Anaokulu şart mı?

Ben o yaşlarda annem hasta olduğu için gidememiştim anaokuluna;ama sanki el kadarken bile özenirdim, eksiklik hissederdim, sudan çıkmış balık gibiydim birinci sınıfta. Sınıfımda anaokulundan tanışan kişiler arkadaştı, sosyal becerileri kendilerini ifade etmeleri çok daha iyiydi. Uyum ve alışma sürecinde de yardımcı oluyor, çocukların ilkokuldan önce eğitim almaları gerektiğini düşünüyorum. Kendi çocuğum olduğunda mümkün mertebe erken kreşe vermeyi planlıyorum. Yaşıtlarıyla sosyalleşmesini, gelişmesini tercih ederim.
 
Bu noktada tartışma benim için bitmiştir. İyi akşamlae
Amacım tartismak degil, sadece sunu ogrenmek istiyorum. Bahsettiginiz calismalar ne tur okullari kapsiyor? Ayrica ilkokula baslama yasinin dusurulmesiyle birlikte anasinifi cocuklari da 5 yasinda gitmeye basladi. Henuz oyun caginda olan bu cocuklar 4 saat bir odanin icinde tutuluyor? Bu ne derece dogru ve faydali? Yani benim denk geldigim butun anasiniflari boyle egitim yapiyor.
 
Annesi olarak çocuğunuzun ihtiyacını en iyi siz bilirsiniz. Bence birlikte vakit geçirmeniz sizin için iyi olabilir.
en azından yarım gün gönderebilirsiniz.gitmese de bence bisey olmaz.zaten yıllarca okul okuyacak,heleki çalışan bir anne ise çocuğu ile vakit geçirmek bence önemli.buyudugunde annesini hatırlayacak, kredi değil.
Eksi sözlükte çalışan anne çocuğu olmak diye bir başlık vardı.biraz göz atmanızı tavsiye ederim.ben okuyunca çok huzunlenmistim
 
Evet bunu bende fark etmiştim kucucuk halimle . Annem çalışmıyordu ve eskiden bu kadar da yaygın değil ve önemi pek de bilinmezdi. Anaokuluna giden arkadaşlarım daha girişken ve özgüvenli gelirdi bana .
 
Emin olun Türkiye de yapılan çalışmalar tüm sınıfları kapsıyor. Bazı çalışmalar zengin lüks anaokullarında yapılırken bazıları fakir semtlerde yapılıyor. Oyuncaksız sınıflar bile var. Benim tez konum sınıf mevcudu yoğun ve mülteci çocuk barındıran anaokullarıyla ilgili mesela. Her koşuldaki sınıfta yapılan bir çalışma mutlaka var.
Eğer anaokuluysa bahçe zamanı illaki oluyor. 4 duvar arası diye düşünmeyin. Anasınıfı ise zaten genelde yarım gün. Yani tüm günü kapalı odada geçirmiyor.
Diyelim ki sınıf mevcudu 30, az oyuncaklı ve niteliksiz öğretmenli bir sınıf var. Bu çocuklar akran öğrenmesi ile bile çok şey öğreniyorlar.
Siz diyeceksiniz ki ne var 1.sınıfta öğrenir. Hazırbulunuşluk kavramını öğretmen olarak biliyorsunuzdur. İlkokula hazırbulunuşlukları artıyor bu sayede. Evet ülke gerçekleri var. Ama öğretmenin takip etmek zorunda olduğu bir müfredat var. Siz ingilizcede hiç bir şey öğretmeyeceğim tüm yıl yatacağım diyor musunuz? Okul öncesi öğretmenlerinin neden böyle yaptığı düşünülüyor? Üstelik çoğu okulda takip edilen kitaplar var artık. Sınıf öğretmeni nasıl kenarda oturmuyorsa bizler de öyleyiz. Ama bu ülkede bizlerin vasıfsız olması bekleniyor. Bakıcı gözüyle bakıldığımız için mi acaba? Hiçbir etkinlik yapmasa bile sıra bekleme, kendini ifade etme, grupta yer alma, kurallara uyma gihi gibi sayısız beceriyi erken yaşlarda akranlarından öğreniyor. Bu konuda bile neredeyse sayısız üye çok faydasını gördüm yazdı. Üstelik bunlar belki de 30 yıl önce eğitim alan insanlar. O zaman müfredat böyle gelişmiş de değildi. Ben 23 yıl önce aldım okul öncesi eğitim. Yine de bana katkısı çok okulda.
 
