Merhaba
Bu benim ilk gebeliğim. Başkent üniversitesinde takip oluyorum ve gayet memnunum.Doktorumuz bizimle çok ilgili. Doğuracağım zaman bu kadar beklemeyi açıkcası hiç istemem, biraz korktum açıkcası. Paylaşımınız için teşekkür ederim. Acaba bahsettiğiniz ve enişteyi tanıyamayan hangi hoca :)
Ben de okuduklarıma çok şaşırdım doğrusu, çünkü ben de sezaryen oldum Başkent'te 2015 yılında. Doktorun enişteyi tanımamasına inanırım, bir sebeple normal doğumu sezaryene çevirmelerine inanırım ama hastanenin önemli bir sağlık tehdidi olmasa bebeği hemen oksijen desteğine aldığına asla inanmam. Kesinlikle bilginiz dahilinde olmayan bir tehdit oluşmuştur da yapmışlardır diye düşünüyorum.
Benim sezaryenim saat 14:00'e planlanmıştı. Saat 8:00'de hastaneye giriş yapmıştık ve ameliyat saatine dek en az 3 yenidoğan hemşiresi gelip hem beni psikolojik olarak hazırlamıştı hem de doğumda bebeğimi hemen göğsüme almanın önemini anlatmıştı. Zaten Başkent'te her gebe takibi hastasının gebeliğin 3. trimesterinde emzirme eğitimine katılması zorunlu. Ama ek olarak hastanede de o gün bana ameliyat saatine dek tekrar bilgilendirme yapmışlardı. Doğar doğmaz bebek göğsüme verilmişti, henüz dikişlerim bile atılmadan, ameliyat devam ediyorken. Eğer anesteziden kusmasaydım muhtemelen ilk emzirmemi de o anda yapacaktım ama ben kusup bayıldığım için hemen bebeğimi odamıza ailemin yanına çıkartmışlardı. Ben ayılıp odaya çıktığımda bebeğim çoktan babasının ve tüm ailenin kucağında gezip duruyordu.
Bu arada planlı sezaryenlerde genelde spinal anestezi veriliyor, epidural verdiklerini hiç sanmıyorum. Ve diyebilirim ki iyi ki 24 saat aç bırakmışlar, bana doktorum sabah 4-5 gibi çok hafif birşey ye de gel demişti ve muhtemelen bu yüzden doğumda daha bebeğime bakmaya kıyamadan kusup bayıldım. Bir dahakine sezaryene planlı girecek olursam kesinlikle 12 saat değil, çok daha öncesinden aç olmayı planlıyorum.
Yanlışınız olmasın ben daha yeni kontrole gittim ve sordum epidurali normal doğumda isterseniz yapıyoruz dedi sezeryanda işe spinal yapılıyormuş doktor kendisi söyledi bizzat yine de arkadaşınızdan öğrenirseniz paylasirsaniz sevinirim. Bende başkentte doğum yapicam doğrusu mecburum bebegimde kalple ilgili sorunumuz var. En iyi hastane de başkent bu konuda dediler.
Ben de okuduklarıma çok şaşırdım doğrusu, çünkü ben de sezaryen oldum Başkent'te 2015 yılında. Doktorun enişteyi tanımamasına inanırım, bir sebeple normal doğumu sezaryene çevirmelerine inanırım ama hastanenin önemli bir sağlık tehdidi olmasa bebeği hemen oksijen desteğine aldığına asla inanmam. Kesinlikle bilginiz dahilinde olmayan bir tehdit oluşmuştur da yapmışlardır diye düşünüyorum.
Benim sezaryenim saat 14:00'e planlanmıştı. Saat 8:00'de hastaneye giriş yapmıştık ve ameliyat saatine dek en az 3 yenidoğan hemşiresi gelip hem beni psikolojik olarak hazırlamıştı hem de doğumda bebeğimi hemen göğsüme almanın önemini anlatmıştı. Zaten Başkent'te her gebe takibi hastasının gebeliğin 3. trimesterinde emzirme eğitimine katılması zorunlu. Ama ek olarak hastanede de o gün bana ameliyat saatine dek tekrar bilgilendirme yapmışlardı. Doğar doğmaz bebek göğsüme verilmişti, henüz dikişlerim bile atılmadan, ameliyat devam ediyorken. Eğer anesteziden kusmasaydım muhtemelen ilk emzirmemi de o anda yapacaktım ama ben kusup bayıldığım için hemen bebeğimi odamıza ailemin yanına çıkartmışlardı. Ben ayılıp odaya çıktığımda bebeğim çoktan babasının ve tüm ailenin kucağında gezip duruyordu.
