- 20 Temmuz 2014
- 2.031
- 2.472
- Konu Sahibi Papatya129
- #1
Herkese merhaba.
Canımı aşırı sıkan ve artık sabrımın kalmadığı bir konuyu paylaşmak istiyorum.
5 yıl üniversiteyi başka şehirde okuduktan sonra aile evine döndüm. Döndüğümden beri kız kardeşimle (16 yaşında) aramız hem uzun süredir birbirimizi görmeyişimizden hem de kardeşimin ergenliğin etkisiyle kabuğuna çekilmesinden dolayı çok iyi değildi. Ama yine de geldiğim ilk günden beri çabalıyorum, arkadaşlarımla buluşurken onu da götürüyorum, cinsel kimliği konusunda yaşadığı çekinceleri dinliyorum ve onu yargılamayacağımı hissettiriyorum vs. Çoğu şeyi paylaşır hale geldik ve şu an daha yakınız fakat kardeşim hiç iyi değil.
Biz mükemmel bir aile değiliz ama evimizde (küçükken yaramazlık yaptığımızda yediğimiz birkaç pataklama dışında) fiziksel şiddet yaşanmadı. Annemle babam arada kavga etseler de birbirlerine aşıklardır ve bize ebeveyn travması yaşatmadılar. Genel olarak da modern insanlar, giydiğimize gezdiğimize asla karışmazlar. Babam da eşekler gibi çalışıp bize orta seviye bir hayat sağladı. Hatta kardeşim doğduktan sonra ekonomik durumumuz iyiye gitti, kendisi benim gördüğüm yokluğu hiç görmedi ve istediği her şey yapıldı diyebilirim.
Ama kardeşim küçüklükten beri dünyanın en kötü hayatını yaşıyormuş gibi depresif. Hep mutsuz. Derslerine önem vermediği ve okula dahi gitmek istemediği için dersleri berbat. Kolunda jilet izleri yakaladık, zevk için yaptığını söylüyor ve "sanki kendimi mi öldürdüm abartmayın ya" gibi gevşek cevaplar verip bizi çileden çıkarttı. Annemle arası her daim kötü ve annemden nefret ediyor gibi. Evdeki tek bir şeye elini sürmez, yardım etmez, yediği tabağı bile uyarılarımıza rağmen yıkamaz.
Geçen "Ne seni mutlu ederdi?" dedim, sonsuz uykuya dalmak diye cevap verdi. Her gün sabah uyandığında ölmek istiyormuş.
Bunların yalnızca ergenlik olduğunu düşünmüyorum kardeşimin hakikaten psikolojisi iyi değil ve ben artık sabrımın son noktalarını yaşıyorum. "Ne yaşadın sanki" diyip tokatlayasım geliyor çocuğu. Yani bazılarınız kızacak hatta "korkunç abla" yaftalaması yapacak ama umrumda değil, çünkü tükeniyorum annemin perişan olduğunu gördükçe ve kardeşime daha da kinleniyorum. Hatta kardeşime baktıkça çocuk sahibi olmak istemediğimi düşünüyorum.
Kızlar çok yoruldum. Cumartesi gününe psikoloğa götüreceğiz. Daha önce psikiyatriste götürdük ama verilen ilacı kullanmadı uyuyamıyorum diye.
Lütfen bu çocuk düzelecek deyin... Artık bu evden kaçmak istiyorum.
Canımı aşırı sıkan ve artık sabrımın kalmadığı bir konuyu paylaşmak istiyorum.
5 yıl üniversiteyi başka şehirde okuduktan sonra aile evine döndüm. Döndüğümden beri kız kardeşimle (16 yaşında) aramız hem uzun süredir birbirimizi görmeyişimizden hem de kardeşimin ergenliğin etkisiyle kabuğuna çekilmesinden dolayı çok iyi değildi. Ama yine de geldiğim ilk günden beri çabalıyorum, arkadaşlarımla buluşurken onu da götürüyorum, cinsel kimliği konusunda yaşadığı çekinceleri dinliyorum ve onu yargılamayacağımı hissettiriyorum vs. Çoğu şeyi paylaşır hale geldik ve şu an daha yakınız fakat kardeşim hiç iyi değil.
Biz mükemmel bir aile değiliz ama evimizde (küçükken yaramazlık yaptığımızda yediğimiz birkaç pataklama dışında) fiziksel şiddet yaşanmadı. Annemle babam arada kavga etseler de birbirlerine aşıklardır ve bize ebeveyn travması yaşatmadılar. Genel olarak da modern insanlar, giydiğimize gezdiğimize asla karışmazlar. Babam da eşekler gibi çalışıp bize orta seviye bir hayat sağladı. Hatta kardeşim doğduktan sonra ekonomik durumumuz iyiye gitti, kendisi benim gördüğüm yokluğu hiç görmedi ve istediği her şey yapıldı diyebilirim.
Ama kardeşim küçüklükten beri dünyanın en kötü hayatını yaşıyormuş gibi depresif. Hep mutsuz. Derslerine önem vermediği ve okula dahi gitmek istemediği için dersleri berbat. Kolunda jilet izleri yakaladık, zevk için yaptığını söylüyor ve "sanki kendimi mi öldürdüm abartmayın ya" gibi gevşek cevaplar verip bizi çileden çıkarttı. Annemle arası her daim kötü ve annemden nefret ediyor gibi. Evdeki tek bir şeye elini sürmez, yardım etmez, yediği tabağı bile uyarılarımıza rağmen yıkamaz.
Geçen "Ne seni mutlu ederdi?" dedim, sonsuz uykuya dalmak diye cevap verdi. Her gün sabah uyandığında ölmek istiyormuş.
Bunların yalnızca ergenlik olduğunu düşünmüyorum kardeşimin hakikaten psikolojisi iyi değil ve ben artık sabrımın son noktalarını yaşıyorum. "Ne yaşadın sanki" diyip tokatlayasım geliyor çocuğu. Yani bazılarınız kızacak hatta "korkunç abla" yaftalaması yapacak ama umrumda değil, çünkü tükeniyorum annemin perişan olduğunu gördükçe ve kardeşime daha da kinleniyorum. Hatta kardeşime baktıkça çocuk sahibi olmak istemediğimi düşünüyorum.
Kızlar çok yoruldum. Cumartesi gününe psikoloğa götüreceğiz. Daha önce psikiyatriste götürdük ama verilen ilacı kullanmadı uyuyamıyorum diye.
Lütfen bu çocuk düzelecek deyin... Artık bu evden kaçmak istiyorum.
Son düzenleme: