Merhana bu özguvensizlik be yetisiz olma fikri bence aileden kaynakli bunu bendenyasadim bi sure hayatimi olumsuz yöndr etkiledi annem com bencil ve kaostan beslenen bir kadindi herseyimi elestirir surekli.hakaret eder beni assalardi surekli beddua ederdi anne degilde sanki.ayni evin icinde bana kaynana gibiydi kuma gibiydi uvey anne gibiydi zamanla bunun boyle gitmeyecegini fark ettim hayatimi ve sosyal.iliskilerimi psikolojimi kontrol altina almak.zorundaydim ksrsilastigim herturlu zorluga meydan okudum kitaplar okudum inat ettim ve anlatinca suan diyorlarki oyle bir ailedr yetismebe ragmen iletisimin ve özgüvenin nekadar yerinde evlendim kayinpederim babama demiski nasil guzel bi evlat yetistirmissinizImkanim olsa alirdim, emin olun.
Boyle yaşamak cok kotu bir şey...
Bunönce senin istemenle baslar kendini sev Allahin yârattigi hersey özel ve güzeldir henuz 25indesin hayatini eline al kendine bak o cocukken kendine güvenemeyen icindeki kücük kiza saril o daha guzel.seyelr hak ediyor insanin en iyi doktoru kendiside kitaplar oku kisisel bakimina.onem goster seni okadar iyi anliyorimki ben beni basindan atan ve surekli assalayan bi ailede buyudum annem dayaktan etlerimi morartana kadar döverdi geriye donup baktogimda herseye ragmen cok sey basardigimi goriyorm universiteyi ailemin surekli engel koymasina ragmen bitirdim ise girdim cabaladim terfi aldim okadsr insan arasindan secildim yükseldim evlendim.isi biraktim sonra evimi atolyeye cevirdim instagramda sayfa actim ev tekstili ve isleme.urunler satmaya basladim hala kyasadiklarim.aklimageliyor ama ben basarilarima ve isime yani kendime sariliuorum kendimle grura duyuyorum.aferin bana Rabbime sükürSu anda dediğim gibi destek gorecek durumum yok, ama arastiracagim eger devlet hastanelerinde halk sagligi merkezlerinde vs varsa.
Tesekkur ederim, boyle dusunmeniz beni gercekten mutlu ettikendimi yazili olarak ifade etme konusunda hic sikinti yasamiyorum, zira dusunerek yazabiliyorum, ekleme çıkartma yapabiliyorum yazıda. Ancak is sozlu iletisime geldiginde iki lafi bir araya getirmekten acizim, cunku dusunmeden aleacele konusmam gerek gibi hissediyorum, bu da pot kirmama yol aciyor
Aslinda bakarsaniz kiz gibi olmaya hep ozendim. Bunu, telefonuma aliexpress gibi platformlardan kaydettigim vintage elbise modellerini görürseniz dahi anlayabilirsiniz. Ancak bunlari giymek icin yeterli azim ve caba bende var mi? Tabii ki de yok... bir de, bu yasima kadar, yanlis anlasilmasin ama, kiz gibi olmayi hep gucsuzlukle de bagdastirmis olabilirim. Her ne kadar ileriki yaslarda bu durum biraz biraz kirilsa da, halen var... bunun nedeninin de gecmisimde yasadigim travmalardan oturu olduğunu varsayiyorum.
Muhtemelen bu değersizlik hissi aileden gelmis sana annen herkese kulp takarim sende ters etki olmuş. Ailenden uzaklasmani tavsiye ederizmMerhaba herkese. Direkt konuya giriyorum.
Benim sorunum, küçüklüğümden beri gelen özgüvensizlik,ve değersizlik hissiyati.
Küçükken de böyleydi, büyüdüm gene bir şey değişmedi.
Genelde kucuklugumu anlatiyorum anneme falan, onlar da "buyu artik 25 yasina geldin" diyor. Ama ben ne yapayim, 25 yasima kadar kucuklugumden gelen sorunlar getirdi beni. Onlar olmadan nasil olabilir, hicbir fikrim yok ki.
Ilkokuldaydim mesela, herkesi kendimden üstün görürdüm, kendime guvenim 0'dı. Zaten sümüklü, ağlak ve tombul bir tiptim o yıllarda. Üstün görmem, özgüvensiz olmam belki de isabetti.
Mesela size bir anımı anlatayim ilkokuldan. Bir keresinde, hoca sinifa yeni gelen bir kizi benim yanima oturtmak istedi. Benim de aklimdan gecen dusunce aynen şu sekil; "iyi bari, ben de biraz ondan caliskan olmayi ogrenirim." Sonra o kiz benimle oturmak istemedi, o ayri.
