• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aileme bu ilişkiyi nasıl açıklayabilirim? Mantık evliliği mutlu bir evlilik olur mu sizce?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Aynı fikirdeyim..36 yaş bi erkek için genç bir yaş,genç yaşta mahkeme baskani olan bu muhafazakar yargıç bu sistemde daha çok yükselir bence..konu sahibi de aynı şekilde yükselir kanaatindeyim..birinci sinif bir hakim şu an 150 bin civari aliyor ve artacak..kendisi de hakim olursa harika bir gelir..2 hukukcu kişi illahaki olgundur,gecinmeyi bilirler..ayrica 2 hukukçu bir kayinvalideyi mı idare edemeyeceklermiş..yorumları hayretle okudum..aşktan ölüp bitenlerin,aynı yaştakilerle evlilik yapmış kadinlarin çaresiz konularını da okuyoruz..Doğru kime göre neye göre..
Genç mahkeme başkanı değil, zaten şu an yaş ortalaması bu. Yargıçlar farklı ülkenin insanı değil. Hepsi bizim içimizden geliyor. Cübbeli diye o erkek başka bir yapıda olmuyor. Anlattığı şeyleri, kaynana adayını, yaş farkını, zihniyeti lütfen cübbesiz düşünün. Evlenilecek bir cazibesi inanın ki yok, hele ki konu sahibi sevmiyor bile. Babacan ilgi hoşuna gitmiş.
Cübbesiz ve parasız biri olsa kaynana adayının kendi kariyeri üzerinde böyle saygısızca plan yapması nasıl hoşuna gitmezse, aslında buna da aynı tepkiyi vermesi lazımdı. Konu sahibi zengin görmemiş, çok toy ama saf değil. Ama mücadele azmi yok malesef. Kendisi yaşasın ve görsün.
 
Genç mahkeme başkanı değil, zaten şu an yaş ortalaması bu. Yargıçlar farklı ülkenin insanı değil. Hepsi bizim içimizden geliyor. Cübbeli diye o erkek başka bir yapıda olmuyor. Anlattığı şeyleri, kaynana adayını, yaş farkını, zihniyeti lütfen cübbesiz düşünün. Evlenilecek bir cazibesi inanın ki yok, hele ki konu sahibi sevmiyor bile. Babacan ilgi hoşuna gitmiş.
Cübbesiz ve parasız biri olsa kaynana adayının kendi kariyeri üzerinde böyle saygısızca plan yapması nasıl hoşuna gitmezse, aslında buna da aynı tepkiyi vermesi lazımdı. Konu sahibi zengin görmemiş, çok toy ama saf değil. Ama mücadele azmi yok malesef. Kendisi yaşasın ve görsün.
Evet, adam aileden zengin ve makam sahibi olmasa hepimiz şimdi anası danasıyla asıyoduk şuracıkta. 😂 Ah para sen yok musun sen?
 
Evet kurnaz bir kız ama istediği kadar akıllı kurnaz biri olsun zararlı kişilerin yanında hayatı kararır. Biz kızların erkekler kadar bilek gücü yok bu ülkede boşanmak isteyen kadınlara ölün çıkar diyen eşler oluyor. Sevmeden evlenmek de en büyük kum*r ve anlıyorum ki yapı meselesi, ben sevmediğim biriyle bırak evlenmeyi iki laf etmek bile istemem tiksinirim.
walla en kurnaz okumus kadin, okumamis ama kaynana gorumce elti savaslarini gecirmis kaynanalarin ancak getir goturunu yapar
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
23ken bir sevgilim vardı 35 yaşında. Çok mükemmel anlaşıyoruz diye düşünürken aslında onun yanında gergin hissettiğimi anladım. Sen de küçük bir kız çocuğu gibi demişsin ya bu, aşk değil. Bu kadar yaş farkında kesinlikle kafaların uyuştuğunu düşünmüyorum. Ayrıca hakim olduğuna emin misin?
 
Konuyu okumadim cok, konu sahibi ava giderken avlanacaksin devam et
2 tane tanidigim sifir torpil ile hakim oldu
Hayir torpil var ama soylemiyorlar degil sifir torpil
Ben de biliyorum öyle arkasında bi Allah'ı olanlar. Biri amcam olduğu için ayrıca biliyorum. Ama kolay değil tabi, çalışmaktan gözü aktı adamın.
 
