Birbirimizi suçlamak yerine itisnasız her partinin seçmeninin kendine sorması gereken bi soru var.
Yaşananlarda benim oyumun payı, benim desteklediğim partinin sorumluluğu nedir? Yapması gereken neyi yapmadı, yapmaması gereken neyi yaptı da bu hale gelindi? Benim gibi milyonların sağladığı güç ne getirdi ne götürdü? Sırf benim degerlerimi yansıtıyo/yansıtır gibi görünüyo diye göz yumdugum bi yanlış var mı?
Oy vermeyenler de seçimlerde söz sahibi olmak adına farklı yollar denesem, benim gibi düsünen insanlarla örgütlenip kendi oluşumumuzu kursak bugün farklı bi yerde olur muyduk? Benim sorumlulugum ne bu iste, oy vermeyerek, apolitik kalarak sorumluluktan kurtuldum diyebiliyor muyum?
Bu soruları içtenlikle sorup içtenlikle cevap veremeyen üzüntüsünün samimiyetinden bahsetmesin. Sadece üzülmek insanları hayatta tutmaya yetmiyor.
Ülkeyi yöneten, dostu düşmanı, izlenecek politikaları, alınacak önlemleri
belirleyen esas parti iktidar partisi olduğuna göre önce onun seçmenleri sormalı bu soruları.
Sorularının cevapları dogrultusunda da partilerine gereken tepkiyi göstermeliler. Oy vermekten vazgecip baska bi partiyi mi desteklerler, parti teşkilatlarıyla mı iletisime geçerler, ne bileyim ben cumhurbaskanlıgını dilekce yagmuruna mı tutarlar, sosyal medyayla, anketlerle mi seslerini duyururlar, partide durusunu ve önerilerini dogru buldukları adayları yeni bi oluşumda/partide görmek için cesaretlendirirler mi (2. bi merkez sag parti neden olmasın)...
Sonuç olarak biz cepte degiliz, gidisattan memnun degiliz, yönetmek istiyorsanız yaptıgınız hataları düzeltmeye mecbursunuz ya da siz artık beceremiyorsunuz bırakmaya mecbursunuz diyebilmeliler.
Muhalefet de iktidara nerede destek nerede fren olacagını biliyor mu sorgulanmalı, iktidarın yanlışlarının bizi sürükledigi yer muhalefeti sütten çıkmış ak kaşık haline getirmez. Onlara da sorulacak bi ton hesap var.