evla,
Ahahahahevla,
Kanada, Avustralya veya Amerika'da nasıl vatandaşlık veriliyor biliyor musun?
Amerika'ya gidip vatandaşlık al alnından öpeceğim seni
Milliyetçilikle özgürlüğü ve ayrımcılığı birbirine karıştırdın mikserledin resmen :))) Allah iyiliğini versin.
Milliyetçilik nedir?
Bir ulusun devamlılığını sürdürmesi ve geliştirmesi için diğerleriyle beraber çalışmasına denir kısaca ve Milliyetçilikte temel olan ırk değildir, kültürdür.
mikser ferhunde gibiyim yorgunluga ver abla ben hicbir ulkenin vatandasligini istemiyrm
ama amerika vatandasi cok kuzenim var kanada da almanyayi saymiyrm artik orasida Turkiye
ihihihi
Aynen öyle ablam doğrudan parti olarak bakanlar var. Geçenlerde yerel bir TV kanalında spiker sokakta soruyor diyorki "16 nisanda sunulacak değişiklikler hakkında ne düşünüyorsunuz" beyfendi yanıt veriyor "Çok memnunuz " . Neden diyor spiker , ne için memnunsunuz,ne getirecek ? Beyfendi "evet diyeceğiz biz memnunuz " diyor. Spiker uzatmadı sonra. Ülkenin bir kısmı bu durumda. Sadece evetciler için değil hayircilarda da var böyle bir kısım. Maddeleri bilmiyoruz gerçekten. Oyların bir kısmı fanatizmle verilecek. Bir de şu var. Bazısı mesela geçmişte Demirel de Erbakan da başkanlığı savundu diyor,bu nedenle evet diyeceğim diyor. Neden savunmuşlardır ? Tam olarak aynı sistem mı savundukları ? Bunları gerçekten merak ediyorum.
Milliyetçilikle ne sorununuz var anlamıyorum. Arap kutsal değildir; Allah kutsaldır. Hem de kişi kavmini sevmekle yargılanamaz.
Ahahahah
Evlaya sahip cikalim
Bu arada evla benim kizin efede oglanin adi benim ki elif
18 yaşından beri oy veriyorum, yerel ve genel seçimler dahil oy vermeye parti olarak bakmadım, vatandaş olarak hem ülkem hem kendim ve tüm vatandaşlar için beklentilerim, taleplerim var, eksiler artılardan fazlaysa olsun canım partim böyle istiyor deyip oy vermem zaten bir partimde yok:))
Çok haklısın abla. Görüşlere yakın isimlerde kendilerine göre yontuyor yorumluyor maddeleri. En iyisi oturup bir başına okumak. Google'dan yazı okuyacaktim ben de Demirel,Özal ve Erbakan neden başkanlığı istemiş, gerçekten istemiş mı, istediyse neden meclise gelmemiş, onların önerdiği sistem ne imiş diye bir bakacaktim. Yakın çevremde var bazısı , partiyi sevmese de evet vereceğim Erbakan'da isterdi diyor. Gerci sebepleri saçma geliyor. Ataturk'te tüm yetkiyi kendinde toplamadi mı başkomutanlık muharebesinde diyor. Konuyu başka yere çektim gibi oldu ama bu referandumda bu partiden olmasa da evet diyeceklerin sebeplerini çok merak ediyorum. Elbette partiler üstü düşünülmeli , bu nedenle daha da merak ediyorum bu kesimin sebeplerini.
Ne güzel benzetmelerle anlatmissin abla ,bayıldım
Particiligi ilerletip Osmanlıcılar-cumhuriyetcilere doğru götürdü bir kesim olayı. Koca koca milli eğitim müdürleri , rektörler oylarını gösterir oldu. Gayet fanatikce. Milli eğitim müdürü çıkıp Atatürk'e ve cumhuriyete laf ediyor,ceza falan almıyor tabii. Sen şucusun ben bundanim oldu. Halbuki evet,hayır olacaktı. Daha oy kullanmadan oyların gösterildiği bir değişik referandum. 80 darbesinden sonra açık oy yapılmış ya bunda da bazı kesimler için aynı öyle. Daha seçim yapılmadan milleti kutuplaşmaya itiyor bazısına da gün doğdu. Az önce bir arkadaş paylaşmış mesela gazete haberinde hayircilar için abdli,İngiliz ajanlar akil veriyor hayircilar destek için. Bir de teröristler hayır diyor,o nedenle evetci kesim var. Teröristler neden hayır diyormuş ? Gerçekten bazı terör örgütü liderleri çıkıp oyumuz şudur mu dedi ? Başkanlık maddelerinde terörü yok edecek ne var ki ? Sistem değişince bunun ülke güvenliğine zararı ve faydası ne olacak ? Bir de mesela şu var. Terör örgütünü genel değil doğrudan söylersek mesela feto neden hayır diyor ? Erdoğan başkan olsa ilelebet kalmayacak bir yerde bırakacak. Geçmişte Özal çok sıkı desteklemiş başkanlığı , Özal da feto ile iyi degilmiymis, düz mantık düşününce onun da desteklemesi lazım neden hayır diyor. Çok farklı sorular geliyor aklima düşündükçe. Ama en çok merak ettiğim cumhurbaşkanını yeni sistemde kim denetleyecek veya yargılayacak ? Yargı bağımsız olacaksa neden cumhurbaşkanı anyasa mahkemesine ve cumhuriyet bassavcisi olmak üzere çoğu üyeyi kendi seciyor. Bir de bu sistemde darbeye geçit yok deniyor. Neden yok ? Parlamenter sistemde onca kişiye darbe yapılırken sadece tek kişi nasıl yapılamayacak ? Askere dur yapamazsın diyecek kim ? Gerçekten biri tamamen parti seviciligi bırakıp bunları açıklarsa çok sevinirim.