Ek olarak zaten oyun yoluyla öğretiyoruz. Oyun çağındaki çocuk için en önemli öğrenme tekniği oyun. Oyun çocuğun işidir anlayışı hakim.
Yaş grubunun düşürülmesiyle ilgili de çok güzel laflarım var ama çoluk çocuğum var. Hapse girmek istemiyorum
 
Peki anaokullarinin sayisi neden artirilmiyor? Benim calistigim okulda sadece bir tane sinif var, mevcut 20. Ancak 4 tane 1. Sinif var, toplam 100 ogrenci vardir. Seneye olusacak 1. Siniflarda ortalama sadece 5 cocuk bu hazirbulunusluga sahip olacak. Benim size katilmama noktam burasi aslında. Anasiniflarinin katkisini tabi ki ben de kendi çocuğumda goruyorum ama seneye ogretmen benim cocuguma gore degil, yeni baslayan cocuklara gore bir yol izlemek zorunda kalacak. O yuzden keske hepsi anaokuluna gidebilse diyorum.
 
Kasdettigim şuydu; gelişmiş ülkelerde insanlar hayattaki çoğu şeyi eleştirip 'baska Türlü olabilir mi' sorusunu sorabiliyorlar. Bu nedenle zamanla düzelmeye gidiyorlar.
Ama bizim ülkemizde eleştirsek bile o kadar sıkı sıkıya bağlıyız ki şu an yaşadığımız şeylere, başka türlü bir dünya olacağına inancımız sıfır. Herkes eğitim sistemini eleştirir ama evde eğitim kelimesini duyduğu anda bir anda okul sevici olur :) çoğu kisinin anne baba travması vardır ama 'korunmadan sevisip üredi diye kimse kutsal olmaz' de, herkes karşı çıkar , aile kutsaldır der.
Bu kadar sabit fikirli olmaya gerek yok. Dünyada her şeyin bir alternatifi olabilir. Bizden-genel görüşten uzak bir fikir geldiği anda dehşete düşmeye gerek yok.

Bahsedilen çocuk bir anda okula başlayacak bir çocuk değil ki, bebek sayılacak yaştan beri zaten kreşe gitmiş. Konu sahibinin dedigi doğruysa kalem tutması,şekilleri tanıması gibi becerileri de tam.
Çocuk kendini bildi bileli zaten (günün çoğunda) annesinden uzak büyümüş. Annesi ilk defa tam zamanlı evde. Onda da çocuk annesinden uzak kalmak istememis olabilir. Kendi anaokuluna giderken kardeşinin tam zamanlı annesiyle olacak olması belki de anaokulunun ona getirilerinden daha çok şey götürecek çocuktan.
İlle de okul ille de okul diye zorlamanın çok anlamı yok bence. Zaten birinci sınıftan sonra e az 12 sene durmaksızın okula gidecek. 2 yaşından 18 yaşına kadar olan süreçte bir senecik alarmla kalkmama, kosturmama, evde annesiyle sakin sakin takilma hakkı yok mu yani çocuğun ya vallahi ben olsam ben de göndermezdim.
Bir de bizim anaokullar çok rüyalar anaokulu değil ki,çocuk gidecek kendine güveni gelecek... Uzmanı değilim , en son bundan 9 yıl önce bir proje için anaokulunda (gönüllü) eğitim vermeye giderdim tüm sene. Plastikle dolu rengrenk oda, devamli boya yapilan, makasla bir şeyler kesilip öğle molasında paketli meyvesuyu dağıtılan yerdi devletin anaokulu. Geçen on yılda ne değişti bilmem ama bu haliyle 3 sene kreşe gitmiş çocuk anaokuluna gitmese de dünyanın sonu olmaz bence.

