- Konu Sahibi inceuclusarjiolanvarmi
- #1
Merhaba;
Tam olarak nereden başlasam karar veremedim ancak mecbur kalmadıkça her doktorun yazdığı ilacı kullanmamanız için belki faydası olur yazacaklarımın. Belli başlı hastalıklar için geçerli değildir yazacaklarım. Bipolar, şizofreni, panik atak vb. hastalıklarda ilaç kullanımı şarttır. Ancak depresyon ve takıntılar, anksiyete, okb ilerlemiş seviyede değilse mümkünse ilaçlardan uzak durun.
İlk psikiyatra gittiğimde 17 yaşındaydım. Ağır depresyon geçirdiğim kanısına vararak 2 farklı ilaç yazdı reçeteye. 1 yıl boyunca ilaç kullandım. İlaçlara alışma evresi yeterince kötü değilmiş gibi bırakma evresi de berbattı. Aradan birkaç yıl geçtiğinde yine kötü bir döneme girdim. İkinci kez doktora gittiğimde bu sefer anksiyete ve depresyon teşhisi koyuldu. Tekrar ilaç tedavisi ve tekrar aynı sıkıntılar. Bu ilaçlar daha az düşünebilmem için veriliyordu ancak zamanla düşünme yetimi kaybettiğimi fark ettim... Ottan farkım kalmamıştı.
Tek tek yazmayayım defalarca doktora gittim defalarca teşhis koyulup tedavi süreci işlendi. Son gittiğimde hayatımın en kötü zamanını yaşıyordum. Berbat durumdaydım ve intihar eşiği hiç bu kadar yakın olmamıştı. Bu kez teşhis listesi kabarıktı.
-Anksiyete
-iki uçlu duygu durum bozukluğu
-depresyon
-obsesif kompulsif bozukluk
-uyku bozukluğu
diye uzuyor liste. Daha önce kullandığım ilaçlara şükretmemi sağlayan bir reçete yazdı. Bu kez tedavim daha uzun sürdü ve günün yarısı uyumakla geçiyordu. Bir süre sonra iyileştim, en azından öyle sandım. İlaç kullanımını bıraktım ya da ara verdim diyelim. Zira ne zaman aynı şeyleri yaşasam yine doktora gidecektim ve yine kabarık bir ilaç listesi ile muhatap olacaktım.
Velhasılı kelam bünyem o kadar fazla kimyasala maruz kaldı ki eski hallerimi deli gibi özlüyorum. Düşünemiyorum, üzülemiyorum, layığıyla hissedemiyorum hiçbir şeyi. Son gittiğim psikiyatra bu durumu söyledim. Kullandığım ilaçları ve o süreçleri anlattım. Kimyasalların beyin gücünü olumsuz etkilediğini ve kalıcı hasar bırakabildiğini söyledi. Mecbur kalınmadıkça kullanılmamasının daha doğru olduğundan, terapi yöntemiyle tedavi edilebileceğinden bahsetti. Lakin benim için biraz geç kalınmıştı. Hayatımın büyük bir kısmını belki de gerek olmadığı halde bu kimyasallarla tükettim.
Şimdi bakıyorum da her psikiyatra giden elinde antidepresan reçetesiyle dönüyor. Yahu bu insanların hepsinin mi ilaca ihtiyacı var? Tabi ki hayır. O kadar yaygınlaştı ki antidepresan kullanımı, insanlar ne kadar zararlı olabileceğini düşünmüyor bile. Yakın bir arkadaşım manik teşhisiyle 1 yıl tedavi gördü ve sonrasında aslında manik olmadığı anlaşıldı. Böyle de doktorlar var maalesef...
Mecbur kalmadıkça lütfen ilaç kullanmayın. Keşke hiç ihtiyaç duymasaydım o ilaçlara da, mücadele edebilseydim tek başıma. Eski hallerime baktığımda düşünemediğimi, hissedemediğimi fark edip üzülüyorum sadece. Artık eskisi kadar üretici ve neşeli değilim. Sadece yaşıyorum, mecburiyetten. Neyse ki artık ilaç kullanmıyorum.
