ayrılıklarla ilgili

Asla “seven insan görmeden duramaz”cılardan değilim. “Seven insan görmek için her fırsatı değerlendirir” işi; sadece düzgün giden ilişkiler ya da yeni flörtler için geçerli bence.

Ben de mesela “amaaa çok seviyorum, onsuz nefes bile alamıyorum, ölüyorum, bitiyorum”u anlamıyorum. Hatta böyle konuşanların kafasını duvara sürtesim geliyor.

Bu tipler için iki fikrim var.
1- Ya gerçekten ciddi bir acı görmemişler ve bu aşk acısını çok abartıyorlar.

2- ya da mantıklarını devreye sokamıyorlar.

Ben aşk acısı saçma diyen biri değilim. İnsan çok üzülebilir, yemeden içmeden kesilebilir. Ama bunları mantığının karşı çıktığı bir insanla beraber olmak ya da gururunu ayaklar altına alman için asla yeterli değil. Eğer ileride daha çok üzüleceksem, şimdiden bu acıyı hissedip ileride iyi olmak daha akıllıca. Yataklara düşerim, gene de aramam sormam.

Ama her insan da bir değil. Mesela Şuan bir arkadaşım var, yaptıkları ile deli ediyor beni. Elimde kalacak az kaldı.
 
ben olaya terkeden ve terkedilen olarak bakıyorum .mesela terkeden kişi eğer gerçekten özlüyorsa, sevgisi devam ediyorsa mutlaka yazar araya çok zaman girmez. Ama terkedilen taraf zaten gurur yapar, istenmediğini düşür vs yazmaz, terkedenin yazmasını bekler bir şekilde.
Mesela geçen ilişkimde ben terkedildim ve asla yazmadım çok özlememe ve çok sevmeme rağmen .aradan aylar geçti özledim yazdı . İşte o boşluktan, can sıkıntıdan olduğu belli. Yani benim fikrimce bir erkek gerçekten sevdiği biriyle uzun süre ayrı kalmaz.
ilk 1-2 ayda yazarsa bana daha samimi geliyor. sonuçta o da bu birkaç haftalık süreçte bensizliğe alışmaya çalışmış olabilir. alışma sürecinde biraz yazmamak için kendisiyle cebelleşti desek evet maksimum 2 aya denk gelebilir. ama 5 ay sonra, 4 ay sonra, 1 sene sonra falan yazanlar var zaten 5 ayda bensizliğe alışamadıysa onda bi sorun var demektir benim için.
 
kızlar selam, ilişkilerle alakalı kafama takılan bir durum var. arkadaşlarla da konusu geçti bu akşam. sizlere de danışmak istedim, bende bir anormallik mi var çünkü merak ediyorum.

