Alkali yaşam tarzı ve diyetle, 1 ayda 10 kilo verdim!

denemeden rahatlayamayacağım sanırım :KK1: katılıyorum size. zaten önemli olan aman nasılsa ipin ucu kaçtı diyerek daha fazla saldırmamak yiyeceklere ki ben genelde bunu yapıyorum :18: :KK1:

Evet düşünce bazında kararlı olmak ve sağlam durmak gerekli, yoksa hayat tek düze değil, en ufak sıkıntı ve üzüntüde pes etseydik şimdi akıl hastanesinde olurduk(Allah korusun). İnsanız ve güçlüyüz, bu gücün farkına vararak kullanalım lütfen.
 
merhaba..benim bitmek bilmeyen adetlerim vardı..kaç doktora gittiysem birşey olmadığını söyleyip doğum kontrol hapı benzeri ilaçlar verdiler..saraçoğlunun soğan kürünü okudum ve uyguladım çok şükür düzeldi..sonrasında saraçoğlunu dikkatle takip ettim..soğan kürü rahimle ilgili her soruna iyi geliyor..küçük çaptaki miyomları yok ediyor erken menopozu önlüyor bebek sahibi olmayı kolaylaştırıyor vs..orta boy bildiğimiz sarı soğanı dörde bölün büyük bir bardak suyla kaynatın..su kaynamaya başladıktan sonra zaman tutun 5 dakika sonra ocaktan alıp süzün sıcağa yakın ılık için..içine limon vs koymayın..tadı hiç kötü değil ve ben uyguladığım için size öneriyorum...internette araştırın videolarını izleyin...sanırım iki tane 15 gün uygulanıyordu..sevgiyle..

Ultrasonla bakmadılar mı,miyom görünmedi mi, nasıl bir şey yok dediler? Sağ ol canım, sanada geçmiş olsun. Ben soğan suyu kürünü uyguladım %100 düzenli olamasam da ama bazılarında ters tepmiş miyomlar fazlalaşmış korktum açıkçası. Konrtole gittiğimde bakıcaz artık sonuç ne olmuş.
 
Dr.Weil der ki: "meyva ile meyva suyu arasındaki farkı anlamak çok önemli. Meyva içindeki lif sayesinde fruktozun metabolize olmasında katkı sağlar, çünkü vücudumuz tek başına meyva suyundan gelen fruktozu metabolize edip enerji yaratamaz. O nedenle bir bardak portakal suyu ile cola arasında karaciğerde ve yağlanma sürecine bağlı zararların oluşumasında hiç bir fark yoktur. Bunu anlamak çok önemlidir, çünkü sabahları meyva suyunu kafasına diken çocuklar aslında çok ciddi bir zararla karşı karşıyadır."

Dr.Weil der ki: "eskiden sadece doğadaki otlarla beslenen inekler ya da büyük baş sığırlar o zamanlar bünyelerinde omega 3 yapı barındırırdı, çünkü o zamanlar sadece o otları bolca tüketirlerdi. Ancak bugün masamıza et halinde gelen hayvanlar sadece genetiği oynanmış tahıllarla besleniyor, ki bu hayvanların doğasında böyle bir beslenme yok. Böyle olunca da omega 3 yerine bolca omega 6 yağına sahip oluyorlar, ve bu da bizlerin ciddi bir enflamasyonla karşılaşmamıza neden oluyor"
 
kimseler yok....nasıl gidiyor neler yiyip içiyorsunuz örnek olması adına paylaşsanız ne güzel olur..özellikle asidik yiyecekler yadiğinizde nelerle dengeliyorsunuz
 
kimseler yok....nasıl gidiyor neler yiyip içiyorsunuz örnek olması adına paylaşsanız ne güzel olur..özellikle asidik yiyecekler yadiğinizde nelerle dengeliyorsunuz

ör: Kahve içtin yanında 500ml alkali su iç.
Et yedin yanında 3 katı salata ya da sebze.
Tatlı bir şey mi yiyeceksin, meyve de dahil öncesinde ya da esnasında tarçın kullan.
Bir gün ya da akşam alkali dışına çıkıp abarttıysan ertesi gün, bol su/sıvı ve sebze ağırlıklı beslen.

