- 3 Eylül 2012
- 21.838
- 57.425
Kısmen beni anlatıyorsunuz. Lisede ağır bir psikiyatrik tedavi gördüm. Yıllarca ilaç kullandım. Akran zorbalığına uğradım. Bazı insanlar psikiyatrik tedavi görenlere deli veya akıl hastası gözüyle bakıp kaçıyorlar genelde. Yaşıtlarım yaşlarına uygun şeyler yaşarken ben yalnızdım. Hep neden diye sordum kendime. Neden yalnızım, neden yaşıtlarım gibi değilim diye. Şu an 27 yaşındayım ve arkadaşım yok, işim yok. Lisede bir edebiyat öğretmenim vardı, beni ayrı severdi bilirdim. Bir gün bana ''sen yaşıtların gibi değilsin çok farklısın. İleride çok güzel yerlerde olacaksın biliyorum'' demişti. Bazen onu bulmak ve karşısında ağlamak istiyorum. ''Hocam siz bana bunu dediniz ama bir şey olamadım bakın'' demek istiyorum. Bizlerin sadece sevgiye ihtiyacı var dışlanmaya değil. Çevremizdekiler bunu anlamıyorlar.
21 gün detoksu var kendine yeni bişeyi alıştırmak için 21 gün bıkmadan yapmayı dene çok zor belki ama şu anki durumunu göz önünde bulundur kendini zorla alışırsınYok yok sorun değil, yazimin uzun oldugunun farkındayimyariya kadar okumaniz dahi mucize, o kadar uzun yazmisim ki
Cevremi degistirmem su an icin mümkün degil ama zaman ne gosterir bilemeyiz tabii.
Psikolojik destek kismina ben de katiliyorum, zaten yorum yapanlarin buyuk cogunlugu ayni seyi diyor. Cevremdeki halk sagligi merkezlerine bakacagim psikolog var mi diye...
Kararlilik ve istikrar en buyuk problemim. Su ana kadar bir seye karar veriyorum ancak 1-2 gune kalmadan vazgeçiyorum. Bununla nasil basa cikarim onu da bilmiyorum açıkçası.
Acikcasi artik kendimle ilgili iyi özellik bulmakta zorlaniyorumCanım o kadar kendinle ilgili şeyler yazmışsın hiç mi iyi bir özelliğin yok annenin bile iyi özelliğini yazmışsın senin hiçbir olumlu özelliğin yazılmamış. Öncelikle kendi olumlu yönlerini keşfetmelisin hep olumsuz özelliklerine odaklanırsan bu seni karamsarlığa sürükler. Kendini çok güzel ifade etmişsin ben bundan dolayı çok kitap okuduğunu düşündümherşey hayal kurmakla kendine hedef belirlemekle başlar hayal kur hedefini belirle o hedefe doğru yürü bak gör herşey düzelecek.
Tavsiyeleriniz icin cok teşekkürlerDeğişmek istiyorsan kendine güzel bir defter al. Oraya yapman gerekenleri sırala. Kişisel bakımla ve kıyafet seçimleriyle videolar izleyip kendine notlar al. Kıyafetlerini yeniden al netten alışveriş yaparsın çok satanlara bakıp modern popüler kıyafetleri alırsın. Telefonuna spor uygulamasını indirip her gün spor yaparsın. Akşamları annenle yürüyüşe çıkarsın. Bunları hepsi senin elinde. Ona buna enerjim yok diyorsun sağlık ocağına gidip kan testi yaptır. Belki vitamin değerlerin düşüktür. Onlar da yorgunluk ve enerjisizlik yapıyor. Ayrıca devlet hastanesinde ücretsiz psikologla görüşebilirsiniz. Özgüvenle ilgili yazılmış onlarca kitap var. Okumak da sana bir şeyler katabilir
O kadar kilo almışım ki nefes nefese kaliyorum artik, bir alisverise falan gidileceği zaman dahiSpor yapın.. yemin ederim ciddi söylüyorum her gün alışkanlık hale getirin açık havada spor yapın o imkan yoksa evde Leslie 3 mile yapın her gün. İnanılmaz iyi hissediyorsunuz. Sporun mutlulukla bir ilgisi olmalıKendinizi zinde hissediyorsunuz.. spor yapınca kilo da verirsiniz yan etki olarak o da özgüven artırır.. sporla iyi bir başlangıç yapabilirsiniz
Doğrudur, haklısınız.Öncelikle yazdıklarını bi tekrar okumanı tavsiye ediyorum. Çünkü sürekli kendinde olumsuz taraflar görüyorsun, sürekli eleştiriyorsun. Değersizlik hissin babandan dolayı olabilir. Okb gibi hastaliklar icin kendi kendine teşhis koyma. Lütfen doktora görün. Nefes aldığımız sürece hala umut var, hayattan umudunu kaybetme. Sosyalleşme konusunda istediğimiz gibi insan bulamayız bu bir, çok alıngan olursak hayat çekilmez olur. İnsanlarla tanış, sen selam ver, sen konuş mesela. İnsanların tavır ve davranışlarını kişisel olarak algılama. Kendinle ilgili şüpheye düşme. İnsanların senin hakkındaki düşüncelerini önemseme. Herşey iletişimde kararında olmalı çünkü. En önemlisi de herkesin senin gibi insan olduğunu unutma. Kendini geliştir, hobi bul mesela.
