• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aşısız bebekler

31 Aralık 2018

Aşılar hakkında​

Posted by admin under Basında Gerçek Tıp
Aşıların ilk dozunu yaptırıp sonrasını yaptırmamak problem olur mu?
Bunu iyi araştırmak lazım. Birinci doz aşı vurulmuş olanlarda bir durum oluşuyorsa düşünün 2. ve 3. Aşılardan sonra ne olacak? Planlanmış, ancak görünmeyen bir zarar oluşacak.
İlk dozdan sonra 2. veya 3. aşıların vurulmasının gerekli olduğu söylenen aşılarda adjuvan bir madde katılıyor. Bu da özel bir şekilde, ikinci aşıyı mecbur bırakıyor. Bunu ancak özel bir yol ile yerleştirmek mümkün. Normalde 1. doz vurulunca 2. doz vurulmasa da zarar oluşmaması gerekir.
Bu yöntem aslında kişiyi aşıya karşı bağımlı hale getiriyor. Ancak bana göre, böyle bir durum varsa bile, ikinci aşının vurulması, sadece ilk doz aşının vurulmasından daha zararlıdır. Bugünkü tıp cinayet ve canilik/zalimlik kaynağı ve yumağıdır. İnsanlığa karşı alenen ve mükerrer şekilde suç işlenmektedir.
Bağışıklamaya karşı mıyız? Yoksa aşının içeriği ve üretimine mi karşıyız Bize göre çocuk doğal yolla hastalığı geçirir ve bağışıklık kazanır. Ancak aşılarla durum daha farklı değil mi? Eskiler ne yapardı?
Eskiler, bağışıklama için çocukları hasta çocukların yanına götürürlerdi.
Peki yeni hastalıklar daha dirençli olabilir mi?
Evet, anne eğer aşılanmış ise anne sütü ile bebeğe antikorlar geçemiyor. Anne sütü almayan bebeklerde hastalıklar daha sert olacaktır ancak onlar da geçici. Aşıların yan etkileri daha kötü.
Yani biz, çocuklarımızı aşılatmayarak bir sonraki nesli mi kurtarabiliriz?
Tabii ki. Sizin çocuklarınız ve torunlarınız aşılanmazsa ancak o zaman nesil sağlıklı olacak. Aşılanmamış çocuğun hastalık geçirmesi kaçınılmazdır ve bu normal bir süreçtir. Bazen biz bu hastalık sürecini fark edebiliyoruz, görebiliyoruz. Örneğin ateş veya döküntü oluyor. Bazen ise fark edemiyoruz. Çocuk mutlaka bir çocuk hastalığı geçiriyor ve bağışıklık kazanıyor. Ancak biz fark etmiyoruz. O zaman, özellikle kız çocuklarında bağışıklık, çeşitli mikroplara karşı gelişiyor ve anne olduğunda bağışıklığın bilgileri sütüyle bebeğe geçiyor.
Bebeklerde bağışıklık sistemi ne zaman aktif oluyor?
Bebeklerde doğumu takiben ilk 6 ay boyunca bağışıklık sistemi aktif değildir. Koruma süreçleri anne sütü ile anne üzerinden yürütülür. 6 aydan sonra aktif bağışıklık gelişiyor.
Peki aşı yaptırmamaya karar verenler çocuklarının bağışıklık sistemini doğal yollardan nasıl geliştirebilir?
Bunu birkaç madde ile özetleyebiliriz;
  • Anne sütü ile beslemek,
  • Annenin hamilelikten önce hazırlanması ve vücudunu arındırması,
  • Bu fırsatı kaçıran annelerin ise bebeğin hastalanmasına izin vermesi gerekir. Ateş, öksürük gibi çocuk hastalıkları şifadır. Aileler buna bilinçli şekilde sabretmeliler.
  • Ateş tek başına bağışıklık kuvvetlendiricidir. Doğal bir bağışıklama yöntemidir. Bağışıklık kuvvetli ise hiçbir hastalık zarar veremez inşallah.
  • Ateş 41 dereceye kadar yükselse de korkmamak gerekir. Çünkü ancak 41 derecede akciğerde yerleşen en küçük bakteriler (koklar) temizlenebilir.
