aşkımızı öldürmeyelim.......

HeartLess

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
20 Ekim 2007
12.734
40
52
Geçen gün işten eve dönerken,genellikle kitap okuduğum halde o gün canım kitap okumak istemedi ve bende camdan dışarı bakmaya başladım,aslında gördüklerim hep aynıydı,tanıdık evler,tanıdık ağaçlar ve dükkanlar...sonra birden yoldan gecen araçların içine bakmaya başladım.Aslında onlarda tanıdıktı aracın içindeki insanlar genellikle yola bakıyorlardı ve birden bir şey fark ettim. Yanımdan geçen araçların içindeki insanların çoğu sadece dışarıya bakıyordu, şoför koltuğunda oturan adam sola bakarken yanındaki kadın da sağa bakıyordu, arka koltukta da, ya çocuk ya da eşyalar oluyordu ve bu insanların yaşları orta yaş civarıydı yani evliydiler ya da uzun süredir birlikteydiler, diğer taraftan birbirlerine bakarak ve konuşarak seyahat edenlerin ise ya flört eden ya da nişanlı belki de yeni evli çiftler olduğu anlaşılıyordu. İşte o an kafamda bir şimşek çaktı ve o günden sonra kitap okumayı bırakıp hep yolda yanımdan geçenlere bakarak tahmin etmeye çalıştım, kimler evli ya da uzun süreli beraberlik yaşıyor, kimler daha işin başında. Lütfen sizde yoldayken bir bakın, seyahat ederken önüne ya da camdan dışarı bakarak gidenlerin çoğu evli, ama konuşarak ve birbirlerine bakarak gidenlerin çoğu bekar ve işin daha çok başında. O zaman anladım ki, aşkı evlilik öldürmüyor aşkı uzun süreli beraberlikler ve yaşanan monoton heyecansız birliktelikler öldürüyor, işte o zaman kendi beraberliğime dışarıdan bakmaya çalıştım ve ne gördüm dersiniz. Hayatın akışına kapılmış, evden işe, işten eve koşuşturan, hayatında yeni hiç bir heyecanı olmayan ve çok uzun süredir gerçekten dolu dolu sohbet etmeyen, sadece çocuktan, işten ve sıkıntılardan konuşan, akşam yemekten sonra televizyon karşısına geçen ve kanepede (ayrı ayrı kanepelerde) uzanan bir çift gördüm. O gün kapıldığım dehşeti anlatmam oldukça güç, bize ne olmuştu, her şeyi unuttuğumuz, beraber olabilmek için bütün zorluklarına katlandığımız beraberliğimize ne olmuştu? Yaşadığımız heyecan nereye gitmişti? Nasıl bitmişti ve biz farkına varamamıştık? Sonra çevreme baktım ve diğer çiftlerinde bizim gibi olduğunu gördüm.İşin komik yanı insanlar bu hale gelirken, fark etmiyorlardı ve başkasının hayatının bu hale geldiğini anlattığınızda "vah vah" diyorlardı, oysa onlarda aynı durumdaydılar, sadece öyle bir şey yokmuş gibi davranıyorlardı. Herkes bir başkasının hayatına imrenir, İnternet te chatleşerek kaybettiği bu heyecanı bulmaya çalışır bir hale gelmişti. Birden eşimin de evdeyken çoğu zaman nete girdiğini fark ettim,ve gördüm ki ben onu ve aynı şekilde o beni sadece eşi olarak görmeye başlamıştı, işte o gün bu gidişe bir dur demeye karar verdim. Ama ne yapabilirdim, bununla ilgili dergilerde pek çok yazı olduğunu fark ettim, itiraf etmeliyim yapılan önerilerin pek çoğu uygulamada problem olan maddelerdi, ayrıca onları yaparsam başkasının elbisesini giymiş gibi olacaktım,ben kendi çözümlerimi bulmak istiyordum. Onlarında verdiği öğütleri baz alarak,oturdum ve kendimce bir acil durum planı çıkardım ve uygulamaya başladım. Öncelikle eşimle birlikte çocuğumuz olmadan baş başa yemeğe çıktık, itiraf ediyorum ilk denememiz biraz zor oldu, çünkü eskisi gibi konuşacak konu bolluğu yoktu, işten güçten ve çocuktan bahsetmemeye karar vermiştik, evde daha az tv seyretmeye onun yerine müzik eşliğinde sohbetler yapmaya başladık ve en önemlisi birbirimize karşı çok açık olduk, sohbetten sıkılan bunu diğerini kırmadan söylüyordu, aramızda zorlama olmamasına dikkat ettik. Baş başa sinemaya gittik ve bunu yıllar sonra yaptığımızı fark ettik, birbirimize telefondan mesajlar çektik, içimizden geldiği an ve geldiği gibi olmasına özen gösterdik ve birbirimiz için kendimize özen gösterdik, hafta sonları ben eşofmanlarımı üzerimden çıkardım, daha özenli giyindim, tıpkı flört ederken eşimin beni ziyarete geldiği günlerdeki gibi, eşimde hafta sonları tıraş oldu, daha özenli giyindi, deniz kıyısında hafta sonu yürüyüşleri yaptık,pamuk helva yedik ve sohbet ettik. Kısacası, eşimi sadece eşim olarak değil, sevdiğimiz insan olarak görmeyi ve onu yeniden sevmeyi öğrendim, bu gün ondan bir gün ayrı kalsam, eşimi yeniden özlüyorum, onunla küçük kaçamaklar yapmayı dört gözle bekliyorum ve artık eşim internette chat yapacaksa benimde yanında olmamı istiyor ve nete çok daha az giriyor .Bunları niye yazdığıma gelince, hiç bir şey için geç olmadığını düşünüyorum, birlikte olduğumuz kişinin değerini onu kaybetmeden fark etmeliyiz diye düşünüyorum ve kendimizi hayatın akışına kaptırıp sevdiklerimizi ihmal etmeyelim.

alıntı...
 
