• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aileme bu ilişkiyi nasıl açıklayabilirim? Mantık evliliği mutlu bir evlilik olur mu sizce?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Öyle bir konu açılmıştı burda memur kadın kocası Karadeniz tarafı kayınpeder araya girdi kolu uzun bir aileydi kadın uğraşmamak için hakkını alamadı istemedi diye anımsıyorum. Tam net animsayamadim . Hatta kp tayinini durdurmuştu sanırım kızın dur daha boşanma gerçekleşmedi diye falan yanlış hatırlıyor olabilirim
Aa ama mavi gözlü sarışın zengin :) hayatı mahvetmeye değmez mi :)
 
için huzursuzsa o içinin bi bildiği vardır içini dinle 14 yaş çok fazla ve şuan en güzel çağların tadını çıkar aradaki zenginlik bile zamanla seni ezmelerine sebep olur kadın erkek eşit maddi olanaklara sahip olmamalılar bana göre yoksa güç savaşında çatırdıyor evlilikler ve mustakbel kayınvalide adayın da tam bir cadı çiğ çiğ yer seni tek lokmada..
 
Öyle bir konu açılmıştı burda memur kadın kocası Karadeniz tarafı kayınpeder araya girdi kolu uzun bir aileydi kadın uğraşmamak için hakkını alamadı istemedi diye anımsıyorum. Tam net animsayamadim . Hatta kp tayinini durdurmuştu sanırım kızın dur daha boşanma gerçekleşmedi diye falan yanlış hatırlıyor olabilirim
Al konuyu buldum.
 
Al konuyu buldum.
Allah kadını cehennemlerden almış . Çok mutlu olsun bundan sonra inşallah . Leş bir aile .
 
i

Olay tamamen para ekseninde değil tabii ki yahu. 100 bin büyük bir para değil zaten bu mesleği ya da bölümü de para için okumadım. Hayatımın geri kalanında bu işi yapmak istediğim için okudum. Yoksa zengin adamla evleneyim ne çalışacağım kafasında da olabilirdim burada konu açan pek çokları gibi. Üyelerin beni anlamadığı çok nokta oldu da neyseki arada anlayanlar oldu. Bu da yeterli
Zengin bir adamla evlenince de paran olmuyor . Gerçekten çok tecrubesizsin hayat tecruben o kadar yok ki . Hayatı bu kadar 2+2=4 sanıyorsun. Bir insanla aynı evde yaşamak, onun ailesiyle ilişkini dengelemek bunların hepsi için olgunlaşman lazım . Burada konu açan uyeleri okumamissin. Genellikle pasif eş ve onun ejderha ailesi konuları var. Hayatları kayıp giden kadınlar oluyor. 36 yaşına kadar annesine kız begendiremeyen o adamla evlenirsen senin de pek farkın kalmayacak
 
Arada kuşak farkı var. Adam gençliğinde her haltı yemiş, onların tabiriyle temiz bir kız bulup seni damızlık olarak kurban seçmiş. Daha yolun başında fark etmişsin uzun vadede bir evlilik olmayacağını kendini bile bile ateşe atma. Evlendin diyelim mesleğini yapabilecek misin? İlerde boşanmak istesen bile bu adam seni perişan eder.
Bu adam 2-3 yıl sonra karşına çıksaydı bu şekilde düşünmezdin. Hayatına odaklan, mesleğinde eminim ki iyi yerlere geleceksin. Kendi paranı kazan, kendi ayakların üzerinde dur.
Kv hiç girmiyorum, bu adamla evlenirsen bu kadın yarın bir gün seni ailenlede vurur. Sana nefes aldırmaz.
İyi düşün.
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Bence bu kişi senin için iyi. Aşk meşk seni yorar ve üzer. Bu sitede öyle konular varki bir açıp oku bence. Aşık olup, çok severek evlenenler hep çok üzülürler, boşanmasalar bile. Evlilik olup aynı yatağa girince bence sende adamı daha çok seveceksin. Şunu söyleyebilirim aşk hep çok yaralar sevgi ise kalıcıdır iyileştirir.
 
Merhaba,

Her şeyden önce ne olursa olsun 28-30 yaşından önce kimsenin evlenmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Evlenirken maddi denklik/nispeten rahatlık aranması, eş adayının sağlam bir işi olmasını beklemek anormal değil.
Ama konu sahibi ile sevgilisi arasında inanılmaz bir güç dengesizliği var. Bu büyük bir sorun. Adamın yaşı büyük, mevkisi yüksek, maddi durumu iyi. Şu an her şey tozpembe iken sorun olmasa bile en ufak bir terslikte bu dengesizlik konu sahibinin aleyhine işleyecek. Kaldı ki adam sesini yükselince bile konu sahibi karşılık veremiyor.

Çok çok büyük başka bir sorun ise adamın ailesi, özellikle annesi. Zaten tipik agresif Karadenizli dedi ve olay orda koptu benim için. Annesi bu kadar baskın, müdahaleci biriyle evlenen kişinin kusura bakılmasın ama aklından şüphe ederim o kadar net söylüyorum. Önemli olan adamın ne düşündüğü demiş bazı üyeler. Evet, haklılar ama kaçırdıkları nokta şu ki adam annesine sınır çizebilen/annesinden farklı düşünen biri olsaydı eğer anne konu sahibin bekaretiyle ilgili ağzını açacak cesarette olmaz, konu sahibinin ne zaman çocuk yapması gerektiğine ilişkin kafasından geçenleri oğluna bu kadar rahat soyleyemezdi. Hadi kadın ağzını açtı, adam konuyu kapatır ve konu sahibine taşımazdı. Adam toy değil koskoca, tecrübeli insan.

Yani şartları iyi diye evlenip sürekli birilerinin baskısı/boyunduduruğu altında olmak mı yoksa ortalama biriyle evlenip kendi kafasına göre hayatını kurmak mı?
Mesleği iyi tek insan bu adam mı sanki?
Eşimle ikimiz de oldukça iyi okuldan mezun mühendisleriz. Ben kamudayım, eşim özelde. İkimiz de kendi emeğimizle işlerimizi bulduk. İlk başladığımızda eşimin maaşı benimkinin %60-70i kadardı. Baya zaman da böyle gitti, ben daha iyi terfi aldım vs. Evliliğimizin 10. senesindeyiz ve maddi sorunumuz yok çok şükür. Eşimin işi şu an oldukça iyi. Ailemiz bize ev, araba vs vermedi. Düğün ve eşya sürecimiz destek oldular.
Yani etrafımda bizim kadar bile aile desteği almayan kendi hayatlarını kurmuş insan var ki. Öğretmen, doktor, mühendis, diş hekimi, avukat vs vs. Öyle 20-30 senelik de değil kimse. 10 senelik çalışanlarız yaklaşık.
Tabi ki tasarruflu davrandık, borç ödedik, bazen zorlandık ama yavaş yavaş hallettik.
Maddi manevi eş ailelerimizin hiçbir hareketimizi veya harcamamızı onaylanmasını beklemiyoruz. Çekirdek aile karar alıyoruz ve uyguluyoruz.
Hiçbir evlilik mükemmel değil, her evliliğin sorunlu yanları elbette vardır. Ama kendi adıma bir kadın olarak eş ailesi ve eş tarafından asla baskı, yönlendirme, hayatına karışılma hakkı görülmemesi gibi hususlar benim için çok önemli ve böyle bir evliliğimin olması hayatımı hem huzurlu hem de kolay kılıyor.
 
Farklı bir öneride bulunacağım..Son sınıftaysanız kpss a grubuna hazırlanın hukuk mezunlarına müfettişlik kariyer uzmanlığı gibi kadrolar veriliyor ve hakimlik savcılık kadar torpil istemiyor..B grubuna da girin..Önceliğiniz iş ve para olsun..Ben de düzenli bir iş beklediğim için 29 yaşıma kadar evlenmedim iyi ki de öyle yapmışım... Özel sektörde aradığımı bulamayınca nişanlı olmama rağmen oturdum kpss çalıştım ve atanmayı bekledim..Hayatınızı sağlam temellere dayandırmadan asla evlenmeyin çocuğu hiç söylemiyorum bile..Çok gençsiniz lütfen ambalaja göre hayat arkadaşınızı seçmeyin..Çevremde mühendis diye doktor diye eş seçen arkadaşlarımın çok büyük bölümü mutsuz..Sorumluluk alabilen ve çalışmaya gönlü olan erkek zaten para da kazanır acele etmeyin..
 