Vücudun kuvvetlenmesi veya iyileşmesi için neden bu kadar yüksek ısıya ihtiyaç duyuluyor?
Vücutta bir proteinin, protein zincirindeki bağlantıları koptuğu zaman, kurtarıcı proteinler gelerek yaralı proteinleri yeniden inşa ediyor. Kurtarıcı proteinler ancak bu ateşle aktif olabiliyor. Bu nedenle 41.5 derece ateş gerekli oluyor.
Bazı insanlar 38 derece ateşte bile çok hasta olabiliyor. Bunlar çok ilaç kullanan ve bağışıklığı zayıf olan insanlarda görülüyor. Aslında çocuklar ve sağlıklı insanlar ateşe karşı çok dayanıklılar. Ateş yükselse bile vücut onu tolere edebiliyor.
Çocuklarını aşılatmış ve aşıların zararlarını sonradan öğrenmiş ebeveynler için ne önerebiliriz? Aşı yapılan çocuklarda aşının zararları (cıva vb) vücuttan atılabilir mi? Eğer bu mümkünse nasıl atılabilir?
Aşıdaki kimyasal maddelerin vücuttan atılabileceğini düşünüyorum. Ama oluşan tahribat nasıl telafi edilir, emin değilim. Elbette kısmen geri dönüş olabilir. Ancak ne kadar bilmiyoruz.
Örneğin Alüminyum; hemen hemen tüm aşılarda alüminyum var. Bu madde temasa ve bazı diğer maddelere karşı aşırı duyarlılık ve tepki oluşturuyor. Bu da alerjik hastalıklara ve vajinismusa yol açabiliyor. Avrupa’da vajinismus hastalığı neredeyse bilinmiyor. Çünkü orda aşılarda alüminyum kullanılmıyor. Türkiye’de 6 milyon kadının vajinismus olduğu düşünülüyor. Antidepresanlar da temasa karşı aşırı duyarlılık geliştiriyor.
Cıva her aşıda kullanılıyor mu?
Türkiye’de sanıyorum her aşıda cıva kullanılıyor. Aslında Türkiye ve Amerika veya Avrupa için tamamen farklı içerikte aşılar kullanılıyor. Türkiye bu konuda çok şuursuz davranıyor. Aşı içerikleri incelenmiyor, herhangi bir düzenlemede bulunmuyor. Cıvanın aşısız üretimi aslında mümkün. Ancak bu durumda da farklı kimyasallar devreye giriyor. Cıva yerine formaldehit kullanılıyor. Formaldehit cıvadan daha az zarar veriyor. Civanın aşılara katılma sebebi koruyucu olmasıdır. Cıva aslında böcek ilacıdır; mikrop ve bakterilere karşı duvar oluşturuyor.
Aşı nasıl üretiliyor?
Aşı en pis maddeler üzerine üretiliyor. Çünkü mikrop ve virüsler en pis ortamda yaşayabiliyor (dışkı, kan, irin vb.) Bu durumda bazı istenmeyen maddeler/mikroplar da aşıların içine karışabiliyor. O maddeleri temizlemek için alüminyum, cıva vb koruyucular gerekiyor.
Günümüzdeki aşılar da mı böyle üretiliyor? Eski aşılarla günümüzde üretilen aşılar aynı mı?
Hayır. Bugün aşılar DNA Rekombinant sistemi ile üretiliyor. Bu nedenle artık istenmeyen bakteriler aşı içinde üreyemiyor. Eski aşılarla yeni aşıların durumu çok farklı. Bugün pis maddeler yerine domuz, tavşan, maymun gibi hayvanların, hatta ceninlerin DNA’ları kullanılarak laboratuar ortamında aşı üretiliyor. Laboratuarlarda zaten tüm hayvanların DNA modelleri bulunuyor.