Konu sahibi de öğretmenmiş,sormasına bile şaşırdım ben ne yalan söyleyeyim şimdi.Aklıma karşı bloktaki okul öncesi eğitime gerek yok diyen okul öncesi öğretmeni komşum geldi ister istemez
Benim sevgilim de okul öncesi öğretmeni,kendi de bir buçuk yaşından beri kreşe gitmiş.
Ama çok küçük yaşta kreşe başlayan çocuklara, mesai doldurur gibi ev disinda uzun zaman geçiren çocuklara üzülüyor.
Aaaaah ah.
İki çocuğuna evde eğitim veren bir kadın var takip ettiğim. Geçenlerde şöyle bir şey paylasmis. O kadar üzülerek baktım ki, kaydettim
Çocukların gittiği kurs gibi bir şey baykuşlardan,ekosistemdeki yerinden, yediklerinden, sindiriminden bahsetmiş. Sonra da ormanda sindiremeyip çıkarttığı tüy yumaklarindan yediği hayvanları bulmaca yapmışlar
Yani hangimizin çocuğu böyle keşfederek öğrenmeyi haketmiyor ki.
Bir de bizim okullarda , plastikler içinde Kesfetmekten ve yaratıcılıktan uzak, ezbere yapılan etkinlikler.
Çok üzücü değil mi
 
Dünyadan güzel güzel örnekler verip, sanki kendi ülkenin durumu da onlarla eşdeğermiş gibi aynı davranmak bana göre mantıklı değil.

Mesela evde doğum yapmak! Evet Avrupa’da evde doğum yapmak, sorunsuz bir hamilelik dönemi geçiriyorsanız, size sunulan bir seçenek ve sayıları çok olmasa da bunu seçen insanlar var. Ama o ülkelerin sağlık sistemleri ile Türkiye’nin sağlık sistemi aynı değil. Hollanda da yaşarken, yan komşum evde doğum yaptı. Eve her türlü teçhizat getirilmesine rağmen doğum esnasında bir sorun oluşmuş. Ana caddeye helikopter inip, anneyi acil hastaneye taşıdılar. Bunu yapabilecek yapı var mı Türkiye’de? Ayrıca doğum sonrası çocuğun gelişimi takip etmek ve anneye yardımcı olmak amacıyla eve 8 gün boyunca kraamzorgdan bakıcı gönderdiler, topuk kanı için eve başka bir görevli geldi, annenin dikişlerini kontrol etmek için başka bir görevli geldi. Bunları Türkiye’de yapın, sonra evde doğuma ay cahil diyeni eleştirelim.

Üniversite okumaya gelince, bu ülkede insanların özellikle kadınların, iyi bir üniversiteden mezun olup, düzgün bir yerde işe başlamak haricinde bir seçeneği yok. Bu demek değil ki, istemedikleri bölümlerde, ailelerini maddi olarak zorlayarak okusunlar. Bu herkes dizini kırıp, oturup ders çalışsın demek. Kimse kendini Bill gates, mark zuckerberg sanmasın. Ya da bu ülke, kimseye sosyal yardım olarak eğitimler verip iş güç sahibi yapacak, ya da maddi yardım edecek güçte değil. Okumayan kadınların %99’u kocasına mahkum kalıyorsa, evet üniversite okumak dışında bir seçenek yok.