Ayrıştırmalara kökten karşıyım, din, dil, ırk, mezhep, kültür, kılık kıyafet, bu ülkenin menfaatlerini gözeten milliyetçi, vatanperver her insan siyasi görüşü ne olursa olsun eşit olmalı, bir siyasi olarak şucu bucu dediğin zaman ayrıştırırsın, halk böyle böyle kopar birbirinden sonrasında da aman ne olursa olsun deyip kendinden olmayanın başına ne gelirse gelsin dönüp bakmaz.Ne güzel benzetmelerle anlatmissin abla ,bayıldım
Çok haklısın abla. Bu sistem yıllardır konuşuluyor . Terör hiç olmadığı kadar azitmis, ordunun bir kısmı başka ülke topraklarında. Fetoden yargılananlar bile suriyede, ordu da yeterli asker kalmadığı için şuan oradalar. Tam zamanı mıydı bunun diye düşünüyor insan. Hanı diyorum başkanlıkta acaba hadi bakalım bitiriyoruz terörü şuraya asker yığın mı denecek. E ohaldeyiz zaten isteseler yine yaparlar bunu. Bu secimin apar topar olmasında bir şey var. Birileri yerini mı sağlamlaştırmak istiyor bilemiyorum. Şuan da sağlam gerçi. Seçmenlerin silahla tehdit edildiği ,liderlere suikast ihtimali olma dönemi. Allah hayra çıkarsın ne diyelim. Akşam baktım Demirel'in istediği başkanlık yarı başkanlık imiş, Fransız modeli. Suanki oylanacak sistemle ilgisi yokmuş. Tarımla ilgili söylediklerine bakacağım ablam. Ben teşekkür ederim ablam çok güzel bir sohbetti.Ayrıştırmalara kökten karşıyım, din, dil, ırk, mezhep, kültür, kılık kıyafet, bu ülkenin menfaatlerini gözeten milliyetçi, vatanperver her insan siyasi görüşü ne olursa olsun eşit olmalı, bir siyasi olarak şucu bucu dediğin zaman ayrıştırırsın, halk böyle böyle kopar birbirinden sonrasında da aman ne olursa olsun deyip kendinden olmayanın başına ne gelirse gelsin dönüp bakmaz.
Bu toplumu biz yapan çok unsurlar vardı artık çoğunu hissedemiyorum insanlarda ve bu yaşıma kadar çocukluk, genç kızlık dönemimde dahildir, 1980 olaylarını da görmüş biri olarak söylüyorum, bu kadar her an her dakika medyada, yazılı basında, sokak arasında siyaset konuşulduğunu ve insanların birbirini ötekeleştirdiğine şahit olmadım.
Kafanda bir sürü soru var, hepimizin öyle ama cevap bulamıyoruz çünkü konuşulanlar belli maddelerin bir kısmı, tümü bile değil.
Aslında şu anda ülkece konuşmamız gerekenlerde bunlar mı olmalı pekte emin değilim, dünya dönmeye, gelişmiş ülkeler ilerlemeye devam ediyor, biz fabrikaları, teknolojiye dair yatırımları, eğitim seviyemizin dünya standartlarını ne kadar yakaladığını, çiftçinin üretimini, tohum stoklarımızı, su rezervlerimizi, yerli hayvan üreticiliğimizi konuşmalıyız.