Bugünkü aşılarda DNA molekülleri değil, daha küçük olan DNA parçacıkları kullanılıyor. Bu da daha tehlikeli bir durum. Vücut yabancı DNA molekülünü içine almaz, bağışıklık onu tanır ve kendisini koruyabilir. Ancak parçacığı tanıyamaz. Çünkü bağışıklık küçük maddeyi tanıyamaz. Ayrıca bebekken bağışıklık sistemi zaten aktif değil. Bu durumda bu parçacıklar insan DNA’sına derin olarak işler. Bağışıklık sistemi ne kadar gelişmiş ise aşıdaki DNA’ların vücuda karışma ihtimali de o kadar zor olur. Bu nedenle bugünkü aşılar bağışıklığı baskılamak ve bu maddeleri vücuda kabul ettirme sistemi üzerine kuruludur.
Aşıdan sonra 1-2 hafta boyunca insanın bağışıklık sistemi çöküyor. Çünkü aşı ile o kadar çok ağır antijen ve yabancı protein vücuda geliyor ki, bağışıklık sisteminin aklı karışıyor ve baskılanıyor. Virüs veya mikroplar zayıflatılmış olsa da yoğun ve karışık miktarda geldiği için bağışıklık harekete geçemiyor ve zayıflıyor. Bu durumda bağışıklık sistemi yabancı DNA’ya karşı koyamıyor. Aşıda tehlikeli kimyasallar kullanılmasa bile bir şekilde bu sistemin işlemesi sağlanıyor. Bağışıklık çökertiliyor. Şimdi düşünün, bebeklerde, hiç bağışıklık sistemi olmayan canlılarda bu aşılar nasıl zarar veriyor! Avrupa ve ABD’de ancak 6 aydan sonra aşılar yapılıyor. Türkiye’de neden yeni doğmuş bebeklere aşı var? Avrupa’da hiç olmazsa aşılar kendilerince bir mantık üzerine kurulu. O da asılsız, ama yine de bir sistem var. Türkiye’de bu da yok.
Bebeğin antikor kazanımında babanın rolü nedir? Sperm ve yumurtada vücuttaki tüm kodlar mevcut, doğal veya yapay yolla aşılanma ile genlerde değişim sağlandığını biliyoruz. Bu nedenle babanın da rolü vardır diyebilir miyiz?
Antikorların nerde saklandığını kimse bilmiyor. DNA’da mı yoksa vücut sıvılarında mı bilmiyoruz. Yumurta ve spermlerde 2 taraftan da koruma gelebiliyor. Sadece anne baba değil, daha eski nesillerden de taşınabiliyor.
Rekombinant DNA olmadan üretilen aşı makul müdür?
Rusya’da daha önce aşı üretilirdi ve katkı minimum olurdu. Ancak ben yine de bu duruma karşıyım. Çünkü çocuk hastalıklarını Allah yarattı ve bunu boşuna yapmadı, bundan eminim. Yine de günümüzde çocukları doğal yolla aşılamak mümkün.
Yeni nesil aşılar ne zamandan beri kullanılıyor? Tehlikeli olan yeni aşılar mı? Eski aşılarda ne gibi problemler vardı, yeni aşılarda ne gibi problemler var?
Eski aşılar virüs ve mikroplardan yapılırdı. Virüs ve mikroplar pasifleştirilerek aşı olarak uygulanıyordu. Daha önceki çağlarda ise çocukların irinli akıntılarından, cilt üzerine kesik yapılarak diğer çocuklara aktarılıyordu.
Aşı, bir organizmaya ikinci bir organizmadan sıfatlar eklemektir. Bir varlık, ikinci varlığın sıfatlarını kullanmaya başlar.
Yapay DNA değişimleri tehlikelidir. Ancak insan yaşadığı süre boyunca değişimler geçiriyor. Aşılar da bunun bir örneği. İnsan sınırlı bir varlık ve DNA değişimleri ile sınırsız bir âleme karışmaya çalışırsa o zaman tehlikeli olur.
(Kaynak: Sade Hayat Dergisi, 04.01.2014)
kendinizden emin tavırlarınızdan etkilenip kaynak istemek için yazacaktım. bize doktorumuz menenjit ve rotavirüs aşılarını yapalım deyince bayağı detaylı araştırdık. birçok yabancı makaleye göz gezdirdik. ama devlet aşıları içinn bunu yapmamıştık. neyde sizin kaynağınız cidden bu mu ? cahil cesareti diyip susuyorum. şok içinde bıraktınız ben. diğer arkadaşında kaynağı face gruplarıydı 🤦
 
