- 18 Mart 2013
- 3.848
- 12.390
- 363
- Konu Sahibi En buyuk kk
-
- #1
Reverse culture shock deniyor buna. Zamanla gecer. Biraz arastirabilirsiniz.Arkadaşlar selam.
Bu konunun biraz komik görülebileceginin farkındayım.
Ben Istanbulda doğdum büyüdüm, bir ara Belçikaya iki kere Fransaya gittim birer sene oralarda kaldım toplam 3 sene. Sonra Ankarada yaşadım 3 sene. Son üç senedir Afrika'daydim ama hani yurtdisinda büyümüş bi insan değilim hayatımın çoğu turkiyede geçti. Şimdi geri geldim turkiyeye bir ayı geçti sayılır. İstanbul veya Ankarada değilim ama oldukça modern bir sanayi kentindeyim.
Ama şu an turkiyeye alışamıyorum. Yani hani los angeles doğma büyüme bi insan gibi konuşmak da istemem gayet geleneksel aileden gelen vatanını milletini seven bir insanım dolayısıyla konum cok garip gorunecek ve sanki kendi yurdunu kötüler gibi anlaşılacak boyle de anlaşılmak istemem ama daha önce hiç batmayan ve hiçbir şekilde adlandiramadigim şeyler çok fazla rahatsız etmeye başladı.
Birincisi ben cidden çok sakin, utangaç, ama çok sıcakkanlı ve guleryuzlu biriyim ama herhangi bir şekilde biriyle konuşurken özellikle erkeklerle konuşurken, bu kişi taksici olabilir, emlakci olabilir, isim gereği görüştüğüm bir kurum Müdürü olabilir, bir memur olabilir, birden tamamen çok alakasız bir şekilde sinirlenip ayar veriyorlar. Çoğu zaman bunun neden olduğunu bile anlamıyorum yani. Taksici bozuk veremediğim için birden kızıyor garip garip ya sabır dercesine hareketler yapıyor, is gereği görüştüğüm müdür söylediğim aşırı normal ve saygılı bir şeyi tamamen yanlış anlayıp bana haddimi bildiriyor. Kimse kizmasa hiçbir çatışma olmasa bile erkeklerle en günlük ilişkilerimde bile çok garip bir enerji hissediyorum. Sanki ortada söylenmeyen şeyler var gibi ve sanki sürekli bir güç eşitsizliği var gibi. Tabi hepsiyle böyle değil, mesela patronum inanılmaz tatlı ve iyi bir insan, yine çok sevdiğim is arkadaşlarım var filan ama. Nedense bir anda bazı erkek bireylerin yanında hiç rahat edememeye başladım. Sanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Meryem Uzerli bir keresinde demişti ya "Turkiyede erkeklerle çok garip bir enerji tanimlayamadigim bir şey var" diye. O zaman bunu anlamamıştım. Yani biliyorum benim bunu söylemem çok garip ve bazılarına çok komik gelebilir ama birdenbire bunu hissetmeye başladım.
İkincisi ise işyerimde sanki her söylediğim hesaplı olmalıymış, hiç şaka yapamazmisim gibi hissetmem. Ben isyerimde her daim şakalar komiklikler yapmayı seven biriyim, her zaman işimi yapmış calismisimdir ama bir yandan da orayı evim gibi görmüş ve aklıma gelen her şeyi soyleyebilmisimdir. Burada ise sanki hickimseye zayıf tarafını gostermemelisin, hep hesaplı olmalısın, kendini sürekli kontrol etmelisin gibi geliyor. Ve biraz garipsiyorum benim alıştığım tarz bu degil.
Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle hissetmedim ilk defa şu an hissediyorum. Aranızda böyle şeyler hisseden, mesela erkekler ve genel olarak insanların yanında kendisi gibi olamayan ve özgür hissedemeyen var mı? Ozellikle kesin dönüş yapan gurbetcilerden fikir bekliyorum ama tabi diğerleri de yazabilir. Yoksa bunlar benim kafamda mı veya gelecekle ilgili korkularımı ve kişisel hesaplarimi ülkeye mı mal ediyorum?
Sevgiler herkese.
Bence ulkemızde kadınlarda erkeklerde agresıf olabılıyor cunku sıkıntılı bır ulkeyızArkadaşlar selam.
Bu konunun biraz komik görülebileceginin farkındayım.