hani biz devam eden ilişkilerde ilgisiz davranan kişiler için genelde şey diyoruz; seven insan ilgi gösterir, seven insan çabalar, seven insan arar sorar, görüşmek için can atar falan. evet ilişki devam ederken bunlara sonuna kadar katılıyorum. peki sizce aynı görüş, ayrılıklardan sonra da geçerli mi? konu şuradan açıldı aslında, son sevgilim bana 2 ay gibi bir süre sonra çeşitli bahanelerle mesaj atıp sonunda ağzındaki baklayı çıkarıp özlediğini falan söylemişti. benim kesinlikle barışma niyetim olmadığı için buna tepkisiz kaldım. bunu arkadaş ortamında söylediğimde arkadaşlardan biri "yok ya sahiden özlemiş olsa bunca zaman sensiz yapamazdı, madem seviyor seven insan görmeden yapamaz, ayrılsa bile sensiz olamazdı" gibisinden konuştu. açıkçası iş işten geçtikten sonra gelen özledimin benim için de anlamı yok ama kafam şuna takıldı: sonuçta bu insandan ayrıldığım an benim de duygularım hemen bitmedi, evet zaman içinde azaldığı doğru ama ben bazı geceler gerçekten çok üzüldüm, yokluğunu hissettiğim, deli gibi özlediğim anlar da oldu ama ertesi gün hayatıma devam ettim, hiç ona mesaj atmadım, arama gereği duymadım, ay bi göreyim kapısında yatayım, çok seviyorum onsuz olamıyorum ruh hallerine bürünmedim. öyle ya da böyle yokluğuna alıştım ve bu süreçte ona yazmadım etmedim diye onu sevmediğim anlamına mı geliyor yani? bi duygu hissediyoruz diye ille de kontrolsüz olmak zorunda mıyız? sadece bu insan özelinde değil, geçen sene bana çok acı veren bir ilişkim oldu, o ayrılıkta daha fazla zorlandım aylarca unutamadım ama asla tek satır yazmadım, aramayı aklımın ucundan geçirmedim. bittiği an gerçekten bitme durumuna alışma sürecinde ona göre hareket eden, içinde ne yaşarsa yaşasın o kişiye adım atmayan biriyim. ille de çok seven/seven insan ayrılsa bile onsuz yapamaz, mutlaka ona bir adım atar, özlediyse söyler gibi bir mantık olabilir mi sizce? bu en son yazan exim için de öyle, çok sevseydi 2 ay ayrı kalamazdı, gerçekten özleseydi yazmadan duramazdı, mutlaka arardı sorardı gibi bir düşünce içinde değilim. sahiden özlediği halde bunca zaman yazmamış olabilir veya yoklamak için yazmış da olabilir. kimseyi bulamamıştır o yüzden yazmıştır da denebilir, ihtimaller sonsuz. ben daha genel bir yorum istiyorum... kendinizden pay biçin mesela, kendi ayrılıklarınızı düşünün. bana göre bir insan özlediği halde yazmayabilir sonuçta ortada bir ayrılık var. sizin düşünceniz nedir?

not: o kişiyle barışmam söz konusu değil, güvenim kalmadığı için ilişkinin sonu yok, umut vaat eden bir yanı yok zaten kendisi de yazmayı kesti. o kişiye bir umut beslediğimi düşünmenizi istemem yorum yaparken. yaşım 30 bu arada. bu ayrılık sürecinde yeni birileriyle tanışmadım, bir süre asla ilişki istemiyorum.
Bu durumun karakterle ilgili olduğunu düşünüyorum. Sadece ayrılık meselesi değil ben tüm konularda böyleyim gündelik hayatımda bir sorunum olduğunda, ve ya sevgilime kırıldıgımda ( gercekten kırıldıysam) direk gidip ona soylemem ya da yazmam. İçime kapanırım senin dediğin gibi. Benim bu sekilde davranmamda ki en büyük sebepte gururdur. Hep karşıdan beklerim adım atmasını kendim gitmem. Yani sen yazmıyosun aramıyosun sormuyosun diye aşık değilsin ya da aşk acısı cekmiyorsun anlamına gelmez. Herkesin acıyı yaşam şekli, sorunlarında kurtulma sekli farklı. Güçlü insanlar acılarını paylaşma gereğinde bulunmazlar. İçine üzülürler ve sonra daha da cok güçlenirler.
 
Ben de iletişim kurmama tercihinin duyguların bittiği anlamına gelmediğini düşünüyorum, çünkü bence ilişki sadece duygular/hissedilen üzerine kurulu değil bence. Ortak bir paydada buluşamıyorsa iki kişinin hayatı ilişki yürümüyor, dolayısıyla taraflardan biri ya da her ikisi duyguları devam etse bile devam etmek istemiyor. "Seven insan iletişim kurar" klişesi de dayatma gibi geliyor bana. Zorla devam etmeye çalışmak..
 
Benim görüşüm seven ayrı kalamaz ve onunla görüşmek onun hayatında olmak ister ve harekete geçer.Biz genelde egosal zedelenmeleri sevgi ile karıştırıyoruz.Egomuz zedelendi çünkü bize yanlış yapıldı ama artık değen insan sayısı çok az aşka sevgiye artık.O yüzden seven insan 2 ay asla ayrı kalamaz kalıyorsa orda sevginin varlığından söz edilemez.
 