Alkali, asidik tablo var. Onu icelelemeli ve kendin ona göre oranlamalısın.

Ör kahvaltı; Üzerine çörek otu ve acı pul biber serpilmiş Lor peyniri,10-15 organik siyah zeytin, 1 haşlanmış yumurta doymazsan 2 olsun, bol yeşillik limonlu, zeytinyağlı (maydonoz, tere, dereotu, roka, yeşil soğan vb) Kavrulmamış çiğ badem 10-15 tane (ya da çiğ 10 çiğ fındık veya 2-3 çiğ ceviz), salatalık, yeşil biber, domates vb. (Onsuz yapamıyorum diyorsan bazı günler 1 dilim çavdar ya da tam buğday ekmeği ama inan yapılıyor)

2saat sonra her gün değil, bazen;
Ara: sade türk kahvesi ve bol alkali su.

Öğle:KK43:30 dk öncesi alkali su içilecek) doyana kadar etli bir sebze yemeği, ya da zeytinyağlı sebze yemeği veya baklagil yemeği nohut,mercimek,fasülye gibi, salata(bol limon ve zeytinyağlı). Hindi eti veya balık olabilir salata ya da sebze eşliğinde. (Onsuz yapamıyorum diyorsan bazı günler 1 dilim çavdar ya da tam buğday ekmeği)

2saat sonra alkali su. istersen 1 meyva tarçınlı, elma gibi yada hiç bişi yeme.


Akşam: (Karbonhidrat yok, kırmızı, turuncu sebzeler yok) Balık/tavuk/hindi vb. (yağda kızartma harici pişecek) ve salata, ya da sebze yemeği salata. Akşam süt ürünleri ve baklagilleri de tüketmiyoruz.
 

Merhaba Kızlar

Derindenizlerden paylaştıkların çok güzel ve senin adına çok sevindim.
Benimde vermek istediğim bir 5 kilo var.
Ama malesef boğazıma düşkünüm. Hamur işleri vb. gibi değilde; tatlılarla fazla haşırneşirim ve gerçekten o tatlı krizlerinde kendimi durduramıyorum :KK43:
2 hafta kadar evde istirahatteydim ufak bir rahatsızlıktan dolayı. Evde olunca da can sıkıntısı sürekli bişeyler yedim. Tabi sonrasında çok pişman oluyorum ama işte yememe engelde olamıyorum :KK19: Tamda bu zamanda karbonatlı su içmeye başladım. Ben eczaneden İngiliz Sodası aldım onu sadece sabah ve akşamları içtim birer bardak. 2 hafta sonra o kadar ıvır zıvır yememe rağmen hiç kilo almamışım ki normal şartlarda 2 haftada rahatlıkla 2 kilo alabilen bir insanım.
Şimdi normal düzenime döndüm yediklerime dikkat ediyorum, tatlıdan mümkün oldukça uzak duruyorum.
Yalnız kahve içmeme olayı var ya işte o bozuyor :)
Tamamen iyileşince yürüyüşlerime de başlayacağım . Her gün olmasa sa haftada 4 gün mutlaka bir saat yürüyorum.
Hepimize sağlıklı zayıflamalar :)
 
Alkali diyet yalanı

Diyetlerin de bir trendleri var. Şimdi popüler olan alkali diyet. Oysa bu diyetin yararlarını kanıtlayan ve destekleyen hiçbir bilimsel veri ve çalışma yok!