Bence bu kişi senin için iyi. Aşk meşk seni yorar ve üzer. Bu sitede öyle konular varki bir açıp oku bence. Aşık olup, çok severek evlenenler hep çok üzülürler, boşanmasalar bile. Evlilik olup aynı yatağa girince bence sende adamı daha çok seveceksin. Şunu söyleyebilirim aşk hep çok yaralar sevgi ise kalıcıdır iyileştirir.
Aynı fikirdeyim..36 yaş bi erkek için genç bir yaş,genç yaşta mahkeme baskani olan bu muhafazakar yargıç bu sistemde daha çok yükselir bence..konu sahibi de aynı şekilde yükselir kanaatindeyim..birinci sinif bir hakim şu an 150 bin civari aliyor ve artacak..kendisi de hakim olursa harika bir gelir..2 hukukcu kişi illahaki olgundur,gecinmeyi bilirler..ayrica 2 hukukçu bir kayinvalideyi mı idare edemeyeceklermiş..yorumları hayretle okudum..aşktan ölüp bitenlerin,aynı yaştakilerle evlilik yapmış kadinlarin çaresiz konularını da okuyoruz..Doğru kime göre neye göre..
 
Evet erkek tarafı masum değil ama sanki konu sahibi çok masum heveslerle evlenmek istiyor. İki taraf da kendi emelleri için karşı tarafı kullanma derdinde. Ama işin sonunda eli kolu uzun olan kazanır. Yani bana yardım etsinler hakim olayım bir de çocuk doğururum aman ne olacak sonra da boşanır yoluma bakarım diyor konu sahibi ama bu aile öyle bırakmaz onun farkında değil.
 
Bu siteyi son zamanlarda takip etmeye başladım ve sana yorum yapmak için üye olmaya karar verdim, çoğu yorum tek yanlı çoğu baştan önyargılı bazılarıda dikkate değer noktalara sahip. bunların hepsini düşünerek asıl içinden geçeni yapman gerek, kendini dinle işin doğrusu sadece senin içinde bulunur unutma
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Çok uzun hepsini detaylı okuyamadım, atlayarak okudum ancak dostum evlilik bir kaçış değildir. Ne güzel okumuşssun, al eline mesleğini. Çalışmaya başla kendi paranı kazan, kendi paranı ye bir güzel. Kendi ayaklarının üzerinde dur. Kimseye ihtiyacın yok. 22 yaşında bu evliliği yaparsan eminim birkaç yıl sonra pişman olacaksın.
 
Niye kıza ağzı süt kokan masum bebe, ürkek bir ceylan muamelesi yapılıyor hic anlamadım. Bu kız 22 yaşında saf bir kızsa eğer ben dümdüz gerizekaliymışım o yaşta 🫠 bırakınız evlensin, bu yaşta bu kadar plan program yapan 30 35te ne hale gelir bilemiyorum.
Evlenmeye evlenir de anlattığı profilde adamdan nasıl boşanır ben asıl o kısmı merak ederim.
 
Evet kurnaz bir kız ama istediği kadar akıllı kurnaz biri olsun zararlı kişilerin yanında hayatı kararır. Biz kızların erkekler kadar bilek gücü yok bu ülkede boşanmak isteyen kadınlara ölün çıkar diyen eşler oluyor. Sevmeden evlenmek de en büyük kum*r ve anlıyorum ki yapı meselesi, ben sevmediğim biriyle bırak evlenmeyi iki laf etmek bile istemem tiksinirim.
 
Sizin hiç idealiniz yok mu, tüm bahanelerin arkasına sığınıp başkasının kariyeri üzerinde meslek hayali kurmayın . Bahsettiğiniz bir karakter kendisinden 14 yaş küçük bir kadını mutlu edemez çok net söyleyebilirim. Ama kariyer planım yok, seviyorum da, evde oturup çocuk yapmak, despot bir kaynananın yönetiminde olup yaşamak beni mutlu eder diyorsanız evlenin. Hayal dahi etmediğiniz, düşünemediğiniz bir evliliği ailem kötü, param yok,yapamam edemem bahanelerinin arkasına sığınarak yapmayın. İleride pişman olursunuz. O zenginlik annenize zaten düşmez, muhtemelen size de. 22 yaşındasınız dünya önünüzde. Evet imkanlar kısıtlı ama aynı zamanda da sınırsız. Ha idealim yok diyorsanız devam edin. Sayın hakim, duruşma salonunda nasılsa, size de öyle davranmaya başlayınca görürsünüz zaten gerçekleri.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X