Birbirimizi siyasi görüşlerimiz yüzünden yerken dünya boş durmuyor çünkü ve gelecekte çok değil belki 10 yıl sonra belki daha yakın veya uzak bilemem, kendi kendine yetebilen üretebilen ülkeler arasında olmanın ne kadar önemli olduğunu fark edeceğiz, zira artık güç dengeleri değişiyor, sizin ne kadar kalabalık nüfuslu ya da binlerce km sınırları olan bir ülke olduğunuzun önemi olmayacak, su ve verimli üretim yapabildiğiniz topraklarınız kadar var olabileceksiniz, gelişmiş olarak adlandırılan ülkelerin yönelimlerine bakmak bunları anlamak için yeterli, İsrail'in arava çölündeki tarımını incelemeni isterim, ABD, Çin ve Hindistan'ın tarım üretimindeki sıralamasına da dikkat çekerim der bu güzel ve keyifli sohbet için teşekkür ederim deyip ayrılırım
Tsk da basortulu bir bayanin gorev yapmasindan rahatsiz mi oldunuz?
Eski zamanlarda ve 1980 olaylarinda bile halkin bu kadar siyaset konustuguna sahit olmadim demissiniz. O donemlerde halk susturulmus,pıstırılmıstı zaten,gorusunu aciklayani hapse atiyorlardi.Halk nereye konussun?Bugunku gibi internet,sosyal medya yoktu,kitle iletisim araclari bu kadar gelismemisti.Bu yuzden halkin buyuk bir kisminin da siyasi konulardan bu kadar haberi olmuyordu.Siyasi bilinc bu kadar gelismemisti.Insanlarin egitim duzeyi bu kadar yuksek degildi,okuma yazma orani bile simdiki gibi degildi.Asker darbe yapiyordu halkin sabahleyin haberi oluyordu.Tepki gosteremiyordu.Ama artik her sey cok degisti,halk bilinclendi.Bilinclendigi icin bu kadar cok siyaset konusuyor.Hem Bilinclendigi icin hem de internetle,tv ile kisacasi gelisen teknolojiyle 15 temmuzda bu kadar kisa surede cumhurbaskaninin darbeye karsi sokaga cikin cagrisini duydu ve darbeye karsi durabildi.1980 de ise insanlar darbeye boyun egerek,onca zulumlerle,onca yasaklarla,50 yil geriye gitmis ulkelerinde hayatini surdurmeye devam etmek zorunda kaldilar.Ayrıştırmalara kökten karşıyım, din, dil, ırk, mezhep, kültür, kılık kıyafet, bu ülkenin menfaatlerini gözeten milliyetçi, vatanperver her insan siyasi görüşü ne olursa olsun eşit olmalı, bir siyasi olarak şucu bucu dediğin zaman ayrıştırırsın, halk böyle böyle kopar birbirinden sonrasında da aman ne olursa olsun deyip kendinden olmayanın başına ne gelirse gelsin dönüp bakmaz.
Bu toplumu biz yapan çok unsurlar vardı artık çoğunu hissedemiyorum insanlarda ve bu yaşıma kadar çocukluk, genç kızlık dönemimde dahildir, 1980 olaylarını da görmüş biri olarak söylüyorum, bu kadar her an her dakika medyada, yazılı basında, sokak arasında siyaset konuşulduğunu ve insanların birbirini ötekeleştirdiğine şahit olmadım.
Kafanda bir sürü soru var, hepimizin öyle ama cevap bulamıyoruz çünkü konuşulanlar belli maddelerin bir kısmı, tümü bile değil.
Aslında şu anda ülkece konuşmamız gerekenlerde bunlar mı olmalı pekte emin değilim, dünya dönmeye, gelişmiş ülkeler ilerlemeye devam ediyor, biz fabrikaları, teknolojiye dair yatırımları, eğitim seviyemizin dünya standartlarını ne kadar yakaladığını, çiftçinin üretimini, tohum stoklarımızı, su rezervlerimizi, yerli hayvan üreticiliğimizi konuşmalıyız.
Birbirimizi siyasi görüşlerimiz yüzünden yerken dünya boş durmuyor çünkü ve gelecekte çok değil belki 10 yıl sonra belki daha yakın veya uzak bilemem, kendi kendine yetebilen üretebilen ülkeler arasında olmanın ne kadar önemli olduğunu fark edeceğiz, zira artık güç dengeleri değişiyor, sizin ne kadar kalabalık nüfuslu ya da binlerce km sınırları olan bir ülke olduğunuzun önemi olmayacak, su ve verimli üretim yapabildiğiniz topraklarınız kadar var olabileceksiniz, gelişmiş olarak adlandırılan ülkelerin yönelimlerine bakmak bunları anlamak için yeterli, İsrail'in arava çölündeki tarımını incelemeni isterim, ABD, Çin ve Hindistan'ın tarım üretimindeki sıralamasına da dikkat çekerim der bu güzel ve keyifli sohbet için teşekkür ederim deyip ayrılırım
birde diyorlar ya melek evet seytan hayır dedi
