Ayet ve Hadis Paylaşım Bölümü

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تُظْهِرْ اَلشَّمَاتَةَ لِأَخِيكَ فَيَرْحَمُهُ اللهُ وَيَبْتَلِيكَ. (ت)“Din kardeşinin başına gelen belâya sevinme! Zira Allâhü Teâlâ ona âfiyet verir de seni belâya uğratır.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خِدْمَتُكِ زَوْجَكِ صَدَقَةٌ. (الجامع الصغير)“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ashab’dan bir hanıma şöyle buyurdular: ‘Kocana hizmet etmen sadakadır.” (Hadîs-i Şerîf, Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
 
‏ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ هَجَّرَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَهَجَّرْتُ فَصَلَّيْتُ ثُمَّ جَلَسْتُ فَالْتَفَتَ إِلَيَّ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ اشِكَمَتْ دَرْدْ قُلْتُ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللهِ قَالَ قُمْ فَصَلِّ فَإِنَّ فِي الصَّلَاةِ شِفَاءً. (هـ)“Ebû Hüreyre (r.a.) anlattı: Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) erken namaza kalktı. Ben de erken kalktım ve biraz namaz kıldıktan sonra oturdum. Peygamberimiz (s.a.v.) bana dönüp baktı ve: ‘Karnın mı ağrıyor.’ buyurdular. Evet! Yâ Resûlallâh! dedim. ‘Öyleyse kalk, namaz kıl. Çünkü namazda şifa vardır.’ buyurdular.” (Hadîs-i Şerîf,Sünen-i İbn-i Mâce)
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا اَحَبَّ اَحَدُكُمْ أَنْ يُحَدِّثَ رَبَّهُ فَلْيَقْرَأْ اَلْقُرْآنَ . (كنز)Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Biriniz Rabbiyle konuşmayı sever (ister)se Kur’ân-ı Kerîm okusun.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
 
اَسْتَعِيذُ بِاللهِ : كِرَامًا كَاتِبِينَ, يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ. (سورة الانفطار, 11-12)“Kirâmen kâtibîn (yüksek mertebeli yazıcı Melekler var) her ne yaparsanız biliyorlar (iyi ve kötü her şeyi amel defterlerinize yazarlar ve şahitlik ederler.)” (İnfitâr Sûresi, âyet 11-12)
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا رَأَى أَحَدُكُمْ مِنْ نَفْسِهِ أَوْ مَالِهِ أَوْ أَخِيهِ مَا يُعْجِبُهُ فَلْيَدْعُ بِالْبَرَكَةِ، فَإِنَّ الْعَيْنَ حَقٌّ. (ع)“Sizden biri kendinde, malında veya kardeşinde hoşuna giden bir şey görürse ona (mâşâallah, Allah mübarek etsin gibi) bereketle dua etsin. Çünkü nazar haktır.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ebû Ya‘lâ)
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: حُجِبَتْ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وَحُجِبَتْ اَلْجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ. (ق)“Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet ise nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî ve Müslim)
 
Allah’ın ve Şanlı Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun arkadaşlar,

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a olsun, salat ve selam o kutlu Nebi (SAV) efendimize onun Aline ve Ashabına geçmiş tüm peygamberlere salih kullara şehitlere olsun ebeda..

Sizlerle zikir ve marifette yaşadıklarımızı paylaşmaya çalışacağız.
Öncelikle ZİKİR kelimesi anlam olarak insanda ve günümüzde maalesef tarikat kavramını çağrıştırıyor. Aslında zikir kelimesi anma hatırlamadır. Cenab-ı Allah dilediği kuluna zikrini öğretir. Ve yaptırır ki bundan sonra yolculuk başlar aşka doğru…

YAŞA ve GÖR iddialı bir kelimedir ve bizim zikri anlatırken en çok kullandığımız kelimedir. Bizler ve bu zikri yapan tüm kardeşlerimiz bir çok güzellikler yaşadılar ve yaşamaya da devam ediyorlar,

NUR SURESİ 36. “(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;”

vb. 254 Ayette bahsedilen zikir genelde namaz olarak algılanmaktadır (namazla ilgili ayetlerde zaten namaz “namaz” olarak belirtilmektedir) oysa Rabbimiz bize kendisini anmamızı zikretmemizi bunun kullarına her konuda şifa ve ona yaklaşmanın en etkili yolu olduğunu söylüyor.

