• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alıntılar...

Önce şiirde sevdim kavgayı
Özgürlüğü kelime kelime şiirde
Mısra mısra sevdim yaşamayı
Öfkeyi de sevinci de
 
Son düzenleme:

"...şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum.ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu.acı insanın yüreğini paralayan, sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi.kollarda, kafada en ufak güç bırakmayan yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."

Zeze

"Şeker Portakalı"

öyle...
 
Ve internette gördüm ki herkes markaymış, haricindekileri tanıyan pek azmış,meğer herkes güne Starbucks'ta başlayıp Sortie'de Reina'da noktalyıormuş,hatta eğlence onlardan soruluomuş...Anladım ki herkesin BMWsi Mercedesi varmış,ama mutlaka varmış hatta arabası olmayan yokmuş! Meğer herkes su yerine Bacardi,Absolut,JB içiomuş! Kızların çoğu melekmiş,cindymiş,bebekmişş! En namuslu onlarmiş! Erkekler de ağırmış,babaymış,adam gibi adammış,çoğuda daha yirmili yaşların başında şirketin başındaymış,parasız olan da hiç yokmuş! Hatta butun kizlar pesinden koşarmış ama onlar aşk adamıymış...Meğer herkesin sanal-hayal dünyası ne genişmiş! ıyiki varsın sanal alem sayende herkes toz pembe rüyalar görüyor..
Herkese Tatlı Rüyalar.. (:


konuyla alakasızsa söyleyiniz
hosuma gitti paylastım
kaydirigubbakcemile2
 
Son düzenleme:
Nolur nolur nolur!
Bu suç belki af bulur!
Nolur nolur nolur
Kendini bana ver!
Gözden çıkardım yari
Yalnız ölmesem bari!
Nolur nolur nolur!
Kendini bana ver



delikafadulden :içelim:

[dailymotion]video/xavmkq_yasemin-mori-nolur-nolur-nolur_music[/dailymotion]
 
stilis, degil degil arkadasim

alakasiz degil..

herkim yazmissa dogru yazmis..memleketim insani ne refah yasarmista diymi? haberimiz yokmus diymi? bizim neyimiz eksik diymi? biz niye it gibi calisirken starbucksta kahvaltilanip reinalarda sabahliyamiyoruz diymi? garip diii mi?


di mi yaaaaa

garib valla

yemin etme sus
 
körsem,
senden başkasına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim!
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık...

ahmed arif

Seni anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

Bunu dinlemelisiniz,Berhan Şimşek güzel söylüyor.
http://www.youtube.com/watch?v=PRmMQMTiIc8
 
Son düzenleme:
'yeni aldığın ayakkabın'mışım gibi davran bana..
tut ellerinle her akşam,
hiç ama hiç kapıda bırakma...

k.iskender
 
seni birkaç saniye düşünürsem;
sessem, sersem bir heceysem eğer
seni bir kelime edersem diye korktum
seni kötü bir cümlede kullanırsam
adını söylerken takılırsam, yanlış telaffuz edersem
böyle bir günah işlersem
tanrı affeder diye korktum.

k.iskender
 
Doğum fotoğrafım olmadı benim.
Bunu ,
güzel mi güzel bir otopsi raporuyla telafi edin...
Lütfen!
...Lütfen ,
cenazeme çelenk göndermeyin .
Plastik kullanmadan sevişin ;
yeter !

Ozan Önen
 
"hiç bir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. daireyi tamamla. gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol!"

paulo coelho - zahir
 
"hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. üzülürsün. pişman olursun. sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın.''
 
"koca bir duvar taşıyordun yüreğinde kimsenin aşamayacağı, aşmaya cesaret bile edemeyeceği. dışa karşı güçlüydü, ama içe, kendi yüreğine yıkılmak üzereydi. anılarla örülmüş, acılarla harçlanmış bu duvara tırmanmak, onu aşabilmenin ilk şartıydı. vazgeçmek kolaydı, ertelemek de. ama tırmanmaya başlandı mı bitirilmeli! çünkü her seferinde acımasız bir gerye dönüş vardı. bıraktığın her sefer bir başlangıca gebeydi. bir aşsaydım bu duvarı benim olacaktın, kucaklayacaktın beni. kırılganlıkların, korkuların eriyip gidecekti, hepsi benim olacak, bana geçecekti. ben kıvranacaktım, ben acı çekip işkencelere gönüllü katlanacaktım senin yerine, sen bilmeden.
 
"birini seviyorsanız onun sizi ne kadar çok sevdiğini sorgulamakla zaman kaybetmenin anlamı var mıydı?"

"insan bir düşü sevebilir mi?" diye sordu. "evet", dedim hiç düşünmeden, "bence zaten en çok onu sevebilir, bir düşü..."
 
sorarlarsa, "ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını:

"yalnız kaldım. kalabildim! altı milyarın arasına doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
 
gelip koluma girdi ve yeni tanıştığı çocuğu anlatmaya başladı. çoğunlukla duymazlıktan geliyordum ama nefes aldığı sıralarda "ya?" "öylemi?" "hımmm" demeyi ihmal etmiyordum. yüzümde de çok komik ve sahte bir gülüş vardı. yüzüne bakmamaya çalışıyordum çünkü yeşil gözlerini ne zaman görsem tüm iyi niyetlerimi yitiriyordu...m.
"ben aşık oldum galiba" dedi sevinçle. bu kızın gücüne de hayrandım. dört kelimesiyle dünyamı başıma yıkabiliyordu.
 
geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü, kendilerini tekrar tekrar hatırlatmalarıdır. bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir. yoklukları, hayatımızdaki varlıkları haline gelir. hep ama hep hatırlarız. ne biçim kaybetmektir bu?

murathan mungan-yüksek topuklar
 
ÜzÜlme ..! ıstedıĞın bır Şey olmuyorsa ya daha ıyısı olacaĞı ıÇın yada gerÇekten de olmaması gerektıĞı ıÇın olmuyordur. . . ! ! ! Mevlana
 
Back