(Okulda beni kimse sevmezdi ve yaninda istemezdi, arada bir degisse de bu durum, sonraki egitim hayatimda fazla degismedi. Hep dalgalandi arkadaslik iliskilerim.)
Kendimi ne kadar aşağıya ceken bir dusunce olduğuna bakar misiniz? Iste ben bu kotulugu kendime 25 sene boyunca yaptim, yapıyorum. Ama elimden baska bir sey de gelmiyor, kendine iyi davranan, kendiyle barisik insanlar nasildir bilmiyorum, hep özeniyorum ama... ozguvenli insanlar nasildir, ozguvenli hissetmek nasil bir seydir hicbir fikrim yok.
Annem mesela, benim tam tersimdir; hic kimseyi kendinden ustun gormezdi, hatta hep insanlara kulp takma gibi bir huya sahipti her daim, herkesi mutlaka arkasından veya yuzune elestirirdi, (kotu bir huy belki ama onun gibi olmak isterdim aslinda) buna benim arkadaslarim da dahil. Ben de "onlara öyle deme" dedigim zaman küçük halimle, annem bana "elalemi niye koruyorsun?" derdi. O yıllarda annemin bu huyuna çok sinir olurdum, ama simdi bakıyorum da, belki de annem beni goruyor ve benim kendime olan guvenim geri gelsin, başkalarına daha elestirel bakabileyim diye belki boyle davraniyordu... yoksa bana kalsa herkes mukemmel, bir ben tü kaka.
Buyudukce de bir sey degismedi pek ruh halimle ilgili, degisenler belki de sunlardi sadece;
*Daha erkek Fatma oldum. Ağlaklıktan erkek Fatmalığa terfi ettim. Insanlar gucumden, deliligimden, mesafemden ve ciddiyetimden korkmaya basladilar.
* Yillarin getirdigi bir hastalik ortaya cikti bende, manik depresif nam-ı diger bipolar bozukluk, arti olarak kaygi bozuklugu. Ayriyeyen kendimde OKB (Obsesif kompülsif bozukluk)olmasindan şüpheleniyorum, hafif de olsa.
Ortaokula gectigimde biraz biraz arkadas edindim ve özgüvenim az biraz yerine geldi ama hala sifirdi. Zaten ortaokul sonda da hastaligim ortaya cikti ve hayatim tersine dondu. O zamana kadar derslerimin iyi olmasi ile kendimi kabul ettirebilmisken, lisede iken ders notlarim da dusunce artik hicbir degerim kalmadi insanlarin gozunde. Belki babam artik eskisi gibi notlarıma karismadigi icin dustu derslerim, ilk ve ortaokuldaki gibi beni korkutup zorlasaydi belki gene, derslerim iyi olurdu.
Zaten birinin bana bir sey yaptirmasi icin ajitasyon yapmasi veya (babam ise) korkutmasi yeterli. Babam dedigim ise uvey babam, oz babamla ilisigim yok. Iradem de pek kuvvetli sayilmaz.
Erkek arkadas olaylari hic olmadi zaten. Benim yasimda bir kizin en azindan bir tane de olsa gonul iliskisi olmuştur belki de. Ben bu konuda da koca bir sıfırım.
(Ilkokuldaydi gene, birinden hoslandigima dair dedikodular ortaya çıkmıştı. O kisi ile beden dersinde yalniz kalinca bana dedigi sey şu oldu; "Seni sevmiyorum.". Bu kadar. Zaten benim gibi birini ne edecekti? "Benim gibi birini..." diye baslayan cümleleri de cok sık kurarım, bu arada.)
Bunlarin haricinde insan iliskilerim hep bozuk ve kopuk oldu. Su ana kadar bir tane bile gercek arkadasim yok, olmadi uzun vadeli arkadaşlığım. Oldugunu dusunduklerim de hep bana kotuluk yaptı veya farkli niyetlerle yaklasti. Artik kotu arkadas miknatisi miyim, bilemiyorum. Yoksa ben mi beceriksizim insan iliskilerinde, evet, galiba oyle.
Universiteye basladigimda yalnizdim, bitirdigimde de yalniz bitirdim. Birileriyle konustum tabii, kahve falan ictik, bir seyler de yedim onlarla; hatta arkadas bile oldum, ama fayda etmedi, sonda gene yalnizdim. Sonunda, mezuniyette, kep atma toreninde kimse yanima bile gecmek istemedi sahneye cikacakken misal. Hoca yanima birini getirtti de ciktik sahneye.
Hep ortamlara ayak uydurmakta zorlandim.