Allah razı olsun çok teşekkür ederim ön yargılı olmadan uzun uzun güzelce anlattığınız için. Bazı üyeler fevri yorumlar yapınca bir korktum ama siz sakince anlattınız. Ben sanırım kendim bir şey yaşamadığım için takılıyırum biraz geçmişine ama belli etmiyorum. Kestirip atmak ya da devam etmek kolay bi karar değil. Sakince düşünüp akıl almak istedim tekrardan çok sağ olun yazdıklarınız için
Sana bişey söyliyimmi yavrum (seninle yaşıt oğlum var)aşık olmadığın adamla her gece aynı yatağa girmekten tiksinirsin bir süre sonra.Üstelik adam 36 yaşında her türlü fanteziyi yaşamış ,alacağını almış ,göreceğini gormüs evlenince salacak kendini.Artık ne maddiyatı görecek gözün ne onun statüsünü ve ben ne yaptım diyeceksin.Çok gençsin hatta çocuksun daha bence Allah karşına ne iyiler çıkarır yakma kendini...
 
22 cok erken bir yas bunlari dusunmek ve evlilige girismek icin, once okulunuzu bitirip isinizi kurun onunuzde yillar var 30lar akli basinda karar vermek ve kendini tanimak icin daha uygun yaslar.
Kendi hayatinizi oturttuktan sonra en duzgun karari vereceginizi dusunuyorum boyle annem babam diyerek karar verilmez sahsi hayat hakkinda
 
Çok çok büyük başka bir sorun ise adamın ailesi, özellikle annesi. Zaten tipik agresif Karadenizli dedi ve olay orda koptu benim için. Annesi bu kadar baskın, müdahaleci biriyle evlenen kişinin kusura bakılmasın aklından şüphe ederim o kadar net söylüyorum.


Kuzenimin boşanma aşamasında olduğu eşi Trabzonlu. 2 üniversite mezunu (matematikçi ve veteriner)

İnanılmaz agresif bir aile. Günlük normal konuşmaları bile yüksek perdeden ve azarlar şekilde.

Kuzenim kayınvalidesi ve görümceleri ile uzun bir süre görüşmeme kararı almıştı. Başlarda kabul etti damat ancak bir süre sonra bayramlarda araması gerektiğini v.s zorladı.

Kuzenim asla Karadeniz kültürüne uyum sağlayamadı. Özellikle mutfak kültürü çok farklı, kızcağız 10 kilodan fazla kilo kaybetti . Yanında poşet torba ile dolaşır, ağzından çıkartırmış gizlice öyle anlatırdı. Midem ağzıma geliyor mutfaklarına adım atamıyorum derdi.

Biz göçmeniz. Ege-Trakya mutfağı zeytinyağı vazgeçilmez bizim için.

Karadeniz erkeği boşanmaz. Ayrılığı kabul etmez. Eğitim ve gelir düzeyinden önce eş adayının etnik kökeni ve aile yapısı araştırılmalıdır. Diploma ait olduğu kültürü değiştirmiyor. Bize her yer Trabzon düsturunda olan adam Alaska da yaşasa Harvard bitirse ne olur ? Mayası Karadeniz coğrafyasından.

Can güvenliği olmadığı için önce Üsküp e teyzelerimin yanına kaçtı kuzenim, sonra da Belçika ya kaçtı. Boşanma davası sürüyor, imam nikahlı hala kızıyla yaşıyor damat.

Sarışın mavi gözlü olan sadece Karadenizliler değildir. Göçmenler süt beyaz tenli renkli göz sarı kızıl saç kombinasyonuna sahip. Hem burun estetiği yaptırmak zorunda kalmıyoruz :)


Yani şartları iyi diye evlenip sürekli birilerinin baskısı/boyunduduruğu altında olmak mı yoksa ortalama biriyle evlenip kendi kafasına göre hayatını kurmak mı?

Kesinlikle. 10 numara 5 yıldız yorum. İmza kaşe mühür.
 