Ne güzel bunu kompleks yapmamaniz.Ben de senin deyiminle "kalın kafalıyım". Bir fıkra anlatılır ben 3. fıkraya geçildiğinde basarım kahkahayı. Bunu hem ailem hem de eşim çok iyi bilir ve çok gülerler bu halime. Ben de bununla barışığım. Kötü bir şey değil ki, insanlar gülüp geçerse siz de gülün geçin, kompleks yapmayın bunu. Çünkü eminim pratik zeka değiliz belki ama başka baskın alanlarımız var. Ben mesela hiç pratik düşünemem ama çok derin analizler yapabilirim. Bir şeyi kısa yoldan çözemeyebilirim ama karmaşık sorunlarla başa çıkabilirim. Çok hızlı okuyabilir, çok derinden empati kurabilirim. Yani, kendinizi tanıyıp üstün özelliklerinizi keşfedip sevmelisiniz. Zayıf yönlerinizi de sevip gerekirse bunu espri malzemesi yapabilirsiniz. Kendimize ne çok yükleniyoruz aslında. Olduğumuz kişiyi sevip sarılsak ve böyle kabul etsek kendimizi hayat o kadar güzel ki..
ben onlıne terapi alıyorum. O kadar abartılı değil. Paket aldım 1500 tl Ağustosdan beri surekli iletişim halindeyim.Seansi en az 400 kusur liradir tahminim. Bilmem kac seans gerekir iyi bir doktorda.
Anliyorum, ama mesela ben de daha önceden özel bir hastaneye gidiyordum. Sigortam ayda 1 muayeneyi karsiliyordu o hastanede, normal seans ucreti 400 kusur tl civariydi, biz %5 veya 10'luk bir kismini ödüyorduk yalan olmasin... Ordan bir fikrim var.ben onlıne terapi alıyorum. O kadar abartılı değil. Paket aldım 1500 tl Ağustosdan beri surekli iletişim halindeyim.
Direkt taciz degil ama kucukken uvey babamdan siddet görüyordum.. Bazen de benim kol ve bacak gibi yerlerimi isirdigini hatirliyorum gene onun. Gayet sinir bozucu bir durumdu yani, bir de bana "bagirma" demesi cabasi... sanki bedenim uzerinde bile hak sahibi degilmisim gibi... Kendisi zaten dengesiz ve cocuk ruhlu bir insandi, halen de oyle gerçi. Sonradan sonradan bu aliskanliklarini biraz biraz biraksa da hala o kapasiteye sahip olduğunu bilmek dahi üzücü...Sevgili konu sahibi acaba geçmişinde taciz gibi bir durummu olduki,kendini erkek Fatma diye korumaya aldın.. geçmişinde çok travmalar birikmiş gibi geldi.psikolog değilim ama TLC de ağır yaşamlar var aklıma bu anlattıklarından oradaki kadınlar geldi ama sen asla öyle olmayacaksın,toparlanacaksin ve kendine döneceksin,yürüyüşün bile değişecek.kendine çok haksızlık yaptığının farkindamısın? İçindeki çocuğa sımsıkı sarılıyorum ve lütfen bugünden itibaren karar alıyorsun ve kendine hedef belirliyorsun en başta kişisel temizlik ile güne başlıyorsun.birde bipolar gibi bir hastalıkla mücadele etmişsin bunlar kolay şeyler değil.kelimeleri kağıda güzel dokuyorsun kötü günler geçecek,geçmesi için azcik çabala olurmu
Sırf bu korku yüzünden 2. evlilik yapamayacak olmak.. hiçbir psikopat minik kızıma böyle davranamasın diye. Sanırım bir daha asla evlenmeyeceğim ve böyle ölüp gideceğim. Madem bu kadar olumsuz bir adamdı anneniz neden ondan boşanmadı? Üvey değil öz babası yapsa parçalar insan.Direkt taciz degil ama kucukken uvey babamdan siddet görüyordum.. Bazen de benim kol ve bacak gibi yerlerimi isirdigini hatirliyorum gene onun. Gayet sinir bozucu bir durumdu yani, bir de bana "bagirma" demesi cabasi... sanki bedenim uzerinde bile hak sahibi degilmisim gibi... Kendisi zaten dengesiz ve cocuk ruhlu bir insandi, halen de oyle gerçi. Sonradan sonradan bu aliskanliklarini biraz biraz biraksa da hala o kapasiteye sahip olduğunu bilmek dahi üzücü...
