Bunu bu yaşlarımda yeni yeni fark ediyorum. Yaşım 24. Objektif olarak normal bir çocukluk geçirdim, herkes gibi. Bilincimin yerine gelmeye başladıgı zamanları hatırlıyorum, ilkokul zamanlarımı net hatırlıyorum.
Küçükken yazın her gün anneannemlere giderdik, her gün avm magaza bilmem ne dolaşır dururduk annem, teyzem ve ananemin yanında. Sonra her gün eve dönerken annem yolda bagırırdı, yine sunu yaptınız, yok rahat durmuyorsunuz söyle böyle diye. Eve gidince de aksam babam gelene kadar saatlerce ders calısırdık.
Neyse, zaman geciyor, ilkokul 1'den 12 yasıma kadarki zaman aralıgı dıyelim. Annemle babam sürekli kavga ederdi. Babam bizim yanımızda kavga etmemeye calısırdı ama annem hep bizi kullanırdı, gelip sorardı kim haklı bilmem ne diye. Çok kücükken oluyor bunlar, ama annem sürekli ben sizin icin katlanıyorum, ben sunları yasadım, söyle böyle bagırıp dururdu surekli.
Ben burada cok kv görümce konusu okudugum icin artık herkesin aynı seyleri yasadıgını az cok göruyorum, annem anlattıgı zaman müthiş bir iskence gibi gelirdi ama cok sıradan ve herkesin yasadıgı seylermis meger. Annemin de anlattıkları hep aynıydı, babannen benden hizmet bekliyor, benim iki cocugum var iste kendi akrabalarını toplayıp bızım eve getiriyor, yok gün yapacagı zaman benden tatlı istiyor, yok yeni evlendigimizde her gun onlara giderdik falan. Sürekli biz kücükken babanneme, halama, amcama karsı kötü konusurdu anlatırdı. Doldururdu yani acık söylemek gerekirse.
Su an baba tarafından kimseyle görusmuyorum. Ne ben ne kardesim.
Küçüklüğümden beri annem beynime bazı seyleri o kadar net yerlestirmis ki ben eskiden kendimizin cok fakir ve kötü durumda ve mutsuz oldugumuzu dusunurdum. Bütün cocuklugum annemlerin kavgalarını izlemekle gecti, evet her ailede olan seyler ama 8-9 yasında olunca bunun her ailede olan seyler oldugunu bilemiyorsun, o an ben o algıyı yerlestirmisim kafama ve hep o kodla yasamısım. Hep cok mutsuz cok zor durumda oldugumuzu dusundum butun cocuklugum boyunca. Küçükken diyordum ki "ben ileride anne olmak istemiyorum, sonra babaya zorla katlanman gerekiyor"
Dusunuyorum, daha 99 yılıydı babamın ustu acık Mercedes i vardı, o zaman Mercedes almak ne kadar zor bir seydi halbuki, ama annem hep aglardı, hep mutsuzdu. Birlikte cekildigimiz fotograflarımız vardı, kendisinin oldugu fotografları cerceveletmezdi hic, ve her zaman suratı asıktı. Cok guzel deniz manzaralı buyuk bir evde oturuyorduk. Bakıyorum, simdi de cok guzel bir yerde ve evde oturuyoruz, istedigim her seyi alıyorum, benim de ustu acık Mercedesim var, arkadaslarımla tatile gidiyorum, mutluyum yani. Ama sanki hep bu mutluluk bana ait degil, bu hayat bana ait degil, ben mutsuz olmak zorundayım gibi hissediyorum. Bu aralar bu dusunce sürekli zihnimde zuhur etmeye basladı.
Geçen gun annem biraz söyleniyordu, dedem de kızdı (kendi babası) kızım senin stres yapıp sıkılacagın ne var yedigin önunde yemedigin arkanda haftada uc gun yarım gun calısıyorsun, ama surekli mutsuzsun yorgunsun, geriliyorum sıkılıyorum diyip duruyorsun hep sinirlisin dedi.
Biz ikimiz konusunca bana ben sürekli ezildim, sürekli agladım, hep sizin icin katlandım berbat bir hayatım oldu diye söylenir durur, ben de olmuş bitmiş şeyler 15 yıl once olan seyi su an tekrar dusunup kendini doldurma derim. Seni de görecegim evlenince, baban gibi biriyle evlenirsen görürsün, evlenince öyle olmuyor, öyle her gun her gun gezmeleri unut dedi. Ben de patladım artık, resmen ben mutsuz olayım da bak ben sana demiştim demek icin tetikte bekliyorsun oh olsun demek icin diye. Artık kendimi cok baskı altında hissediyorum, sanki yarışıyoruz sanki ileride ben onun yaşadıklarını yaşamak zorundayım, evlenen herkes bunları yaşamaya mecbur gibi. Sürekli gelecege dair bir korkutma ve tehdit icerisinde. Ve ben surekli mutsuz olacagımı, cocuklugumdaki annem gibi bir hayatım olacagını dusunup daha cok uzuluyorum. Senelerdir bu sekilde ve ben asla annemle bir sey paylasmıyorum, cunku nadiren de olsa paylastıgımda hep beni suclar, ve kötü bir sey yasadıgım zaman yenilgiye ugramıs gibi hissediyorum hep kendimi. O yuzden hicbir durumda ve hıcbır zaman ve kimseye karsı hatamı kabul etmedigimi fark ettim, yanlıs yapmaya hakkım yokmus gibi.
*Annem 23 yasında evlenmis, 25 yasındayken de ben dogmusum. Lütfen, erken yasta evlenmek icin evlenmeyin, evlenince mutsuzsanız cocuk dogurmayın, doguracaksanız da bunun buyuk bir sorumluluk oldugunu bilin, hicbir cocuk anne babasının mutsuzlugunu paylasmak icin bu dunyaya gelmiyor. Mutsuzsanız psikologa gidin, cocuklarınızı pedagog yardımı ile yetistirin. Ben bu yasa geldim hala cocuklugumdaki mutsuz anne imajının yarattıgı etkiden kurtulmaya calısıyorum. Ben bunu basarmaya calısıyorum ama cocukken bunu yasamak cok daha agır oluyor.
Cok uzun oldu biliyorum ama icimi dökmek istedim okuyan olursa simdiden tesekkur ederim.