Bu arada planlı sezaryenlerde genelde spinal anestezi veriliyor, epidural verdiklerini hiç sanmıyorum. Ve diyebilirim ki iyi ki 24 saat aç bırakmışlar, bana doktorum sabah 4-5 gibi çok hafif birşey ye de gel demişti ve muhtemelen bu yüzden doğumda daha bebeğime bakmaya kıyamadan kusup bayıldım. Bir dahakine sezaryene planlı girecek olursam kesinlikle 12 saat değil, çok daha öncesinden aç olmayı planlıyorum.
Ben de okuduklarıma çok şaşırdım doğrusu, çünkü ben de sezaryen oldum Başkent'te 2015 yılında. Doktorun enişteyi tanımamasına inanırım, bir sebeple normal doğumu sezaryene çevirmelerine inanırım ama hastanenin önemli bir sağlık tehdidi olmasa bebeği hemen oksijen desteğine aldığına asla inanmam. Kesinlikle bilginiz dahilinde olmayan bir tehdit oluşmuştur da yapmışlardır diye düşünüyorum.
Benim sezaryenim saat 14:00'e planlanmıştı. Saat 8:00'de hastaneye giriş yapmıştık ve ameliyat saatine dek en az 3 yenidoğan hemşiresi gelip hem beni psikolojik olarak hazırlamıştı hem de doğumda bebeğimi hemen göğsüme almanın önemini anlatmıştı. Zaten Başkent'te her gebe takibi hastasının gebeliğin 3. trimesterinde emzirme eğitimine katılması zorunlu. Ama ek olarak hastanede de o gün bana ameliyat saatine dek tekrar bilgilendirme yapmışlardı. Doğar doğmaz bebek göğsüme verilmişti, henüz dikişlerim bile atılmadan, ameliyat devam ediyorken. Eğer anesteziden kusmasaydım muhtemelen ilk emzirmemi de o anda yapacaktım ama ben kusup bayıldığım için hemen bebeğimi odamıza ailemin yanına çıkartmışlardı. Ben ayılıp odaya çıktığımda bebeğim çoktan babasının ve tüm ailenin kucağında gezip duruyordu.
Bu arada planlı sezaryenlerde genelde spinal anestezi veriliyor, epidural verdiklerini hiç sanmıyorum. Ve diyebilirim ki iyi ki 24 saat aç bırakmışlar, bana doktorum sabah 4-5 gibi çok hafif birşey ye de gel demişti ve muhtemelen bu yüzden doğumda daha bebeğime bakmaya kıyamadan kusup bayıldım. Bir dahakine sezaryene planlı girecek olursam kesinlikle 12 saat değil, çok daha öncesinden aç olmayı planlıyorum.
Merhaba Tobb da hangi doktora gidiyorsunuz acaba ben de oraya gideceğim doktor araştırması yapıyorum eski doktorunuz Tamer hoca veya Cemil hoca mıydı?tobb da ilk doğumu yaptım. ikinci için de aynı hastaneye gidiyorum. doktorum değişti muayenehanesine geçmiş ama şimdiki doktorumdan daha memnunum. tavsiye ederim.
Merhaba Tobb da hangi doktora gidiyorsunuz acaba ben de oraya gideceğim doktor araştırması yapıyorum eski doktorunuz Tamer hoca veya Cemil hoca mıydı?
Merhaba Kızlar,
Ben 13 haftalık hamileyim. Başkent hastanesine gidiyordum gebelik takibi için. Ancak çevremde Başkent hastanesine giden yaklaşık 8 kişi hiç iyi yorumlarda bulunmadı. Özellikle doğumhanesi ile ilgili. Ayrıca doktorların sadece planlı doğumlara girmesi beni acayip tedirgin etti. Birde 2'li tarama sonucu doktor risk taşıyorsun demeden direkt amniyosentez yapalım dedi. Tabiki kabul etmedim. Hep varsayım üzerinden konuşulması acayip sinirlerimi bozdu.
Kafam çok karışık tek isteğim bebeğimi sağlıklı bir şekilde kucağıma almak. Bu nedenle Ankara'da bana tavsiye edeceğiniz güven veren bir doktor ve hastane var mı?
NOT: Eşimde sürekli kontrollere gelmek istiyor. Hafta içi gelmesi çok zor olduğu için devlet hastanesini (Tabi devlette insana davranış şekilleri de etkili bu konuda) tercih etmiyoruz. Özel hastane olup bu işi ticarete dökmemiş bir yer ve hekim arayışındayız. Malum hastane ve doktor fiyatları da epey yüksek.