Denemekle kaybedecek hiçbişeyiniz yok ama kazanacağınız Allah’ımızın rızası başta olmak üzere maddi manevi çok şey var..en başta günümüzde en çok eksikliğini hissettiğimiz şey :HUZUR…Üstelik zikir aşağıda da göreceğiniz gibi bildiğiniz aşina olduğunuz tesbihlerdir.



» Zikir Nasıl Yapılır?
Hazırlık:

1- Sessiz olmalıdır. (Yüksek sesle değil, kendi duyacağın kadar sesle olmalı...)
2- Yalnız olunmalı... (Burada maksat kalbin Hakk ile beraber olmasıdır.)
3- Kimin huzurunda olduğunu unutmadan, edepli-terbiyeli olunmalı...
4- Mutlaka abdestli olunmalı...mümkünse kıbleye dönük olmalı..
5- Mutlaka şu saatte yapılacak, diye bi saat belirtilmez ama yatarken ve sabah namazının öncesi yada sonraları en uygun zamanlardır... Herkesin uykuda olduğu bir zamanda Rabbimiz “ kulum herkes gaflette iken Beni ve Resulumu andı” der ve zikir sahibini çok sever...

UYGULANMASI: SABAH ve AKŞAM GÜNDE 2 KERE VE HERGÜN YAPILMALI.

1-Bir Euzü besmele çektikten sonra ;100 kere “ TEVBE ESTAĞFURULLAH” söylemek...
2-(Besmele söylemeden ) En az 132 kere (Peygamberimize) SALAT-I ŞERİFE söylemek.(Daha fazla sayıda da söyleyebilirsiniz. Sayı sınırı yok.)
3-Salat-ı şerifleri söyleyip , bitirdikten sonra Euzü besmele çekip “MUTLAKA” 3 İhlas ve 1 Fatiha okuyup salatı şeriflerle birlikte sevaplarını ” Yüce Peygamberimize , ehlibeytine,ailesine,akrabalarına ve arkadaşlarına,tüm peygamberlere ve tüm salih kullarının ruhlarına" hediye ettim (Dikkat bağışladım değil Hediye Ettim) denilecek...
4- Bir Euzü besmele çekip , en az 100 kere “ LA İLAHE İLLALLAH “ söylenecek.
***Not : Zikiri bitirdikten sonra 3 ihlas ve 1 Fatiha okunmayacaktır...***


Bu kadar mı ? Evet bu kadar...İster açık olun ister kapalı,ister namaz kılın yada kılmayın (zikre başlayanların çoğu zaten namaza başlıyor ve her ibadetleri kolaylaşıyor) 1 aya kalmadan zikrin işe yaradığını gösteren ilk belirtiyi yaşayacaksınız zaten : HUZUR ve SALİH RÜYALAR…siz yeterki aksatmayın…Sakın -ben günahkarım bu nimetler bana verilmez- diye düşünmeyin,zikrin başında 100 kere Tevbe Estağfurullah çekilmesi La İlahe İllallah çekerek Rabbimizin huzuruna gitmeden önce günahlarımızdan arınmak içindir…Zikrin adı Veysel Karani zikridir,ona ait olduğu için bu isim verilmiştir.

Zikir ehli olduktan bir süre sonra zikir esnasında çok ama çok güzel kokular duymaya başlarsınız. Bu kokular Firdevs cennetindeki misk dağından zikreden kula hediye olarak gelir, günde iki kere insanlığın yıldızlarına gönderdiğiniz hediyeler 1 e 100 1e 1000 (sayısını Rabbim bilir) katlanarak size geri gelir, siz bir sultana hediye verdiğinizde sultan kendine yakışanla nasıl mukabele(karşılık) ediyorsa, onlar da mana aleminin sultanları size ilim ve himmet ile o kadar çok hediyeler verecekler ki sonunda sizler -biz buna layık mıyız ki bu kadar hediye veriyorlar- diye şüpheye düşeceksiniz. Asla şüphe edenlerden olmayınız. Çünkü siz Allahı zikretmekle Kuranda 254 ayete birden uymuş oluyorsunuz. Dolayısı ile kuran kalbinizde yaşamaya, sizlere ayetlerini bir bir açmaya ve yaşatmaya başlıyor,

