Hafif hafif, usul usul başlıyor karanlık çökmeye,
Yalnızlığım, sensizliğim bu koskaca şehirden
Ve bu şehrin sessizliğinden de büyük yeşil gözlüm.
Nedense hiç sevmiyorum akşamları,
Her akşam gün batışında,
Sensizliğim o siyah, simsiyah perdelerini
Giyip üzerime geliyor gibi,
Yılgın ediyor akşamlar beni,
Sen de sevmezsin belki akşamları benim gibi,
Kimbilir sende de ne hisler uyandırıyor.
Neler düşünüyorum bazen biliyormusun?
Yeşil olsa diyorum akşamlar,
Akşam üstü karanlık yerine yeşillik çökse,
Gökyüzü yeşil, geceler yeşil olsa,
Doğa hep yemyeşil kalsa,
Öyle çok seviyorum ki yeşili,
Bahara tutkumda bundan galiba,
Ve o yeşil dünyamda, gözlerini bulsam,
Bence en güzel yeşil gözlerin yeşil gözlüm...
Şimdi şu an, şu saniye,
Ne tutkulara boyun eğip,
Ne düşler kuruyorum prangalı anılarımdan değilmi?
Sana tuhaf geliyor belki bu duygusallığım,
Eminim öyledir,
Hiç bilmezdim,
Sensizliğin beni böylesine satırlara tutkun
edeceğini,
Hiç aklıma gelmezdi,
Böyle sarılıp kağıda, kaleme duygusal satırlar
yazacağım.
Oluyor yeşil gözlüm,
Bir an, mutlu geçmiş bir an bile
Böylesine duygusal yapabiliyor insanı,
O bir an, anı olarak kalsa bile güzel,
Her sözünü tek tek duymak,
Tekrar tekrar dünü yaşamak bile güzel.
Değilmi ki; sen varsın o bir anda,
Değilmi ki; ben varım o bir anda,
Dün o bir ana,
Bir ömrün çoşkusunu sığdırdı isek biz,
Bugün elele, daha güzenli yarınlara,
Bir asırlık çoşkuyu, bir asırlık mutluluğu
sığdırabiliriz.
Dün bizimdi,
Bugünde bizim,
Yarında bizim olacak yeşil gözlüm İNAN!..