Görüşlerinizi beklemekteyim....[/QUOTE Meehaba sizin arasrirmalariniz hosuma gitti. bende 5 haftalik hamileyim.saglik sigortasi yaptirdiginiz yeri ogrenmek istiyorum eger olursa bende coskun hocayi dusunuyorum
Merhaba arastirmalariniz cok hosjma gitti.hamile kaldiktan sonra hangi sigorta sirketinde yaptirdiniz bu tamamlayici sigortayi.bana da yardimci olur musunuz
Amin.Allah korusun.Size de cok gecmis olsun.ben doğuştan kalp hastasıyım ve riskli gebelik takibinde olmam gerekiyor.ilk doğumu ufuk üni hastanesinde sezeryanla yaptım.bu hastanede yeni doğan yoğun bakımı var ama çok küçük doğarsa örneğin 5 veya 6. ayda başka hastaneye sevk edilir bebeğiniz.çok yetersiz ama devlete kıyasla daha iyi.şuanda 2. gebeliğim ve tekrar ufuk üni. hastanesine gittim ve bana 3.aya yaklaştığımda doktorlar, sizin gebeliğiniz riskli burası size hiç uygun olmaz burası butik hastane gibi dediler ve yolladılar. Ankara Tıp ve Hacettepe ye gittim ama onlarda 3. ay dolmak üzere biz bakamayız dediler bende tüm maddi imkansızlıkları göz ardı edip tıpış tıpış Başkent Üni. hastanesinin riskli gebelik bölümündeki bir, sözde doçent doktordan randevu aldım.kendisi daha beni muayene etme zahmetine bile girmeden daha önceki kalp ameliyatlarıma bakıp ,kardiyolojiye danışma zahmetine bile girmeyip sen buraya neden geldin der gibi hemen bugün aldır yoksa ölürsün yada felç kalırsın dedi.ben ilk gebeliğim sorunsuz ve güzel geçtiği için bukadar büyük bir riski kağıda bakarak görmesi karşısında şok oldum (hatta o an felç geçirmediysem birdaha geçirmem diyorum ).tabi konuşma devam ederken istemsizce ağladım ve bana duygusal yaklaşmamamı söyledi.( sanırım bunu neşeyle ve sevinçle karşılamamı bekliyordu).birde dalga geçer gibi bebeğimin kalp atışlarını dinledim bangır bangır :) peki dedim nasıl aldırıcam ;git bir devlet hastanesine alttan iğne yapsınlar düşür dedi.(yani o an o odada sesli bir kamera olsada tüm medyaya bunu yayma şansım olsa dedim sonrasında)çıktım hastaneden ama ben ben değildim ağlamaktan ölüyorum sandım.eşim apar topar geldi durumu anlattım sonra bir akrabamın önerisiyle salya sümük çaldım şuanki meleğimin(doktorumun) kapısını.sekreterinden asistanına kadar hepsi beni sakinletirdi.ben eğer çok büyük risk yoksa sapa sağlam bebeğimi aldırmak istemiyorum dedim.beni hemen bir kardiloji doktoruna gönderdi acil ekg ye bakıldı ve hepsi o gün o kadın doğum doktoruyla yaşadığım diyolağa en az benim kadar şaşırdı.sonuç olarak kalbimin ilk gebeliğim gibi bunu da sıkı takiple ve ilaçlarla tolere edebileceği kararına vardık ve sürekli takiple sağlıklı bir gebelik geçebileceğim söylendi.dünyalar benim olduşuan 4 aylık oldum bir oğlum vardı inş birde kızım olacak. Allah kimseyi böyle acımasız doktorlarla karşılaştırmasın.ve dilerim Allah herkesi böyle iyi ve merhametli doktorlarla karşılaştırsın.az kalsın bebeğimin katili olacaktım
ben doğuştan kalp hastasıyım ve riskli gebelik takibinde olmam gerekiyor.ilk doğumu ufuk üni hastanesinde sezeryanla yaptım.bu hastanede yeni doğan yoğun bakımı var ama çok küçük doğarsa örneğin 5 veya 6. ayda başka hastaneye sevk edilir bebeğiniz.çok yetersiz ama devlete kıyasla daha iyi.şuanda 2. gebeliğim ve tekrar ufuk üni. hastanesine gittim ve bana 3.aya yaklaştığımda doktorlar, sizin gebeliğiniz riskli burası size hiç uygun olmaz burası butik hastane gibi dediler ve yolladılar. Ankara Tıp ve Hacettepe ye gittim ama onlarda 3. ay dolmak üzere biz bakamayız dediler bende tüm maddi imkansızlıkları göz ardı edip tıpış tıpış Başkent Üni. hastanesinin riskli gebelik bölümündeki bir, sözde doçent doktordan randevu aldım.kendisi daha beni muayene etme zahmetine bile girmeden daha önceki kalp ameliyatlarıma bakıp ,kardiyolojiye danışma zahmetine bile girmeyip sen buraya neden geldin der gibi hemen bugün aldır yoksa ölürsün yada felç kalırsın dedi.ben ilk gebeliğim sorunsuz ve güzel geçtiği için bukadar büyük bir riski kağıda bakarak görmesi karşısında şok oldum (hatta o an felç geçirmediysem birdaha geçirmem diyorum ).tabi konuşma devam ederken istemsizce ağladım ve bana duygusal yaklaşmamamı söyledi.