Ben Istanbulda doğdum büyüdüm, bir ara Belçikaya iki kere Fransaya gittim birer sene oralarda kaldım toplam 3 sene. Sonra Ankarada yaşadım 3 sene. Son üç senedir Afrika'daydim ama hani yurtdisinda büyümüş bi insan değilim hayatımın çoğu turkiyede geçti. Şimdi geri geldim turkiyeye bir ayı geçti sayılır. İstanbul veya Ankarada değilim ama oldukça modern bir sanayi kentindeyim.
Ama şu an turkiyeye alışamıyorum. Yani hani los angeles doğma büyüme bi insan gibi konuşmak da istemem gayet geleneksel aileden gelen vatanını milletini seven bir insanım dolayısıyla konum cok garip gorunecek ve sanki kendi yurdunu kötüler gibi anlaşılacak boyle de anlaşılmak istemem ama daha önce hiç batmayan ve hiçbir şekilde adlandiramadigim şeyler çok fazla rahatsız etmeye başladı.
Birincisi ben cidden çok sakin, utangaç, ama çok sıcakkanlı ve guleryuzlu biriyim ama herhangi bir şekilde biriyle konuşurken özellikle erkeklerle konuşurken, bu kişi taksici olabilir, emlakci olabilir, isim gereği görüştüğüm bir kurum Müdürü olabilir, bir memur olabilir, birden tamamen çok alakasız bir şekilde sinirlenip ayar veriyorlar. Çoğu zaman bunun neden olduğunu bile anlamıyorum yani. Taksici bozuk veremediğim için birden kızıyor garip garip ya sabır dercesine hareketler yapıyor, is gereği görüştüğüm müdür söylediğim aşırı normal ve saygılı bir şeyi tamamen yanlış anlayıp bana haddimi bildiriyor. Kimse kizmasa hiçbir çatışma olmasa bile erkeklerle en günlük ilişkilerimde bile çok garip bir enerji hissediyorum. Sanki ortada söylenmeyen şeyler var gibi ve sanki sürekli bir güç eşitsizliği var gibi. Tabi hepsiyle böyle değil, mesela patronum inanılmaz tatlı ve iyi bir insan, yine çok sevdiğim is arkadaşlarım var filan ama. Nedense bir anda bazı erkek bireylerin yanında hiç rahat edememeye başladım. Sanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Meryem Uzerli bir keresinde demişti ya "Turkiyede erkeklerle çok garip bir enerji tanimlayamadigim bir şey var" diye. O zaman bunu anlamamıştım. Yani biliyorum benim bunu söylemem çok garip ve bazılarına çok komik gelebilir ama birdenbire bunu hissetmeye başladım.
İkincisi ise işyerimde sanki her söylediğim hesaplı olmalıymış, hiç şaka yapamazmisim gibi hissetmem. Ben isyerimde her daim şakalar komiklikler yapmayı seven biriyim, her zaman işimi yapmış calismisimdir ama bir yandan da orayı evim gibi görmüş ve aklıma gelen her şeyi soyleyebilmisimdir. Burada ise sanki hickimseye zayıf tarafını gostermemelisin, hep hesaplı olmalısın, kendini sürekli kontrol etmelisin gibi geliyor. Yani çok normal bisey söylüyorsun ve karşındaki hemen yanlış anlıyor sana çok garip şifreli bir cevap veriyor, kalakaliyorum lan acaba laf mı soktu diye. Çoğu zaman benim şahsımla ilgili bile olmuyor benim birimimden haz etmiyor olabilir veya yakın arkadaşımla anlaşamıyor oluyor filan ve beni de o grubun içinde görüp saldırıyor. Yani o kadar kafam karıştı ki. Aski memnuda matmazelle bihterin bakışlarla savaşı gibi ortam oluyor bazen. Ve biraz garipsiyorum benim alıştığım tarz bu degil.
Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle hissetmedim ilk defa şu an hissediyorum. Aranızda böyle şeyler hisseden, mesela erkekler ve genel olarak insanların yanında kendisi gibi olamayan ve özgür hissedemeyen var mı? Ozellikle kesin dönüş yapan gurbetcilerden fikir bekliyorum ama tabi diğerleri de yazabilir. Yoksa bunlar benim kafamda mı veya gelecekle ilgili korkularımı ve kişisel hesaplarimi ülkeye mı mal ediyorum?
