- 14 Ekim 2016
- 7.057
- 47.552
- Konu Sahibi Aneksenamunnn
- #81
Evet arkadaşlar yeterince azarlamış sizi... ki bence de bunu hak ettiniz.
Ben de kendimce bir çözüm sunacağım.
Öncelikle, anneniz size muhtaç olduğu için evinize yerleşti. Ve şimdi hem muhtaç hem de ev sahibinin alanını işgal ediyor, şeklinde düşünüyorsunuz. Ve bu düşünce "sehpanın yerini değiştirme hakki kimdedir" sorusunu meydana getiriyor.
Sizin bakış acınıza göre sizin hakkinizdir. Çünkü anneniz zaten sığıntı. O sebeple evde diken üstünde olmalı, hep misafir gibi çekinmeli.
Fakat bu düşüncede kendisiyle çelişen durumlar var.
Mesela... anneniz misafirse .. o halde misafir olmalıdır. Misafire ikram yapmak, yardım etmek zorundayız. Ama gördüğüm kadarıyla sizin evde durum tam tersi.
Bir diğer mesele. Bazı eşyaların yerini değiştirmesi.. eger eşyayı mutfakta salonda vb o kullanacaksa (ki kullaniyor) yerlerini kendine göre en kolay yere koymalıdır.
Eğer eşyaların yerine karar verme yetkisi sizdeyse... onları kullanma sorumluluğu da siz de olmalidır.
Hayatta her şey böyledir.
Yetkisi çok olanın,sorumluluğu büyüktür.
Eğer anneniz evi çekip cevirmek gibi ciddi bir sorumluluk altında ise... yetkileri de geniş olmak zorundadır.
Yok annenizin hiçbir yetkisi olmayacaksa. Sorumluluğu da olmayacaktır.
Yani anneniz o evde yetkili. Çünkü sorumluluj üstlenmiş.
Anneniz sığıntı değil
Size muhtaç da değil
Tam aksine elini taşın altına koymuş. Çalışıyor.
Emin olun kalbi kırılıp giderse... Çok güzel paralara müthiş işler bulur.
Buna inanın.
Arzu ederseniz. Ona bir iş bulun. Eminim o giderken mağdur olan siz olursunuz
Eğer annenizi kendinize muhtaç görmeseydiniz düşünceleriniz bu kadar sivrilmezdi.
Kitapları odasına alması mesela... okuyorsa yanında dursun kitaplar. Kitaplari çalmadı. Evin içindeler. Isterseniz alıp okuyabilirsiniz.
Şimdi yazacaklarım kulağınıza küpe olsun:
Allah gecinden ve sıralı ölüm versin. Ama birgün annenizin acısını yaşarken, büyük acınıza kendi ellerinizle bir de vicdan azabı eklemeyin.
Babam. Tam 10 sene yatalak babaannemi baktı. Arada bezini degistiriordum. Mutlaka öpüyordum. O sadece bakiyordu. Ama yine de zaman zaman vicdanıma sorarım: görevim bu kadar mıydı diye.
Allah hicbirimizi evlat eline düşürmesin. Dünyanın en hayırlı evladı olsa bile..zira ben evlattan çok korkarım.
Ben de kendimce bir çözüm sunacağım.
Öncelikle, anneniz size muhtaç olduğu için evinize yerleşti. Ve şimdi hem muhtaç hem de ev sahibinin alanını işgal ediyor, şeklinde düşünüyorsunuz. Ve bu düşünce "sehpanın yerini değiştirme hakki kimdedir" sorusunu meydana getiriyor.
Sizin bakış acınıza göre sizin hakkinizdir. Çünkü anneniz zaten sığıntı. O sebeple evde diken üstünde olmalı, hep misafir gibi çekinmeli.
Fakat bu düşüncede kendisiyle çelişen durumlar var.
Mesela... anneniz misafirse .. o halde misafir olmalıdır. Misafire ikram yapmak, yardım etmek zorundayız. Ama gördüğüm kadarıyla sizin evde durum tam tersi.
Bir diğer mesele. Bazı eşyaların yerini değiştirmesi.. eger eşyayı mutfakta salonda vb o kullanacaksa (ki kullaniyor) yerlerini kendine göre en kolay yere koymalıdır.
Eğer eşyaların yerine karar verme yetkisi sizdeyse... onları kullanma sorumluluğu da siz de olmalidır.
Hayatta her şey böyledir.
Yetkisi çok olanın,sorumluluğu büyüktür.
Eğer anneniz evi çekip cevirmek gibi ciddi bir sorumluluk altında ise... yetkileri de geniş olmak zorundadır.
Yok annenizin hiçbir yetkisi olmayacaksa. Sorumluluğu da olmayacaktır.
Yani anneniz o evde yetkili. Çünkü sorumluluj üstlenmiş.
Anneniz sığıntı değil
Size muhtaç da değil
Tam aksine elini taşın altına koymuş. Çalışıyor.
Emin olun kalbi kırılıp giderse... Çok güzel paralara müthiş işler bulur.
Buna inanın.
Arzu ederseniz. Ona bir iş bulun. Eminim o giderken mağdur olan siz olursunuz
Eğer annenizi kendinize muhtaç görmeseydiniz düşünceleriniz bu kadar sivrilmezdi.
Kitapları odasına alması mesela... okuyorsa yanında dursun kitaplar. Kitaplari çalmadı. Evin içindeler. Isterseniz alıp okuyabilirsiniz.
Şimdi yazacaklarım kulağınıza küpe olsun:
Allah gecinden ve sıralı ölüm versin. Ama birgün annenizin acısını yaşarken, büyük acınıza kendi ellerinizle bir de vicdan azabı eklemeyin.
Babam. Tam 10 sene yatalak babaannemi baktı. Arada bezini degistiriordum. Mutlaka öpüyordum. O sadece bakiyordu. Ama yine de zaman zaman vicdanıma sorarım: görevim bu kadar mıydı diye.
Allah hicbirimizi evlat eline düşürmesin. Dünyanın en hayırlı evladı olsa bile..zira ben evlattan çok korkarım.