Alkali diyet yalanı

Karatay, Dukan derken bir de ‘alkali diyet’ çılgınlığı ortalığı kasıp kavurmaya başladı. Alkali diyetin ya da alkali olarak önerilen besinlerin zayıflatıp zayıflatmadığına ya da kanserden koruyup korumadığına dair onlarca soru alıyorum. Cevabımsa hep aynı: “Eğer biri size bazı besin, içecek ya da ilaçların kanınızın ve midenizin asidik oranını değiştirdiğini söylüyorsa, o kişi beslenmeden ve metabolizmadan anlamıyordur”.

Evet gerçekten de anlamıyorlar, beslenmeden de besinlerin vücuttaki işlevlerinden de... Toplum ise hep yeni, ilginç bilgilerin peşinde, özellikle de medya.. Eğer bir haber ezber bozuyorsa ve ilgi çekiyorsa doğru olup olmadığının hiç bir önemi yok. Popüleritesi varsa iyidir. Örneğin ben bugün çıkıp “Şekerin zayıflatıcı etkisi ortaya çıktı” ya da “Sigara kansere karşı bir numaralı koruyucudur!” desem, inanılmaz medyatik olur ve bunun doğruluğunu sorgulamayan binlerce kişinin ilgisini çekebilirim.

Alkali diyet de bence aynen böyle. Fazlası var, azı yok. Her şeyden önce kanımızı ya da midemizi asidik ya da alkalik (bazik) yapan şeyler, besinler değil, vücudun ta kendisidir. Yani vücut, yediklerinizin asit oranını ayarlayarak kendisine uygun hale getirir. Düşünün ki mide, asit oranı oldukça yüksek bir organımızdır ( pH :1-2) ve zaten aldığınız besinler otomatik olarak asidik olacaklardır. Bu durumda ise vücudun dengelerini korumak için pankreas devreye girer ve salgıladığı hormon ve kimyasallarla dengeyi kurar.

Bu diyet nedir?

Alkali diyeti önerenlerin arkasındaki düşünce; et, süt, şeker, kafein, alkol, yapay ve işlenmiş yiyecekleri yemekten kaçınmak, daha fazla taze sebze, meyve ve kuruyemiş tüketerek vücudun pH seviyesini dengede tutmaktır. Bu diyeti uygulayacak kişiler kesinlikle rafine şeker tüketmemeleri konusunda uyarılır.

Bilimsel ve etik değil

Alkali diyet ile ilgili yapılmış ve bu diyetin yararlarını kanıtlayıp uzun süre uygulanmasını destekleyen hiçbir bilimsel veri ve çalışma yoktur. Bu sistem vücudu -güya- nötr, asit ve baz yapan yiyeceklerin gruplarını, uygulayıcılarına öğretmek ister. Nötr yapanların şeker, yağ, çay, kahve, nişasta; asit yapanların et, yumurta, peynir, tahıllar, erik, armut; alkali yapanların süt, sebze, meyve ve yağlı tohumlar olduğunu anlatır. Alkali beslenme diye anlatılan beslenme önerilerinin hem bilime hem de etiğe uymadığını en basit şekliyle açıklamak gerekirse ; evet pH dengesi vücut için önemlidir ve bunu vücut her ne koşulda olursa olsun zaten kendi kontrol sistemi ile denetler.

Vücudumuzdaki hücrelerin çalışması nötr ortamlarda olur. Ancak vücudumuz bu sıvıların nötr ortamda tutulması için hiçbir şeyden etkilenmeyen bir denetim mekanizması bulunur. Bu denetim mekanizmasında ise, yaşlanma, çok yeme, az uyuma, çok asitli yeme gibi etkenler vücudun asit-baz dengesini değiştirmez.

Vücut, açlık grevi gibi özel durumlar dışında, bu dengeyi asla bozmaz -ki alkali diyet yapıyorum diye metabolik açlığa (vücudun yaşamsal fonksiyonlarını yerine getiremeyecek kadar kötü beslenmesi) girmiş onlarca insan tanıyorum. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenme öğretilerinin saptırılarak anlatılması ve uygulamaya alınması son derece yanlış ve sağlıksız. Bizler toplumu doğru bilgilendirmeli ve bilimin ışığından uzaklaşmadan önerilerde bulunmalıyız.

