Aşkından gebersen bile üniversiteyi bırakıp çulsuz çaputsuz, üstelik ailenin hiç onaylamadığı bi erkekle evlenmeyi düşünmeyeceksin.
Tut ki nişanlandın ve bu süreçte çulsuz çaputsuz bi tip olduğundan ve nişan süresince kız tarafının evinde kaldığından zaman içinde gerçek yüzünü gördün, o dakka vazgeçiceksin, bozucaksın nişanı. elalem ne der, nişanlandım madem ayrılmak olmaz bu saatten snr diye düşünmeyeceksin.
hadi tut ki evlendin, evliliğinizin 20. günü seni dövüp evden kovduysa, üstelik gecenin bi yarısı baba evine gittiğinde babanda seni istememiş ve tıpış tıpış geri evine döndüysen, kapıdaki koca: ne oldu almadılar dimi seni eve bende almıyorum ne halin varsa gör dediğinde, geceyi o apartmanın kömürlüğünde geçirmek yerine polise gideceksin.
bunların üstüne bi hata yapıp hamile kalıp ilk çocuğunu doğurduktan snr, ikinci hatayı yapıp doğurduğun bebek 3 aylıkken ikinci bebeğe hamile kalmayacaksın.
tut ki kaldın, o bebeğin karnında 7 aylıkken kocanın dayağı sonucu erken doğurmak zorunda kaldığında hastanedeki yetkililere durumu bildireceksin.
k.v den seni kasdederek o kadınla aynı yatakda yatarsan hakkımı helal etmem dediğinde yıllar boyunca yatak odanı hiç kullanmadıysan, kocanda sende ayrı ayrı çekyatlarda yattıysan bu duruma tepki göstereceksin.
sırf çocuklarının hatırına! seneler boyunca aşağılanmaya, tehdit edilmeye, dayak yemeye katlanmıyacaksın. sonuç ne olursa olsun kararlı olup boşanacaksın. çocuklarının büyümelerini beklemeyeceksin. evlatlarını şiddet dolu bi evde büyütmeyeceksin. çocukluklarının bu şekilde geçmesine izin vermeyeceksin.
ve eğer oncaa yıl sonunda boşandıysan, ondan sonraki hayatınında keyfine bakacaksın, hala aynı sindirilmiş psikolojiyle yaşamayacaksın, gerekirse psikolojik tedavi görüp hayatına kaldığın yerden devam edeceksin. yada tam tersi yeniden başlayacaksın.