arkadaşlar içmeyiverin canım siz de? gerek mi var sahiden biraya, rakıya, votkaya?
biri demiş ki süt 20 lira olmuş. sütü napacaksın? ilk doğduğunda 6 ay emdiysen annenden, tamam bu sana ömrünce yeter. sizin çocuklarınız da sizi emsin 6 ay, gider bir ömür.
benzin de zamlanmış. yani utanmıyorsunuz her yere araçla, otobüsle gitmeye. yürüyün canım? hem sağlık için faydalı. bu sıcakta 10 km yürüyün hem ayaklarımız ne kadar kıymetli, bak koca bedeni taşıyor bolca çalıştıralım ayakları.
dışarıdan yemek almak istesen 50 tl altına asla doymaz bir kişi. evinde ocak mı yok? evde neden yapmıyorsun? ananızın karnından iskenderle, hamburgerle, pizzayla mı doğdunuz?
pazar pahalı, yemeklikler arttı diyenler olmuş. bence öyle değil, ben genelde 2 yumurta kırıyorum gayet de doyuyorum. ne domates lazım bana, ne peynir, ne kabak, ne patlıcan.
suyun damacanası 30 lira, yarımlık pet olanı 3-4 lira olmuş. bence su içmek çok da gerekli değil, az için. hem dünyada su kaynakları azalıyor, kuraklık çıksa, hepten susuz kalsak ne yapacaksınız? bu ne lüks ya.
ev kiraları arttı diyorlar. kadıköyde ortalama kira 17 bin olmuş. ne işiniz var kadıköy gibi lüks semtte? düşük yerler de en az 5-6000 civarı... hımmm o zaman siz de oturmayın bir evde. evet ciddiyim. sokaklar bedava, parklar bedava hem bank da var. yatıver bankta ya nolacak? bu ne ya herkesin ayrı düzeni, eşyası falan var, ne saçma.
eğlence deseniz zaten millet depresyonda. yani insanlar depresyondayken siz sinemaya, konsere gidemiyoruz diye ağlıyorsanız epey bencilsiniz kusura bakmayın.
yani hala gerçekleri göremiyorsunuz. bizi kıskananları, bize imrenenleri... bak bir sürü mülteci doldu ülkemize. bunları yollayacak halimiz yok, besleriz ya nolacak? sizi beslemeyiz de onları besleriz. bizi kıskanmaya devam etsinler. yukarıda saydığım bir sürü mantıklı (!) durumu göz önüne alınca çiçek gibi bir yaşam bu ülkede bizimle...