Asit ve baz

Unutulmaması gereken en önemli nokta : Tüm yiyecekler ağızdan alındıktan sonra midede asidiktir ve bağırsakta pankreas salgılarıyla bazik olur! Bu kural değişmez ve vücudun otokontrolü halindedir. Siz ne yerseniz yiyin.. Yiyeceklerin içerisindeki asit veya alkali yapan mineraller birbirlerini dengeleyerek ya da metabolizma sonucu oluşan asitlerle birleşerek bir denge içerisinde vücut sıvısının nötr ortamda kalmasını sağlar.

Bu tıbbi kural hiç değişmez ve özel yiyeceklere, alkali su gibi bir içeceğe de gereksinim duymadan ömür boyunca düzenli çalışmasına devam eder. Beslenmemizin asit veya baz oluşturan yiyeceklerden zengin oluşu, kanın nötr durumda kalmasını asla etkilemez. Diyetinizde çok fazla asit veya baz oluşturan yiyecek bulunsa dahi kanın asit veya alkaliye dönüşme durumu diye bir şey söz konusu dahi değildir.

Diyetin zararları ne?

Alkali diyetin uzun süre kullanımı özellikle demir, çinko ve kalsiyum eksikliğine sebep olur. Bu mineraller ise kadınlar için hayati önemi olan minerallerdir. Bazı önemli vitaminleri saymıyorum bile... Ekmek ve tahıl grubu besinlerden aldığımız B grubu vitaminleri ve etten aldığımız B 12 gibi.. Ve maalesef bu tür vitamin ve mineralleri ilaç olarak dışardan tamamlamaya çalışsanız bile, araştırmalar göstermiş ki vücut için yeterli olamıyor ve tüm bu besin öğelerinin eksikliği sonucunda metabolizmada dönüşü olmayan travmalar oluşabiliyor.

Demir eksikliğine bağlı anemi; çinko eksikliğine bağlı cilt, deri ve saçlarda sağlık sorunları; B 12 yetersizliğine bağlı unutkanlık; alzheimer; kalsiyum eksikliğine bağlı kalp rakatsızlıkları; diş ve kemik problemleri gibi birçok sağlık problemi, bu durum için örnek verilebilir. İlginç olan ise; bu vitamin ve minerallerin eksikliğinde oluşabilecek hastalık ve tedavilerine ilişkin milyonlarca bilimsel yayın ve makale varken, alkali diyet diye tarama yaptığınızda bilimsel bir araştırma ne yazık ki bulamamanız.

Sizi et, süt, pek çok meyve ve tahıldan uzaklaştıran; çiğ sebze ve bazı meyvelerle çok kısıtlı birkaç tahıl türevini yemenize izin veren bu beslenme modeli de diğer tüm popüler diyetler gibi modası geçmeye mahkum olacaktır.

NE YAPMALI?

Yeterli ve dengeli beslenmenin formülü oldukça açık. Buna popüler tanımlamalar yapmaya hiç ama hiç gerek yok. Günlük aldığınız enerjinin %50-60’ını karbonhidratlardan (kilolu iseniz bu miktar azaltılabilir), %25-30’unu yağlardan ve %15-20’sini de proteinlerden almalısınız.