Sadece bilginiz olsun diye yazıyorum. Bir tanıdığımız çocucunu daha yeni menenjitten kaybetti maalesef. Şöyle ki aile yoksulluktan dolayı yaptıramamıştı. Burda da bi uye vardı çocuklugunda gecirdigi bu hastalik yuzunden yarı isitme kaybına ugrayan. Boleyngirl' dü saniyorum.

Yine de tercih sizin tabiki!
 
Mevlana zamanininda sinir zıplatmak deyiminin olduğunu sanması... Düşünsenize koskoca Mevlana, z kuşağı gibi; " Sinirim zıpladı bro, bu cahilleri çekemiyorum artık." falan diyormuş.😁

Bu uydurma sözlerin altına ismi en çok yazılan Mevlana ve Can Yücel. Piyasa uyduruk cümlelerle dolu, altlarında bu adlar olan. Facebook sağolsun(!) diyelim.🤭
Yordular... her anlamda🤣
 
kesinlikle değil. Ama konu sahibi forum üyeleri tarafından öyle görünüyor. Mesela aşağıdaki yorumu... Cringe'den bayıltır insanı.



Siz 5 ülke gördüm dersiniz, o 15 der. Güya meslekleri dışında 4 fakülteden mezunlarmış. Kendini ifade etme şekli o kadar bayağı ki söylediği her şeyi sınırsız şekilde atıyor gibi duruyor.
Siz cımbızla benim lafımı cekmissiniz ama bana orda söylenen söze karşılık söyledim o yorumu evet hala egzotik bir yapım var bunu inkar etmycgm ama 🙃
Evet 4 fakülte mezunu, tezli yüksek lisans ve doktorali bir öğretmenim İngiltere, İskoçya, almanya sadece bu ülkeleri gördüm sadece. Siz beni epey takip etmişsiniz ama hayatta sizin aklınıza sığmayan şeyleri başaran insanlar var bu hayatta. İnanılmayacak şeyler değil bunlar. Size önerim hasetlik duygusundan kurtulmanizdir bubakis açısı ile bakın hayata.
 
Kesinlikle çok haklısınız, biz ne dersek diyelim salak olacağız, kafasiz olacagiz, mesela ben az once yine kafasiz oldum, oysaki sadece evimde oturup makarna yiyordum neden oyle oldu bir anda 🤣
İşleri güçleri yok sanırım Arkadaslarin benim başka konumu okuyup orda kelimelerimi paylaşacak kadar 🤭🤭
 
Yok bu hanimefendiden geçtim zaten, diger hanimefendiye de sordum okudugunuz yerli yada yabanci makaleleri paylasir misiniz diye, cunku cok araştırmış, okumuş o da ne yazilari atti, ne link attı, ben okumak istiyorum diyorum ve bunu kavga etmeden, dalga gecmeden soyluyorum, gercekten bu sitede üslubuma dikkat etmeye çalışıyorum ama karsiliginda ya "çemkirme" görüyorum ya sessizlik, hanımefendiye diyorum ki makalelerinizi paylasir misiniz bana cevap olarak siz aşının ne oldugunu nereden bileceksiniz. Hayir yazılarımdan cahil mi görünüyorum? Evin icinde 4 duvar arasi yazmiş öyle diyorsunuz, ben de mi üslupsuzca ezikleyeyim hanimefendiyi okudugum okullarla, mesleğimle, gezdigim ulkelerle? Sanal ortamda o denli kuru sıkı atiyoruz ki rezil oldugumuzun farkina varmiyoruz, yazık.
Ben nasıl bulup okuduysam siz de bulup okuyun burda ben kimseyi etklyck değilim yaptirin yada yaptrmayin diyerek. Size neden link atayım ki bu kadar lafı sayacak kadar zamanınz varsa arastrn değil mi? Cahilseniz cahilsinizdir ben o konuda bir şey diyemem.
Hayatınızda benim.gibi insanlar olmadığı için kuru sıkı atıyorum diyorsunuz ama rezil olan sizsiniz
 
Sadece bilginiz olsun diye yazıyorum. Bir tanıdığımız çocucunu daha yeni menenjitten kaybetti maalesef. Şöyle ki aile yoksulluktan dolayı yaptıramamıştı. Burda da bi uye vardı çocuklugunda gecirdigi bu hastalik yuzunden yarı isitme kaybına ugrayan. Boleyngirl' dü saniyorum.