Ayrıca Okul öncesi eğitim Avrupa ülkerinde çok erken yaşta başlıyor ve zorunlu. Evet gene Türkiye’de tek tip eğitim var ve bu doğru değil. Ama elimizdeki bu ve bunu en doğru şekilde kullanmamız gerekiyor. O çocuğunu okula göndermeyenlerin yüzde kaçı, eğitim sisteminden memnun olmayıp, çocuğa evde universal bir eğitim vermek için çocuğu okula göndermiyor.

Özet olarak, tabiki tek doğru yok. Ama genel bir uygulama var. Bu uygulamalar toplumun eğitim düzeyi ve şartları dikkate alınarak ortalama insan için hazırlanmış. Hani siz toplumdan çok farklı bir seviyedesinizdir, farklı uygulama yaparsınız. Ama değilseniz bari asgari uygulamaları gerçekleştirmenizi beklerim.
 

Hayalimdeki anaokulu bu benimde yalan söyleyemeyeceğim.
Maddi imkanım olursa MEB yerine başka programa gönderirim. Reggio Emilia veya Waldorf gibi... Daha yaratıcı buluyorum çünkü...
Ama herkesin bu imkanı yok...
O yüzden en azından MEB devlete gitmelerini faydalı buluyorum.
Ama kreş ile anasınıfının amacı birbirinden farklı...
Bu konuda ayrışıyoruz bence...
Yani bana göre liseye gitti üniversiteye gitmese de olur demekle aynı şey kreşe gitti anasınıfına gitmesin demekj
Çünkü müfredatları amaçları uygulamaları bambaşka...

Kendi çocuğum içinde 1 yaşında KindryRoo programına başladı... haftada 1 gün 1 saat bir şey...
o 1 saatin bile o kadar faydasını gördüm ki
ben okul öncesi öğretmeniyim. 14 aylık bebeğe evde göz burun öğretemedim ya
Asla öğrenmedi... ne şarkılar ne oyunlar...
Geçen haftanın konusu başımızdı... 1 saatte diğer bebeklerle beraber şarkı oyun yoluyla öğrendi...
Ben şok ben iptal...
Ben de evde aynısını yapmıştım
Keramet diğer bebeklerde, akran öğrenmesinde demek ki..
 
Aynen senin gibi ah ah çektim inan
Bizim daha kendi içimizdeki eğitimde fırsat eşitsizliği varken,üstüne de bunları görmek… üzülüyorum gerçekten. Kapalı köy okullarının önünden geçerken de,bile isteye cahil bırakılmış kahvelerde pinekleyen dedeleri görürken de,bir köy öğretmeninin sadece sınıfta ders veren kişi olmadığını düşünürken de üzülüyorum. Diğer yanda sınırsız imkanları olan özel okulların önünden geçerken de üzülüyorum,yurdum insanı için kahroluyorum. En çok da çocuklar için üzülüyorum. Yurt dışında küçücük ülkeler gördüm,sistemlerine hayran kalmamak elde değil. Biz bu hallere nasıl geldik inan çok üzgünüm.
 
Anaokulu kreş farkını anneler, uzmanlar cevaplamış. Ben kendi uzmanlık alanımdan baktım.

İstemiyor diyorsunuz. 28 yaşındayım kimi zaman okula da istemeden gittim hala kimi zaman işe de istemeden gidiyorum. Aile içindeki durumunuzu, çocuğun günlük hayatta okul dışında muhatap olduğu kişileri, yaptığı aktiviteleri bilemem ama bir "okul" gibi olmadığı kesin. "İstememesi" normal olarak görülebilir genele bakarsak, normal.

Ama bunun dışında yeni bir kardeş sonucu potansiyel bir regresyon da ortaya çıkabilir. Kardeş kıskançlığı varken, en çok ilgi kardeşine yoğunlaşmışken (neticede bu çocuk okula sizin tarafınızdan götürülüyordu. Şu an bebekle ilgilendiğiniz için okula götürmekte zorlanıyorsunuz. Sizin gözünüzde ihtiyaç daha çok bebekte ama çocuk bunu kendisinin ikinci plana atıldığı şekilde algılayacaktır) çocuğu okuldan almak, ileri evrede parmak emme, alta kaçırma gibi sorunlara yol açabilir.