Karbonhidrat seceneklerinizi daha çok posalı olanlardan (tam tahıllı ekmek, makarna, yulaf , meyve, sebze gibi), protein seceneklerinizi az yağlı olanlardan (yarım yağlı süt, yoğurt ve et ürünleri ile kuru baklagiller gibi) ve yağ seceneklerinizi de daha çok doymamış yağlardan (zeytinyağı, ayçicek ve mızırözü karışımları ile badem, fındık ceviz gibi) yaptığınız sürece sorun yok demektir. Bir de size müthiş bir içecek! Hem zayıflatıyor hem de hastalıklara karşı koruyucu ve yaşlanmayı geciktiriyor. Tam da duymak istediğiniz şu zayıflatan mucize iksirlerden! Ne mi? Tabii ki su! Bol bol içiniz! Alkali falan değil, bildiğiniz su!

Amerika’yı yeniden keşfetmenin bir anlamı yok. Yeni çalışmalar ve bilimsel yenilikler elbette var; ancak adı üstünde: bilimsel. Bilimin ışığında, sağlık dolu bir hafta olsun hepimize...



Diğer yazıyı kaldırdım, ağır kelimeler kullanılmış : )
 
kk de reklamı var toz karışım ,tanıtım için sadece 20 tl ödeyecekmişiz kargo için,sipaariş versemmi diye düşündüm ama kararsız kaldım:44:
 
Merhaba Kızlar

Derindenizlerden paylaştıkların çok güzel ve senin adına çok sevindim.
Benimde vermek istediğim bir 5 kilo var.
Ama malesef boğazıma düşkünüm. Hamur işleri vb. gibi değilde; tatlılarla fazla haşırneşirim ve gerçekten o tatlı krizlerinde kendimi durduramıyorum :KK43:
2 hafta kadar evde istirahatteydim ufak bir rahatsızlıktan dolayı. Evde olunca da can sıkıntısı sürekli bişeyler yedim. Tabi sonrasında çok pişman oluyorum ama işte yememe engelde olamıyorum :KK19: Tamda bu zamanda karbonatlı su içmeye başladım. Ben eczaneden İngiliz Sodası aldım onu sadece sabah ve akşamları içtim birer bardak. 2 hafta sonra o kadar ıvır zıvır yememe rağmen hiç kilo almamışım ki normal şartlarda 2 haftada rahatlıkla 2 kilo alabilen bir insanım.
Şimdi normal düzenime döndüm yediklerime dikkat ediyorum, tatlıdan mümkün oldukça uzak duruyorum.
Yalnız kahve içmeme olayı var ya işte o bozuyor :)
Tamamen iyileşince yürüyüşlerime de başlayacağım . Her gün olmasa sa haftada 4 gün mutlaka bir saat yürüyorum.
Hepimize sağlıklı zayıflamalar :)

Teşekkürler canım, sana da geçmiş olsun. Türk kahveni şekersiz şekilde ara sıra yanında bol su ile içebilirsin gündüz saatlerinde. Tatlı krizlerin tuttuğunda 1-2 tane , gün kurusu kayısı ya da hurma arasına çiğ badem koyarak ve tarçın serperek tüketebilirsin. Yürüyüşte çok iyi, hormonlarında dengeli çalışmasını sağlar. Kolay gelsin. :KK34:
 
Teşekkürler canım, sana da geçmiş olsun. Türk kahveni şekersiz şekilde ara sıra yanında bol su ile içebilirsin gündüz saatlerinde. Tatlı krizlerin tuttuğunda 1-2 tane , gün kurusu kayısı ya da hurma arasına çiğ badem koyarak ve tarçın serperek tüketebilirsin. Yürüyüşte çok iyi, hormonlarında dengeli çalışmasını sağlar. Kolay gelsin. :KK34:

Teşekkür ederim :)
Zaten uzun zamandır kahveyi şekersiz içmeye çok alıştım artık şekerli içemiyorum:)
Çekemcemde badem var bir paket artık günde 15- 20 adeti geçmeyecek şekilde tatlı krizlerimi kontrol altında tutacağım inş :))
 
kızlar meraba
alkali suyla zayıfladınızmı? ben ingiliz karbonatı aldım 3 gündür diyetteyim.anladıgım kadarıyla limon sıkılmış çiğ yeşillikler sebzeler tüketecegım ve yanınada bıraz et balık gıbı asitli yiyecekler tüketecegım. dogru anlamısmıyım?
3 gündür bu şekılde besleniyorum sizce uygunmudur??
sabah bır dılım kepek ekmegı salatalık domates bır parça peynır ve yeşil çay
öğlen ızgara tavuk yanına yogurt yıyordum ama artık yeşillik yicem mesea roka marul salatalık
akşam sebze yemegı yanına yıne yeşillik
aralarda yeşil çay dokuzlu çay ıçıyorum
bir bardak suya tarcın atıyorum bıraz günün herhangı bir zamanı
ara oğün kuru kayısı yada bır avuç leblebı yıyorum başka bir şey aklıma gelmıyo
2,5 litre alkali su içiyorum
gunde 1 saat akşam yemekten sonra yürüyüş yapıyorum


birde kahve metebolızmayı hızlandırıyormus bu diyette içmelimiyim??? ve turk kahvesımı yoksa sadece neskefe mi içeyim
 
ör: Kahve içtin yanında 500ml alkali su iç.
Et yedin yanında 3 katı salata ya da sebze.
Tatlı bir şey mi yiyeceksin, meyve de dahil öncesinde ya da esnasında tarçın kullan.
Bir gün ya da akşam alkali dışına çıkıp abarttıysan ertesi gün, bol su/sıvı ve sebze ağırlıklı beslen.

Alkali, asidik tablo var. Onu icelelemeli ve kendin ona göre oranlamalısın.

Ör kahvaltı; Üzerine çörek otu ve acı pul biber serpilmiş Lor peyniri,10-15 organik siyah zeytin, 1 haşlanmış yumurta doymazsan 2 olsun, bol yeşillik limonlu, zeytinyağlı (maydonoz, tere, dereotu, roka, yeşil soğan vb) Kavrulmamış çiğ badem 10-15 tane (ya da çiğ 10 çiğ fındık veya 2-3 çiğ ceviz), salatalık, yeşil biber, domates vb. (Onsuz yapamıyorum diyorsan bazı günler 1 dilim çavdar ya da tam buğday ekmeği ama inan yapılıyor)

2saat sonra her gün değil, bazen;
Ara: sade türk kahvesi ve bol alkali su.

Öğle:KK43:30 dk öncesi alkali su içilecek) doyana kadar etli bir sebze yemeği, ya da zeytinyağlı sebze yemeği veya baklagil yemeği nohut,mercimek,fasülye gibi, salata(bol limon ve zeytinyağlı). Hindi eti veya balık olabilir salata ya da sebze eşliğinde. (Onsuz yapamıyorum diyorsan bazı günler 1 dilim çavdar ya da tam buğday ekmeği)

2saat sonra alkali su. istersen 1 meyva tarçınlı, elma gibi yada hiç bişi yeme.


Akşam: (Karbonhidrat yok, kırmızı, turuncu sebzeler yok) Balık/tavuk/hindi vb. (yağda kızartma harici pişecek) ve salata, ya da sebze yemeği salata. Akşam süt ürünleri ve baklagilleri de tüketmiyoruz.



yoğurt zayıflatmaya yardımcı olur dıyorlar hiç kullanmıyormuyuz ?
 
kızlar meraba
alkali suyla zayıfladınızmı? ben ingiliz karbonatı aldım 3 gündür diyetteyim.anladıgım kadarıyla limon sıkılmış çiğ yeşillikler sebzeler tüketecegım ve yanınada bıraz et balık gıbı asitli yiyecekler tüketecegım. dogru anlamısmıyım?
3 gündür bu şekılde besleniyorum sizce uygunmudur??
sabah bır dılım kepek ekmegı salatalık domates bır parça peynır ve yeşil çay
öğlen ızgara tavuk yanına yogurt yıyordum ama artık yeşillik yicem mesea roka marul salatalık
akşam sebze yemegı yanına yıne yeşillik
aralarda yeşil çay dokuzlu çay ıçıyorum
bir bardak suya tarcın atıyorum bıraz günün herhangı bir zamanı
ara oğün kuru kayısı yada bır avuç leblebı yıyorum başka bir şey aklıma gelmıyo
2,5 litre alkali su içiyorum
gunde 1 saat akşam yemekten sonra yürüyüş yapıyorum