Arkadaşınıza katılmıyorum.
Bazen insan çok sevse özlese de aramayabilir.
Ayrılık sebebine bağlı olabilir, gelecek göremiyor olabilir, gurur olabilir,mantığı daha ön planda olabilir, affedemediği şeyler olabilir. Çook sebep olabilir ilişki özelinde.
Doğrusu kendim de yaşadım. Üzüntüden kahroldum. Ama bitmişti, elim telefona da gitmişti ama çoğu zaman da gitmemişti 😊
 
ben bu gibi durumlarda hiç karşıyı sorgulamadım. acaba gerçekten mi özledi acaba şundan mı yazdı acaba o mu acaba bu mu..... gereksiz ve sonuçsuz düşünceler. yazan kişiye karşı bi hissim varsa görüşürüm yoksa arkadaşça konuşuruz sohbet bir süre sonra kendiliğinden sonlanır zaten. sen birşey hissetmiyorsan gerçekten özleyip özlemediğinin ne önemi var?

benimde böyle bir eski sevgilim var mesela ta lise zamanından bu yada dönem dönem yazar ilk zamanlar özledim konulu msjlardı. görüştüğümüz zamanlarda oldu ama devam etmedi. ve zaman içinde ara ara yazmalar arkadaşlığa döndü. ben evliyim daha geçen hafta yazdı ''sana bişey danışmam lazım birtek sen beni tanırsın'' aradı konuştuk. bir kız meselesi varmış gerçekten seviyo mu yoksa takıntımı yaptı karar veremediği için bana danışmak istemiş :D ben bu aramanın zerresini sorgulamam mesela
ama kimisi irdeler de irdeler ' acaba beni mi deniyor? beni kıskandırmaya mı çalışıyor... bla bla bla... hayat böyle takıntılar için çok kısa ne hissediyorsanız onu yaşayın.
 
Benim görüşüm seven ayrı kalamaz ve onunla görüşmek onun hayatında olmak ister ve harekete geçer.Biz genelde egosal zedelenmeleri sevgi ile karıştırıyoruz.Egomuz zedelendi çünkü bize yanlış yapıldı ama artık değen insan sayısı çok az aşka sevgiye artık.O yüzden seven insan 2 ay asla ayrı kalamaz kalıyorsa orda sevginin varlığından söz edilemez.
ortada ego zedelenmesi denemeyecek kadar ciddi hataları var karşı tarafın. geri dönüş ihtimalini tamamen yok eden şeyler oldu, ego deyip geçemiyoruz. bu bağlamda ben sevmeme rağmen kendisiyle iletişime geçmedim, harekete geçmedim yani ve sevmeme rağmen onun iletişim adımlarına, geri dönme isteğine karşılık vermedim.
 
Kişiye, ilişkiye, ayrılan tarafın kim olduğuna göre değişiyor bence bu durum.
Ben çok sevdiğim, mutlu olduğum ilişkide pat diye terk edildim. Tek cevabım tamam oldu hiçbir şekilde ne aradım ne sordum. Ondan sonraki ilişkimde istemeyerek ayrıldım, ara ara iletişime geçtim, görüşürsek barışacağımız belliydi güçlü durmaya çalıştım ama 2 ay sonra yüz yüze gelince barıştık devam ediyoruz. Terk edilen ben olsaydım yine asla yazmazdım. Ya da ilişkiyi kafamda tamamen bitirip sonlandırsam yine yazmazdım ama ben fevri bir kararla ayrılmıştım, acabanın pişmanlığını yaşamak istemedim.

Geri dönmeyi düşünmüyorum vs demişsiniz. Adam zaten sizin ayrılmanızdan bağımsız başkalarıyla konuşuyordu diye hatırlıyorum. O zaman bu konuyu kafaya takmamalısınız. 30 yaşında biri olarak yok arkadaş çevrem böyle düşünüyor, ben böyle düşünüyorum şeklinde bir düşünce pek olgun kalmıyor. Kendinizi biliyorsanız arkadaşlarınıza bakmayın.
 
Bence tamamen irade ve gurur meselesi. Kimi insan vardır aşkından ölür ama gururundan burnu yere düşsse almaz o yüzden mesaj da atmaz. Kimi insan vardır katır gibi inatçıdır aşkından ölsede yazmaz.
Beni yazmışsınız.
İyi bir şey mi kötü bir şey mi orasında değilim ama tam olarak böyleyim.Kesip atarım.O olmadan öleceğim nefes alamıyorum hissi 20 li yaşlarda olmuştur ama yeni yazmadım barışmadım tekrar denemedim.

