• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alıntılar...

sakın hüküm verme şu kimse iyi bir bilim adamıdır
ve şu da saygın bir beyefendidir diye
çünkü en iyi insanlar
çobanların güttüğü sürülerden oluşur
ve yürümeyenler ezilip giderler sürünün içinde.
Halil Cibran
 
prenses liv yazmis.. adali deli derim yillardir ona.. en sevdigim siiridir o..

La Tahzen!(Üzülme)

Taş taşlıktan geçmedikçe,
parmaklara yüzük olmaz.
Yüzük olmak dileyen,
ezilmeyi ve yontulmayı göze almalıdır.

"Mevlana"


"la tahzen" nasil güzel bir tesellidir bu .. ayetin devaminda üzülme allah seninle beraberdir diyor sevgili rasulune ve onun zimminde kendisine inananlara
bu teselliye cok ihtiyacim var su siralar

atlantis
halil cibrani bizlere hatirlatman ne guzel oldu..
 
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
" O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle O daha az sever seni, Senin O'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın.

Ucundan tutarak...

can baba
 
siir muhtesemm... okurken fight club geldi aklima ve kücük prens(im) su büyükler gercekten tuhaf
 
kendime söylediğim yalandan düştüm
sırı dökülmemiş bir ayna yüzün
yürüyorum tango bilmez sokaklarında şehrin
acelem var, güvercin ayağı olsam
denizde yolunu arayan şişe
 
Bu Asmine gelsin....


Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
" O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle O daha az sever seni, Senin O'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın.

Ucundan tutarak...

can baba
 
saol canim... bu da sana gelsin o zaman:

Benden / senden...
.
Ben/senden
Ne kadar çok şey
ıstesem,
Bir o kadar yakamda
Kalıyor,
ıstiklalde
Tiner kokulu
Kasımpatılar…
ben senden
ne çok şey
istesem,
yoksul kalacağımızdan
korkuyorum,
insana dair ne varsa
soyunuyorum
çırılçıplak
yüzüne ağlıyorum...
ben senden
ne çok şey istesem
bütün renkleri
bütün ezgileri
farklılıkları
çağıran ve çağrıştıran
bütün sesleri seviyorum...
ben senden
ne vakit
bir şey istesem
yenileniyorum....
.
Atila Öztel
 
Çünkü hayat,

ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu.

Senin için ölüyordum. Durum buydu!

K.ı.
 
Sevgilim, ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim.
Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara,
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden..
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz,
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
..
.
Cemal Süreyya
 


Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.



Mevlâna Celâleddin-i Rûmî
 
veeeeeeeeeeeeee Küçük ıskender :)

kalbim
altta hüznün uyuduğu
üstte umudun sabahladığı bir ranza gibi
sürekli gıcırdıyor birinin koynunda
 
hayatim ben cok söylemistim bu siyasiyabendi yaaaa okumuyosunuz bak beni :dilcikar:

yillardir takip ettigim amatör bi grup .. bizonun sesine bayilirim.. bu cocuklar sound of istanbul belgeselinde bile vardilar.. muzik bölümünde eklemistim
 
Piam okumaz olurmuyum okuyorum videolarını izliyorum ama bunu söylediğini kaçırmışım yada unuttum :/ olsun sen biliyosun ama başkaları bilmiyordur belki diye onlarla paylaşmış olayım :D
 
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun
 
Sen yok gibisin
Yokluğunu kim tamamlayacak
Güzelyalı bir vapur olmuş körfezde
Sulara ışığını sürüyor yanılsama
ışte bir kavram sevgimi tamamlayacak
Yanılsama yansır içinde bir vapur penceresinin
Sevgilim gölgen gölgeni görüyorum senin
 
Kurallar töreler bazlar değişti
Sevdalar sevgiler hazlar değişti
Kadınlar gelinler kızlar değişti
Bir sen değişmedin şu yeryüzünde
 
Back