Tesekkur ederim bu arada guzel kelimeleriniz icin...
seanslar normalde çok pahalı bu onlıne olduğu için belki uygun yaptı.Bizim görüşmede kısıt yok. Bunaldığım her an ulaşabiliyorum terapistime.Beklentisi madiyat değil sanırım ondan.Bana terapist çok bir dost yoldaş oldu.Anliyorum, ama mesela ben de daha önceden özel bir hastaneye gidiyordum. Sigortam ayda 1 muayeneyi karsiliyordu o hastanede, normal seans ucreti 400 kusur tl civariydi, biz %5 veya 10'luk bir kismini ödüyorduk yalan olmasin... Ordan bir fikrim var.
Normalde terapilerin en azindan haftada bir olmasi gerekiyormus. (Belki de gidisata gore haftada 2 falan bile olabilir, bilemeyecegim...) Benim sigorta ayda biri karşıladığından ötürü terapi alamiyordum anlayacaginiz..
Yukarida onceki mesajlarda da yazdigim gibi, boşanmıyor degil, boşanamıyor.Sırf bu korku yüzünden 2. evlilik yapamayacak olmak.. hiçbir psikopat minik kızıma böyle davranamasın diye. Sanırım bir daha asla evlenmeyeceğim ve böyle ölüp gideceğim. Madem bu kadar olumsuz bir adamdı anneniz neden ondan boşanmadı? Üvey değil öz babası yapsa parçalar insan.
İnanin, soylemesi kolay ancak yapmasi zor. Yasadigimiz sartlari bilseniz boyle demezdiniz. Dediginiz seyler (dava acmak, sahit bulmak vs.) Zaten ileride yapacagimiz seyler. Ancak şu an zamani degil. Annem de ileri goruslu bir insan, bu isin boyle surmeyeceginin farkinda. Ancak babami tanimadan, onun ne tur bir cirkef oldugunu bilmeden bence boyle demeyin.Siz küçükken kollarınızı ısırıp size zarar verirmiş. İyilik kisvesi altında dövermiş. Yargılamak istemiyorum ama neden boşanamıyor? Hayır neden Yani? Gidip dava açsa şahitler bulsa, tazminat talep etse neden boşanamasın, neden anlamıyorum.
Size böyle davranan bir adamdan yeni Çocuklar yapması ise bambaşka bir konu. Oraya girmiyorum.
Özgüven ve değersizlik hissi, temelden, aileden, anne babadan gelir biraz da. Farkında olmasak da aslında annelerimizden çok fazla şey getiriyoruz bugünümüze. Aslında çözülebilecek problemleriniz var. Sizin harekete geçme probleminiz var gibi geldi. Pekala epilasyon yapabilir, saçınızı boyayabilir, bir nemlendirici bir tonikle sabah akşam basit bir bakım yapabilirsiniz. Ayda bir kuaföre uğrar kaş bıyık olayını da halledersiniz.
Belki harekete geçmenizi engelleyen etmen her ne ise annenizin zamanında harekete geçmesini engelleyen etmenle birbirine benziyordur. İnsanlar harekete geçme ve mücadele duygularını ailelerinden öğrenir. Bu bir zincir gibidir. Zinciri kırmak deyimi buradan gelir: bu kısır döngüden kurtulmak için sizin de bir şeyler yapmanız gerekir.