Eh en ergen dönemler bunu yönetebildiysem 30 dan sonra bu süreci yönetmek çaba istemez mantık devreye girince normal olanı bu diyip geçiyorsun.

Çünkü gerçek anlamda olması gibi olan ilişki yaşadığında kendini iyi hissettiğin ilişki deneyimin geçirdiğinde diğer ilişkilerde hemen anlıyorsun ve ters giden şeylerin kabul edilir olmadığını sevgi bu değil,iki kişilik paylaşım bu değil diyorsun.

Ayrılıp araya zaman girip tekrar denenen ilişkilerin mutlu sonla hatalarını her iki taraf anlayıp tekrar etmediği ilişki görmedim en azından ben görmedim belki de vardır.

Güzel ilişki emek istemez,her şey kendiliğinden gelişir. Fikir ayrılığı mı var anında konuşulur tartışılır karşılıklı adımlar atılır düzeltilir,iş ayrılığa gitmez.
 
Kişiye, ilişkiye, ayrılan tarafın kim olduğuna göre değişiyor bence bu durum.
Ben çok sevdiğim, mutlu olduğum ilişkide pat diye terk edildim. Tek cevabım tamam oldu hiçbir şekilde ne aradım ne sordum. Ondan sonraki ilişkimde istemeyerek ayrıldım, ara ara iletişime geçtim, görüşürsek barışacağımız belliydi güçlü durmaya çalıştım ama 2 ay sonra yüz yüze gelince barıştık devam ediyoruz. Terk edilen ben olsaydım yine asla yazmazdım. Ya da ilişkiyi kafamda tamamen bitirip sonlandırsam yine yazmazdım ama ben fevri bir kararla ayrılmıştım, acabanın pişmanlığını yaşamak istemedim.

Geri dönmeyi düşünmüyorum vs demişsiniz. Adam zaten sizin ayrılmanızdan bağımsız başkalarıyla konuşuyordu diye hatırlıyorum. O zaman bu konuyu kafaya takmamalısınız. 30 yaşında biri olarak yok arkadaş çevrem böyle düşünüyor, ben böyle düşünüyorum şeklinde bir düşünce pek olgun kalmıyor. Kendinizi biliyorsanız arkadaşlarınıza bakmayın.
sadece son sevgilim özelinde demiyorum, genel olarak sizlerin fikrini merak ettim. ben kendi fikrimi ilk mesajımda dile getirdim zaten. ama fikir alışverişi yapmayı seviyorum. o şahsı kafama taktığım yok, kafama takacağıma kadar gider barışırdım. abuk sabuk bahaneler üreterek 1 ayda 3 kere yazan kendisiydi. mesele o kişi değil yani. ben bir önceki ayrılığımda daha fazla üzülmeme, ayrılık acısı çekmeme rağmen asla yazmadım, etmedim. ben bırakmıştım. sizlerden örnekleri duymak istedim. arkadaşlarıma da bakmıyorum, onların kendi fikri. ben fikir almayı ve vermeyi seviyorum çoğu konuda.
 
kızlar selam, ilişkilerle alakalı kafama takılan bir durum var. arkadaşlarla da konusu geçti bu akşam. sizlere de danışmak istedim, bende bir anormallik mi var çünkü merak ediyorum.

