• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alıntılar...

Bahsettiğiniz film ne kızlar?

once filmi gizem...arkadasim soundtrackini yollamisti..

prenses onu sormus iste :)

ama bak bende sinema günlerini sorucaktim..tam anliyamamistim ..simdi anladim ama su siralar imkansiz katilmam
onumuzdeki haftalar umarim
 
hehe utandım , yanlış anlamışım :)
Pia katılmanı çok isterim henüz başlamıyoruz ztn ayrıca vaktin olursa katılırsın .filmleri izleyemezsende problem değil, sen film tavsiyelerinle bizimle ol yeter :)
 
tamam konuya abone oldum..geldikce mutlaka tikliycam olayi anlayincada katilir yazarim mutlaka ;)
 
Sen ;
Kimsesizliğimin kanat kanseri kelebeği
Gözyaşımın içindeki tuz oranı
Bacaklarımın arasındaki huzursuzluk hissi
Söyle hadi, annemin memesindeki diş izi,
Seni hiç terk etmediler mi ?

"Mak"
 
Bugün hayatında bir değişiklik yap ve ne kadar yıpratıcı olduğuna karar ver istedim; o nedenle oturup yazdım tüm bunları; yoksa gecenin dördü; hepiniz uyuyorsunuz; bu ülkede hep gecenin dördü; herkes uyuyor. Ben ayaktayım.


Bir gün benim de arka bahçemi kazdıklarında çok fazla ceset çıkacak ve garip bir yetkili açıklama yapacak: ’Her biri bir başka müzik aletiyle öldürülmüş, fantastik! ’



Ben yazarken çok korktum; eğer satırlar arasında kaybolursanız, seslenin, gelip sizi de severim. Sorun değil.

K. ıskender "ıt Cazı"
 
Kazara öleceğim mahmur aynalara batarken
Şuursuz bir nesne gibi süzüleceğim zeminde, yer çekimsiz

40 derece ateşe düştü düşlerim
Soğutun beni; ondan soğutun!

Morfinsiz alsınlar seni benden, razıyım; deşsinler içimi..

Sen; hangi gecene rüşvet verdin ki beni,
Hangi kasık ağrına kurban ettin ki;
Bizi..

"Canan YILDIRIM"
 
Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil....!


Can Yücel
 
bilmek acı çekmektir. ve bildik;
karanlıktan çıkıp gelen her haber
gereken acıyı verdi bize:
gerçeklere dönüştü bu dedikodu,
karanlık kapıyı tuttu aydınlık,
değişime uğradı acılar.
gerçek bu ölümde yaşam oldu.
ağırdı sessizliğin çuvalı.

pablo neruda....
 
piacımm harika bir topik tebrik ederim...okudugum kitaplardan bnde yüregime düşenleri topigine dökecegim...sayfaları teker teker okumakta ayrı tat veriyor
 
Düşlemeyi bıraktım.. Bağırmayı da.. Ağlamayı da bıraktım.. Sigarayı bırakamadım.. Okumayı bıraktım.. Düşünmeyi bırakamadım ..

Uyumayı unuttum, yıkanmayı, kedilerimi sevmeyi, yemek yemeyi de.. Zaten mutfak leş gibi, izmaritlerle dolu tabaklar, saçlarımı kazıttım.. Kimseyle konuşacak birşeyim kalmadı.. bekliyorum...

Yolum... düşmüyor artık deniz kenarına kaç zamandır martıların seslerini de unuttum üstümde bir gece öncesinden kusmuk lekeleri bulunan eski hırkayı giymekte rahatsız etmiyor artık bunları benden nefret diye yazmıyorum ama istersen edebilirsin buruşmuş kağıtlarla dolu çalışma odam(ız) o çok istediğin(miz) cam kapaklı kitaplığın camları kırılmış ayağıma batınca farkettim tarçın beni görünce korkuyor eskiden eve gelince kucağıma çıkar beni teselli ederdi balkon penceresine ekmek kırıntısı koymadığım için kuşlarda yok artık

"Şu sigarayı bırak artık" diyordun ya bana, bende bırakabileceğim halde bırakmıyordum. Senin benim için üzülüyor olmana içten içe sevindiğimden.. "Ben ölürsem üzülür müsün?" dediğimde "Saçma saçma konuşma Allah aşkına" deyip beni hafifçe itelediğinde, ben içten içe gülüyordum. Gece uykunda dönüp bana sımsıkı sarıldığında, hani ben hafifçe kaçmak isterken -ki sen uykunda bile- beni tutardın ya, ben içten içe sıcacık...