birde kahve metebolızmayı hızlandırıyormus bu diyette içmelimiyim??? ve turk kahvesımı yoksa sadece neskefe mi içeyim

Merhaba,

* Bu bir beslenme şekli, bol su içmek elbet faydalı ama sadece su ile olacak şey değil, bir bütün olarak ele alınmalı.

*Doğrudur, oranlama yapıyoruz.

*Kahvaltıya organik zeytin de ekleyin çok faydalı ve limonlu, soğuk sıkım zeytinyağlı salata ya da yeşillik de.

*İşlenmiş kahve tüketmeyin lütfen, bir ara öğününüzde şekersiz Türk kahvesi ve yanında bol alkali su içebilirsiniz. Kahve diüretiktir yani vücutta ki suyu atar ve asidiktir. Bu yüzden kahve içtiğimizde günlük su tükemimizden daha fazla su tüketilmeli.

*Kepek ekmeği kansızlığa sebep olabilmekte, çavdar, glutensiz ya da tambuğday ekmeği tercih edilmeli vazgeçilemiyorsa.

*Kahvaltı da dahil her öğün limonlu ve soğuk sıkım zeytinyağlı salata ya da yeşillik yiyoruz. Ör: Roka, maydanoz, tere, dere otu vb. Çiğ sebze tüketmek de önemli.

*Tarçın güzel.

*Ara öğün yapmak zorunda değilsiniz, ihtiyaç varsa bunlardan birini tercih edebilirsiniz; bir meyva tarçınlı, 10-15 çiğ badem, bir kaç gün kurusu kayısı ya da erik, içine tarçın ve çiğ badem sıkıştırılmış 2 hurma, 2 keçi boynuzu vb. yiyebilrisiniz.

* Yürüyüşe devam.
 
Son düzenleme:
Merhaba,

* Bu bir beslenme şekli, bol su içmek elbet faydalı ama sadece su ile olacak şey değil, bir bütün olarak ele alınmalı.

*Doğrudur, oranlama yapıyoruz.

*Kahvaltıya organik zeytin de ekleyin çok faydalı ve limonlu, soğuk sıkım zeytinyağlı salata ya da yeşillik de.

*İşlenmiş kahve tüketmeyin lütfen, bir ara öğününüzde şekersiz Türk kahvesi ve yanında bol alkali su içebilirsiniz. Kahve diüretiktir yani vücutta ki suyu atar ve asidiktir. Bu yüzden kahve içtiğimizde günlük su tükemimizden daha fazla su tüketilmeli.

*Kepek ekmeği kansızlığa sebep olabilmekte, çavdar, glutensiz ya da tambuğday ekmeği tercih edilmeli vazgeçilemiyorsa.

*Kahvaltı da dahil her öğün limonlu ve soğuk sıkım zeytinyağlı salata ya da yeşillik yiyoruz. Ör: Roka, maydanoz, tere, dere otu vb. Çiğ sebze tüketmek de önemli.

*Tarçın güzel.

*Ara öğün yapmak zorunda değilsiniz, ihtiyaç varsa bunlardan birini tercih edebilirsiniz; bir meyva tarçınlı, 10-15 çiğ badem, bir kaç gün kurusu kayısı ya da erik, içine tarçın ve çiğ badem sıkıştırılmış 2 hurma, 2 keçi boynuzu vb. yiyebilrisiniz.

* Yürüyüşe devam.



teşekkur ederim :)
 
X