hani biz devam eden ilişkilerde ilgisiz davranan kişiler için genelde şey diyoruz; seven insan ilgi gösterir, seven insan çabalar, seven insan arar sorar, görüşmek için can atar falan. evet ilişki devam ederken bunlara sonuna kadar katılıyorum. peki sizce aynı görüş, ayrılıklardan sonra da geçerli mi? konu şuradan açıldı aslında, son sevgilim bana 2 ay gibi bir süre sonra çeşitli bahanelerle mesaj atıp sonunda ağzındaki baklayı çıkarıp özlediğini falan söylemişti. benim kesinlikle barışma niyetim olmadığı için buna tepkisiz kaldım. bunu arkadaş ortamında söylediğimde arkadaşlardan biri "yok ya sahiden özlemiş olsa bunca zaman sensiz yapamazdı, madem seviyor seven insan görmeden yapamaz, ayrılsa bile sensiz olamazdı" gibisinden konuştu. açıkçası iş işten geçtikten sonra gelen özledimin benim için de anlamı yok ama kafam şuna takıldı: sonuçta bu insandan ayrıldığım an benim de duygularım hemen bitmedi, evet zaman içinde azaldığı doğru ama ben bazı geceler gerçekten çok üzüldüm, yokluğunu hissettiğim, deli gibi özlediğim anlar da oldu ama ertesi gün hayatıma devam ettim, hiç ona mesaj atmadım, arama gereği duymadım, ay bi göreyim kapısında yatayım, çok seviyorum onsuz olamıyorum ruh hallerine bürünmedim. öyle ya da böyle yokluğuna alıştım ve bu süreçte ona yazmadım etmedim diye onu sevmediğim anlamına mı geliyor yani? bi duygu hissediyoruz diye ille de kontrolsüz olmak zorunda mıyız? sadece bu insan özelinde değil, geçen sene bana çok acı veren bir ilişkim oldu, o ayrılıkta daha fazla zorlandım aylarca unutamadım ama asla tek satır yazmadım, aramayı aklımın ucundan geçirmedim. bittiği an gerçekten bitme durumuna alışma sürecinde ona göre hareket eden, içinde ne yaşarsa yaşasın o kişiye adım atmayan biriyim. ille de çok seven/seven insan ayrılsa bile onsuz yapamaz, mutlaka ona bir adım atar, özlediyse söyler gibi bir mantık olabilir mi sizce? bu en son yazan exim için de öyle, çok sevseydi 2 ay ayrı kalamazdı, gerçekten özleseydi yazmadan duramazdı, mutlaka arardı sorardı gibi bir düşünce içinde değilim. sahiden özlediği halde bunca zaman yazmamış olabilir veya yoklamak için yazmış da olabilir. kimseyi bulamamıştır o yüzden yazmıştır da denebilir, ihtimaller sonsuz. ben daha genel bir yorum istiyorum... kendinizden pay biçin mesela, kendi ayrılıklarınızı düşünün. bana göre bir insan özlediği halde yazmayabilir sonuçta ortada bir ayrılık var. sizin düşünceniz nedir?

not: o kişiyle barışmam söz konusu değil, güvenim kalmadığı için ilişkinin sonu yok, umut vaat eden bir yanı yok zaten kendisi de yazmayı kesti. o kişiye bir umut beslediğimi düşünmenizi istemem yorum yaparken. yaşım 30 bu arada. bu ayrılık sürecinde yeni birileriyle tanışmadım, bir süre asla ilişki istemiyorum.
"sevgilim bana 2 ay gibi bir süre sonra çeşitli bahanelerle mesaj atıp sonunda ağzındaki baklayı çıkarıp özlediğini falan söylemişti"

Tecrubeye ve gozlemlerime dayanarak diyorum ki, seni ozlediginden sevdiginden aramadi, bosta kaldigi icin, hazir yedekte olabilme ihtimaline karsi deniyor.

Bu arada sen zaten akillica bir karar vermissin. Gerekirse de numarasini engelle gitsin. Hayat cer cople harcanmayacak kadar kisa
 
Ben okudum konunuzu çok saygısız şeyler yapmış siz en iyisini yaptınız gerçekten yani hala yazabilmesi onun ahlaksızlığı ve yine siz saygıdan insana olan saygıdan cevap vermişsiniz engellememeniz bile tuhaf ama engel çocukça görüldü de bırakırdım ben ama bırakamıyoruz ama kadınsal egonuza zarar verdi açık gerçek bu
ortada ego zedelenmesi denemeyecek kadar ciddi hataları var karşı tarafın. geri dönüş ihtimalini tamamen yok eden şeyler oldu, ego deyip geçemiyoruz. bu bağlamda ben sevmeme rağmen kendisiyle iletişime geçmedim, harekete geçmedim yani ve sevmeme rağmen onun iletişim adımlarına, geri dönme isteğine karşılık vermedim.
 