Son düzenleme:
"kendimizi hayatın akışına kaptırıp sevdiklerimizi ihmal etmeyelim."

Neredeyse unutulan değerleri hatırlatan bu yazı için bende yazarak cevap vermek istedim..Çok teşekkürler
 
sogülcüm senin adna çok sevindim

sen şanslısın ama seni anlayan seninle çözüme giden bir eşin var

çevremizde ve burda çok evli bayan varki kocası onu anlamıyor

senin adına sevindimmmm
 
sogülcüm senin adna çok sevindim

sen şanslısın ama seni anlayan seninle çözüme giden bir eşin var

çevremizde ve burda çok evli bayan varki kocası onu anlamıyor

senin adına sevindimmmm

yorumun için çok teşekkür ederim çakırgözlüm ama eşlerin eminim birbirleriyle biraz daha fazla vakit geçirirlerse birbirlerini çok iyi anlayacaklarına inanıyorum...
 
Songülcüm senin adına çok sevindim.
Gerçekten çoğu zaman "eşim beni anlamıyor, artık ilişkimiz eskisi gibi değil, bana değer vermiyor, benimle bişeyler paylaşmıyor" ve benzeri yakınmaların kaynağı iletişim kopukluğu oluyor.
Her yaşanan olayı sorun haline getirmenin, küçük sorunları büyütmenin ve büyük sorunları içinden çıkılmaz bir hale sokmanın temelinde bence eşler arasındaki iletişimsizlik yatıyor.
Birbirimize daha fazla vakit ayırsak, birlikte az da olsa kaliteli zaman geçirsek, duygularımızı da düşüncelerimizi paylaşsak, küçük kaçamaklar yapsak hem heyecanımızı saklı tutar hem de böylelikle aşkımızı ölümsüz kılabiliriz.
Herkese ölümsüz aşklar dilerim.yerimseniben
 
Songülcüm senin adına çok sevindim.
Gerçekten çoğu zaman "eşim beni anlamıyor, artık ilişkimiz eskisi gibi değil, bana değer vermiyor, benimle bişeyler paylaşmıyor" ve benzeri yakınmaların kaynağı iletişim kopukluğu oluyor.
Her yaşanan olayı sorun haline getirmenin, küçük sorunları büyütmenin ve büyük sorunları içinden çıkılmaz bir hale sokmanın temelinde bence eşler arasındaki iletişimsizlik yatıyor.
Birbirimize daha fazla vakit ayırsak, birlikte az da olsa kaliteli zaman geçirsek, duygularımızı da düşüncelerimizi paylaşsak, küçük kaçamaklar yapsak hem heyecanımızı saklı tutar hem de böylelikle aşkımızı ölümsüz kılabiliriz.
Herkese ölümsüz aşklar dilerim.yerimseniben

bitanem yorumun için teşekkür ediyorum...gerçekten bu hayatta monotonlukta heyecanda bizim elimizde...ileride bakıp anacağımız çok şeyimiz olsun...Şeniz
 
cnm çok doğru yazdıklarına.s
bende aynısını düşünüyorum ama yolda dolaşan çiftlere bakarak yorum yapıyordum:icecream:
el ele sarmaş dolaş birbirlerinin gözüne bakan çiftleri gördüğümde, bizimde eski halimiz aklıma geliyoşakkıdıkafamçokkarıştı
eski halimiz diyorum çünkü zamanla biçok şey değişiyo, seninde bahsettiğin gibi
 
Yazın çok güzeldi songülll.. Biz de bi ara bu duruma düşmüştük eşimle. Bende tıpkı senin gibi etrafımdaki çiftlere bakıyordum. Adete iç geçiriyordum bizde böyleydik diye..
Sonra eşimle bunu açık açık oturup konuşmaya karar verdim. Karşıma alıp konuşmaya başladığımda aslında onunda bu durumdan rahatsız olduğunu farkettim... ama erkekler biraz daha konuşma kısmında çekimser oluyor ve huzursuzluklarında kabuklarına çekiliyorlar.. Onu bu kabuktan çıkarmak için çok mücadele ettim.. senağlama
Sinema,mesajlar,mailler,haftasonu gezileri...vs. şimdi çok daha iyiyiz.. çok şükür.. Artık gün içinde beni mutlaka arıyor..bende onu arıyorum..en azından mesaj atıyor nasıl oduğumu soruyor.. Dilerim hep böyle gider.. :nazar:
 
""" Öncelikle eşimle birlikte çocuğumuz olmadan baş başa yemeğe çıktık""" yazıda bu çok hoşuma gitti çünkü tam 14 yıl öncesini yazarken ......tam 11 yıldır yemeğe 3 kişi gidiyoruz...herşeyimiz 3 kişilik..çok şükür...
 
X