Merhaba herkese. Direkt konuya giriyorum.
Benim sorunum, küçüklüğümden beri gelen özgüvensizlik,ve değersizlik hissiyati.
Küçükken de böyleydi, büyüdüm gene bir şey değişmedi.
Genelde kucuklugumu anlatiyorum anneme falan, onlar da "buyu artik 25 yasina geldin" diyor. Ama ben ne yapayim, 25 yasima kadar kucuklugumden gelen sorunlar getirdi beni. Onlar olmadan nasil olabilir, hicbir fikrim yok ki.
Ilkokuldaydim mesela, herkesi kendimden üstün görürdüm, kendime guvenim 0'dı. Zaten sümüklü, ağlak ve tombul bir tiptim o yıllarda. Üstün görmem, özgüvensiz olmam belki de isabetti.
Mesela size bir anımı anlatayim ilkokuldan. Bir keresinde, hoca sinifa yeni gelen bir kizi benim yanima oturtmak istedi. Benim de aklimdan gecen dusunce aynen şu sekil; "iyi bari, ben de biraz ondan caliskan olmayi ogrenirim." Sonra o kiz benimle oturmak istemedi, o ayri.
(Okulda beni kimse sevmezdi ve yaninda istemezdi, arada bir degisse de bu durum, sonraki egitim hayatimda fazla degismedi. Hep dalgalandi arkadaslik iliskilerim.)
Kendimi ne kadar aşağıya ceken bir dusunce olduğuna bakar misiniz? Iste ben bu kotulugu kendime 25 sene boyunca yaptim, yapıyorum. Ama elimden baska bir sey de gelmiyor, kendine iyi davranan, kendiyle barisik insanlar nasildir bilmiyorum, hep özeniyorum ama... ozguvenli insanlar nasildir, ozguvenli hissetmek nasil bir seydir hicbir fikrim yok.
Annem mesela, benim tam tersimdir; hic kimseyi kendinden ustun gormezdi, hatta hep insanlara kulp takma gibi bir huya sahipti her daim, herkesi mutlaka arkasından veya yuzune elestirirdi, (kotu bir huy belki ama onun gibi olmak isterdim aslinda) buna benim arkadaslarim da dahil. Ben de "onlara öyle deme" dedigim zaman küçük halimle, annem bana "elalemi niye koruyorsun?" derdi. O yıllarda annemin bu huyuna çok sinir olurdum, ama simdi bakıyorum da, belki de annem beni goruyor ve benim kendime olan guvenim geri gelsin, başkalarına daha elestirel bakabileyim diye belki boyle davraniyordu... yoksa bana kalsa herkes mukemmel, bir ben tü kaka.
Buyudukce de bir sey degismedi pek ruh halimle ilgili, degisenler belki de sunlardi sadece;
*Daha erkek Fatma oldum. Ağlaklıktan erkek Fatmalığa terfi ettim. Insanlar gucumden, deliligimden, mesafemden ve ciddiyetimden korkmaya basladilar.
* Yillarin getirdigi bir hastalik ortaya cikti bende, manik depresif nam-ı diger bipolar bozukluk, arti olarak kaygi bozuklugu. Ayriyeyen kendimde OKB (Obsesif kompülsif bozukluk)olmasindan şüpheleniyorum, hafif de olsa.
Ortaokula gectigimde biraz biraz arkadas edindim ve özgüvenim az biraz yerine geldi ama hala sifirdi. Zaten ortaokul sonda da hastaligim ortaya cikti ve hayatim tersine dondu. O zamana kadar derslerimin iyi olmasi ile kendimi kabul ettirebilmisken, lisede iken ders notlarim da dusunce artik hicbir degerim kalmadi insanlarin gozunde. Belki babam artik eskisi gibi notlarıma karismadigi icin dustu derslerim, ilk ve ortaokuldaki gibi beni korkutup zorlasaydi belki gene, derslerim iyi olurdu.
Zaten birinin bana bir sey yaptirmasi icin ajitasyon yapmasi veya (babam ise) korkutmasi yeterli. Babam dedigim ise uvey babam, oz babamla ilisigim yok. Iradem de pek kuvvetli sayilmaz.
