissediyorum. ihtiyac duymuyorum herseyden onemlisi.
eskiden boyle degildim bende, ozellikle cocuktan sonra daha da kendime dondum sanirim. sende cocuk ta yok sanirim:)
 
Ben kimseye gerçek dostlarından kopmamalarını tavsiye ederim. Gerçek dost zor bulunuyor, zaten yıllarca yüzyüze görüşmeseniz bile bir araya gelince kalındığı yerden devam ediliyor, yeterki iletişim kopmasın.

Boşanınca çok boşluğa düştüm başlarda, evliyken eşim ve ailesi sayesinde azalan çevremin bir kısmının da yüz çevirmesi ve beni tehlike olarak görmesiyle, bir kısmıyla da benim yollarımı ayırmam neticesinde bayağ yalnızlaştım. Şimdi yeni arkadaşlarım var ama eski dostlar gibi olmuyor sonuçta.

Gerçek dostlarınızı asla bırakmayın derim.
 
X