Mesela diger kizlar makyaj yapiyor, isleri gucleri var artik, isine gidip geliyorlar; hayata umutla bakiyorlar ve arkadaslari var. Ayriyeten
hayatinda biri var hepsinin. Gonul iliskileri var yani. Bense hala cocuk gibiyim, suratim hiyara dondu, arada bir yikaya yikaya. Kiloluyum, saclarim pirasa puskulu gibi, makyaj zaten yapmiyorum. (Belki beni elestireceksiniz ama bunları soylemezsem durumun ciddiyetini belki de anlamayacaksiniz.) Agdayi aklima gelince yapiyorum iste, ozetle duzenli bir bakim rutinim yok. Bakimsizim tabiri caizse. (Bakimli insanlara da özeniyorum aslinda ama bende onlar kadar enerji yok.) Giyinmeyi zaten bilmiyorum, duz kiyafetler giyiyorum genelde, giydiklerimin bir esprisi yok. Renkleri nasil kullanacagimdan vs haberim yok ve rüküşüm. (İçimden de gelmiyor guzel giyinmek zaten.) İş zaten yok, mülakatlar olumsuz sonuçlanıyor onceden de yazmistim bazi konularda. Kimseyi motive etmeyi birakin kendimi motive etmekten acizim. Cocuk gibiyim aslinda, belki de Peter Pan sendromu var bende, bilmiyorum. Peter pan'i da kucukken hic sevmezdim cocuk gibi olmaya ozendigi icin, ama Allah beni simdi bununla (cocuk gibi olmakla) sınıyor baksaniza.
Gectigimiz haftalarda bende depresyon olup olmadigi ile ilgili bir soru sormustum gene burda. Simdi anliyorum ki, bende depresyon yok, ozguvensizlik ve degersizlik hissi var. Bunu anlamistim onceden, ama gecenlerdeki sorumu tekrar okuyunca aslinda bunun kokunde de bunun yattigini anladim. Zira kendine deger veren hicbir insan vaktini çöp etmez.
Ve bunun haricinde, kaz kafaliyim. Kalin kafaliyim yani. Yani mesela pratik fikirli degilim, erken kavrayamiyorum hicbir seyi. Bu da cok pot kırmama, gorgusuz ve cahil gibi gorunmeme yol aciyor.. halbuki ortama ayak uydurabilsem, belki de kendimi kamufle edecegim. Uyumsuzum belki de.
Son olarak, sizden istedigim sey bana vereceginiz birkac tavsiye. Artik hayatimi boyle idame ettirmek istemiyorum, 25 yasima geldim ve ben de yaşıtlarım gibi olmak istiyorum... simdiden teşekkürler herkese. Iyi akşamlar.
Harikulâde, muhteşem bir yorum. Okurken içim coşkuyla doldu.Bunca uzun şeyi yazmaya ve kendinize ciddi bir özeleştiri yapmaya enerjiniz olduysa bence yazdıklarınızın tam tersini yapmaya da enerjiniz vardır.Kiloluyum dediniz,kilo verin,saçınıza bakımlar yapın,serum kullanın,moda sayfalarını takip edip,kombin önerilerine bakın,nette dünya kadar video var,oralardan başlangıç seviyesinde makyaj yapmayı öğrenin,Özgüven konusunda yine nette şahane videolar var (şahsen benim de bu ara özgüven konusunda ciddi takıntılarım var,izliyorum) izleyin. Her anne eleştiriyor takdir etmiyor,benim annem de dahil,duymamayı öğrenin. Üzerinizde eksik hissettiğiniz ne varsa bence tamamlama ve kendinizi onarma yoluna gidin. Hayat kısa... Ömür böyle geçmez. Siz kendinizden hala vazgeçmemişsiniz,öyle olsa buraya yazmazdınız. Demek ki hala umut var. Silkelenin,üzerinizden yılların tozunu atın.
Bunca uzun şeyi yazmaya ve kendinize ciddi bir özeleştiri yapmaya enerjiniz olduysa bence yazdıklarınızın tam tersini yapmaya da enerjiniz vardır.Kiloluyum dediniz,kilo verin,saçınıza bakımlar yapın,serum kullanın,moda sayfalarını takip edip,kombin önerilerine bakın,nette dünya kadar video var,oralardan başlangıç seviyesinde makyaj yapmayı öğrenin,Özgüven konusunda yine nette şahane videolar var (şahsen benim de bu ara özgüven konusunda ciddi takıntılarım var,izliyorum) izleyin. Her anne eleştiriyor takdir etmiyor,benim annem de dahil,duymamayı öğrenin. Üzerinizde eksik hissettiğiniz ne varsa bence tamamlama ve kendinizi onarma yoluna gidin. Hayat kısa... Ömür böyle geçmez. Siz kendinizden hala vazgeçmemişsiniz,öyle olsa buraya yazmazdınız. Demek ki hala umut var. Silkelenin,üzerinizden yılların tozunu atın.