Erkek arkadas olaylari hic olmadi zaten. Benim yasimda bir kizin en azindan bir tane de olsa gonul iliskisi olmuştur belki de. Ben bu konuda da koca bir sıfırım.
(Ilkokuldaydi gene, birinden hoslandigima dair dedikodular ortaya çıkmıştı. O kisi ile beden dersinde yalniz kalinca bana dedigi sey şu oldu; "Seni sevmiyorum.". Bu kadar. Zaten benim gibi birini ne edecekti? "Benim gibi birini..." diye baslayan cümleleri de cok sık kurarım, bu arada.)
Bunlarin haricinde insan iliskilerim hep bozuk ve kopuk oldu. Su ana kadar bir tane bile gercek arkadasim yok, olmadi uzun vadeli arkadaşlığım. Oldugunu dusunduklerim de hep bana kotuluk yaptı veya farkli niyetlerle yaklasti. Artik kotu arkadas miknatisi miyim, bilemiyorum. Yoksa ben mi beceriksizim insan iliskilerinde, evet, galiba oyle.
Universiteye basladigimda yalnizdim, bitirdigimde de yalniz bitirdim. Birileriyle konustum tabii, kahve falan ictik, bir seyler de yedim onlarla; hatta arkadas bile oldum, ama fayda etmedi, sonda gene yalnizdim. Sonunda, mezuniyette, kep atma toreninde kimse yanima bile gecmek istemedi sahneye cikacakken misal. Hoca yanima birini getirtti de ciktik sahneye.
Hep ortamlara ayak uydurmakta zorlandim.
Mesela diger kizlar makyaj yapiyor, isleri gucleri var artik, isine gidip geliyorlar; hayata umutla bakiyorlar ve arkadaslari var. Ayriyeten
hayatinda biri var hepsinin. Gonul iliskileri var yani. Bense hala cocuk gibiyim, suratim hiyara dondu, arada bir yikaya yikaya. Kiloluyum, saclarim pirasa puskulu gibi, makyaj zaten yapmiyorum. (Belki beni elestireceksiniz ama bunları soylemezsem durumun ciddiyetini belki de anlamayacaksiniz.) Agdayi aklima gelince yapiyorum iste, ozetle duzenli bir bakim rutinim yok. Bakimsizim tabiri caizse. (Bakimli insanlara da özeniyorum aslinda ama bende onlar kadar enerji yok.) Giyinmeyi zaten bilmiyorum, duz kiyafetler giyiyorum genelde, giydiklerimin bir esprisi yok. Renkleri nasil kullanacagimdan vs haberim yok ve rüküşüm. (İçimden de gelmiyor guzel giyinmek zaten.) İş zaten yok, mülakatlar olumsuz sonuçlanıyor onceden de yazmistim bazi konularda. Kimseyi motive etmeyi birakin kendimi motive etmekten acizim. Cocuk gibiyim aslinda, belki de Peter Pan sendromu var bende, bilmiyorum. Peter pan'i da kucukken hic sevmezdim cocuk gibi olmaya ozendigi icin, ama Allah beni simdi bununla (cocuk gibi olmakla) sınıyor baksaniza.
Gectigimiz haftalarda bende depresyon olup olmadigi ile ilgili bir soru sormustum gene burda. Simdi anliyorum ki, bende depresyon yok, ozguvensizlik ve degersizlik hissi var. Bunu anlamistim onceden, ama gecenlerdeki sorumu tekrar okuyunca aslinda bunun kokunde de bunun yattigini anladim. Zira kendine deger veren hicbir insan vaktini çöp etmez.
Ve bunun haricinde, kaz kafaliyim. Kalin kafaliyim yani. Yani mesela pratik fikirli degilim, erken kavrayamiyorum hicbir seyi. Bu da cok pot kırmama, gorgusuz ve cahil gibi gorunmeme yol aciyor.. halbuki ortama ayak uydurabilsem, belki de kendimi kamufle edecegim. Uyumsuzum belki de.
Son olarak, sizden istedigim sey bana vereceginiz birkac tavsiye. Artik hayatimi boyle idame ettirmek istemiyorum, 25 yasima geldim ve ben de yaşıtlarım gibi olmak istiyorum... simdiden teşekkürler herkese.
