Ayet ve Hadis Paylaşım Bölümü

قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَمَّ أَحَدُكُمْ النَّاسَ فَلْيُخَفِّفْ فَإِنَّ فِيهِمْ الصَّغِيرَ وَالْكَبِيرَ وَالضَّعِيفَ وَالْمَرِيضَ فَإِذَا صَلَّى وَحْدَهُ فَلْيُصَلِّ كَيْفَ شَاءَ. (ق)“Biriniz insanlara imam olduğu zaman, (namazı) hafif tutsun (uzatmasın). Zîrâ, onların arasında çocuk, ihtiyâr, zayıf ve hasta olan vardır. Tek başına kıldığı zaman ise, dilediği kadar uzatsın.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî ve Müslim)
 
İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.”[Lokman Suresi – 14]
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَعُودُ مُسْلِمًا غُدْوَةً إِلَّا صَلَّى عَلَيْهِ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ حَتَّى يُمْسِيَ وَإِنْ عَادَهُ عَشِيَّةً إِلَّا صَلَّى عَلَيْهِ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ حَتَّى يُصْبِحَ وَكَانَ لَهُ خَرِيفٌ فِي الْجَنَّةِ. (ت)“Bir Müslüman hasta bir Müslüman’ı sabah ziyaret ederse, yetmiş bin melek akşama kadar ona istiğfar eder. Akşam ziyaret ederse, yetmiş bin melek sabaha kadar ona istiğfar eder ve Cennet’te kendisine bir bahçe ihsan edilir.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
figur.png
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَبْغَضُ الْحَلَالِ إِلَى اللهِ تَعَالَى الطَّلَاقُ. (د)Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın, en sevmediği helâl, talak (boşamak)tır.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
figur.png
 
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِغْسِلُوا ثِيَابَكُمْ وَخُذُوا مِنْ شُعُورِكُمْ وَاسْتَاكُوا وَتَزَيَّنُوا وَتَنَظَّفُوا. (كنز)“Elbiselerinizi yıkayınız, saçınızı-sakalınızı kısaltınız, misvak kullanınız, (güzel giyinerek) süsleniniz, bedeninizi (kirlerden temizleyerek ve güzel kokular sürerek) temiz tutunuz…” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
figur.png
 
عَنْ عَبْدِ اللهِ قَالَ ... لَقَدْ كُنَّا نَأْكُلُ الطَّعَامَ مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ نَسْمَعُ تَسْبِيحَ الطَّعَامِ . (ت)“Abdullâh bin Mesûd (r.a.): Biz Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) yanında yemek yerken yemeğin Allâh’ı tesbih ettiğini (Sübhânallâh dediğini) işitirdik.” dedi. (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
 
“Şüphesiz Allah kendisine şirk koşulmasını kesinlikle affetmez, şirk dışındaki günahları dilerse affeder. Kim Allah’a şirk koşarsa gerçekten büyük bir günah işleyerek iftirada bulunmuş olur.” (Nisa 4/48)
 
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sabır üç çeşittir: 1- Belaya, musibete sabır, 2- Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır, 3- Günah işlememek için sabır. Belaya sabredene 300, ibadet yapmaya sabredene 600, günah işlememeye sabredene ise, 900 derece ihsan edilir.)[Ebuşşeyh]
 
Üç âyet meali şöyledir:
(Sabredenlere, mükafatlar hesapsız verilir.) [Zümer 10]

(Ey iman edenler, Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyin. Allahü teâlâ elbette sabredenlerle beraberdir.)
[Bekara 153](

Ey Resulüm, kâfirlerin eziyetlerine, ülülazm Peygamberler gibi sabret!)
[Ahkaf 35]
 
"Bana Cebrâil (a.s.) geldi. Yâ Muhammed (s.a.v.) istediğin şekilde yaşa, fakat mutlaka ö-leceksin, istediğini sev, fakat kesinlikle ondan ayrılacaksın. İstediğin şeyi yap, şüphesiz onun karşılığını göreceksin. Sonra Cebrâil (a.s.) "Yâ Muhammed (s.a.v.) mü'minin şerefi, geceleyin kalkıp ibâdet etmesiyle, onun yüksekliği insanlara muhtaç olmamasıyla olur."
 
"Ebûbekir’in(R.A) îmânı yeryüzü halkının îmânı ile tartılsa elbette hepsinden ağır gelir." Hadîs-i Şerîf [Beyhakî, Şuabü’l-îmân]
 
X