Regresyon olmasa dahi istemediği bir şeyi, bu kadar temel bir durumda bile kabul ettirebildiğini öğreneceği için daha zorlu durumlarda çocuk karşısında çaresiz kalabilirsiniz.

Ben göndermenizi tavsiye ederim bu sebeple. Bir destek alıp gerekiyorsa.
 

Tabi ki öğretmen baştan alacak. Çünkü bizim müfredatın amacı okuma yazma öğretmek değil...
Bunu yapan öğretmenler/özel okullar olsa da MEB'in müfredatının böyle bir amacı yok.
Bu sebeple sıfırdan başlıyor.
Tam emin değilim ama evet harfler rakamlar vs baştan alınıyor... Ama şöyle düşünün... Bizim okul öncesinde hedefimiz harf ve ses farkındalığı kazandırmak.. Sadece farkında olsun... Öğretmen K harfini öğretiyor diyelim... Anaokuluna giden çocuk bunu okulda sık sık duydu... En basitinden öğretmen kitaplığın üzerine "Kitaplık" yazdı ve oradan o farkındalığı edindi... Onlarca şarkı, kitap, tekerleme, şiir, duvar posteri ve etkinlik içinde gördü... Bu çocuk mu sizce K harfini korkmadan, strese girmeden, kendinden emin şekilde kolayca öğrenir yoksa ilk kez karşılaşan mı?

Aynı şekilde ses farkındalığı etkinlikleri de yapıyoruz. Mesela E ile başlayan oyuncak bulalım oyunu gibi... Bu çocuk tabi ki Ela'yı daha kolay sökecek okulda... Yani öğretmenin baştan başlaması bir şeyi değiştirmeyecek bence... Önemli olan çocuğun daha rahat ve kolay öğrenmesi.... Bana göre tabi...

Bir de ilkokulda öğretmen harf ve rakamları öğretse bile sıra olma, kurallara uyma vb şeyleri öğretiyor mu? Bir fikrim yok sınıf öğretmenliği hakkında ama öğretmiyorsa anaokuluna giden çocuk zaten bunları biliyor olacak. Bocalamayacak.. Veya liderlik becerisi yüklenmiş olarak 1.sınıfa başlayacak

Neden arttırılmıyor sorusunun cevabı da maliyet... Cumhuriyetinin ilanından sonra yeni harflerin öğretilmesi için var olan anaokulları kapatılarak bütçe ilkokullara kaydırıldı... 2022 yılındayız... Hala maliyet ve kaynak sıkıntısı var... Yoksa binlerce mezun var..
 
Konu sahibi oğlum beş yaşında. Geçen sene de anaokuluna gitti. Müfredat farklı. Beş yaş hazırlık olarak geçiyor zaten. Evet bazı ortak etkinlikler var tüm okul turşu kurdu mesela. Ama aynı gün b ve d sesinin farkını da öğrendiler. Harf ve çizgi çalışmaları yapıyorlar. Kreş zaten apayrı ama anaokulunda da farklılıklar var. Dört yaş daha oyunla geçti bunda ders var.
 
Yenidoğan bebeğiniz varken tam ilkokul öncesi çocuğunuza ne kadar aktivite yaptırıp ilgilenebilirsiniz? Sırf götürüp getirmek zor olduğu için göndermek istemediğinizi düşünüyorum açıkçası. Daha okula götürüp getirirken çıkartmak zor geliyor dışarıya nasıl çıkartacaksınız çocuğunuzu oynasın atsın enerjisini diye? Zamanlamayı bu şekilde ayarlamasaydınız ikinci çocuk için. Sorunuza da cevap vereyim anaokulunuza göndermeniz şart
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…