Sevgiler herkese.
Yurtdışında Türkiye deki gibi baskıcı ve geleneksel ortam olmadığı için oralarda rahat alışmışsın buraya gelince de erkeklerin ve toplumun ne kadar baskıcı, geri kafalı ve cahil olduğunu net bir şekilde hissetmişsin, ben devletimi, milletimi çok seviyorm Türkiye çok güzel bir coğrafya ama maalesef insanlar çok vasat , yıl olmuş 2021 bizler hala düğünde kaç altın takılacak, kv , gelin ve görümce üçgeninde kapana kısılmış hayatlar yaşıyoruz, evleniyorsun kocan ekonomik özgürlüğünü kısıtlamaya çalışır, maaş kartını elinden almaya, baskılamaya çalışır, yani demem o ki özgürlüğü zerresine kadar hisseden ve yasayan bireyler bizim memlekette yaşayamıyor , bence sizde de aynı durum söz konusu.. Türkiye de kadınlar kendini baya geliştirdi ama erkekler hala çok geride ve bu da her türlü toplumsal huzuru ve ilişkileri kötü etkiliyorArkadaşlar selam.
Bu konunun biraz komik görülebileceginin farkındayım.
Ben Istanbulda doğdum büyüdüm, bir ara Belçikaya iki kere Fransaya gittim birer sene oralarda kaldım toplam 3 sene. Sonra Ankarada yaşadım 3 sene. Son üç senedir Afrika'daydim ama hani yurtdisinda büyümüş bi insan değilim hayatımın çoğu turkiyede geçti. Şimdi geri geldim turkiyeye bir ayı geçti sayılır. İstanbul veya Ankarada değilim ama oldukça modern bir sanayi kentindeyim.
Ama şu an turkiyeye alışamıyorum. Yani hani los angeles doğma büyüme bi insan gibi konuşmak da istemem gayet geleneksel aileden gelen vatanını milletini seven bir insanım dolayısıyla konum cok garip gorunecek ve sanki kendi yurdunu kötüler gibi anlaşılacak boyle de anlaşılmak istemem ama daha önce hiç batmayan ve hiçbir şekilde adlandiramadigim şeyler çok fazla rahatsız etmeye başladı.
Birincisi ben cidden çok sakin, utangaç, ama çok sıcakkanlı ve guleryuzlu biriyim ama herhangi bir şekilde biriyle konuşurken özellikle erkeklerle konuşurken, bu kişi taksici olabilir, emlakci olabilir, isim gereği görüştüğüm bir kurum Müdürü olabilir, bir memur olabilir, birden tamamen çok alakasız bir şekilde sinirlenip ayar veriyorlar. Çoğu zaman bunun neden olduğunu bile anlamıyorum yani. Taksici bozuk veremediğim için birden kızıyor garip garip ya sabır dercesine hareketler yapıyor, is gereği görüştüğüm müdür söylediğim aşırı normal ve saygılı bir şeyi tamamen yanlış anlayıp bana haddimi bildiriyor. Kimse kizmasa hiçbir çatışma olmasa bile erkeklerle en günlük ilişkilerimde bile çok garip bir enerji hissediyorum. Sanki ortada söylenmeyen şeyler var gibi ve sanki sürekli bir güç eşitsizliği var gibi. Tabi hepsiyle böyle değil, mesela patronum inanılmaz tatlı ve iyi bir insan, yine çok sevdiğim is arkadaşlarım var filan ama. Nedense bir anda bazı erkek bireylerin yanında hiç rahat edememeye başladım. Sanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Meryem Uzerli bir keresinde demişti ya "Turkiyede erkeklerle çok garip bir enerji tanimlayamadigim bir şey var" diye. O zaman bunu anlamamıştım. Yani biliyorum benim bunu söylemem çok garip ve bazılarına çok komik gelebilir ama birdenbire bunu hissetmeye başladım.
İkincisi ise işyerimde sanki her söylediğim hesaplı olmalıymış, hiç şaka yapamazmisim gibi hissetmem. Ben isyerimde her daim şakalar komiklikler yapmayı seven biriyim, her zaman işimi yapmış calismisimdir ama bir yandan da orayı evim gibi görmüş ve aklıma gelen her şeyi soyleyebilmisimdir. Burada ise sanki hickimseye zayıf tarafını gostermemelisin, hep hesaplı olmalısın, kendini sürekli kontrol etmelisin gibi geliyor. Ve biraz garipsiyorum benim alıştığım tarz bu degil.
Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle hissetmedim ilk defa şu an hissediyorum. Aranızda böyle şeyler hisseden, mesela erkekler ve genel olarak insanların yanında kendisi gibi olamayan ve özgür hissedemeyen var mı? Ozellikle kesin dönüş yapan gurbetcilerden fikir bekliyorum ama tabi diğerleri de yazabilir. Yoksa bunlar benim kafamda mı veya gelecekle ilgili korkularımı ve kişisel hesaplarimi ülkeye mı mal ediyorum?
Sevgiler herkese.
olayı taksiciye indirgemek istemiyorum ama örneklendirir misin konuşma nasıl geçti mesela da taksici sana ayar verdi?
turkiyede genelde erkekler kadinlara kadin olduklarini hisettirerek (yani notr olmadan) ve asagilayici bir tonda konusuyorlar. yurtdisinda bu daha az. bir de turkiyede insanlar gozunu dikip bakarlar, suzerler. mesela esinizle el ele tutussaniz mutlaka incelerler ama yurtdisinda (abd ve avrupa) cok garip bir davranisiniz olmadikca donup bakmazlarArkadaşlar selam.
Bu konunun biraz komik görülebileceginin farkındayım.
Ben Istanbulda doğdum büyüdüm, bir ara Belçikaya iki kere Fransaya gittim birer sene oralarda kaldım toplam 3 sene. Sonra Ankarada yaşadım 3 sene. Son üç senedir Afrika'daydim ama hani yurtdisinda büyümüş bi insan değilim hayatımın çoğu turkiyede geçti. Şimdi geri geldim turkiyeye bir ayı geçti sayılır. İstanbul veya Ankarada değilim ama oldukça modern bir sanayi kentindeyim.
Ama şu an turkiyeye alışamıyorum. Yani hani los angeles doğma büyüme bi insan gibi konuşmak da istemem gayet geleneksel aileden gelen vatanını milletini seven bir insanım dolayısıyla konum cok garip gorunecek ve sanki kendi yurdunu kötüler gibi anlaşılacak boyle de anlaşılmak istemem ama daha önce hiç batmayan ve hiçbir şekilde adlandiramadigim şeyler çok fazla rahatsız etmeye başladı.
Birincisi ben cidden çok sakin, utangaç, ama çok sıcakkanlı ve guleryuzlu biriyim ama herhangi bir şekilde biriyle konuşurken özellikle erkeklerle konuşurken, bu kişi taksici olabilir, emlakci olabilir, isim gereği görüştüğüm bir kurum Müdürü olabilir, bir memur olabilir, birden tamamen çok alakasız bir şekilde sinirlenip ayar veriyorlar. Çoğu zaman bunun neden olduğunu bile anlamıyorum yani. Taksici bozuk veremediğim için birden kızıyor garip garip ya sabır dercesine hareketler yapıyor, is gereği görüştüğüm müdür söylediğim aşırı normal ve saygılı bir şeyi tamamen yanlış anlayıp bana haddimi bildiriyor. Kimse kizmasa hiçbir çatışma olmasa bile erkeklerle en günlük ilişkilerimde bile çok garip bir enerji hissediyorum. Sanki ortada söylenmeyen şeyler var gibi ve sanki sürekli bir güç eşitsizliği var gibi. Tabi hepsiyle böyle değil, mesela patronum inanılmaz tatlı ve iyi bir insan, yine çok sevdiğim is arkadaşlarım var filan ama. Nedense bir anda bazı erkek bireylerin yanında hiç rahat edememeye başladım. Sanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Meryem Uzerli bir keresinde demişti ya "Turkiyede erkeklerle çok garip bir enerji tanimlayamadigim bir şey var" diye. O zaman bunu anlamamıştım. Yani biliyorum benim bunu söylemem çok garip ve bazılarına çok komik gelebilir ama birdenbire bunu hissetmeye başladım.