Sokağa çıkmak arkadaşlarla buluşmak konuşmak içmek bunların hepsini unuttum telefonumu kapattım sonra da kaybettim zaten kaybolması iyi oldu aslında akşam olunca sıkılıyorum biraz zaten uyumadığımdan sokakta sesler azalınca sanki hava da temizleniyor herşey çekilince köpekler bazen hiç susmuyor bazen kediler atışıyorlar

"Aslında herşey çok başka olurdu.. biraz çaba gösterseydin" demiştin ya bana -üzüntülü- hani hiç sesimi çıkarmamış ve pencereye dönmüştüm.. Kapı sesiyle saç tellerime kadar biriken ağrıyı atmak istercesine haykırarak.. Her neyse.. Ben beklemeye devam ediyorum, senin burada kalman doğru olmazdı zaten.. Hoşçakal diyememiştim ya sana,

Hoşçakal...


Oğuz Atay - Korkuyu Beklerken
 
Demek terkettin beni_
aferin.al sana bir madalya.

bir savaş diye başladığın bu aşktan
muzaffer çıktın yalnızlığa.
 
Hayatımıza kadınlar giriyor,erkekler giriyor.Bir tür umumi helayız.İçimize sıçıp gidiyorlar.Hatıralarımız yüzünden pis kokuyoruz.

"K.İskender"
 
Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
ıyi değil....!


Can Yücel

Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!

Düşlemeyi bıraktım.. Bağırmayı da.. Ağlamayı da bıraktım.. Sigarayı bırakamadım.. Okumayı bıraktım.. Düşünmeyi bırakamadım ..

Uyumayı unuttum, yıkanmayı, kedilerimi sevmeyi, yemek yemeyi de.. Zaten mutfak leş gibi, izmaritlerle dolu tabaklar, saçlarımı kazıttım.. Kimseyle konuşacak birşeyim kalmadı.. bekliyorum...

Yolum... düşmüyor artık deniz kenarına kaç zamandır martıların seslerini de unuttum üstümde bir gece öncesinden kusmuk lekeleri bulunan eski hırkayı giymekte rahatsız etmiyor artık bunları benden nefret diye yazmıyorum ama istersen edebilirsin buruşmuş kağıtlarla dolu çalışma odam(ız) o çok istediğin(miz) cam kapaklı kitaplığın camları kırılmış ayağıma batınca farkettim tarçın beni görünce korkuyor eskiden eve gelince kucağıma çıkar beni teselli ederdi balkon penceresine ekmek kırıntısı koymadığım için kuşlarda yok artık

"Şu sigarayı bırak artık" diyordun ya bana, bende bırakabileceğim halde bırakmıyordum. Senin benim için üzülüyor olmana içten içe sevindiğimden.. "Ben ölürsem üzülür müsün?" dediğimde "Saçma saçma konuşma Allah aşkına" deyip beni hafifçe itelediğinde, ben içten içe gülüyordum. Gece uykunda dönüp bana sımsıkı sarıldığında, hani ben hafifçe kaçmak isterken -ki sen uykunda bile- beni tutardın ya, ben içten içe sıcacık...

Sokağa çıkmak arkadaşlarla buluşmak konuşmak içmek bunların hepsini unuttum telefonumu kapattım sonra da kaybettim zaten kaybolması iyi oldu aslında akşam olunca sıkılıyorum biraz zaten uyumadığımdan sokakta sesler azalınca sanki hava da temizleniyor herşey çekilince köpekler bazen hiç susmuyor bazen kediler atışıyorlar

"Aslında herşey çok başka olurdu.. biraz çaba gösterseydin" demiştin ya bana -üzüntülü- hani hiç sesimi çıkarmamış ve pencereye dönmüştüm.. Kapı sesiyle saç tellerime kadar biriken ağrıyı atmak istercesine haykırarak.. Her neyse.. Ben beklemeye devam ediyorum, senin burada kalman doğru olmazdı zaten.. Hoşçakal diyememiştim ya sana,

Hoşçakal...


Oğuz Atay - Korkuyu Beklerken

Her neyse.. Ben beklemeye devam ediyorum, senin burada kalman doğru olmazdı zaten.. Hoşçakal diyememiştim ya sana,

Hoşçakal...


ıçime dokundu .
 
Back