Bencede özguvensizlik var evliyim sjmdi gene depresyon gibi biseydeyim kompleksi bilmem ne evlendiğimde beri çoğu zaman oldu kendimi mahvettim yıprattı napacam bilmiyorum kimse yok uzaktayım sosyal ortamim yok hep ondan oluyo zatenMerhaba herkese. Direkt konuya giriyorum.
Benim sorunum, küçüklüğümden beri gelen özgüvensizlik,ve değersizlik hissiyati.
Küçükken de böyleydi, büyüdüm gene bir şey değişmedi.
Genelde kucuklugumu anlatiyorum anneme falan, onlar da "buyu artik 25 yasina geldin" diyor. Ama ben ne yapayim, 25 yasima kadar kucuklugumden gelen sorunlar getirdi beni. Onlar olmadan nasil olabilir, hicbir fikrim yok ki.
Ilkokuldaydim mesela, herkesi kendimden üstün görürdüm, kendime guvenim 0'dı. Zaten sümüklü, ağlak ve tombul bir tiptim o yıllarda. Üstün görmem, özgüvensiz olmam belki de isabetti.
Mesela size bir anımı anlatayim ilkokuldan. Bir keresinde, hoca sinifa yeni gelen bir kizi benim yanima oturtmak istedi. Benim de aklimdan gecen dusunce aynen şu sekil; "iyi bari, ben de biraz ondan caliskan olmayi ogrenirim." Sonra o kiz benimle oturmak istemedi, o ayri.
(Okulda beni kimse sevmezdi ve yaninda istemezdi, arada bir degisse de bu durum, sonraki egitim hayatimda fazla degismedi. Hep dalgalandi arkadaslik iliskilerim.)
Kendimi ne kadar aşağıya ceken bir dusunce olduğuna bakar misiniz? Iste ben bu kotulugu kendime 25 sene boyunca yaptim, yapıyorum. Ama elimden baska bir sey de gelmiyor, kendine iyi davranan, kendiyle barisik insanlar nasildir bilmiyorum, hep özeniyorum ama... ozguvenli insanlar nasildir, ozguvenli hissetmek nasil bir seydir hicbir fikrim yok.
Annem mesela, benim tam tersimdir; hic kimseyi kendinden ustun gormezdi, hatta hep insanlara kulp takma gibi bir huya sahipti her daim, herkesi mutlaka arkasından veya yuzune elestirirdi, (kotu bir huy belki ama onun gibi olmak isterdim aslinda) buna benim arkadaslarim da dahil. Ben de "onlara öyle deme" dedigim zaman küçük halimle, annem bana "elalemi niye koruyorsun?" derdi. O yıllarda annemin bu huyuna çok sinir olurdum, ama simdi bakıyorum da, belki de annem beni goruyor ve benim kendime olan guvenim geri gelsin, başkalarına daha elestirel bakabileyim diye belki boyle davraniyordu... yoksa bana kalsa herkes mukemmel, bir ben tü kaka.
Buyudukce de bir sey degismedi pek ruh halimle ilgili, degisenler belki de sunlardi sadece;
*Daha erkek Fatma oldum. Ağlaklıktan erkek Fatmalığa terfi ettim. Insanlar gucumden, deliligimden, mesafemden ve ciddiyetimden korkmaya basladilar.
* Yillarin getirdigi bir hastalik ortaya cikti bende, manik depresif nam-ı diger bipolar bozukluk, arti olarak kaygi bozuklugu. Ayriyeyen kendimde OKB (Obsesif kompülsif bozukluk)olmasindan şüpheleniyorum, hafif de olsa.
Ortaokula gectigimde biraz biraz arkadas edindim ve özgüvenim az biraz yerine geldi ama hala sifirdi. Zaten ortaokul sonda da hastaligim ortaya cikti ve hayatim tersine dondu. O zamana kadar derslerimin iyi olmasi ile kendimi kabul ettirebilmisken, lisede iken ders notlarim da dusunce artik hicbir degerim kalmadi insanlarin gozunde. Belki babam artik eskisi gibi notlarıma karismadigi icin dustu derslerim, ilk ve ortaokuldaki gibi beni korkutup zorlasaydi belki gene, derslerim iyi olurdu.
Zaten birinin bana bir sey yaptirmasi icin ajitasyon yapmasi veya (babam ise) korkutmasi yeterli. Babam dedigim ise uvey babam, oz babamla ilisigim yok. Iradem de pek kuvvetli sayilmaz.