Yine de tercih sizin tabiki!
Allah sabir versin aileye cok zor. Bizim bir minigimiz de zar zor atlatti anne baba korkuyla takipteler insallah bir hasar kalmaz diye. Menenjit ve rota asilari vs. pahali maalesef keske onlar da ucretsiz olsa😔 iste kimisi imkansizliktan kaybediyor yavrusunu kimisi de boyle kendi egolari icin riske atiyor ne diyeyim. Bir de hasta olan bebegimiz icin sormus ilac kullaniyor muydu menenjit asisi olmus muydu diye. Acik ariyor. 1 aylik bebek sadece anne sutu kullaniyordu ne kullansin😒
 
Ben nasıl bulup okuduysam siz de bulup okuyun burda ben kimseyi etklyck değilim yaptirin yada yaptrmayin diyerek. Size neden link atayım ki bu kadar lafı sayacak kadar zamanınz varsa arastrn değil mi? Cahilseniz cahilsinizdir ben o konuda bir şey diyemem.
Hayatınızda benim.gibi insanlar olmadığı için kuru sıkı atıyorum diyorsunuz ama rezil olan sizsiniz
Mesela ben sizin makalelerinizi merak etmistim onu da paylasmadiniz. Adinizi bilmiyorum ki arastirip bulayim. Ne olur paylassaniz sanki bizimle?
 
Siz cımbızla benim lafımı cekmissiniz ama bana orda söylenen söze karşılık söyledim o yorumu evet hala egzotik bir yapım var bunu inkar etmycgm ama 🙃
Evet 4 fakülte mezunu, tezli yüksek lisans ve doktorali bir öğretmenim İngiltere, İskoçya, almanya sadece bu ülkeleri gördüm sadece. Siz beni epey takip etmişsiniz ama hayatta sizin aklınıza sığmayan şeyleri başaran insanlar var bu hayatta. İnanılmayacak şeyler değil bunlar. Size önerim hasetlik duygusundan kurtulmanizdir bubakis açısı ile bakın hayata.
Siz ana dilinizi etkin konuşmayı bırakın, doğru yazamıyorsunuz bile.😄 Egzotik yapının ne olduğunu neyi kastettiğini bile anlamamışsınız. Hala daha inkar etmycgm gibi saçma sapan cümleler kuruyorsunuz. Vallahi dahil olduğunuz forumlarda alenen sizinle dalga geçmişler. Nasıl anlamıyorsunuz, nasıl utanmıyorsunuz, nasıl bunu kıskançlik olarak görüyorsunuz inanılır gibi değilsiniz.
 
Allah sabir versin aileye cok zor. Bizim bir minigimiz de zar zor atlatti anne baba korkuyla takipteler insallah bir hasar kalmaz diye. Menenjit ve rota asilari vs. pahali maalesef keske onlar da ucretsiz olsa😔 iste kimisi imkansizliktan kaybediyor yavrusunu kimisi de boyle kendi egolari icin riske atiyor ne diyeyim. Bir de hasta olan bebegimiz icin sormus ilac kullaniyor muydu menenjit asisi olmus muydu diye. Acik ariyor. 1 aylik bebek sadece anne sutu kullaniyordu ne kullansin😒
Hadi yaa. Size de çok geçmiş olsun, ciddi bir şeyi yoktur umarım 😞
 
Ben nasıl bulup okuduysam siz de bulup okuyun burda ben kimseyi etklyck değilim yaptirin yada yaptrmayin diyerek. Size neden link atayım ki bu kadar lafı sayacak kadar zamanınz varsa arastrn değil mi? Cahilseniz cahilsinizdir ben o konuda bir şey diyemem.
Hayatınızda benim.gibi insanlar olmadığı için kuru sıkı atıyorum diyorsunuz ama rezil olan sizsiniz
Sizsiniz hanımefendi, yeni uyandım sizin egolarinizla yarışamayacagim. Ben kuru sıkı atmam hanımefendi, yaşarım. Dün makarna yerken kafasiz oldum bugun uyurken rezil oldum vallahi güc toplayıp toplayip mi geliyorsunuz anlamiyorum ki, bir gün biriyle ugrasiyorum diger gun digeriyle.
 
Doktorun ceza alacağına dair bir kanun var mı ?

Maaş kesintisinin bu sebepten olması mümkün değil. Sizi doğru bilgilendirme yapmamış. Böyle bir kanun yok.
Maaş kesintisi var. Doğru bilgisi olmayan sizsiniz bu konuda.

Maaş kesintisi de problem değil. Sorun toplum sağlığı. Toplum sağlığını etkilediği için de 1. Basamak yani koruyucu hekimlerin hepsi bu konuda bakanlık tarafından sıkıştırılır. Çünkü kendilerinin halkı hastalıktan korumak, koruyamıyorsa erken tanımak, mümkün değilse sekelsiz bir şekilde atlatmak görev ve yetki alanları. Suriyeli göçü ile beraber kızamık ve kızamığa bağlı sekeller görülmeye başlandı ülkemizde. Bu çocuklar ömürleri boyunca bakıma muhtaç olarak kalacaklar. Bir anlık popülerist aslı astarı olmayan Facebook paylaşımları yüzünden cezasını el kadar bebeklerin çekmesini benim gönlüm el vermiyor.
 