( sanırım bunu neşeyle ve sevinçle karşılamamı bekliyordu).birde dalga geçer gibi bebeğimin kalp atışlarını dinledim bangır bangır :) peki dedim nasıl aldırıcam ;git bir devlet hastanesine alttan iğne yapsınlar düşür dedi.(yani o an o odada sesli bir kamera olsada tüm medyaya bunu yayma şansım olsa dedim sonrasında)çıktım hastaneden ama ben ben değildim ağlamaktan ölüyorum sandım.eşim apar topar geldi durumu anlattım sonra bir akrabamın önerisiyle salya sümük çaldım şuanki meleğimin(doktorumun) kapısını.sekreterinden asistanına kadar hepsi beni sakinletirdi.ben eğer çok büyük risk yoksa sapa sağlam bebeğimi aldırmak istemiyorum dedim.beni hemen bir kardiloji doktoruna gönderdi acil ekg ye bakıldı ve hepsi o gün o kadın doğum doktoruyla yaşadığım diyolağa en az benim kadar şaşırdı.sonuç olarak kalbimin ilk gebeliğim gibi bunu da sıkı takiple ve ilaçlarla tolere edebileceği kararına vardık ve sürekli takiple sağlıklı bir gebelik geçebileceğim söylendi.dünyalar benim olduşuan 4 aylık oldum bir oğlum vardı inş birde kızım olacak. Allah kimseyi böyle acımasız doktorlarla karşılaştırmasın.ve dilerim Allah herkesi böyle iyi ve merhametli doktorlarla karşılaştırsın.az kalsın bebeğimin katili olacaktım
Canım benim çok geçmiş olsun. Sen yaşadıklarını unut hamileliğin tadını çıkar. İnşallah Allah'ın izniyle sende bebeğinde sağlıklı bir şekilde birbirinize kavuşursunuz. Allah isteyen herkesin gönlüne göre versin. Evet bazı doktorlar kendi kariyerlerini riske atmamak için başlarından savıyorlar ne yazık ki. Bazılarının da Egoları mesleklerinden önce geliyor kahretsin ki.
Ben hamile olduğumu öğrenene kadar alkol, sigara vs. yapılmaması gereken ne varsa yaptım ve hamile olduğumu öğrendiğimde inanılmaz vicdan azabı duydum. Ben hekimlerle çalışıyorum ve patronlarımdan birinin eşi (kendisi de hekim) bana dedi ki "Hekimler hiç bir zaman böyle şeyleri dile getirmez bunu da bir kaç hekim dışında kimseden duyamazsın. Eğer ki Allah bir bebeğin dünyaya gelmesini nasip etmişse sen ne yaparsan yap o bebek dünyaya gelir. Eğer ki o bebeğin bu dünyada yiyecek ekmeği yoksa sen istediğin kadar çabala o bebeği hiç bir ilaç hiç bir beslenme şekli, hiçbir tedavi kurtaramaz." Ve ben bunları duyduktan sonra inanılmaz rahatladım. Şuan 28 haftalık hamileyim ve çok şükür herşey yolunda.
İş gereği seyahatlerimi ediyorum, temizliğimi, yemeğimi yapıyorum. evde bir köpeğim var maşallah 26 kilo :) onunla oynuyorum boğuşuyorum. Beraber uyuyoruz. Hatta geceleri yorganın üstüne yatıyor üstüm açılıyor yorganla birlikte koca danayı çekiştiriyorum. Canım bazen kola içmek istiyor 1 çay bardağı içiyorum. Yani normal yaşantıma devam ediyorum ve hiç pinpiriklenmiyorum.
Allah bana hiç beklemediğim bir anda bu canı verdiyse bana bu duyguyu yaşamayı nasip ettiyse vardır bir sebebi diyorum ve şükrediyorum. Allah'tan gelenin başımın üstünde yeri var.
Ve bende bu sebeple 2'li tarama sonrası (hiç bir risk olmamasına rağmen) Başkentteki doktorun bana amniyosentez yapalım demesine rağmen yaptırmadım. Ve hastane ve hekim değişikliği yaptım. Benim kararlarıma saygı duyacak bir hekime ihtiyacım vardı.
Sende sakın moralini bozma. Bebeğin yaşadığın stresden daha çok etkilenir unutma. İnşallah herşey senin için güzel olacaktır. Güzel haberlerini bekliyoruz.