Erkek arkadas olaylari hic olmadi zaten. Benim yasimda bir kizin en azindan bir tane de olsa gonul iliskisi olmuştur belki de. Ben bu konuda da koca bir sıfırım.
(Ilkokuldaydi gene, birinden hoslandigima dair dedikodular ortaya çıkmıştı. O kisi ile beden dersinde yalniz kalinca bana dedigi sey şu oldu; "Seni sevmiyorum.". Bu kadar. Zaten benim gibi birini ne edecekti? "Benim gibi birini..." diye baslayan cümleleri de cok sık kurarım, bu arada.)
Bunlarin haricinde insan iliskilerim hep bozuk ve kopuk oldu. Su ana kadar bir tane bile gercek arkadasim yok, olmadi uzun vadeli arkadaşlığım. Oldugunu dusunduklerim de hep bana kotuluk yaptı veya farkli niyetlerle yaklasti. Artik kotu arkadas miknatisi miyim, bilemiyorum. Yoksa ben mi beceriksizim insan iliskilerinde, evet, galiba oyle.
Universiteye basladigimda yalnizdim, bitirdigimde de yalniz bitirdim. Birileriyle konustum tabii, kahve falan ictik, bir seyler de yedim onlarla; hatta arkadas bile oldum, ama fayda etmedi, sonda gene yalnizdim. Sonunda, mezuniyette, kep atma toreninde kimse yanima bile gecmek istemedi sahneye cikacakken misal. Hoca yanima birini getirtti de ciktik sahneye.
Hep ortamlara ayak uydurmakta zorlandim.
Mesela diger kizlar makyaj yapiyor, isleri gucleri var artik, isine gidip geliyorlar; hayata umutla bakiyorlar ve arkadaslari var. Ayriyeten
hayatinda biri var hepsinin. Gonul iliskileri var yani. Bense hala cocuk gibiyim, suratim hiyara dondu, arada bir yikaya yikaya. Kiloluyum, saclarim pirasa puskulu gibi, makyaj zaten yapmiyorum. (Belki beni elestireceksiniz ama bunları soylemezsem durumun ciddiyetini belki de anlamayacaksiniz.) Agdayi aklima gelince yapiyorum iste, ozetle duzenli bir bakim rutinim yok. Bakimsizim tabiri caizse. (Bakimli insanlara da özeniyorum aslinda ama bende onlar kadar enerji yok.) Giyinmeyi zaten bilmiyorum, duz kiyafetler giyiyorum genelde, giydiklerimin bir esprisi yok. Renkleri nasil kullanacagimdan vs haberim yok ve rüküşüm. (İçimden de gelmiyor guzel giyinmek zaten.) İş zaten yok, mülakatlar olumsuz sonuçlanıyor onceden de yazmistim bazi konularda. Kimseyi motive etmeyi birakin kendimi motive etmekten acizim. Cocuk gibiyim aslinda, belki de Peter Pan sendromu var bende, bilmiyorum. Peter pan'i da kucukken hic sevmezdim cocuk gibi olmaya ozendigi icin, ama Allah beni simdi bununla (cocuk gibi olmakla) sınıyor baksaniza.
Gectigimiz haftalarda bende depresyon olup olmadigi ile ilgili bir soru sormustum gene burda. Simdi anliyorum ki, bende depresyon yok, ozguvensizlik ve degersizlik hissi var. Bunu anlamistim onceden, ama gecenlerdeki sorumu tekrar okuyunca aslinda bunun kokunde de bunun yattigini anladim. Zira kendine deger veren hicbir insan vaktini çöp etmez.
Ve bunun haricinde, kaz kafaliyim. Kalin kafaliyim yani. Yani mesela pratik fikirli degilim, erken kavrayamiyorum hicbir seyi. Bu da cok pot kırmama, gorgusuz ve cahil gibi gorunmeme yol aciyor.. halbuki ortama ayak uydurabilsem, belki de kendimi kamufle edecegim. Uyumsuzum belki de.
Son olarak, sizden istedigim sey bana vereceginiz birkac tavsiye. Artik hayatimi boyle idame ettirmek istemiyorum, 25 yasima geldim ve ben de yaşıtlarım gibi olmak istiyorum... simdiden teşekkürler herkese. Iyi akşamlar.