"sevgilim bana 2 ay gibi bir süre sonra çeşitli bahanelerle mesaj atıp sonunda ağzındaki baklayı çıkarıp özlediğini falan söylemişti"

Tecrubeye ve gozlemlerime dayanarak diyorum ki, seni ozlediginden sevdiginden aramadi, bosta kaldigi icin, hazir yedekte olabilme ihtimaline karsi deniyor.

Bu arada sen zaten akillica bir karar vermissin. Gerekirse de numarasini engelle gitsin. Hayat cer cople harcanmayacak kadar kisa
o en son yazmasının öncesinde de yazdığı oldu. ayrılıktan 10 gün sonra yazdı. aradan bir hafta geçmeden tekrar yazdı. sonra bi sessizliğe gömüldü bir süre, ardından yeniden yazdı. öyle böyle derken 2 ay geçmiş oldu ayrılığın üzerinden. ama böyle şeylere karnım tok olduğu için kendisini engellemiyorum. yedekte olmadığımı anladığı için yazmayı kesti zaten. engellenecek bir durum yok, insani bir ihtiyacı olur ben yardımcı olurum öyle şeylere takılmam. ama yeniden ilişki ihtimalini düşünmesi bile komik bence.
 
Ben okudum konunuzu çok saygısız şeyler yapmış siz en iyisini yaptınız gerçekten yani hala yazabilmesi onun ahlaksızlığı ve yine siz saygıdan insana olan saygıdan cevap vermişsiniz engellememeniz bile tuhaf ama engel çocukça görüldü de bırakırdım ben ama bırakamıyoruz ama kadınsal egonuza zarar verdi açık gerçek bu
kadınsal ego mego değil bu güzel arkadaşım, keşke ego zedelenmesi olsaydı. bir ilişkide yapmaması gereken şeyleri yaptı yani bunun egoluk bir tarafı yok. keşke egomu zedelemiş olsaydı. ben egom zedelendi gibi hissetmiyorum çünkü kendi karakteriyle alakalı şeyler.

ben hiç engellemekle uğraşmıyorum ki kalkıp aa kuyruk acısı olmuş o yüzden engellemiş diye düşünmesin kimse. hatta onca şeyden sonra nasıl kendisine normal cevap verebildiğime bile şaşırıyor bazı exlerim. hayat, onların üzerinde durmayacağım kadar kısa aslında bunu anlamaları kafi. birini kızgın olmaya dahi değer görmemek artık.
 
Hayat kimsenin b planı olacak kadar uzun değil
o en son yazmasının öncesinde de yazdığı oldu. ayrılıktan 10 gün sonra yazdı. aradan bir hafta geçmeden tekrar yazdı. sonra bi sessizliğe gömüldü bir süre, ardından yeniden yazdı. öyle böyle derken 2 ay geçmiş oldu ayrılığın üzerinden. ama böyle şeylere karnım tok olduğu için kendisini engellemiyorum. yedekte olmadığımı anladığı için yazmayı kesti zaten. engellenecek bir durum yok, insani bir ihtiyacı olur ben yardımcı olurum öyle şeylere takılmam. ama yeniden ilişki ihtimalini düşünmesi bile komik bence.
 
Bu da bir bakış acısı ama başkası varken sizle görüşmesi başlı başına yedekleme ve sonra tekrar yok senden sonra sevişmedim vs hikaye o yedekleme devamı gayesi ama çok aşağılık ve kötü ama yine de hiç bir kadın bunları haketmez egosal dediğim o böyle şeyler yaşamadım Allah kimseye yaşatmasın
kadınsal ego mego değil bu güzel arkadaşım, keşke ego zedelenmesi olsaydı. bir ilişkide yapmaması gereken şeyleri yaptı yani bunun egoluk bir tarafı yok. keşke egomu zedelemiş olsaydı. ben egom zedelendi gibi hissetmiyorum çünkü kendi karakteriyle alakalı şeyler.

ben hiç engellemekle uğraşmıyorum ki kalkıp aa kuyruk acısı olmuş o yüzden engellemiş diye düşünmesin kimse. hatta onca şeyden sonra nasıl kendisine normal cevap verebildiğime bile şaşırıyor bazı exlerim. hayat, onların üzerinde durmayacağım kadar kısa aslında bunu anlamaları kafi. birini kızgın olmaya dahi değer görmemek artık.
 