Boşanmamak için bahaneleri vardir mutlaka. En buyuk kotulugu anneler yapiyor zaten cocuklarina. Ailelerine kanitlama cabasi sanirim. Eger bosanirlarsa aileleri diyecek "ben sana demistim" diye ondan bosanmiyolar dogrulari duymak istemedikleri icin. Maddi imkani olup bosanmayan bile var bahaneler sunarak. Bence bagimli olmuslar artik. Tedavi gormeleri gereken kendileri.Siz küçükken kollarınızı ısırıp size zarar verirmiş. İyilik kisvesi altında dövermiş. Yargılamak istemiyorum ama neden boşanamıyor? Hayır neden Yani? Gidip dava açsa şahitler bulsa, tazminat talep etse neden boşanamasın, neden anlamıyorum.
Size böyle davranan bir adamdan yeni Çocuklar yapması ise bambaşka bir konu. Oraya girmiyorum.
Özgüven ve değersizlik hissi, temelden, aileden, anne babadan gelir biraz da. Farkında olmasak da aslında annelerimizden çok fazla şey getiriyoruz bugünümüze. Aslında çözülebilecek problemleriniz var. Sizin harekete geçme probleminiz var gibi geldi. Pekala epilasyon yapabilir, saçınızı boyayabilir, bir nemlendirici bir tonikle sabah akşam basit bir bakım yapabilirsiniz. Ayda bir kuaföre uğrar kaş bıyık olayını da halledersiniz.
Belki harekete geçmenizi engelleyen etmen her ne ise annenizin zamanında harekete geçmesini engelleyen etmenle birbirine benziyordur. İnsanlar harekete geçme ve mücadele duygularını ailelerinden öğrenir. Bu bir zincir gibidir. Zinciri kırmak deyimi buradan gelir: bu kısır döngüden kurtulmak için sizin de bir şeyler yapmanız gerekir.
Çok teşekkürlerHarikulâde, muhteşem bir yorum.
Özgüvenini toparlamak kadar zor birsey yoktur. Sürekli üzerine durman, her gün savasman gerekiyor. Tabiki bir psikologa ihtiyacin var, hatta antidepresan bile olabilir. O kadar yil beyinine "mutluluk hormonu" girmedigi için, karamsarliktan çikmak daha zor oluyor.
Okudugum kitapta evrimsel olarak insanlar zaten daha negatif hatiralarini daha iyi hatirlar. Psikolojin negatiflige egilimli. Cünkü eskiden insanlar tetikteydi, atiyorum vahsi hayvana karsi, düsmana,.. O vahsi hayvanin yada düsmanin nerde oldugunu bilmek daha önemliydi, yasami sürdürebilmek adina. Hali ile korkulu, negatif seyler daha fazla bizde kaliyor, ama artik simdiki yasamizda gerek kalmiyor, stress kaynagi oluyor hatta.
Bu konularda kitaplar var, kim bilir burdaki psikolog arkadaslar yardim eder. Ancak bir kitap okumak mücize cözüm degil. It takes work, yani is gerektiriyor. Enerjini harcaman lazim tekrar özgüvenini insa etmen için. Ve bu çok zor bir süreç. Biliyorum çünkü su an bende ayni süreçten geçiyorum. Düsüp tekrar ayaga kalktigin bir süreç.
Kilon ne kadar? Gerekirse doktora danis ve amelyat olanaklarini gözden geçir. Bende amelyat oldum ve hayatimin en iyi karari diyebilirim. Insanin hayatini çok etkiliyor. Amelyat olma ihtimali yoksa deli diyetler yapma. Sadece aksamlari yürüyüse çik, kulaginda sevdigin müzik olsun. Ve porsiyonunu biraz azalt, daha saglikli seylerinde porsyonunu yükselt. Kendine fazla baski kurma ve kendine yumusak ol. Baze günler pes edeceksin, baze günler daha iyi gidecek. Dedigim gibi bu bir süreçtir.
Bir günlük tut. Sabah günlügün içinde o gün neler yapmak istedigini yaz, bu küçük seylerde olabilir. Aksamda günün nasil geçtigini, hedeflerine ulastigini.. yaz. Ve dahada önemlisi, o günde pozitif geçen 1-3 sey arasi seyler yaz. Her gün bunu yazdiginda asil gün içinde baya birseyler yaptigini göreceksin. Pozitif seyler yazdigin içinde, aslinda hayatinda pozitif seyler var oldugunuda göreceksin.
Ha birde annen seni sandigin kadar dahada etkiliyor. Annenin asiri özgüveni, seni özgüvensiz yapiyor. "O herseyi biliyorsa, demek ki ben hiçbirsey bilmiyorum" diye düsünüyorsun aslinda. Arkadaslarini elestirmeside "demek ki dis dünya insanlari böyle elestiriyor, demek ki annem benide böyle elestiriyor" diye düsünmene yiter seni. Annen negatiflige ittigi için, sende negatiflestin, özgüvensizlestin.