Nasıl mı?
ANKEBUT SURESİ 69 ; Bizim yolumuzda (nefsi ile) mücadele edenlerin bize gelen yollarını kolaylaştırırız ve onlara yollarımızı gösteririz"

BAKARA SURESİ 277 "Onlar asla korkmayacak ve mahsun da olmayacaklar"

DENEYİN YAŞAYIN VE GÖRÜN! ALLAH RIZASINDAN BAŞKA KARDEŞLERİMİZİN DE BİZLERİN YAŞADIĞI GÜZELLİKLERİ YAŞAMASINDAN BAŞKA HİÇBİ İSTEĞİMİZ YOK TARİKAT VS DE DEĞİLİZ,deneyenler zaten bana teşekkür edecekler…soru sormak isteyenler mesaj da atabilirler..Allah’a emanet olun kardeşlerim..
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ اَكْرَمَ اَخَاهُ فَاِنَّمَا يُكْرِمُ اللهَ. (كنز)“Kim mü’min kardeşine ikrâm ederse, Allâhü Teâlâ’ya hürmet etmiş olur.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
 
Bakara 216.Ayet: Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا خُفِيَتِ الْخَطِيئَةُ لَمْ تَضُرَّ إِلَّا صَاحِبَهَا وَإِذَا ظَهَرَتْ فَلَمْ تُغَيَّرْ ضَرَّتِ الْعَامَّةَ. (طب)“Günahlar gizli yapıldığı zaman sadece yapana zarar verir. Açıktan işlenip de mâni olunmadığı zaman herkese zarar verir.”(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
 
أَبُو بَرْزَةَ قَالَ قُلْتُ يَا نَبِيَّ اللهِ عَلِّمْنِي شَيْئًا أَنْتَفِعُ بِهِ قَالَ اِعْزِلْ اَلْأَذَى عَنْ طَرِيقِ الْمُسْلِمِينَ. (م)“Ebû Berze (r.a.) dedi ki: ‘Yâ Resûlallâh! Bana faydalanacağım bir şey öğretiniz.’ dedim. ‘Müslümanların yolundan onlara eziyet veren şeyi kaldır.’ buyurdular.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Müslim)
 

Canım yaa baktım da Zümer süresinde böyle bir ayet yok? Sen nerden alintilamistn ki
 
Canım yaa baktım da Zümer süresinde böyle bir ayet yok? Sen nerden alintilamistn ki

Yanyana olduğu için karışık oldu sanırım,hemen açıklayayım canım.Yanlış anlama olduysa kusura bakma hakkını helal et.

35-(Böyle olur) Ki Allah onların yaptıklarının en kötülerini onlardan örtsün ve onları,yaptıklarının en güzeliyle mükafatlandırsın.
36-Allah kuluna kafi değil mi? Seni ondan başkalarıyla korkutuyorlar*. Allah kimi şaşırtırsa artık onu yola getiren olmaz.

Zümer Suresi 35_35 ayetleri bu şekilde.Tabi çeviriden çeviriye fark var ama aşağı yukarı anlam bu.Benim ilk yazdığım paragraf durum tespitiydi,internette denk gelmişsindir belki.O durumda kalırsan bu ayeti hatırlatıyor sana.

Şöyle düşün,son satırda yine hatırla yaradanını diyor,sonra ayeti veriyor.Ayet Allah kuluna kafi değil mi diyor.O manada yani,o yüzden ayeti aşağı yazıp yanına adını verdim.
Paragraf ayet değil yani,paragrafın doğurduğu sonuç seni o ayete götürüyor.
 
عَنْ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ أُحُدٍ وَمَعَهُ رَجُلَانِ يُقَاتِلَانِ عَنْهُ عَلَيْهِمَا ثِيَابٌ بِيضٌ كَأَشَدِّ الْقِتَالِ مَا رَأَيْتُهُمَا قَبْلُ وَلَا بَعْدُ. (خ)“Hz. Sa’d bin Ebî Vakkâs (r.a.) dedi ki: Uhud harbinde Resûlullâh’ı (s.a.v.), beyaz elbiseli iki kişi (Cebrâîl ve Mîkâîl) ile beraber gördüm. Onlar Resûlullâh namına Âdemoğullarının en şiddetli savaşları gibi harb ediyorlardı. Ben, bu iki kişiyi Uhud’dan önce de sonra da görmedim.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…