önünde güzel bir hayat var . Mesleğini daha eline almadan evlilik sürecine ve snden yaşça büyük biriyle olman seni yıpratır. Öncelikle tecrübe edinmen ve hakim olmak istersen sınavlarına hazırlanabilirsin yada kendine ait bir ofis açabilirsin. Tam hayatını yaşayacağın dönemde yaşça büyük biri için ne sınavlardan geçeceksin bunu bir düşün derim. Kariyerini onların ellerine bırakırsan ilerde ''benim sayemde'' tarz şeyler duyman muhtemel. Off yanlış anlama bende katiibim 10 yıldır yani adiyede çalışan tüm erkekler sapık gibi geliyor gözüme belki öyyle birideğildir bu benim ön yargımdr fakat siz bilirsiniz
 
Evlilik (benim açımdan) aşk değil ama sevgi ve saygı üzerine kurulur.
Aşk gelip geçici malasef.

Maddi açıdan seni hoş tutmasi önemli. Burda coğu kadin taşlanır ama bu malasef hayatin gerçeği. Para olmayınca samanlik seyran olmuyor ve aşk bir balon gibi tirs diye sönüp gidiyor.
Maddi rahatlik çok çok önemli.

Bir hukukcu ablan olarak sana tavsiyem bu adami kaçırma.
Sadece parasi için değil. Adamin tek bir kötü huyunu bile yazmamışsın. Adam fiyasko olsa kaç kurtul derdim ama bu adamin bir eksiği yok
Katılıyorum, aşk dediğin aynı evin içine girene kadar. 3 gün sonra adamdan nefret edenlerle dolu KK. Adam iyi eğitimli iyi bir aileden geliyo, görgülü, güçlü, yakışıklı karizmatik, benim için çok önemli kriterler bunlar.
 
Kuzenimin boşanma aşamasında olduğu eşi Trabzonlu. 2 üniversite mezunu (matematikçi ve veteriner)

İnanılmaz agresif bir aile. Günlük normal konuşmaları bile yüksek perdeden ve azarlar şekilde.

Kuzenim kayınvalidesi ve görümceleri ile uzun bir süre görüşmeme kararı almıştı. Başlarda kabul etti damat ancak bir süre sonra bayramlarda araması gerektiğini v.s zorladı.

Kuzenim asla Karadeniz kültürüne uyum sağlayamadı. Özellikle mutfak kültürü çok farklı, kızcağız 10 kilodan fazla kilo kaybetti . Yanında poşet torba ile dolaşır, ağzından çıkartırmış gizlice öyle anlatırdı. Midem ağzıma geliyor mutfaklarına adım atamıyorum derdi.

Biz göçmeniz. Ege-Trakya mutfağı zeytinyağı vazgeçilmez bizim için.

Karadeniz erkeği boşanmaz. Ayrılığı kabul etmez. Eğitim ve gelir düzeyinden önce eş adayının etnik kökeni ve aile yapısı araştırılmalıdır. Diploma ait olduğu kültürü değiştirmiyor. Bize her yer Trabzon düsturunda olan adam Alaska da yaşasa Harvard bitirse ne olur ? Mayası Karadeniz coğrafyasından.

Can güvenliği olmadığı için önce Üsküp e teyzelerimin yanına kaçtı kuzenim, sonra da Belçika ya kaçtı. Boşanma davası sürüyor, imam nikahlı hala kızıyla yaşıyor damat.

Sarışın mavi gözlü olan sadece Karadenizliler değildir. Göçmenler süt beyaz tenli renkli göz sarı kızıl saç kombinasyonuna sahip. Hem burun estetiği yaptırmak zorunda kalmıyoruz :)




Kesinlikle. 10 numara 5 yıldız yorum. İmza kaşe mühür.


Ben kendim de Rizeliyim, o yüzden bu yörenin insanını çok iyi tanıyorum. Kültürümüzün sevdiğim pek çok ögesi olsa da özellikle Ege/Akdeniz/Rumeli kültürü bize çok uzak ve uyum sağlanması zor. Bundan da en çok kadınlar etkileniyor. Çünkü erkek aileleri daha baskın olmaya çalışıyor.
Eşim Akdenizli ve ailelerin genel ruh hali, insan ilişkileri vs. inanılmaz farklı gerçekten. Dini yaşayış, dünya görüşü filan çok benzer ama kültürler çok farklı. Ben çok memnunum eşimin ailesiyle olan ilişkimden. Kendi memleketimden biriyle evlenmeyi de asla düsünmedim zaten:D
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X