Sadece bilginiz olsun diye yazıyorum. Bir tanıdığımız çocucunu daha yeni menenjitten kaybetti maalesef. Şöyle ki aile yoksulluktan dolayı yaptıramamıştı. Burda da bi uye vardı çocuklugunda gecirdigi bu hastalik yuzunden yarı isitme kaybına ugrayan. Boleyngirl' dü saniyorum.

Yine de tercih sizin tabiki!
Benim annem menenjit geçirdi, hayatı mahvoldu; dolayısıyla bizim de hayatımız çok zor geçti, belli bir yaştan sonra anneme anne olan ben oldum. Keşke aşısı olsaydı da biz bunları yaşamasaydık. Neredeyse ergen yaştan beri tek bacağı felçli kaldı, beynine şant takıldı. Şimdi yaşlandı ağır aksak yürüyor. İnanın hayatta kalan da çok parlak bir hayat yaşamıyor. Cahillikleri sadece kendilerini etkilese umrumda bile olmaz;ama olan çocuklarına oluyor. Şu kaynaklara argümanlara bak, meczupluğa bak; sadece gülüyorum. Bu insanlar toplumdan tecrit edilmeli. Bu cahillik hepimizin hayatını etkiliyor.
 
Maaş kesintisi var. Doğru bilgisi olmayan sizsiniz bu konuda.

Maaş kesintisi de problem değil. Sorun toplum sağlığı. Toplum sağlığını etkilediği için de 1. Basamak yani koruyucu hekimlerin hepsi bu konuda bakanlık tarafından sıkıştırılır. Çünkü kendilerinin halkı hastalıktan korumak, koruyamıyorsa erken tanımak, mümkün değilse sekelsiz bir şekilde atlatmak görev ve yetki alanları. Suriyeli göçü ile beraber kızamık ve kızamığa bağlı sekeller görülmeye başlandı ülkemizde. Bu çocuklar ömürleri boyunca bakıma muhtaç olarak kalacaklar. Bir anlık popülerist aslı astarı olmayan Facebook paylaşımları yüzünden cezasını el kadar bebeklerin çekmesini benim gönlüm el vermiyor.
Tam olarak budur hassasiyetimizin nedeni. Doktorlar uzerindeki sorumluluk ve yaptirimlari bilmiyorum saglikci degilim ama bu guruh karsisinda sac bas yolduklarini biliyorum. Konuyu acan da asi karsiti doktor arayisiyla acmis konuyu. Benim icin organ mafyasiyla calisacak cerrah aramaktan farksiz ya neyse.
 
Cok sukur bizce ucuz atlatti daha aylar var tabi emin olmak icin ama o ailenin cektigini ben bilirim.
Çok geçmiş olsun. Hayatını ilaçlara borçlu biri olarak insan nasıl bilimden taraf olmaz anlayamiyorum. Kimse dini yorumla gelmesin rica ederim. Ben işin tedbir tarafından bahsediyorum. O tedbiri almasam hayatta olma şansım yok. Bir gün düşman gördükleri aşıya, ilaca, bilime muhtaç olurlarsa anlayacaklar.
 
Benim annem menenjit geçirdi, hayatı mahvoldu; dolayısıyla bizim de hayatımız çok zor geçti, belli bir yaştan sonra anneme anne olan ben oldum. Keşke aşısı olsaydı da biz bunları yaşamasaydık. Neredeyse ergen yaştan beri tek bacağı felçli kaldı, beynine şant takıldı. Şimdi yaşlandı ağır aksak yürüyor. İnanın hayatta kalan da çok parlak bir hayat yaşamıyor. Cahillikleri sadece kendilerini etkilese umrumda bile olmaz;ama olan çocuklarına oluyor. Şu kaynaklara argümanlara bak, meczupluğa bak; sadece gülüyorum. Bu insanlar toplumdan tecrit edilmeli. Bu cahillik hepimizin hayatını etkiliyor.
Canım kuğum hiç bilmiyordum bunu. Çok üzüldüm, şifalar diliyorum annene.
 
Back