Tam olarak nereden başlasam karar veremedim ancak mecbur kalmadıkça her doktorun yazdığı ilacı kullanmamanız için belki faydası olur yazacaklarımın. Belli başlı hastalıklar için geçerli değildir yazacaklarım. Bipolar, şizofreni, panik atak vb. hastalıklarda ilaç kullanımı şarttır. Ancak depresyon ve takıntılar, anksiyete, okb ilerlemiş seviyede değilse mümkünse ilaçlardan uzak durun.
İlk psikiyatra gittiğimde 17 yaşındaydım. Ağır depresyon geçirdiğim kanısına vararak 2 farklı ilaç yazdı reçeteye. 1 yıl boyunca ilaç kullandım. İlaçlara alışma evresi yeterince kötü değilmiş gibi bırakma evresi de berbattı. Aradan birkaç yıl geçtiğinde yine kötü bir döneme girdim. İkinci kez doktora gittiğimde bu sefer anksiyete ve depresyon teşhisi koyuldu. Tekrar ilaç tedavisi ve tekrar aynı sıkıntılar. Bu ilaçlar daha az düşünebilmem için veriliyordu ancak zamanla düşünme yetimi kaybettiğimi fark ettim... Ottan farkım kalmamıştı.
Tek tek yazmayayım defalarca doktora gittim defalarca teşhis koyulup tedavi süreci işlendi. Son gittiğimde hayatımın en kötü zamanını yaşıyordum. Berbat durumdaydım ve intihar eşiği hiç bu kadar yakın olmamıştı. Bu kez teşhis listesi kabarıktı.
-Anksiyete
-iki uçlu duygu durum bozukluğu
-depresyon
-obsesif kompulsif bozukluk
-uyku bozukluğu
diye uzuyor liste. Daha önce kullandığım ilaçlara şükretmemi sağlayan bir reçete yazdı. Bu kez tedavim daha uzun sürdü ve günün yarısı uyumakla geçiyordu. Bir süre sonra iyileştim, en azından öyle sandım. İlaç kullanımını bıraktım ya da ara verdim diyelim. Zira ne zaman aynı şeyleri yaşasam yine doktora gidecektim ve yine kabarık bir ilaç listesi ile muhatap olacaktım.
Velhasılı kelam bünyem o kadar fazla kimyasala maruz kaldı ki eski hallerimi deli gibi özlüyorum. Düşünemiyorum, üzülemiyorum, layığıyla hissedemiyorum hiçbir şeyi. Son gittiğim psikiyatra bu durumu söyledim. Kullandığım ilaçları ve o süreçleri anlattım. Kimyasalların beyin gücünü olumsuz etkilediğini ve kalıcı hasar bırakabildiğini söyledi. Mecbur kalınmadıkça kullanılmamasının daha doğru olduğundan, terapi yöntemiyle tedavi edilebileceğinden bahsetti. Lakin benim için biraz geç kalınmıştı. Hayatımın büyük bir kısmını belki de gerek olmadığı halde bu kimyasallarla tükettim.
Şimdi bakıyorum da her psikiyatra giden elinde antidepresan reçetesiyle dönüyor. Yahu bu insanların hepsinin mi ilaca ihtiyacı var? Tabi ki hayır. O kadar yaygınlaştı ki antidepresan kullanımı, insanlar ne kadar zararlı olabileceğini düşünmüyor bile. Yakın bir arkadaşım manik teşhisiyle 1 yıl tedavi gördü ve sonrasında aslında manik olmadığı anlaşıldı. Böyle de doktorlar var maalesef...
Mecbur kalmadıkça lütfen ilaç kullanmayın. Keşke hiç ihtiyaç duymasaydım o ilaçlara da, mücadele edebilseydim tek başıma. Eski hallerime baktığımda düşünemediğimi, hissedemediğimi fark edip üzülüyorum sadece. Artık eskisi kadar üretici ve neşeli değilim. Sadece yaşıyorum, mecburiyetten. Neyse ki artık ilaç kullanmıyorum.