İkincisi ise işyerimde sanki her söylediğim hesaplı olmalıymış, hiç şaka yapamazmisim gibi hissetmem. Ben isyerimde her daim şakalar komiklikler yapmayı seven biriyim, her zaman işimi yapmış calismisimdir ama bir yandan da orayı evim gibi görmüş ve aklıma gelen her şeyi soyleyebilmisimdir. Burada ise sanki hickimseye zayıf tarafını gostermemelisin, hep hesaplı olmalısın, kendini sürekli kontrol etmelisin gibi geliyor. Yani çok normal bisey söylüyorsun ve karşındaki hemen yanlış anlıyor sana çok garip şifreli bir cevap veriyor, kalakaliyorum lan acaba laf mı soktu diye. Çoğu zaman benim şahsımla ilgili bile olmuyor benim birimimden haz etmiyor olabilir veya yakın arkadaşımla anlaşamıyor oluyor filan ve beni de o grubun içinde görüp saldırıyor. Yani o kadar kafam karıştı ki. Aski memnuda matmazelle bihterin bakışlarla savaşı gibi ortam oluyor bazen. Ve biraz garipsiyorum benim alıştığım tarz bu degil.
Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle hissetmedim ilk defa şu an hissediyorum. Aranızda böyle şeyler hisseden, mesela erkekler ve genel olarak insanların yanında kendisi gibi olamayan ve özgür hissedemeyen var mı? Ozellikle kesin dönüş yapan gurbetcilerden fikir bekliyorum ama tabi diğerleri de yazabilir. Yoksa bunlar benim kafamda mı veya gelecekle ilgili korkularımı ve kişisel hesaplarimi ülkeye mı mal ediyorum?
Sevgiler herkese.
Bu konuyu bende çok kafama takıyordum ama okuduğum bir kitaptaki ifade yaklaşımımı biraz daha değiştirdi; "Hiçbir şeyi kişisel algılama"
Günlük hayatta karşılaştığımız olumsuzluklar aslında doğrudan kişiliğimizi hedef almıyor. İnsanlar ekonomi,pandemi yüzünden iyice yorgun,mutsuz, tahammülsüz olmaya başladı.. En ufak meseleyi büyütebilme eğiliminde..
İnsanları değiştiremeyeceğimize göre kafaya takmamak en doğrusu..
Yani bu kanıya nerden vardın bilemiyorum gerçekten. Abinden babandan değil yeni tanıdığın erkeklerden bahsediyorsun hatta buradaSanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Me
Öylelerine sen daha fazla carlayacaksın ki haddini bilecek. İyi sabırlıymışsınız valla durağı arar,şikayet bile ederdim! Türkiyenin genel durumu bu malesef. Fazla nezaketten tepene çıkmaya çalışan çok olur.Aynı taksici iki kere beni evimden aldı. Birincisinde gerçekten sadece 1 dakika bile değil 45 saniye filan beklettim (duraktan telefonla çağırmıştım ve tam kapıdan çıkarken aradım durağı ama kapıyı kitlemeyi unutup geri döndüm). Aşağıda bekler görünce adama dedim ki "yaa kusura bakmayın çok bekletmedim inşallah" adam da inanılmaz bir sinirle "evet beklentiniz!" Dedi. "Tekrar kusura bakmayın gerçekten kapıyı kilitlemeyi unutmuşum da, x kurumuna gidebilir miyiz?" Dedim, durağa en yakın x kurumu ofisi bizimki.
Dedi ki "ben ne bileyim hangi x? Bir sürü x var!!" Ben de yine aynı sakın sesle "x okulunun ve x parkının yanindaki" Dedim. Ama söylenmeye devam etti aynı şekilde "ne bileyim hangi x" filan diye. Ben düşündüm adam biraz değişik herhalde diye ve inerken yine iyi günler teşekkürler Dedim. Cevap vermedi.
İkinci kez aynı adam geldi bu sefer 50 lira verdim bozugunuz yok mu diye sinirli bir sesle sordu. 3 lira daha verdim hani tam üst versin diye. Ya sabır gibi başını sallayarak "hanfendi!!!! Bozuk derken tam çıkmaz mı diyorum!!!" Diye kızdı. Dedim "yok malesef." Yine ya sabır çeke çeke üstünü verdi. Bu sefer ben de kızdım artık inerken hiçbir şey demedim arkamdan "iyi günler" diye bağırdı deli midir nedir.
Münferit olay olsa tamam hani delinin teki dicem ama bu tarz tavırlarla karşılaşıyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?