Bu da bir bakış acısı ama başkası varken sizle görüşmesi başlı başına yedekleme ve sonra tekrar yok senden sonra sevişmedim vs hikaye o yedekleme devamı gayesi ama çok aşağılık ve kötü ama yine de hiç bir kadın bunları haketmez egosal dediğim o böyle şeyler yaşamadım Allah kimseye yaşatmasın
kimse üzerine alınmasın, çok açık konuşacağım belki bu durum güvenimi çok sarstığı için bana öyle geliyordur bilmiyorum ama başıma gelmeden önce ben de önceki ilişkilerimde hiç aldatılmadım diyordum. fakat bu benim sahiden "yok ya yapmaz" dediğim biri olduğu için ve yaptığı için bence hiç kimse böyle şeyler yaşamadım diyerek emin olmasın. çünkü bu durum bana, herkesin her boku yiyebileceğini gösterdi. mesela bir arkadaşın sevgilisi var kız anlatıyor yok yanında başka kızlara bakmış bilmem ne. senin yanında başka kızlara bakan adam senin görmediğin ortamlarda başka kızlarla mutlaka yazışıyordur, mutlaka bişeyler yapıyordur o kadar emin olma diyorum. yok kanka o kadarını yapmaz falan diyor. hak veriyorum aslında güvenmek de bir ihtiyaç ama yedekleme, aldatma gibi şeyler bence çok yaygın ve şu çağda sosyal medya kullanıp da sevgilisi varken başkalarına meyletmeyen erkek sayısının aşırı az olduğunu düşünüyorum ben. kendi fikrim, kimseyi bağlamaz tabii. ortaya çıkmayan da çok fazla hatanın döndüğünü düşünüyorum artık ilişkilerde.
 
Erkekler artık iktidarı ele aldı maalesef hepsi öyle yedekleme çokça var ben düğününe 1 hafta hala hala ikinci kızla konuşan erkek kankamı gördükten sonra herkes yapar,sadakat kavramı kalmadı artık.Ben sadık bir insanım ama erkekler öyle değil ama kendilerini ele veriyorlar ve kadın kesinlikle hissediyor
kimse üzerine alınmasın, çok açık konuşacağım belki bu durum güvenimi çok sarstığı için bana öyle geliyordur bilmiyorum ama başıma gelmeden önce ben de önceki ilişkilerimde hiç aldatılmadım diyordum. fakat bu benim sahiden "yok ya yapmaz" dediğim biri olduğu için ve yaptığı için bence hiç kimse böyle şeyler yaşamadım diyerek emin olmasın. çünkü bu durum bana, herkesin her boku yiyebileceğini gösterdi. mesela bir arkadaşın sevgilisi var kız anlatıyor yok yanında başka kızlara bakmış bilmem ne. senin yanında başka kızlara bakan adam senin görmediğin ortamlarda başka kızlarla mutlaka yazışıyordur, mutlaka bişeyler yapıyordur o kadar emin olma diyorum. yok kanka o kadarını yapmaz falan diyor. hak veriyorum aslında güvenmek de bir ihtiyaç ama yedekleme, aldatma gibi şeyler bence çok yaygın ve şu çağda sosyal medya kullanıp da sevgilisi varken başkalarına meyletmeyen erkek sayısının aşırı az olduğunu düşünüyorum ben. kendi fikrim, kimseyi bağlamaz tabii. ortaya çıkmayan da çok fazla hatanın döndüğünü düşünüyorum artık ilişkilerde.
 
Erkekler artık iktidarı ele aldı maalesef hepsi öyle yedekleme çokça var ben düğününe 1 hafta hala hala ikinci kızla konuşan erkek kankamı gördükten sonra herkes yapar,sadakat kavramı kalmadı artık.Ben sadık bir insanım ama erkekler öyle değil ama kendilerini ele veriyorlar ve kadın kesinlikle hissediyor
benim etrafımda sadık olmayan kadınlar da var ama erkeklerde bu sayının daha fazla olduğunu düşünüyorum.
 
Back